Hormonlar



Yüklə 309,68 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə13/16
tarix08.06.2018
ölçüsü309,68 Kb.
#47656
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   16

Katekolaminlerin etkileri 

Epinefrinin etkileri 

Epinefrin, diğer endokrin organlar dahil bir çok dokuda 

β- ve α-adrenerjik reseptörlere 

bağlanır ve onları stimüle eder. 

β

α

α



-adrenerjik reseptörler, çizgili kaslarda ve karaciğerin parankim hücrelerinde bulunurlar. 

β-

adrenerjik stimülasyon, cAMP üzerinden hormonal etki oluşturur. Epinefrin, 



β-adrenerjik 

stimülasyon yoluyla çeşitli organlarda çeşitli etkilerin ortaya çıkmasına neden olur: 1) 

Epinefrin, özellikle çizgili kaslarda glikojenin yıkılımını artırır ve glikojen sentezini azaltır. 2) 

Epinefrin, kalp kası üzerine inotropik etki gösterir ve kardiyak debiyi hızla artırır. 3) 

Epinefrin, düz kasların tonusunu belirli ölçüde düşürür. 4) Epinefrin, yağ dokuda yağların 

parçalanmasına ve yağ asitlerinin dolaşıma salıverilmesine neden olur. 5) Epinefrin, 

glukagon, tiroksin, kalsitonin, parathormon, renin, eritropoietin ve gastrin salıverilişini artırır. 

-adrenerjik reseptörler, başlıca damarların düz kaslarında bulunurlar. 

α-adrenerjik 

stimülasyon, kan basıncının yükselmesine neden olur. Epinefrin, pankreasta 

α-reseptörlere 

bağlanarak insülin salıverilişini direkt olarak inhibe eder; ancak fentolamin ile 

α-adrenerjik 

etki bloke edildiğinde epinefrin, insülin salıverilişini artırır. 

Epinefrin, korku, aşırı ısı düşüşü, yoğun kas faaliyeti ve oksijen azlığı, kan şekeri düzeyinde 

ani düşme gibi büyük stres durumlarına vücudun uymasında önemli rol oynar. Epinefrin, kas 

hareketleri için başlıca yakıtı oluşturan yağ asitlerini hızla sağlayarak, kaslarda glukoz alınıp 

tutulmasını azaltarak, karaciğerde glikojenden glukoz ayrılması (glikojenoliz) ve amino 

asitlerden glukoz oluşmasını (glukoneojenez) uyarma suretiyle glukoz debisini artırarak 

glukozun santral sinir sistemi için saklanmasını sağlar ve böylece stresle mücadelede etkili 

olur. 

Norepinefrinin etkileri 

Norepinefrin, küçük dozlarda primer olarak 

α-adrenerjik reseptörlere etki eder. 

Norepinefrinin iyi bilinen bir etkisi, vasküler venöz konstraksiyondur; kan basıncının 

yükselmesine neden olur. Dihidroergotamin,  -reseptörleri bloke ederek kan basıncını 

düşürücü etki yapmaktadır. 

Norepinefrin, esas olarak sempatik sinirlerde nörotrasmitter olarak görev yapar.  



Epinefrin ve norepinefrin, belli etki farklılıkları göstermektedirler: 1) Glikojenden glukoz 

ayrılması ve metabolizma üzerine etki, epinefrinde daha kuvvetlidir. 2) Kan basıncı artması, 

epinefrinin kan volümünü artırmasından, norepinefrinin periferik damarlarda konstraksiyon 

yapmasından ileri gelir. 3) Kalbin koroner damarları, hem epinefrin hem norepinefrin 

etkisiyle genişler. 

Dopaminin etkileri 

Dopamin, dokularda dopamin reseptörlerine bağlanarak etkili olur; esas olarak 

nörotrasmitterdir. 

Katekolaminlerin aşırı salgılanması ile ilgili klinik durumlar 

Katekolaminlerin sürekli olarak aşırı salgılanması,  feokromasitoma diye tanımlanan, 

hipertansiyon ile karakterize bir klinik tabloya yol açar. 

Feokromasitomada neden, kromaffin hücrelerin bazı tümörleridir. Feokromasitomada 

hipertansiyonu oluşturanın, norepinefrin yüksekliği olduğu düşünülmektedir.  

 

34



Feokromasitomada, hipertansiyon ile birlikte hiperglisemi ve glukozüri de vardır; plazmada 

epinefrin ve norepinefrin düzeyi, normalin 500 katına kadar yükselir; plazmada serbest yağ 

asitleri artmıştır; bazal metabolizma hızlanmıştır. 

Feokromatositomada idrarda katekolamin metabolitleri arttığından, feokromasitomanın 

tanısı için 24 saatlik idrarda VMA ölçümü yapılması yararlı olur.  

Adrenal korteks hormonları (sürrenal korteks hormonları, kortikosteroidler) 

Sürrenal korteks hormonları, steroid türevi hormonlardır. Bütün steroid hormonlar, kimyasal 

çekirdek olarak steran halka sistemine sahiptirler: 

 

 



Böbrek üstü bezi kabuğunun zona fasciculata bölümünden glukokortikoidler,  zona 

glomerulosa bölümünden mineralokortikoidler,  zona retikülaris ve zona fasciculata 

bölümlerinden sürrenal korteks androjenleri sentez edilir ve salıverilirler.  

Böbrek üstü bezi kabuğundan yaklaşık 50 kadar steroid izole edilmiştir; ancak bunların pek 

azı önemli fizyolojik etkiye sahiptirler.  

Glukokortikoidler:  21 karbonlu steroid hormonlardır.  Kortizon, hidrokortizon (kortizol), 

kortikosteron 

ve 11-dehidrokortikosteron, 

önemli fizyolojik etkileri olan 

glukokortikoidlerdir.  Kortizol insanda ve balıkta, kortikosteron ise kemiricilerde önemli 



glukokortikoidlerdir. 

Mineralokortikoidler:  21 karbonlu steroid hormonlardır.  Aldosteron,  önemli fizyolojik 

etkileri olan mineralokortikoiddir.  



Sürrenal korteks  androjenleri:  19 karbonlu steroid hormonlardır.  Dehidroepiandrosteron 

(DHEA)  ve androstenedion, önemli fizyolojik etkileri olan  sürrenal korteks 

androjenleridirler.  

Steroid hormonların biyosentezi  

Bütün steroidlerin biyosentezinde ilk prekürsörasetil-KoA’dır.  Asetil-KoA’dan önce 



kolesterol sentezlenir. Kolesterol, böbrek üstü bezi kabuğunda esterleşmiş olarak bol 

miktarda bulunur. Steroid hormonların sentezi için, kolesterol esterlerinden serbest kolesterol 

oluşur ki bu olay, ACTH tarafından düzenlenir. 

Serbest kolesterol, desmolaz enzim sistemi tarafından katalizlenen bir seri yan zincir kopması 

ve oksidasyondan sonra pregnenolona çevrilir ki bu dönüşüm, ACTH tarafından uyarılır: 

 

35




Yüklə 309,68 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə