44
Yığın üretim temelli fordizm, kapitalizm esaslı bir rejimdir. Fordizmin adını aldığı
Henry Ford, hareketli bant üzerinde otomobillerini üretmeye başlayarak yeni bir ça-
lışma yöntemi yaratmıştır.
71
Fordizm, Taylor’ın en önemli temsilcisi olduğu bilimsel
yönetim anlayışına dayanarak üretim mekanizmasını 8 saatlik işgünü, 5 dolar ücret
ilkesi üzerinden yürütmüştür. Üretim mekanizmasında iş bölümü belirgin, yapılan
işler standartlandırılmış, uzmanlık önemsenmiş buna bağlı olarak nitelikli iş gücü-
ne bağımlı kalınmamıştır. Bu şekilde fordist üretim anlayışının temelleri atılmış ve
toplumsal dönüşüme ilişkin ideolojik yapı oluşturulmuştur.
Yığın üretim mekanizmasının geliştiği yer olarak fordizmde kitle üretim verimliliği
yükselmiş, buna bağlı olarak mal üretimi de artmıştır. Ford, üretilen malın pazarda
satılması gerekliliği ilkesinden hareketle işçilerin kendi ürettikleri otomobillerin alı-
cısının da yine işçiler olması gerektiğini savunmaktadır. Bu çözümleme aynı zaman-
da belli bir yaşam tarzına da tekabül etmektedir. Dolayısıyla Ford, işçilerin nasıl ya-
şamaları gerektiğinin de öğretilmesini savunmaktadır.
72
Bu bağlamda işçilerin, alım
gücü yüksek, boş zamanlarını aileleri ile geçiren, müreffeh ve mutlu bir gündelik
hayat geçiren, refah devletinde yaşayan bireyler olmaları önemsenmiştir.
1970’li yıllara gelindiğinde, kapitalizmin içine girdiği kriz, yeniden yapılanma süre-
cini de beraberinde getirmiştir. Bu dönemde, kapitalizmin yeni bir aşaması olarak
postfordist dönem; bu dönemin bir bütün olarak sanat, kültür ve bilim anlayışı post-
fordizm olarak adlandırılmıştır. Postfordizm, 1970’lerin sonlarında fordizmin yerini
alan yeni bir üretim modeli olarak ortaya çıkmıştır. Fordizmin standartlaştırıcı kitle-
sel üretimi nasıl ki kendi kültür ve estetiğine sahipse, postfordizmin esnek biçimleri
de kendi hayat tarzlarını üretmiştir.
73
Postfordizmde işçiler ve yöneticiler arasındaki sınırlar kalkmakta ve artık işçiler
de yüksek statüye, ödüllere ve iş doyumuna sahip olabilmektedir. İşçiler bazen
yönetim kurullarında yer alabilmekte; işçinin emeğine yabancılaşmasıyla
sonuçlanan çatışmanın yerini işçi ve işverenin iş üzerindeki uzlaşmaları almış gibi
görünmektedir.
74
Postfordizm olgusunun gelişmesinin nedenlerinden biri de bilgi ve
iletişim teknolojilerinin gelişmesidir. Bu durum aşırı hiyerarşik yapıların
ortadan
kalkmasına, yığın üretim yerine ürün yelpazesinin gelişmesine, vasıflı ve vasıfsız iş-
gücüne yönelik ücret politikalarının oluşturulmasına neden olmuştur. Müşteri ter-
cihlerinin ön plana çıkarıldığı yeni bir dönemin yaşanmasını getirmiştir.
Değişimin alt yapısını oluşturan bu süreçler dikkate alındığında üretim süreçleri-
nin yaşam tarzını ve kültürel süreçleri etkilediğini söylemek mümkündür. Fordist
üretimin ideolojisinin modernizmin getirdiği kurumsal yapılanmalarla, postfordist
üretimin ideolojisinin ise postmodernist yapılanmalara tekabül ettiği görüşü önem
71 David Gartman, “Postmodernism; or, The Cultural Logic of Post-Fordism?”, The Sociological Quarterly, 39/1
(1998), 122.
72 Şaylan, Postmodernizm, 179.
73 Doğan Bıçkı ve M. Zahid Sobacı, “Yerel Yönetimden Yerel Yönetişime: Post-Fordizm Bağlamında Yerel
Yönetimleri Anlamak”, Yönetim Bilimleri Dergisi, 9/1 (2011), 223.
74 Martin Slattery, Sosyolojide Temel Fikirler, haz., Ümit Tatlıcan (İstanbul: Sentez Yayıncılık, 2007). 441-442.
Harun Kırılmaz / Fatma Ayparçası
45
kazanmaktadır. Postfordizm ile postmodernizm arasındaki ilişkisel bağ, modern du-
rumun biterek, postmodern süreçlerin yaşandığı kabulüne dayanmaktadır.
75
Sonuç olarak üretim süreçlerinin yaşam tarzını etkilediğini söylemek yanlış olama-
yacaktır. Kitle üretimi ya da yığın üretim paralel olarak günlük yaşamın da kitlesel
olduğu, sosyal boyutlarda cemaat ve cemiyet oluşumu, birlikte hareket etme gibi ol-
guların yaşandığını söylemek mümkündür. Buna karşın postmodern üretim şekli-
nin ortaya çıkışıyla bilginin ve iletişim teknolojilerinin oluşturduğu yeni düzende bi-
reysel yaklaşımları beraberinde getirdiği, medya, bilgisayar, internet, sosyal paylaşım
alanlarının sanal olarak sunulması tek tek hareket eden bireylerin yetişmesine neden
olmaktadır. Son kabulde sınırların yok olması durumunun bir gerçeklik olduğu an-
laşılmaktadır.
b) Postmodernizmin Eleştirisi
Kaotik anlamlar dizgesinden oluşan postmodernizm geniş yelpazede her alana do-
kunan bir kavram ve süreç olarak eleştirilerin de odağında yer almaktadır. Postmo-
dernizmin eleştirildiği temel nokta, modernizm gibi teorileştirilmediğine dairdir.
Kellner konuya ilişkin özellikle Foucault ve Derrida’yı eleştirmekle birlikte; Baudril-
lard ve Lyotard’ı ise postmodernliğin modernizmden koparan ya da kırılma yaşatan
durumun ne olduğuna dair bir açıklama getirmemelerinden dolayı eleştirir.
76
Habermas’ın modernliğin tamamlanmamış bir proje olmasına yönelik yaklaşımı
postmodernizmi eleştirecekler için önemli bir referans olgudur. Fakat bunun yanın-
da radikal eleştirilerden birini Giddens getirmektedir. Giddens’e göre, postmoder-
nizm gibi anlayış ve terimlerle uğraşmak yerine, sosyal bilimlerde şimdiye kadar be-
lirli ve özgül nedenlerden dolayı yetersiz şekilde anlaşılmış olan modernliğin kendi
doğasına bakılması gerekmektedir.
77
Postmodernizmi kavramsal nitelemelerden dolayı eleştiren düşünürler de bulun-
maktadır. Heller ve Feher’e göre postmodernizm yeni bir çağ ya da zaman değişimi
değildir. Postmodernizm, modernizmin açmazlarını ortaya çıkarmaya çalışan; ya
da başarılarını eleştirmek için uğraşan ve bundan beslenen bir asalaktır.
78
Buna ek
olarak postmodernizmi modernlik projesine bir başkaldırı olarak değerlendiren gö-
rüşler de mevcuttur.
79
Giddens ise postmodernizmi savunanlara cevap olarak radi-
kalleşmiş modernizm kavramını kullanmaktadır.
80
Postmodernizmin tarihsel herhangi bir argüman taşımadığı, süreç içinde oluşmadı-
ğına yönelik bir inancın olduğu görülmektedir.
Buradan hareketle Gellner, Giddens,
Habermas, Touraine gibi modernizmi savunanlar, modernliğin postmodernizm ta-
75 Harvey, Postmodernliğin Durumu, 57-59.
76 Douglas Kellner, “Toplumsal Teori Olarak Postmodernizm: Bazı Meydan Okumalar ve Sorunlar”, çev.,
Mehmet Küçük, Modernite versus Postmodernite, haz., Mehmet Küçük, (Ankara: Vadi Yayınları, 1994), 244.
77 Anthony Giddens, Modernliğin Sonuçları, çev., Ersin Kuşdil (İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1998), 48.
78 Agnes Heller ve Ference Feher, Postmodern Politik Durum, çev., Şükrü Argın, (Ankara: Öteki Yayınları, 1993),
21.
79 Sezgin Kızılçelik, “Postmodernizm: ‘Modernlik Projesi’ne Bir Başkaldırı”, Türkiye Günlüğü, 30 (1994), 94-95.
80 Giddens, Modernliğin Sonuçları, 142.
İnsan&İnsan (3/8, Bahar/Sprıng 2016)