108 •
THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH •
7/13
Helenizm’i sosyo‐kültürel niteliğiyle ele almış ve çok çeşitli faaliyetlerde
bulunmuşlardır.
SYLLOGOS’UN KURULUŞU VE İLK DÖNEM FAALİYETLERİ
(1861‐1908)
1860’ların başları, Rumların cemiyet faaliyetleri açısından en hareketli
yıllar iken, bu hareketlenmenin Islahat Fermanı sonrasında hız kazanması
şüphesiz ki bir tesadüf değildir. İlk aşamada Tanzimat Fermanı ile gelen
eşitlik ve kısmi ferahlama ardından Islahat Fermanı ile yeni hakların da
tanınması Gayrimüslimlerin kendi eğitimlerini sistematik hale getirmeleri
konusunda itici bir güç olmuştur. Bu örnekten de hareketle Rumlar özelinde
hemen hemen aynı perspektifte cereyan eden cemiyetleşme, özellikle Tan‐
zimat döneminde kendini yoğun bir şekilde hissettirmiştir.
Rum cemiyetlerinin faaliyet alanları genel anlamda incelendiğinde, eği‐
time yapılan yatırımın azımsanmayacak derecede olduğu dikkat çekmekte‐
dir. Bunda, cemiyet kurucularının iyi tahsil almış, varlıklı kimseler olması
etkili iken, diğer yandan cehaletle mücadele ve eğitim aracılığıyla ortak bir
birlik ve savunma ağı kurmak ihtiyacının da etkisi yadsınamaz.
21
Genel
anlamda eğitim, biraz daha özelinde ise dil, bu birliğin sağlanmasında ortak
payda olarak belirlenirken, dil faktörünü kültürden, kültürü tarihi mirastan
ve bunların tümünü ulusçuluktan ayrı düşünmek pek de mümkün değildir.
Dolayısıyla denklemin bizi ulaştırdığı nokta, sonuç ya da amaç, birlik ve
ortak kültür çerçevesinde milli kimliği hatırlatmak, benimsetmek ve geliş‐
tirmektir. Bu milli kimlik de üst kimlik
22
olan Helen /Yunan kimliğidir.
Helen kimliğinin eğitim yoluyla benimsetilmesini amaç edinen
İstanbul
Rum Edebiyat Cemiyeti
23
(Dersaadet Rum Cemiyet‐i Edebiyesi) 1861 yılında, laik
eğitimin taşıyıcısı olmak amacıyla kurulmuştur. Aynı dönemde kurulan
pek çok cemiyete
24
göre etkinliği en üst noktada olan İstanbul Rum Edebiyat
Cemiyeti, yani Syllogos Osmanlı Devleti içindeki Ortodoks halklar arasında
eğitimin yaygınlaştırılması hedefini ön plana çıkarmıştır. 1861 yılında kuru‐
lan ve 1922 yılına kadar İstanbul’da faaliyet gösteren bu cemiyetin, daha
sonra kurulan Rum cemiyetlerinin üstünde bir pozisyonda bulunması ve
adeta Osmanlı Devleti içindeki Rumlar için eğitimle ilgili bir bakanlık gibi
21
Eksertzoglou, age., s. 4.
22
Kapsayıcı kimlik.
23
Ελληνικός Φιλολογικός Σύλλογος Κωνσταντινοπόλεος /Ellinikos Filologikos Syllogos Konstanstinopoleos. Yunanca
ismi Ellinikos Filologikos Syllogos Konstantinopoleos olan Cemiyetin ismi Türkçeye farklı şekillerde çevrilmiştir. Bunlar;
Dersaadet Rum Cemiyet-i Edebiyesi, Rum Filoloji Cemiyeti, Rum Edebiyat Cemiyeti ve Rum Edebiyat Cemiyeti’dir.
Faaliyet süresi ve önemi nedeniyle Tanzimat döneminden Milli Mücadele dönemine değin varlığını sürdüren cemiyet
bu çalışma boyunca Syllogos olarak anılacak gereken yerlerde Rum Filoloji Cemiyeti adı kullanılacaktır.
24
Tanzimat Döneminden Mütareke Dönemine kadar İstanbul’da kurulan tüm sosyo-kültürel Rum cemiyetler ve faaliyetleri
için bk. Çağla Derya Tağmat,
İstanbul’da Helenizm: Sosyo-Kültürel Örgütlenmeler (1908-1922), Yayınlanmamış Dokto-
ra Tezi, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Ankara, 2015.
