385
Ağzını açıb göyә baxmaq: açık. ve var. İşi olmayıp boş oturmak, hiçbir iş yapmamak;
sinek avlamak.
Ağzını açıb gözünü yummaq: kar. Ağzını açıp gözleri yummak.
Ağzını açıb havaya vermәk: Bkz. Ağzını açıb göyә baxmaq.
Ağzını açıb qulaq asmaq: var. Ağzının içine bakmak.
Ağzını açıb yummaq: açık. ve var. Son nefesinde olmak; son nefesi vermek, ruhunu
teslim etmek.
Ağzını Allah yoluna açmaq: açık. Dilenmek, dilençilik etmek; ağzına geleni söylemek,
heyezan etmek.
Ağzını Allah yoluna qoymaq: açık. ve var. Boş laf etmek/katmak; gevezelik etmek.
Ağzını aramaq: kar. Ağzını aramak/yoklamak.
Ağzını aya tutub ulamaq: açık. Boşuna konuşmak, bağırmak.
Ağzını ayırıb göyә baxmaq: Bkz. Ağzını açıb göyә baxmaq.
Ağzını ayırmaq: var. Ağzını açmak.
Ağzını bağlamaq: var. Çenesini kapamak/kesmek; dilini bağlamak/kesmek.
Ağzını bәdә (şәrә) açmaq: var. Ağzı kara; şom ağızlı.
Ağzını boş qoymaq (saxlamaq): açık. Yumuşak davranmak, zaaf göstermek.
Ağzını boza vermәk: Bkz. Ağzını Allah yoluna qoymaq.
Ağzını büzmәk (büzüşdürmәk): Bkz. Dudak bükmek.
Ağzını dağıtmaq: açık. ve var. Çenesini dağıtmak; ağzına geleni söylemek.
Ağzını әzmәk: var. Çenesini dağıtmak.
Ağzını göyә açmaq: açık. ve var. Tembellik etmek; sinek avlamak; beddua etmek.
Ağzını xeyrә açmaq: kar. Ağzını hayra açmak.
Ağzını qaytarmaq: Bkz. Ağzından vurmaq.
Ağzını gıfıllamaq: Bkz. Ağzına qıfıl vurmaq.
Ağzını qızışdırmaq: açık. Tahrik etmek, kışkırtmak.
Ağzını malalamaq: açık ve var. Ağzını kapatmak, ağzına bir kemik atmak.
Ağzını mismarlamaq: var. Çenesini kapamak/kesmek.
Ağzını mumlamaq: Bkz. Ağzına qıfıl vurmaq.
Ağzını ovmaq (ovuşdurmaq): var. Ağzını burnunu dağıtmak.
Ağzını öyrәnmәk: Bkz. Ağzını aramaq.
386
Ağzını piylәmәk: açık. Rüşvet vermek.
Ağzını saxlamaq: var. Dilini tutmak.
Ağzını sulandırmaq: açık. İmrendirmek; ayartmak; iştah açmak.
Ağzını sürümәk: var. Ağzını eğmek.
Ağzını şәrә açmaq: Bkz. Ağzını bәdә (şәrә) açmaq.
Ağzını tәmiz saxlamaq (açmaq): açık. Ağzını temiz tutmak (küfretmemek).
Ağzını tutmaq: Bkz. Ağzını saxlamaq.
Ağzını yağlamaq (piylәmәk): Bkz. Ağzını piylәmәk.
Ağzını yığmaq: var. Ağzını toplamak.
Ağzını yormaq: var. Çene yormak.
Ağzını yoxlamaq: Bkz. Ağzını aramaq.
Ağzını yum!: var. Kapa çeneni!
Ağzını yumdurmaq: var. Çenesini kapatmak.
Ağzının dadını (lәzzәtini, tamını) bilmәk: var. Ağzının tadını bilmek.
Ağzının kәsәri yoxdur: açık. Sözü değersiz olmak.
Ağzının külәyinә dayana bilmәmәk: açık. ve var. Karşı koyamamak; cevap verememek,
cevaplandıramamak.
Ağzının qaşığı deyil: var. (Birisinin) harcı değil.
Ağzının qaytanını boş buraxmaq: Bkz. Ağzını boş qoymaq (saxlamaq).
Ağzının lәzzәtini bilmәk: Bkz. Ağzının dadını (lәzzәtini, tamını) bilmәk.
Ağzının sözünü bilmәk: açık. Ağzından çıkanı (konuşmasını)bilmek.
Ağzının suyu axmaq: kar. Ağzının suyu akmak.
Ağzının suyunu axıtmaq: Bkz. Ağzını sulandırmaq.
Ağzının tamını bilmәk: Bkz. Ağzının dadını (lәzzәtini, tamını) bilmәk.
Ağzının üstündәn vurmaq: Bkz. Ağzından vurmaq.
Ahı yerdә qalmamaq; ahı yerdә qalmaz. açık. ve var. Ahı yerde kalmamak; ahı yerde
kalmaz; ahı tutmak.
Ahın dağlara!: açık. ve var. Birisine acımak; acısını anlayışla karşılamak; dağlara taşlara.
Axına qarşı getmәk: var. Akıntıya karşı kürek çekmek.
Axınla getmәk: var. Akıntıya kapılmak.
Axır nәfәs; axır nәfәsә kimi: var. Son nefes; son nefesine kadar.
387
Axırı bir yana çatmaq (çıxmaq): açık. Bir neticeye varmak.
Axırı birdir: açık. Akıbeti aynı olmak.
Axırı xeyir olmaq: açık. Akıbeti (sonu) hayır olmak.
Axırı pis qurtarmaq: açık. Kötü sonuçlanmak.
Axırına çıxmaq: Bkz. Axırı bir yana çatmaq.
Axırına daş atmaq. Bkz. Axırı bir yana çatmaq veya axırına çıxmaq.
Axırına nöqtә qoymaq: Bkz. Axırına daş atmaq.
Axırıncı köynәyini әynindәn çıxarmaq: açık. Donuna kadar soymak.
Axırını elәmәk: Bkz. Axırı bir yana çatmaq.
Aqibәtin(iz) xeyir! (Xeyir olsun!): açık. Sonumuz/sonunuz hayır olsun.
Al dilә tutmaq: açık. Kandırmak; tatlı dille kandırmaya çalışmak.
Ala düşmәk: var. Tuzağa düşmek.
Ala itdәn mәşhur (dur): kar. Ala itten meşhur...
Alaca qarğaya da borcludur: var. Uçan kuşa borcu/borçlu olmak.
Alaqarğa balasına aşiq olub: var. Kirpi yavrusunu kadife tüylüm diye sever. Kuzguna
yavrusu anka görünür.
Albuxara torbası kimi: açık. İşe yaramayan kimse.
Alәmә car çәkmәk: var. Yedi mahalleye duyurmak, dünyayı başına toplamak.
Alәmi başına almaq (yığmaq, götürmәk). açık. Bağırnak; herkesi başına toplamak.
Alәmi bir-birinә vurmaq (qatıb-qarışdırmaq): açık. Birbirine düşürmek.
Alığını aşırmaq: açık. Hakkından üstesinden gelmek.
Alın tәri ilә: kar. Alın teriyle.
Alın tәri tökmәk: kar. Alın teri dökmek.
Alın yazısı: kar. Alın yazısı.
Allah ağıl versin: kar. Allah akıl fikir/akıllar versin.
Allah ağzın (ız) dan eşitsin!: açık. İnşallah; Allah ağzından duysun!
Allah, amandır!: Allah rızası için!; açık. Aman Allah’ım.
Allah bağışlasın!: kar. Allah bağışlasın! Bu deyim, Azerbaycan Türkçesinde ‘Allah
günahlarını aff etsin veya Allah esirgesin’ anlamında kullanılmaktadır. Türkiye Türkçesinde ise
söz konusu deyimin, ‘Allah (çocuğunu, sevgilini) kazadan beladan esirgesin, kötülüklerden
korusun’ anlamında kullanıldığı gözlemlenmektedir. Bu bakımdan ‘Allah bağışlasın!: kar. Allah
Dostları ilə paylaş: |