Hormonlar



Yüklə 309,68 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/16
tarix08.06.2018
ölçüsü309,68 Kb.
#47656
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   16

cücelik tipinin ortaya çıkmasına neden olur. Kretinismusta bedensel ve zihinsel faaliyetler çok 

sınırlanır, büyüme ve cinsiyet gelişmesi geri kalır. 

Tiroit hormonları, oksidatif reaksiyonların bir stimülatörü ve metabolizma hızlarının genel 

düzenleyicisidirler.  Tiroit bezinin hipofonksiyonunda bazal metabolizma %30-40 oranında 

düşer; vücut ısısı azalır; soğuk etkisine karşı duyarlılık artar; erişkin insanlarda dokularda su 

ve tuz toplanması ile miksödem gelişebilir. Miksödemde, bağ dokusunda müköz bir sıvı 

toplanması, deri kuruması, çevreye karşı ilgi ve seksüel aktivite azalması gözlenir. 

Yüksek dozlarda tiroit hormonlarının etkisi, fizyolojik dozlardakinden farklıdır. Tiroit 

hormonları artışında, oksijen tüketimi, vücut ısısı, nabız, sistolik kan basıncı artar; kanda 

kolesterol düzeyi azalır, kilo kaybı olur. Tiroit hormonlarının aşırılığında vücut ısısının 

artışının nedeni, oksidatif fosforilasyonun çözülmesiyle mitokondrilerin şişmesi ve enerjinin 

ATP şeklinde depolanmak yerine ısı şekline dönüşmesidir. Tiroit bezinin hiperfonksiyonunda 



insanlarda Toksik guatr (Basedow Graves) tablosu gelişebilir. Toksik guatrda kilo kaybı olur 

ve protein sentezinin deprese olmasıyla negatif azot dengesi gözlenir. Toksik guatrın 

(Basedow Graves) sık rastlanan şekli, hipofizde TSH reseptörlerine karşı gelişen otoimmün 

bir antikor olan uzun etkili tiroit uyarıcısının (LATS) varlığı ile karakterizedir.   

Tiroit hormonları, glukagon ve katekolaminlerin etkilerini güçlendirirler. Tiroit bezinin 



hiperfonksiyonunda serum glukoz düzeyi yüksekliği saptanır. 

Tiroit hormonlarının (T

4

 ve T


3

) serum düzeyi anormallikleri 



Yüksek serum T

4

 ve T

3

 düzeyi, hipertiroidizm diye tanımlan tiroit bezi hiperfonksiyonunda 

saptanır. Hipertiroidizmde, serum kolesterol düzeyi düşüktür. 



Düşük serum  T

4

 ve T

3

 düzeyi, hipotiroidizm diye tanımlan tiroit bezi hipofonksiyonunda 

saptanır. Hipotiroidizmde, serum kolesterol düzeyi yüksektir. 

Kalsitonin 

Kalsitonin, tiroit bezinin parafolliküler C hücrelerinde sentezlenen ve depolanan bir polipeptit 

hormondur. Kalsitonin molekülü, 32 amino asitten kurulmuştur; amino ucunda sistein, 

karboksil ucunda prolin bulunur ve molekülün tamamı biyolojik aktiviteden sorumludur. 

Kalsitoninin salıverilişinin kontrolü 

Kalsitoninin depo edildiği parafolliküler C hücrelerinden kana verilişi, plazmada yüksek 

iyonize kalsiyum düzeyi ile uyarılır. Glukagon, gastrin ve kolesistokinin de kalsitoninin 

salıverilişini artırır; somatostatin ise, kalsitoninin salıverilişini azaltır. 

Kalsitoninin etkileri 

Kalsitonin, kemikteki ve böbrekteki hedef hücrelerde bulunan reseptörlerine bağlanarak, 

cAMP üzerinden hormonal etki gösterir. Kalsitoninin gastrointestinal traktus üzerine etkisi 

yoktur. 

Kalsitonin, kemik ve böbrekler üzerine parathormonun etkilerine zıt etki gösterir: 1) 

Kalsitonin, kemik üzerine direkt etki ile kemikten kalsiyum ve fosforun açığa çıkışını inhibe 

eder; alkalen fosfataz sentezini ve osteoklastik kemik rezorpsiyonunu baskılar; idrarla 

hidroksiprolin atılımını azaltır. Yaşın artması ile kemik dokunun kalsitonine karşı reaksiyon 

kabiliyeti azalır ve kemiklerde demineralizasyon gelişir.  Kanatlılarda da yumurtlama 



periyodunda kalsitonin daha az etkilidir; bu dönemde, yumurta kabuğu oluşumu bakımından 

kan plazmasında yüksek düzeyde kalsiyum konsantrasyonu sürdürülür. 2) Kalsitonin, 

böbrekte kalsiyum ve fosforun tubuler geri emilimini azaltarak kalsiyum ve fosforun renal 

klirensini artırır.  

 

24




Kalsitonin, plazma kalsiyum düzeyi üzerine, parathormondan (PTH, PH) daha hızlı bir 

şekilde etki gösterir. Ancak bu etkiler, genellikle kantitatif olarak daha azdırlar ve daha kısa 

sürerler. 

Kalsitoninin serum düzeyinin fizyopatolojik değişimi 



Aşırı yüksek serum kalsitonin  düzeyi, tiroit kanserlerinin %10’unu oluşturan medüller 

tiroit karsinomunda saptanır.  



Paratiroit hormonu (PTH, parathormon) 

PTH, paratiroit bezleri içinde devamlı olarak sentez edilip salıverilen bir polipeptit 

hormondur. PTH, insan, sığır, domuz ve tavukta 84 amino asitten kurulmuştur; N-ucu alaninle 

başlar ve C-ucu glutaminle biter. Moleküldeki ilk 1-29 veya 1-34 amino asit, biyolojik 

aktiviteden sorumludur; sonraki 50 amino asitlik kısım, periferik dokularda yıkılma ve 

inaktivasyonun geciktirilmesinden sorumludur. 

PTH, ilk olarak, N-ucuna yapışık ve çoğu hidrofobik 31 ekstra amino asitli bir önder 

sıralamadan oluşan preproparathormon olarak, paratiroitlerin asıl hücrelerinde sentez edilir. 

Preproparathormon, endoplazmik retikulum içinde, birkaç dakikada 90 amino asit kalıntısı 

içeren proparathormona çevrilir. Proparathormon da Golgi aygıtında PTH’a hidrolize olur. 

PTH salıverilişinin kontrolü 

PTH, insan paratiroit bezinde depo edilmez; sentezlenir ve salıverilir. PTH salıverilişi, plazma 

iyonize kalsiyum düzeyi ile ilişkili bir negatif feedback mekanizması ile kontrol edilir. 

Plazmada iyonize kalsiyum düzeyi düşünce PTH salıverilişi artar; plazmada iyonize kalsiyum 

düzeyi yükselince PTH salıverilişi azalır. Plazma fosfat düzeyinde değişiklik, PTH salıverilişi 

üzerine herhangi bir etkiye sahip değildir. 

Yüksek konsantrasyonda 1,25 dihidroksikolekalsiferol (kalsitriol, aktif vitamin D

3

), PTH 


sentez ve salıverilişini bastırabilir. 

Hipofiz ve hipotalamusun, PTH salıverilişi üzerine etkisi yoktur.  

PTH’un etkileri 

PTH, cAMP üzerinden, kemik ve böbrekler üzerine direkt olarak, gastrointestinal traktus 

üzerine indirekt olarak etki gösterir. PTH etkisiyle, plazmada kalsiyum artar fosfat azalır; 

idrarda ise kalsiyum azalır fosfat artar. 

PTH’un kemik üzerine direkt etkisi, prekürsör hücrelerin osteoblast ve osteoklastlara 

olgunlaşmasını, osteositik ve osteoklastik osteolizisi artırmak ve kollajen sentezini inhibe 

etmektir. PTH’un kemik üzerine indirekt etkisi de söz konusudur; vitamin D

3

’ün böbrekte 



aktifleşmesini sağlamak suretiyle kemikten Ca

2+

 mobilizasyonunu artırır.  PTH’un kemik 



üzerine etkisiyle kemikten kalsiyum açığa çıkışı yani kemik rezorpsiyonu hızlanır. 

PTH’un böbrekler üzerine direkt etkisi, distal tubuluslardan kalsiyum ve magnezyum geri 

emilimini, böbreklerden potasyum, fosfat ve bikarbonat atılımını, böbreklerde aktif vitamin 

D

3

 oluşumunu artırmaktır; ayrıca H



+

 ve NH


4

+

 atılımını azaltır.  



PTH’un gastrointestinal kanal üzerine etkisi indirekttir. PTH böbreklerde aktif vitamin D

3

 



oluşumunu artırır, aktif vitamin D

3

 de intestinal mukoza hücreleri tarafından kalsiyum ve 



fosforun emilimini artırır.  

 

25




Yüklə 309,68 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə