382
Ağrısını çәkmәk: var. Acısını çekmek.
Ağrıyan yerinә toxunmәq (dәymәk): var. Yarasına basmak.
Ağsaqqallıq etmәk (elәmәk): açık. Büyüklük göstermek, etmek.
Ağusuz ilan: açık. Hilebaz.
Ağza (ağızlara) salmaq: var. Dile düşürmek.
Ağza alası (alınası) deyil: açık. Ağza alınmadık (söz).
Ağza baxmaq: kar. Ağza bakmak.
Ağzı açılmaq; izdihamın ağzı açıldı: açık. ve var. Önü açılmak, izdihamın önü açıldı; dili
çözülmek.
Ağzı aralanmaq: var. Dili çözülmek.
Ağzı ayrıla (açıla) qalmaq: var. Ağzı açık kalmak.
Ağzı dadsız olmaq: var. Aş yermek/ermek.
Ağzı değil: var. Aklı ermemek.
Ağzı әyri olmaq: açık. Hoşnutsuz, hoşnut olmayan, memnun olmayan; ekşi surat.
Ağzı fal imiş: açık. Sanki fala bakmış.
Ağzı günә buraxmaq: var. Herşeyi oluruna bırakmak; (bir işi) oluruna bırakmak (veya
bağlamak).
Ağzı günә qalmaq: açık. Sahipsiz; sahipsiz, bakımsız kalmak.
Ağzı ilә milçәk tutmaq (qovmaq): var. Sinek avlamak.
…Ağzı ilә oturub durmaq: açık. Başkasının ağzıyla hareket etmek.
Ağzı ilә quş tutmaq: kar. Ağzıyla kuş tutmak.
Ağzı isti yerdә olmaq. Ağzı isti yerdәdir: açık. ve var. Durumu iyi olmak; umurunda
olmamak.
Ağzı işdә olmaq (işlәmәk): açık. Ağzı boş durmamak; devamlı olarak bir şeyler yemek.
Ağzı kilidlәnmәk: var. (kendi) ağzını kapamak (veya kilitlemek).
Ağzı köpüklәnmәk; ağzı köpüklәnә-köpüklәnә…: açık. ve var. Sinirlenmek, öfkelenmek;
cin ifrit kesilmek/olmak.
Ağzı qatıq (pendir) kәsmir: açık. Sözü geçmemek; herhangi bir işte söz geçirememek.
Ağzı qıfıllanmaq (kilidlәnmәk); Bkz. Ağzı kilidlәnmәk.
Ağzı qızışmaq: açık. ve var. Çok ve düşüncesiz konuşarak ağzına geleni söylemek.
Ağzı qulağının dibinә getmәk: var. Ağzı kulaklarına varmak.
383
Ağzı nәdir (ki...): var. Ne haddine… Hangi cesaretle...!
Ağzı soyudu: açık. Bir şeyden soğumak.
Ağzı söz tutmamaq. Ağzı söz tutmur: açık. ve var. Herhangi bir nedenle konuşamamak
veya ağzı dili bağlanmak.
Ağzı sulanmaq: kar. Ağzı sulanmak.
Ağzı süd qoxumaq: kar. Ağzı süt kokmak.
Ağzı sürüşmәk: var. Dili dolaşmak/sürçmek.
Ağzı var, dili yox: kar. Ağzı var, dili yok:
Ağzı-ağzına (ağız-ağıza) dәymәk: açık. Bir başkasıyla konuşmak imkanı elde ederek
herhangi bir iş üzerine onun fikrini öyrenmek.
Ağzına (ağzıma) bi şey dәymәyib: var. Ağzına bir şey (veya bir çöp) koymamak.
Ağzına şapalaq vurmaq: var. Ağzının payını vermek; lafı ağzına tıkamak.
Ağzına ağız (dil) vermәk: açık. Konuşmaya cesaretlendirmek; tahrik etmek, kışkırtmak;
telkin etmek.
Ağzına almaq. Alov bütün evi ağzına aldı: var. İçine almak. Alev bütün evi içine aldı.
Ağzına at başı almaq: var. Avaz avaz bağırmak.
Ağzına atmaq: var. Ağzına atmak, ağzına bir kemik atmak.
Ağzına baxan yoxdur (kimdir): açık. Sözü dinlenmemek.
Ağzına baxmaq: kar. Ağzına bakmak.
Ağzına çullu dovşan yerlәşmir (sığışmır): açık. Atıp tutan, kendini beğenmiş birisi...
Ağzına dil atmaq (vermәk, qoymaq): Bkz. Ağzına ağız (dil) vermәk.
Ağzına düşmәk: kar. Ağzına düşmek.
Ağzına gәlәni danışmaq: var. Ağzına geleni söylemek.
Ağzına gәlәni demәk (söylәmәk): açık. Azarlamak, utandırmak.
Ağzına gәlmәk: var. Dilinin ucuna gelmek.
Ağzına gәtirmәk: var. Dilinin ucuna getirmek.
Ağzına it başı salmaq (almaq): Bkz. Ağzına gәlәni danışmaq.
Ağzına qıfıl vurmaq: var. Ağzına kilit takmak (veya vurmak).
Ağzına qovut almaq: var. Ağzına taş almak.
Ağzına qovut verәn yoxdur (kimdir): açık. Adam yerine koymamak; admdan saymamak.
Sana kemik atan yok!
384
Ağzına qurd düşüb: açık. Saygınlığını kaybetmiş.
Ağzına söz atmaq: açık. Fikir vermek.
Ağzına su alıb oturmaq: var. Dilini yutmak.
Ağzına su almaq (götürmәk): Bkz. Ağzına su alıb oturmaq.
Ağzına şirә salmaq (vermәk): açık. Teşvik etmek, övmek.
Ağzında dili qurumaq: var. Dili kurumak.
Ağzında dili yox: var. Ağzı var dili yok.
Ağzında şirә qalıb: açık. Bir şeye alışmış, tadını almış.
Ağzından (dilindәn) qaçırmaq: kar. Ağzından kaçmak/kaçırmak.
Ağzından bal tökülür: var. Ağzından/dudağından bal akmak/damlamak.
Ağzından çıxmaq: Bkz. Ağzından (dilindәn) qaçırmaq.
Ağzından dürr tökülmәk: açık. Yanlışlığı sebebiyle gülünc olan söz veya cümle. Birisine
alay etmek için söylenilir.
Ağzından düşmәmәk: var. Ağzından/dilinden düşmemek(veya düşürmemek).
Ağzından gәlәni (çıxanı) demәk: Bkz. Ağzına gәlәni (demәk) söylәmәk.
Ağzından inci saçmaq: Bkz. Ağzından dürr tökülmәk.
Ağzından köpük qusmaq: Bkz. Ağzı köpüklәnmәk.
Ağzından qan iyi (qoxusu) gәlir: var. Kana susamış.
Ağzından qıfılı götürmәk: açık. Dilini çözmek; konuşturmak.
Ağzından od (od-alov) püskürmәk: var. Ateş püskürmek/saçmak; ağzından ateş saçmak.
Ağzından od (od-alov) tökülmәk: Bkz. Ağzından od (od-alov) püskürmәk.
Ağzından od (od-alov) yağdırmaq: Bkz. Ağzından od (od-alov) püskürmәk.
Ağzından od yağmaq: Bkz. Ağzından od (od-alov) püskürmәk.
Ağzından söz qaçırmaq: Bkz. Ağzından (dilindәn) qaçırmaq.
Ağzından süd iyi (qoxusu) gәlir: var. Ağzı süt kokmak.
Ağzından vurmaq: var. Ağzına tıkamak.
Ağzını aça bilmәmәk: açık. Ağzını açamamak; korkudan ağzını açıp konuşamamak. O
ağzını bile açamaz.
Ağzını açan kimi. Ağzını açan kimi onu başa düşdüm: açık. Ağzını açınca; ağzını açınca
onu anladım.
Ağzını açdırmaq: açık. Ağzını açtırmak; konuşturmak.
Dostları ilə paylaş: |