7/13 •
ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE •
109
çalışmalar yapması, ona kendisinden sonra kurulan Rum cemiyetlerinin
üstünde idari bir üstünlük katmıştır.
Cemiyetin amaçlarına geçmeden önce, kuruluşu, kurucularının kimler
olduğu ve bu oluşumun nasıl şekillenmeye başladığı sorularının cevaplan‐
masında yarar vardır. Böylece Osmanlı sınırları içinde ortaya çıkan, 19.
yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarına damgasını vuran ve Syllogos hareke‐
ti olarak bilinen cemiyetleşme hareketinin nasıl bir zeminde faaliyet göster‐
diği daha açık bir şekilde ortaya konacaktır.
Aslında başta Syllogos olmak üzere, diğer Rum cemiyetlerinin kuruluş
düşüncesini çok daha eski tarihlere götürmek mümkündür. Yunanların,
1821 yılında Osmanlı sınırları içinde başlattıkları bağımsızlık hareketi
25
1830
yılında bağımsız bir devletin kurulması ile sonuçlanmış ve yeni kurulan
Yunanistan hızlı bir şekilde sosyal, kültürel ve siyasal bir gelişim içine gir‐
miştir. Yunanistan, önceliğini ulusal bütünlüğün sağlanmasında en önemli
araç olduğunu düşündüğü eğitim politikalarına verirken, Mayıs 1837’de
Atina Üniversitesi’nin
26
kurulmasıyla bu konuda önemli bir adım atmıştır.
Atina Üniversitesi, yeni devletin hukukçu, öğretmen, doktor ve bürokrat
ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuş,
27
kısa süre içinde sadece Yunanis‐
tan’da yaşayanların değil, aynı zamanda Osmanlı Rumlarının da eğitimleri‐
ni tamamladıkları bir kurum haline dönüşmüştür. Bu üniversiteden mezun
olanlar, sadece devlet kademelerinde görev almakla kalmayıp, bağımsız
Yunanistan’ın ideolojik fikirlerinin Osmanlı Devletine taşıyıcıları konumuna
da gelmişlerdir.
28
Atina Üniversitesi ayrıca Avrupa kültürünü doğuya yay‐
mak gibi bir misyon da üstlenmiş ve bunu Yunan dili ve kültürü aracılığıyla
gerçekleştirmeyi hedeflemiştir.
29
Öte yandan Atina Üniversitesi’nin edindiği amaç ve bu amaç doğrultu‐
sundaki hızlı gelişimi, İstanbullu Rumları da heyecanlandırmış ve benzer
türde bir kurum oluşturma fikrini geliştirmiştir. O tarihlerde Osmanlı coğ‐
rafyasında, Atina Üniversitesi tarzında bir eğitim kurumunun kurulmasının
imkânsızlığını gören İstanbullu Rumlar,
30
olaya daha ihtiyatlı bir şekilde
yaklaşarak, İstanbul ve Anadolu’daki tüm Rum eğitim kurumlarına hük‐
25
Söz konusu süreç Osmanlı Devleti tarafından bakıldığında bir isyan hareketi olarak değerlendirilirken, Yunanistan
tarafından bağımsızlık mücadelesi olarak adlandırılmıştır.
26
Έθνικόν Πανεπιστήμιον/ Ethnikon Panepistimion.
27
Dimaras,
age., s. 249.
28
George A. Vassiadis,
The Syllogos Movement of Constantinople and Ottoman Greek Education 1861-1923, Centre of
Asia Minor Studies, Athens, 2007, s. 33-34.
29
Kiriakos Bonides- Sotiris Palaskos- Katerina Balabani, “Nationalism and Education: The Propagation of the Greta Idea
of Greek Nationalism Through Education in the European Territories of the Ottoman Empire in teh Late 19th Century”,
Ed. Nikos Terzis, Education İn the Balkans From the Enlightenment to the Founding of the Nation State, Kiriakidis
Brothers, Thessaloniki, 2000, s. 212.
30
Bu tarihte Osmanlı Devleti bünyesinde
resmi bir üniversitenin, daha doğrusu Darülfünun’un henüz kurulmamış olduğu
unutulmamalıdır.