Mekansal veri ÜretiMİnde maliyet etkiNLİk analiZİ ve yansimlari



Yüklə 0,66 Mb.
səhifə4/14
tarix29.01.2018
ölçüsü0,66 Mb.
#22736
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14

1.2.4. Ortofoto


Grafik ya da çizgisel haritalar fotogrametrik olarak üretilmektedirler. Fakat bu haritalar arazi üzerindeki bütün bilgileri içermemektedir. Oysa birçok meslek disiplini (arkeoloji, jeoloji, orman, ziraat, coğrafya, mimarlık gibi) harita üzerinden daha fazla bilgi sağlamak arzusundadır. Ortofoto bu tür isteklere cevap verebilecek fotogrametrik yöntemlerle üretilen temelde bir foto-haritadır. Ortofoto, bir fotoğrafın diferansiyel yataylanması ya da eğikliklerinin giderilmesi ve resimdeki yükseklik farklarının ortadan kaldırılması şeklinde tanımlanır. Bir başka deyişle ortofoto haritalar, resim eğikliği ve arazi yüksekliğinin her noktada aynı olmamasından kaynaklanan fotoğraf hatalarının giderildiği ve üzerinde her doğrultuda ölçeğin sabit olduğu fotoğraf tabanlı haritalardır.

1.2.5. Sayısal Yükseklik Modelleri (SYM)


Fotograrnetrinin temel fonksiyonlarından biri de Sayısal Yükseklik Modellerinin (SYM) elde edilmesidir. Bu tür işlemler tamamen bilgisayar desteklidir. SYM verilerinin, profiller boyunca veya belirli bir grid ağı noktalarında ölçümü ve çizimi mümkündür. SYM verileri yardımıyla eş yükseklik eğrileri yüksek doğrulukla hesaplanabileceği gibi, bilgi sitemlerine katkıda da bulunabilmektedirler. Yaygın olarak SYM verileri ortofoto haritaların üretiminde, iki boyutlu CBS katmanlarına üçüncü boyutun verilmesinde kullanılmaktadır. CBS içerisinde SYM verileri çok yönlü bir şekilde kullanılmaktadır. Bunlar;

  • Eş yükseklik eğrilenin hesaplanarak çizdirilmesi,

  • Sayısal eğim modellerinin oluşturulması,

  • Eğim haritalarının yapılması,

  • Arazilerin görünen - görünmeyen bölgelerinin analizi,

  • Topoğrafik amaçlı perspektif görüntülerin elde edilmesi,

  • Gölge haritalarının yapılması

şeklinde sıralanabilir (Yomralıoğlu, 2000).

1.3. MALİYET, MALİYET-FAYDA VE MALİYET-ETKİNLİK ANALİZİ

1.3.1. Maliyet


İşletmeler her zaman çeşitli üretim faktörlerini birleştirerek, bunlardan toplum gereksinmelerini karşılamaya yarayacak biçim, nitelik ve miktarda ürünler meydana getirirler. Bu ürünler mamul veya hizmet olabilir. İşte her işletmenin kendi faaliyet konusunu oluşturan mamul veya hizmetleri elde edebilmek için harcadığı çeşitli üretim faktörünün para ile ölçülen değerine o ürünün maliyeti denir.

En genel anlamıyla maliyet; amaçlanan bir sonuca ulaşmak için katlanılması gereken özverilerin genellikle parayla ölçülen toplamıdır.

Maliyetler doğrudan (kişisel) parasal maliyetler ve dışsal maliyetler olmak üzere iki grupta toplanabilir:

Parasal Maliyetler: Bu tür maliyetler tüm inşa faaliyetleri ve bakım onarım faaliyetlerini içerir.

Parasal Olmayan Maliyetler: Özellikle sanayide yapılan maliyet-fayda analizlerinde bu tür maliyetlerin başında kirlilik, toprak kalitesinin bozulması ve yöredekilere verilen çeşitli rahatsızlıklar olarak tanımlanabilir.

