114 •
THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH •
7/13
çekmektedir.
57
Bu madde cemiyetin siyasi Helenizm’den uzak durmak ve
kültürel Helenizm’e yönelmek konusundaki kararlılığını göstermesi açısın‐
dan önemlidir.
Bu bağlamda Syllogos, siyasetten uzak kalmak ilkesinin de etkisiyle
Osmanlı yönetimiyle hemen her dönem iyi ilişkiler kurmuştur. Bunda, şüp‐
hesiz ki yukarıda da belirtildiği gibi, Osmanlı bürokrasisinde yer alan Fe‐
nerli Rumların cemiyet içindeki etkinliği büyük rol oynamıştır. Ancak Yu‐
nan araştırmacı Eksetzoglou’nun tespitiyle hareket edilirse, cemiyet her ne
kadar kültürel ve eğitsel bir misyon üstlenmiş olsa da, ulusal bir kimliğin
geliştirilmesini amaçlaması, siyasi bir örgüt olmamaya özen göstermiş olsa
da, kaçınılmaz olarak siyasi bir tınıya sahip olmasına yol açmıştır.
58
Öte yandan Syllogos, 1880’li yıllara gelindiğinde ulus inşasını yaratmak
amacıyla bilimsel faaliyetlerini artırmış ve laik nitelikteki eğitimin öncüsü
konumuna gelmiştir. Dolayısıyla Syllogos dini çemberin dışına çıkmış ve
etkinliklerini seküler çerçevede sürdürmüştür. Üyelerinin giderek çoğalma‐
sı, yabancı bilim adamlarının cemiyete destek vermesi, cemiyet bünyesinde
muazzam bir kütüphane oluşturulması,
59
sempozyum ve konferans gibi
önemli bilimsel etkinlikler düzenlemesi, “
Anadolu’nun Akademisi” şeklinde
adlandırılmasının önünü açmıştır.
60
Eğitimde önlenemez bir gelişme sağlayan Syllogos, kısa sürede Anado‐
lu ve Rumeli’deki Rum okullarının programlarını hazırlayacak kadar etkin
bir duruma gelmiş ve Rum okullara gönderdiği müfettişlerle söz konusu
okulları denetlemiştir. Diğer yandan Rum ilköğretimi Fransız modeline
göre, diğer Rum eğitim kurumları ise Alman modeline göre tasarlanmıştır.
İlköğretimin Fransız ekolüne göre biçimlendirilmesinin, Osmanlı merkezi
yönetiminin ve o dönemin aydınlarının Fransa’yı örnek alarak gerçekleştir‐
dikleri modernleşme çabalarıyla uyumlu olduğu söylenebilir. Öte yandan
İstanbul’da eğitim veren Ruhban, Zografyon, Hacı Hristo, Zapyon, Yuva‐
kimyon ve Heybeliada Ulusal Dil ve Ticaret Okulu öğrencileri de doğrudan
Avrupa’daki Üniversitelere ve Atina Üniversitesi’ne kabul edilmiştir.
61
Bu
durum Syllogos’un Yunanistan ve Avrupa ile ortak çalışmalar yaptığını ve
uluslararası bağlamda da bir güç unsuru olduğunu göstermesi açısından
önemlidir.
57
Kanonismos Ellinikos Filologikos Syllogos Konstantinupoleos, 1861, s. 1.
58
Eksertzoglou, age., s. 52.
59
Syllogos, tıp, matematik, coğrafya ve pek çok bilim alanında muazzam bir külliyat oluşturmuştur. Bk. M. Cevdet, “Rum
Sillogu ve Vakf Mükâfatları Ale’l Umum Rum Sillogus ve Ahi Cemiyetleri”,
Muallimler Mecmuası, Nisan 1924, Sayı 20,
Cilt 2, s. 519.
60
Anagnostopoulou, agm., s. 30.
61
Tekeli- İlkin, age., s. 103.
7/13 •
ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE •
115
Cemiyetin 1909 yılından itibaren Syllogos’un amb‐
lemine gelince; Cemiyete dair nizamnameler, kütüpha‐
nesinde bulundurduğu kitaplar ve süreli yayını incelen‐
diğinde hemen hepsinde bir mühür olarak kullanılan
amblemi dikkate değerdir. Cemiyetin amblemindeki ana
obje bir kandildir. Ölümsüzlük, inanç ve bilgeliği sembolize eden bu kan‐
dil,
62
bir ucunda yanan ebedi alev ve diğer tarafında sapını oluşturan bir
yılan figürüyle desteklenmiştir. Alev, bir kişi, topluluk, uluslararası önem
taşıyan bir olay ya da dünya barışı gibi soylu bir amacı işaret etmektedir.
Öte yandan dünyayı aydınlatmak gibi bir anlamı da olan ebedi alev, olim‐
piyatlarda kullanılan bir simge olması açısından da oldukça önemlidir.
63
Bereket simgesi olan yılan ise mitolojide, deri değiştirme özelliğinden dolayı
şifa ve diriliş anlamı taşımaktadır.
64
Amblem olarak tek bir obje ya da simgenin yerine, üç figürlü bir kom‐
pozisyonun tercih edilmesi, Syllogos’un öznesini, görevini ve amacını açık‐
lamaya yönelik bir yaklaşımdır. Amblemde bulunan söz konusu üç simge
yorumlandığında, kandilin Rum toplumunu, yılanın dirilişi ve ebedi alevin
de aydınlanmayı sembolize ettiği yorumu yapılabilir. Ebedi alevin olimpi‐
yatlarda da kullanılması ve Yunan toplumunda önemli bir simge olması da
altının çizilmesi gereken diğer bir noktadır. Amblemin, aslında bir kimliği
tasvir eden sembol olduğunu söylemek hiç de abartılı bir yorum değildir.
Öte yandan cemiyetin 1909 yılından itibaren yazış‐
malarda kullandığı amblemde bazı değişikliklerin yapıl‐
dığı dikkati çekmektedir. 2. şekilde göze çarpan ilk deği‐
şiklik lambanın yönünün değişmesidir. Lambanın ucu
sağ tarafa, bir haritadaki yön anlamında ise doğuya bakmaktadır. Bu da
Syllogos’un dikkatini ve faaliyetlerini doğuya yani Anadolu’ya çevirdiği
fikrini desteklemektedir.
Syllogos, ilkelerini hayata geçirmek konusunda da gecikmemiştir. Ça‐
lışmaları yalnızca kitap basmak, eğitime dönük yardımlar yapmakla sınırlı
kalmamıştır. Öyle ki cemiyet, kurmuş olduğu komisyonlarla imparatorluk
çapında araştırmalar yapmış ve Rum eğitim sistemindeki aksaklıkları belir‐
lemiştir. Bilim, arkeoloji, sentaks ve filoloji gibi alanlarda kurulan komisyon‐
lar
65
Trakya, Makedonya, Anadolu, Teselya bölgelerindeki Rum okullarının
62
Kathryn Wilkinson,
Kökenleri ve Anlamlarıyla Semboller&İşaretler: Binlerce Yıllık Görsel Bir Yolculuk, Alfa Yayınları,
İstanbul, 2009, s. 131.
63
Wilkinson, age., s. 31.
64
Wilkinson, age., s. 66.
65
Praktika Elliniku Filologiku Syllogu Konstantinopoleos / İstanbul Rum Edebiyat Cemiyeti Zabıtları, Cilt 15, 1880-1881, s.
94-95.