Modernizm ve Postmodernizm Süreçlerinin Tüketim Kültürüne Yansımaları



Yüklə 220 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/11
tarix01.12.2017
ölçüsü220 Kb.
#13292
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

48

den olmuştur. Harvey Postmodernliğin Durumu adlı eserinde tüketim toplumunun 

hız, kullan at şeklindeki yaşam stillerine değinirken Alvin Toffler’a atıfta bulunarak 

onun sözlerini yansıtmaktadır.  Harvey, sadece üretilen malların atılmadığını kul-

lan-at tarzı gündelik pratiklerle, aynı zamanda değerlerin, hayat tarzlarının, istikrarlı 

ilişkilerin, şeylere, binalara, yerlere, insanlara, eyleme ve olma konusunda öğrenil-

miş tarzlara bağlılığın da atılabileceğini, bireylerin uğrana hayatlarını verdikleri ide-

olojilerinin bile bir kenara atılabileceğini anlatmaya çalışmaktadır.

89

Tüketim kültürü yukarıda belirtilen durumları harcamanın yanında tüketirken yeni 



üretim hallerinin de oluşmasına neden olur. Bunlardan biri de kimliklerdir. Tüketim 

kültürü içerisinde kimlikler yıkılıp kimlikler inşa edilmektedir. Bu durumu Reith 

yüksek kimlik inşası olarak değerlendirir. Reith, ileri kapitalist ülkelerde sıra dışı ve 

düzensiz kimliklerin belirginleştiğini söylemektedir. Bu sıra dışı kimlikler patolojik 

karakterli kumarbazlar, kleptomanlar (çalma hastalığı), anoreksikler (yiyememe), 

bulimikler (yediklerini kusarak çıkaranlar), alışveriş kolikler, geç modern dönemin 

kültürel kimlikleridir.

90

Tüketim kültürü insanların yaşam tarzına nüfuz eden, benliğini, kimliğini yeniden 



şekillendiren bir süreç olarak değerlendirilebilir. Tüketildikçe yeniden inşa edilen 

kültürün en önemli etkileyicileri; moda, boş zaman algılamaları, popüler kültür, kü-

reselleşme, sosyal sınıf, materyalist düşünce anlayışları, reklamlar ve son olarak da 

medya olarak sınıflandırılabilir.

91

Popüler kültür, yerel özellikler taşıyan kültürel yapıların tüketim argümanı haline 



dönüşmesidir. Dolayısıyla popüler kültür, ucuza mal edilebilen, herkesin kolaylıkla 

erişebileceği nitelikte olan nesnelerin kültürü olmakla beraber tekabül ettiği bireyler 

için söylenecek olursa bağımlı sınıfların arabesk yaşam pratikleri olarak tanımlana-

bilir.


Popüler kültür egemen sınıfların bağımlı sınıflar üzerinden ideolojilerini yeniden 

ürettikleri, yerele özgü pratikleri tüketimin etkisi altında inşa etmek olarak değerlen-

dirilip orta sınıf bireylere empoze edilme halidir. Bu durumu “popüler olan yapıları, 

ürünleri, değerleri, tüketiciler alır boğazlarına takarlar, saçlarına ve yüzlerine sürer-

ler, midelerine indirirler, üstlerine alırlar, ayaklarına takar veya giyerler, bilinçlerine 

katarlar ve diğer insanlara bunu çeşitli yollarla gösterirler” şeklinde özetlemek müm-

kündür.

92

Popüler kültüre ait birçok nesne (giyecek, yiyecek vb.), moda unsuru ile de tüketim 



kültürünün içine yerleştirilmektedir. Moda, bir bireyin yeniden üretilmesi, kimlik 

kazanım süreci, erkek veya kadın olmak noktasından hareketle cinsiyetçi algılamala-

rı yaratan, din, ahlak ve ideoloji gösteriminin biricik ve tek göstergesidir. Kullanılan 

89 Harvey, Postmodernliğin Durumu, 318-319.

90 Gerda Reith, “Consumption and its Discontents: Addiction, Identity and the Problems of Freedom”, The 

British Journal of Sociology, 55/2 (2004), 297.

91 Yasemin Karaca, “Reklamlarda Kadın İmgesi ve Tüketim Kültürü Oluşturmadaki Rolü: Ulusal Televizyon 

Reklamlarına İlişkin Bir Uygulama”, (Doktora Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi, 2010), 46-57.

92 İrfan Erdoğan ve Korkmaz Alemdar, Popüler Kültür ve İletişim (Ankara: Erk Yayınları, 2005), 35.

Harun Kırılmaz / Fatma Ayparçası




49

ürünler üzerinden yeni anlamların aktarılmasında rol oynayan kişi ve kuruluşlardan 

oluşan moda sistemi, yeni kültürel pratiklerin oluşturulmasında ya da var olan kül-

türel anlamların değiştirilmesinde etkin roller üstlenmektedir.

93

Moda, Marksist ideolojiye göre üst sınıfları etkiledikten sonra bu sınıflardan alt sı-



nıflara doğru yayılan ve sürekli bir yenilik, farklılaşma ve taklit etme süreci içinde 

statü ayırımlarını sürdüren veya yeni statü yolu kazanım aşamasına bir etken olarak 

kabul edilmektedir.

94

 Moda, bireylerle ilgili olarak ilk işaretleri veren bir gösterge-



dir. Dolayısıyla modacılar Marksist ideolojinin de yansıttığı üzere üst elit tabaka için 

yeni bir nesneyi yaratır. Bu durum aşağıya doğru yani toplumun daha alt kesimlerine 

doğru kaymaya başlar. Alt tabakanın kullanım alanına girdiğinde artık bu nesne üst 

tabakanın rağbet etmediği, demode olarak kabul ettiği şey olmuştur. Bu durumda 

moda, tüketim kültürü çerçevesinde tedavülden en erken çıkan ciddi bir kısır döngü 

içerisinde kendini ürettikçe tüketen, tükettikçe üreten bir konumda bulmaktadır.

Modanın en sıkı takip edildiği yerler ise günümüz toplumunun Kudüs’ü olarak ni-

telendirilebilecek çok büyük mağazaları içinde barındıran, alışveriş yapmak, eğlen-

mek, arkadaşlarla görüşmek, dinlenmek kısacası modern dünyanın bireye sunduğu 

boş zamanların değerlendirildiği alanlar olmaktadır. Boş zaman algılamaları bu tarz 

mimari yapılanmalarla birlikte tüketim çılgınlığının mekânı haline dönüştürül-

müştür. Bir ihtiyacı karşılaması, bu ihtiyacı karşılarken sistemli olması, karşılanma 

şeklini tesadüflükten kurtarması ile boş zaman algısı tüketim kültürünün etkisiyle 

kurumsallaşmıştır.

95

 Bu kurumsallaşma yapısı içerisinde bireyler kendilerine daha 



özgür hareket etme alanı bulmaktadırlar.

Küreselleşme, dünyanın tek bir mekân, küresel kültür ise bu mekânda yaşayan top-

lum ve bireylerin ortaklaşa kabul ettiği davranış ve anlayışın hâkim olduğu ürün-

lerin meydana getirdiği davranış örüntüleri olarak kabul edilebilir. Böylece küresel 

bir sistemde işleyen dünya ekonomisi, siyasal sistemi, iletişim teknolojileri ve bilgi 

sistemleri, küreselleşme olgusunun bütün dünyada geçerli olmasını sağlamakta-

dır.

96

  Küreselleşme  ile  birlikte  tüketimin  bireyselleştiğini  söylemek  mümkündür. 



Özellikle  sınırların  yok  olması  dünyanın  herhangi  bir  yerinde  meydana  gelecek 

kültürel  bir  değişimin  anında  farklı  kültürlerin  de  değişimine  etki  etmektedir. 

Bunun yaşanmasında medya ve iletişim teknolojilerinin önemi yadsınamaz. Küresel 

markaların  oluşumu, çok uluslu şirketler aracığıyla bir markanın başka ülkelerde 

üretimi ve dolaşıma sokulması gibi süreçler küreselleşmenin tüketim boyutunda 

geldiği noktayı da göstermektedir. Amerika menşeili markaların özellikle kitlesel 

şekilde üretimi ve tüm dünyaya yayılımı ve tüketimi bu şekilde gerçekleşmektedir.

93 Yavuz Odabaşı, Tüketim Kültürü: Yetinen Toplumdan Tüketen Topluma (İstanbul: Sistem Yayıncılık, 2006), 

73.

94 Cengiz Yanıklar, Tüketimin Sosyolojisi (İstanbul: Birey Yayınları, 2006), 38.



95  Ünal  Şentürk,  “Tüketim Toplumu  Bağlamında  Boş  Zamanların  Kurumsallaştırdığı  Bir  Mekân: Alışveriş 

Merkezleri (AVM)”, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 13 (2012), 63.

96 Bünyamin Ayhan, “Küreselleşme Sürecinde Kitle İletişim Araçlarının Rolü”, Selçuk Üniversitesi İletişim 

Fakültesi Dergisi, 3/1 (2003), 82.

İnsan&İnsan (3/8, Bahar/Sprıng 2016)



Yüklə 220 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə