256
Örnek tümceler;
a)
Смею заметить, профессию выбирают как жену, один раз и на всю
жизнь. В нашем возрасте это следует зарубить на носу. (Ю.Бондарев)
437
Şunu belirtmeliyim ki, meslek, bir eş gibi, bir kez ve yaşam boyu için seçilir.
Bizim yaşımızda bunu aklımızın bir köşesine yazmak gerekir.
b)
Заруби себе на носу: в жизни рассчитывай только на самого себя.
Aklının bir köşesine yaz: bu hayatta sadece kendine güvenmelisin.
c)
Сырость для детей так же вредна, как голод. Заруби себе на носу и
выбирай квартиру посуше. (А.Чехов)
438
Çocuklar için nem, açlık gibi zararlıdır. Aklının bir köşesine yaz ve evi
seçerken rutubetli olmamasına dikkat et.
d)
Тот, кто часто говорит «дурак», чаще всего сам... не слишком умный
человек. Заруби это себе на носу. (В.Катаев)
439
“Aptal” kelimesini sık sık söyleyen bir kişi, genelde kendisi de fazla akıllı
olmayan bir insandır. Aklının bir köşesine bunu yaz.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde yüklem (örnek a, b, c) görevini üstlenmektedir. Fiil geçmiş ve
gelecek zamanda hem tekil halde hem de çoğul halde, bazı fiillerle birlikte ise mastar
halinde kullanılmaktadır. sim sadece tekil halde kullanılır.
437
Ö.Aydın Süer, 1999, s. 88
438
.A. Bıstrova, 1998, s. 91
439
V.M.Mokiyenko, 2004 s. 357
257
Зубы заговаривать / заговорить (кому-либо)
Türkçe anlamı = ağrıyı geçirmek için dişe okuyup üflemek;
Türkçe karşılığı = maval okumak, laf kalabalığına getirmek, kıvırtmak;
Aslı = Asıl Rusça.
Asıl Rusça olan bu deyim, hastaları büyülü sözlerle ve okuyup üfleyerek
iyileştirmekle bağlantılıdır. Bu tür büyülü sözlerin bazılarının diş ağrısına iyi geldiği
düşünülmekteydi. Üfürükçüler ya da kocakarılar dişe okuyarak hastanın etrafında
fısıldaşır ve su serperlerdi. Bu şekilde diş ağrısının geçmesi gerekirdi. Tıptan çok bu
tür büyücülere inanan insanlar her zaman var olmuştur. Ancak, bu tür büyülere
inanmayanlar da çoktu. Bu nedenle bu deyimin ironik anlamı buna inanmayanlarla
bağlantılıdır. Bu deyim bir kişiye inanılmadığı zaman, konuşmayı durdurmak
amacıyla kullanılmaktadır.
440
Örnek tümceler;
a)
Хватит! Ты не хитри, не плачь тут и зубы нам не заговаривай. Говори
прямо: зачем приехал? (Шолохов)
441
Yeter! Kurnazlığa kalkışma, ağlama ve bize maval okuma. Açıkça söyle; niçin
geldin?
b)
Ты, товарищ Непряхин, мне зубы не заговаривай.., не трать попусту
красивых слов. (М.Алексеев)
442
Sen, yoldaş Nepryahin, bana maval okuma, güzel sözleri de boşa harcama.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
440
N.M.Şanskiy, 1987, s. 56
441
Ö.Aydın Süer, 1999, s. 85
442
R. .Yarantsev, 1981, s. 250
258
Tümce içinde yüklem (örnek a, b) görevini üstlenmektedir. ki ögeli tümcede
fiil şimdiki ve geçmiş zamanda ya da “стать” (stat’) - başlamak, “начать” (naçat’)
– başlamak gibi fiillerle birlikte mastar halinde kullanılmaktadır. Öznesiz tümcede
ise mastar halinde “нечего” (neçego) - faydasız sözcüğüyle birlikte kullanılır.
Olumsuz “не” (ne) - siz ekiyle birlikte fiil emir kipinde kullanılmaktadır. Fiil hem
tekil halde hem de çoğul halde kullanılabilmektedir. sim ise sadece çoğul haldedir.
Колоть глаза
Türkçe anlamı = göze batırmak;
Türkçe karşılığı = 1. başına kakmak, yüzüne vurmak, azarlamak;
2. göze batmak, rahatsız etmek;
Aslı = Asıl Rusça.
Bu deyim “Правда глаза колет” (pravda glaza kolet) – doğruluk göze batar
atasözünün temelinde ortaya çıkmıştır. Birinin hatasını adil bir şekilde kendisine
anlatırken hatalı kişinin gözlerini kaçırmasıyla ya da indirmesiyle bağlantılıdır.
443
Örnek tümceler;
a)
Я твёрдо решил: если не поступлю – уйду из дому, не стерплю, чтобы
глаза кололи неудачей. (М.Лужанин)
444
Kesin karar verdim: eğer bir yere giremezsem evden gideceğim, başarısızlığı
başıma kakmalarına dayanamam.
443
V.M.Mokiyenko, 2005, s. 139
444
Ö.Aydın Süer, 1999, s. 115
259
b)
Дайте честное слово, что вы предадите вечному забвению мои глупости
и перестанете колоть мне ими глаза. (Гончаров)
445
Yaptığım aptallıkları hiç olmamış sayacağınıza ve bunları başıma kakmayı
keseceğinize dair şeref sözü veriniz.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde yüklem (örnek a, b) görevini üstlenmektedir. Fiil hem geçmiş,
hem şimdiki hem de gelecek zamanda ya da “перестать” (perestan’) – bitirmek
fiiliyle ve “хватит” (hvatit) - yeter, “не надо” (ne nado) – gereksiz gibi
sözcüklerle birlikte mastar halinde kullanılmaktadır. Fiil hem tekil durumda, hem de
çoğul durumda kullanılmaktadır. sim ise sadece çoğul haldedir.
Куры денег не клюют
Türkçe anlamı = tavuklar parayı gagalamıyor;
Türkçe karşılığı = haddi hesabı yok, çok zengin, paraya para dememek,
denizde kum onda para;
Aslı = Asıl Rusça.
Bu deyimde ilk önceleri “деньги” (den’gi) - para yerine “зерно” (zerno) –
yem
, tahıl, hububat sözcüğü kullanılmaktaydı. Bu deyimin “У него зерна столько,
что и куры не клюют” ( u nego zerna stol’ko, çto i kurı ne k’uyut) – onun o kadar
çok yemi var ki, tavuklar bile yemiyor (gagalamıyor) ş
eklinde kullanıldığı
sanılmaktadır. Yani, bu insan o kadar zengin ki onun tok tavukları bile yem
445
A. .Molotkov, 1978, s. 202
Dostları ilə paylaş: |