1.3.2. Maliyet Analizi


Bir malın üretim maliyetini, onu oluşturan faktörlere ayırarak her birinin ayrıntılı biçimde incelenmesidir. Bu amaçla çoğu kez istatistiki yöntemler kullanılır. Böylece maliyeti etkileyen faktörlerin niteliği, karşılıklı ilişkiler, zamanla gösterdikleri değişmeler incelenir ve maliyeti düşürmek ya da maliyet artışlarını tespit etmek ve maliyet artışlarını denetlemek için alınması gereken önlemler araştırılır. Maliyet analizleri, fiyatlamada, imalat ve satın alma kararlarında, yeni ürün geliştirme ve pazarlama kanallarının belirlenmesinde önemli bir yere sahiptir.

Verimlilik açısından bakıldığında, bir projenin maliyet bileşeni önemli bir yer tutmaktadır. Etkin kaynak yönetiminin ekonomik veri toplamayı gerektirdiği göz önüne alındığında, fotogrametrik harita üretimi için gerekli görüntünün olanaklar ölçüsünde en düşük maliyetle sağlanması gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Ancak, “ekonomik veri toplama” kavramı, hiçbir şekilde kalitesiz en ucuz veriyi toplamayı değil, amaca en uygun kalitedeki verinin en düşük maliyetle elde edilmesi anlamını taşımaktadır.


1.3.3. Maliyet-Fayda Analizi


Maliyet–fayda analizi (MFA) alternatif projelerin karşılaştırılması için uygulanan bir yöntemdir. Analiz, faydalarının ve maliyetlerinin tanımlanması, sayısallaştırılması ve değerlendirilmesini gerektirir. Bu tür bir proje değerlendirmesi için pek çok değişik disiplinlerden uzmanın katılımı ve katkısı gerekmektedir. Bu yolla toplanan bilgilerle, tasarlanan bir projenin geleceğe ait tahmin edilen fayda ve maliyetlerden giderek her bir dönem için net faydası hesaplanabilmektedir. Böylece tahmin edilerek ortaya çıkan net faydanın belirli bir faiz oranıyla iskonto edilmesiyle projenin bugünkü değerine ulaşılabilir (Bulutoğlu, 2008).

1.3.4. Maliyet-Etkinlik Analizi


Modern devlet anlayışında amaç, sosyal refahı yükseltmek, bir başka deyişle ekonomik analiz yolu ile kaynakların optimal dağıtımını sağlamaya çalışmaktır. Bu nedenle, devlet bütçesinde toplam harcama ve gelirlerin belirlenmesi, ulusal amaçların ve önceliklerin saptanmasında önemli bir aşamadır. Savunmaya, sağlığa, eğitime, iç güvenliğe vs. toplam ne kadar ödenek ayrılacağı ve devletin vergi gelirlerinin hangi düzeylerde gerçekleştirileceği , 'sosyal' seçim mekanizması ve seçilmiş temsilciler yani politikacılar aracılığı ile karara bağlanır. Bu bakımdan, bütçenin amaca uygunluğu, toplam ödenekleri oluşturan mal ve hizmetlere yapılan özel harcamaların tek tek haklı bir gerekçeye dayanmasına bağlıdır. Böyle bir gerekçe söz konusu değilse, birimler itibariyle tüm harcamaların gözden geçirilip düzeltilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, herhangi bir hizmet için ayrılan harcamaların değerlendirilebilmesi için refah artışına katkısının hesaplanması, dolayısıyla etkinlik analizinin uygulanması gerekir.

Kamu kesiminde etkinlik analizlerinin uygulanabilmesi, devletin üretip sunduğu mal ve hizmetin türüne göre değişmektedir. Dış savunma, iç güvenlik, sağlık, eğitim ve ulaştırma gibi alanlarda uygulanabilecek etkinlik analizleri birbirinden farklı olmaktadır. Bu nedenle devletin ürettiği mal ve hizmetleri belirli gruplarda toplamak ve analiz tekniklerini de bunun ışığında incelemek gereklidir.

