42
nizmin, modernizmdeki gibi belirgin süreçler üzerinden geliştiğini söylemek zordur.
Modernizme ait olguların 1. Dünya Savaşı ile patlak verdiği yerde postmodernizmin
doğduğu söylenmektedir.
59
Kavramın tanımlanması sorunu modernizme dair olup olmamasından dolayıdır.
Önüne gelen post öneki sonra, sonrası, ötesi anlamlarını taşıdığından modernizm
sonrası anlamına gelse de; aslında postmodernizmin modernizm sonrasına mı işaret
ettiği yoksa modernizmin bir devamı mı olduğu noktasında görüş birliği olmadığı
da ortadadır.
60
Habermas’a göre ise postmodernliğe geçiş diye bir durum söz konusu
değildir, çünkü modernizm daha tamamlanmamıştır.
61
Egemen ifadeler veya anlamlara karşı bir başkaldırı hareketi olarak nitelendirilen
postmodernizm,
62
her türlü bütünleştirici, genelleştirici yaklaşımları reddeden; mo-
dernizmin kapladığı
dünyada modernizmin ilerlemeci, kalkınmacı yaklaşımlarının
insanları baskı altında tuttuğu öngörüsüyle evrensel ve genel bütün söylemlere kar-
şı çıkmaktadır.
63
Bu durumda postmodernizm, modernizmin oluşturduğu Aydın-
lanma, Bilimsel ve Sanayi Devrimlerinin getirdiği kalkınmacı anlayıştan ve bilimsel
bilginin kutsallığından ciddi bir kopuşu da ifade etmektedir. Postmodernizm genel
geçerlik iddiaları taşıyan meta anlatılarının reddedildiği, çoğulculuğun ve parçalan-
manın kabul edildiği farklılıkların ayrıştırılmadığı aksine bunların vurgulandığı, bi-
reyselleşmenin kutsandığı bir durumu anlatır.
64
Postmodernizm kavramının tartışmalı durumu düşünürlerin de farklı açılardan kav-
rama anlam yüklemelerinden kaynaklanmaktadır. 1960’tan 1980’lere kadar sanat,
resim ve mimaride kullanılan kavram, dünyadaki siyasal ve toplumsal hareketlen-
meler, yaşanan değişimin de etkisiyle felsefe, sosyoloji gibi disiplinlerde de etkisini
göstermiştir. 1980’lerde dünyanın birçok yerinde yaşanan duruma karşılık postmo-
dernizm kavramı da yeni anlamları ile üretilmeye devam etmiştir. Küreselleşmenin
etkilerinin çok hızlı şekilde hissedildiği bu dönemde, ekonomik performansların
üretimde yeni stil arayışlarını tetiklediğini söylemek mümkündür. Konuya ilişkin
ilginç çıkışlardan biri Michel Foucault’ya aittir. Foucault’ya göre, devlet yönetimi ve
buna benzer yönetim tarzlarında değişim yaşanmış ve sistemsel olan her şeyin yerini
anarşi almıştır. Üretimde etkin rol alan yapıların yerleşiklik düzenden çıkıp göçebe
ve hareketli düzene geçtiği öne çıkmıştır.
65
Theory & Praxis, 27/3 (2005), 519; Michael W. Spicer, “Public Administration Enquiry and Social Science in the
Postmodern Condition: Some Implications of Value Pluralism”, Administrative Theory & Praxis, 27/4 (2005), 671.
59 Fatmagül Berktay, “Küreselleştikçe Parçalanan Bir Dünyanın Düşünsel İzdüşümü: Postmodernizm”, İstanbul
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 21 (2000), 3; Anderson, Postmodernitenin Kökenleri, 12.
60 Bahtinur Möngü, “Postmodernizm ve Postmodern Kimlik Anlayışı”, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, 2/17 (2013), 29.
61 Habermas, “Modernlik”, 44.
62 Murat Yıldırım, “Modernizm, Postmodernizm ve Kamu Yönetimi”, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, 7/1
(2010), 711.
63 Şafak Kaypak, “Modernizmden Postmodernizme Değişen Kentleşme”, Küresel İktisat ve İşletme Çalışmaları
Dergisi, 2/4 (2013), 86.
64 David Harvey, Postmodernliğin Durumu: Kültürel Değişimin Kökenleri, çev., Sungur Savran (İstanbul: Metis
Yayınları, 7. Baskı, 2014), 59.
65 Michel Foucault, “Of Other Spaces”, Diacritics, 16 (1986), 22.
Harun Kırılmaz / Fatma Ayparçası
43
Postmodernizmi farklı alanlarda tanımlayan düşünürler de bulunmaktadır. Jame-
son’a göre postmodernizm, sanayi ötesi, ulus devlet, tüketim toplumu olarak ifade
edilen geç kapitalizmin kültürel mantığıdır. Postmodernizm, modernizmin kurum-
larını, siyasal hareketlerini, yasalarını, geliştirdiği ahlakı ve düşünceleri meşrulaş-
tıran büyük hikayelerin bittiği, bilgi kuramının yeniden ele alındığı, ilerleme ve
kalkınma kavramının içeriğini yitirdiği, sürüleşmiş, standartlara bağlanmış bir bi-
reyden, davranışları ve tercihleri farklı olan kişiliklerin ve kimliklerin geliştiği kaos
dönemi olarak tanımlanmaktadır.
66
Postmodernist teorisyen Jean François Lyotard,
postmodernizmi modernizmden dönemsel bir farklılaşmayı ya da kopmayı ve yeni
bir toplumsal formasyonun doğuşu olarak görmektedir.
67
Net tanımsal söylemlerin
geliştirilemediği postmodernizm, yeni anlam yüklemeleriyle
üretilmeye devam et-
mektedir. Modernizmden bir kopuş olarak kabul edilen postmodernizmin bu gün-
lere nasıl geldiğine dair sürecin çerçevelenmesi önemli olmaktadır.
a) Modernizmden Postmodernizme Geçiş
Modernizme ve onu oluşturan ayaklara dair değerlendirmelere ek olarak bu bölüm-
de postmodernizme nasıl gelindiği irdelenmeye çalışılacaktır. Postmodernizm kav-
ramı sanatta, resimde ve bununla birlikte mimaride öncelikli olarak tartışılmıştır.
Ancak burada postmodernizmin toplumsal yaşama etkisi üzerinden değerlendirme-
lerin yürütülmesi çalışmanın bütününden kopmayı da engelleyecektir. Postmodern
durumu değerlendirmek için üretim şekillerine ve etkilediği sosyal hareketlenmeleri
referans alarak değerlendirmelerde bulunmak çalışmanın varacağı nokta için önem-
lidir.
Toplumsal değişim ve dönüşüme ilişkin değişim alt ve üst yapılar şeklinde ayrım-
lanabilmektedir.
68
Buna göre postmodernist yapısal değişimin alt kodunu fordist ve
sonrasında yaşanan postfordist üretim şekli oluştururken, değişimin üst sınırını ise
modernist ve sonrasındaki postmodernist yapısal revizyonlarla sağlandığı üzerine-
dir. Dolayısıyla üretim şeklinde yaşanan güncellemeler sadece ekonomik bir değişi-
mi beraberinde getirmez buna bağlı olarak toplumsal, siyasal ve sosyal yaşam içinde
de hareketlilik sağlamaktadır.
Sanayi toplumu olgusu çerçevesinde kavramsallaştırılan kapitalizm, 1970’lere ciddi
bir krizle girmiş ve bu krizden çıkış yolları yaşanacak değişiminin de ilk habercisi
olmuştur.
69
Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hız, küreselleşme ve buna bağlı sınır-
ların yok oluşu yeni bir toplum yapısını, yani bilgi toplumunu meydana getirmiştir.
Yapısal olarak sanayi toplumunun dışında gelişen bu yeni toplum yapısı sanayi son-
rası toplum, geç kapitalizm gibi adlandırmalarla dolaşıma girmiştir. Yaşanan süreç
üretim temelinde fordizm ve postfordizm şeklinde kavramsallaştırılmıştır.
70
66 Fredric Jameson, Postmodernizm: Ya Da Geç Kapitalizmin Mantığı, çev., Nuri Plümer (İstanbul: Yapı Kredi
Yayınları, 1994), 53-93.
67 Jean François Lyotard, Postmodern Durum, çev., Ahmet Çiğdem (İstanbul: Vadi Yayınları, 2. Baskı, 1997), 155.
68 Kaypak, “Değişen Kentleşme”, 82-84.
69 Şaylan, Postmodernizm, 173.
70 Mike Featherstone, Postmodernizm ve Tüketim Kültürü, çev., Mehmet Küçük (İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2.
Baskı, 2005), 38; Şaylan, Postmodernizm, 175; Şafak Kaypak, “Değişen Kentleşme”, 83.
İnsan&İnsan (3/8, Bahar/Sprıng 2016)