MSH’un
etkileri
MSH, melanositlerde pigment granüllerinin hücrenin her tarafına yayılmasını ve derinin koyu
renkli olmasını sağlar.
Bazı hayvanlarda ışık şiddetinin artması durumunda MSH sentezi ve salgılanması azalır;
melanositlerde pigment granülleri hücre çekirdeği toplanır ve deri açık renkli görünür. Bu
hayvanlar karanlık ortama geldiklerinde ise, MSH salıverilişinin artması sonucu pigment
granülleri hücrenin her tarafına yayılır ve deri koyu renkli olur.
ADH (Antidiüretik hormon, arjinin vazopressin, pitresin)
ADH, hipotalamusun paraventriküler çekirdeklerinin supraoptik nöronlarında oluşturulan ve
nörofizin II diye bilinen bir protein ile birlikte aksonlar boyunca hipofizin arka lobuna
taşınarak burada depolanan bir nonapeptit hormondur. ADH’un yapısı, oksitosinin yapısına
benzer. Ancak oksitosinde bulunan izolösinin yerini ADH’da fenilalanin alır; oksitosindeki
lösinin yerini sığır ve insan ADH’unda arjinin alır, domuz ADH’unda lizin alır:
Kuşlarda ADH yerine antidiürtik etkili vazotosin [(8-arjinin)-oksitosin] denen bir madde
bulunmuştur ki bunun fazla salgılanması yumurta verimini başlatır.
ADH’un salıverilişinin kontrolü
ADH’un salıverilişi, hipotalamustaki ozmoreseptörler tarafından, arteryel kanın ozmotik
basıncındaki değişikliklere göre düzenlenir. Emosyonel ve fizik stres, nikotin ve morfin, kan
ozmotik basıncının arttığı dehidratasyon, ADH salıverilişini artırır. Adrenalin, etil alkol, kan
ozmotik basıncını düşüren volüm artırıcı faktörler, ADH salıverilişini inhibe eder.
ADH’un etkileri
ADH, cAMP üzerinden hormonal etki gösterir.
ADH, böbrekte distal tubuluslarda suyun geri emilimini sağlar; eksikliğinde idrar çıkarılması
(diürez) artar. ADH eksikliğinde veya hedef dokuların hormona cevap vermemesi durumunda
ortaya çıkan patolojik klinik tablo, diyabetes insipitustur. Diyabetes insipitus, çok su içme ile
birlikte günde 30 litreye kadar idrar çıkarılmasıyla karakterizedir. ADH eksikliğine bağlı
nörojenik diyabetes insipitus, sentetik ADH veya türevlerinin buruna damlatılması yoluyla
kontrol altına alınabilir.
Yüksek konsantrasyonda ADH, kan damarları üzerine vazopressör etki ile kan basıncını
yükseltir; cerrahi şokta kan basıncını yükseltmek ve uzayan postpartum kanamayı durdurmak
için ADH kullanılmıştır.
ADH, özellikle LH’u olmak üzere gonadotropinleri inhibe eder.
19
ADH’un serum düzeyinin
fizyopatolojik değişimi
Yüksek serum ADH düzeyi, beyin tümörü, beynin vasküler ve enfeksiyöz hastalıklarında,
pnömoni ve akciğer tüberkülozunda saptanır; bu durumlarda idrar çıkışı (diürez) az olur.
Nefrojenik diyabetes insipitusta da serum ADH düzeyi yüksektir, fakat böbreklerin ADH’a
cevabı olmadığından idrar çıkışı fazladır.
Düşük serum ADH düzeyi, santral diyabetes insipitus (nörojenik diyabetes insipitus),
psikojenik polidipsi, nefrotik sendrom durumlarında saptanır; bu durumlarda idrar çıkışı
fazladır.
Oksitosin (pitosin)
Oksitosin, hipotalamusun paraventriküler çekirdeklerinin supraoptik nöronlarında oluşturulan
ve nörofizin I diye bilinen bir protein ile birlikte aksonlar boyunca hipofizin arka lobuna
taşınarak burada depolanan bir nonapeptit hormondur.
Oksitosinin etkileri
Oksitosinin sellüler etki mekanizması henüz bilinmemektedir. Ancak, uterusta ve meme
dokusunda oksitosin için membran reseptörleri bulunur.
Oksitosinin başlıca etkileri, uterusta şiddetli kontraksiyon yapmak, memelerden sütün dışarı
çıkmasını uyarmak ve kan basıncını düşürmektir.
Uterusun oksitosine karşı duyarlılığı, östrojenler tarafından artırılır ve progesteron tarafından
azaltılır. Gebelikte kanda artan progesteron, uterusu oksitosine karşı duyarsız hale getirir ve
gebelik sürer. Doğum travayı başlamadan önce progesteronun azalması ve östrojenin
artması, uterusu oksitosine karşı duyarlı hale getirir ve doğum başlar.
Epifiz (pineal bez) hormonu
Melatonin
Melatonin, epifizde triptofan amino asidinden oluşan serotoninden sentez edilen hormondur.
Melatonin, MSH’un zıddı etki gösterir; derideki pigment hücreleri olan melanositlerdeki
pigment granüllerinin hücre çekirdeği etrafına toplanmasını ve derinin açık renkli olmasını
sağlar.
Melatonin, bazı memelilerde antigonadal etki gösterir; hipofizin ön lobu adenohipofizden LH
ve FSH salıverilişini inhibe eder.
Timus hormonları (Timozinler)
Timus, doğumdan kısa bir süre sonra lenfoid hücreleri yapar. Lenfoid hücreler de lenf
bezlerine ve dalağa giderek immün sistemi oluştururlar.
Timus, selektif lenf hücreleri populasyonunun olgunlaşmasını, gelişme hızını ve bunların özel
bağışıklıktaki görevlerini kontrol eden hormonları yapar.
Glikoprotein yapısında olan timus hormonları, topluca timozinler olarak adlandırılmışlardır.
Timozin, timozin
α
2
,
homeostatik timus hormonu, timussal humoral faktör, timopoetin I ve II,
serum timussal faktör, insan plazması timussal faktör, lenfoid stimüle eden hormon II,
timosterin, tanımlanan timozinlerdir.
Timus hormonları (timozinler), T-lenfositlerinin olgunlaşma süreçlerinde birkaç noktaya
etkili olarak T-lenfositlerinin olgunlaşmalarını ve fonksiyonlarını sağlarlar.
20