Kamu kesiminde üretilen mal ve hizmetleri genel olarak üç ana grupta toplamak mümkündür: Kollektif (sosyal) mallar, yarı kolektif (karma) mallar ve devlet tarafından sağlanan özel (erdemli) mallar.

a) Kolektif malların en önemli özelliği “bölünemez” oluşlarıdır. Yani bu mallardan kişilerin tek tek yararlanma imkanları yoktur, ancak toplum olarak yararlanabilirler. Milli savunma bunun tipik örneğidir. Dışa karşı yapılan savunma harcamaları bütün içindir ve savunma hizmetinin kişilere bölünüp ayrı ayrı sunulması mümkün değildir. Adalet ve iç güvenlik hizmetleri de bu gruba girer.

b) Yarı kolektif (karma) mal ve hizmetlerin sağlandığı fayda kısmen bölünebilir. Bu gruptaki bir hizmetten doğan faydanın bir bölümü bütün olarak topluma, bir bölümü de ayrı ayrı kişilere gitmektedir. Eğitim buna örnek olarak verilebilir. Eğitimden doğan gelecekte sağlanacak gelirin büyümesi, bilgi ve kültür düzeyinin yükselmesi, prestijin artması v.b. faydalar önce kişinin kendisini ilgilendirmektedir. Eğitimden doğan faydanın bir bölümü de söz konusu kişinin dışındaki bazı kimselere veya bir bütün olarak topluma gitmektedir. Toplumdaki eğitim düzeyinin yükselmesi birçok diğer alanı da olumlu olarak etkileyecektir. Aynı şekilde sağlık hizmetleri de bu gruba girmektedir. Belirli muayene, tedavi, aşı hizmetleri öncelikle ilgili kişiyi ilgilendirmekte, fakat bulaşıcı hastalıklarda toplumun geneline de önemli fayda sağlamaktadır.

c) Devlet tarafından sağlanan özel hizmetler hem bölünebilir niteliktedir hem de bedel ödemeyen kişileri faydalandırmama imkanı taşımaktadır. Örnek olarak posta hizmetleri gösterilebilir. Posta hizmetleri bütün ülkelerde devlet tarafından görülmektedir. Fakat hizmet kişilere ayrı ayrı ve bir bedel karşılığında sunulmaktadır.

Kamu kesiminde üretilen mal ve hizmetin tasnifi konusunun kamu kesiminde etkinlik formu ile bağlantısı şudur: Söz konusu kesimde etkinliğin ölçülebilmesi üç mal ve hizmet grubunda farklı derecelerde mümkün olmaktadır, çünkü etkinlik analizinin derecesi ve başarısı üretilen mal ve hizmetin sağladığı faydanın nakdi değerle ölçülebilmesine bağlıdır. Bu ise sözü edilen üç gruba farklı olmaktadır.

İşte, Maliyet-Fayda Analizi, kamu harcamalarının etkinlik çözümünde bir planlama tekniği, bir karar alma kuralı niteliği ile kamu harcamaları ile gelirler (vergilendirme) arasında bir bağ oluşturur. Faydanın maliyetleri aşması gerektiğini vurgular.

Yalnız, tek kamu yatırım ölçütü Maliyet-Fayda Analizi değildir. Onun dışında, Maliyet-Etkinlik, Program Bütçe, Yöneylem Araştırması veya Gayri Safi Milli Hasıladan (GSMH) pay saptanması gibi karar analizleri de bulunmaktadır.

Maliyet-Etkinlik Yöntemi, projelerle ulaşılmak istenen belli bir amacın parayla ifadesinin mümkün olmadığı fakat bir başka kıstasla gösterilebildiği durumlarda kullanılma şansı taşımaktadır. Ölçüt, söz konusu amaca ne ölçüde başarılı ve etkili olunduğunu işaret etmektedir. Bu yöntemde ulaşılmak istenen hedefle ilgili etkinlik derecesi veri olarak alınır ve bu etkinliği sağlayacak projeler arasında en düşük maliyetli olan seçilir, ya da bunun tersine, aynı amaca yönelik değişik projeler etkinlik-fayda oranlarına göre sıralanır ve bu sıralamada en yukarıdan başlayarak, eldeki ödenek bitinceye kadar seçim yapılır. Böylece, belli bir maliyetle en yüksek etkinlik sağlayan projeler seçilmiş olur. Ancak, MFA ile faydaları ve maliyetleri birlikte değerlendirebilmek mümkün olmaktadır (Akalın, 1982).



Yüklə 0,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə