Ölmeyi Reddeden Kral
Kadın anlamsızca homurdandı. Eli, ekrana başka bir slayt
yansıth.
"Jüpiter'e sabitlenen bir rotadan ve Mars'ta bir manevra
dan sonra, Nibiru'dan gelen uzay adamları Dünya'run iniş
koridoruna ulaşhlar. 'Işığımız' ve 'Değişim' sözcükleri, inen
çizgi boyunca yineleniyor. 'Yolu ve Yüksek Zemini Gözlemle'
diye bir talimat var. Yatay sahr boyunca 'Roket, Roket, Roket,
Yüksel, Motorsuz Uç' sözcükleri var ve onları bir seri numara
takip ediyor. İki çizginin karşılaştığı yerde, 'Düz Zemin' söz
cükleri yazılı. Bu bölümün düz kısmındaki geometrik form
lar, ikisi yüksek, biri daha alçak, üç adet üçgen biçimli tepeyi
resmediyor ... "
"Piramitler!" diye haykırdi Astra. "Büyük dağlar. Enki'nin
eseri."
"Devam et," dedi Eli, kadın durunca. Anlaşılamayan bir
kaç sözcük daha söyledi, vücudunu döndürdü, ellerini çırph
ve sessizliğe büründü.
"Evet," dedi Eli, "piramitler Anunnaki tarafından, Sina' daki
uzay limanına giden yolu gösterecek şekilde, iniş işaretleri ola
rak inşa edildi." Slayt değiştirdi. "Kötü şekilde aşınmış olsa da,
bu bölüm oldukça bilgi verici. Aşağıya inen çizgide 'Merkez
Düzlük' yazısı var ve yüz sayısı alh kez yineleniyor. Birleşen
çizgiler 'Pist Çizgisi', 'Hızlı Hücum' ve 'Bitiş' diyor. 'Gir, in
miştir!"'
"Enlil babasını ziyaret etmek için geri döndü," dedi Astra
birdenbire.
"Evet," dedi Eli. "Kader Tabletleri'nin son bölümü, ger
çekten de Nibiru'ya dönüş için önemli talimatlar veriyordu.
Akşamın tüm konusu da bu, Astra ... '
Ekrana kesişen çizgiler, oklu bir merkezi çizgi ve yazıl
mış sözcüklerin olduğu bir bölüm getirdi. "Burada, kenarda,
göğü gösteren okun olduğu yerde," dedi, "Sümerce 'Dönüş'
40
Zecharia Sitchin
sözcüğü net olarak okunabiliyor ... Geri dönmenin bir yolu
var, Astra; ve biz bu yola çıkabiliriz!"
"Yalnızca yedi bölüm gösterdin," diye belirtti Astra.
"Evet, öyle," dedi Eli, duraksayarak. "Üçüncü bölümü at
ladım. Çok kötü aşınmış."
"Bana her şeyi anlatacağına söz verdin: her şeyi!" Astra,
görünür şekilde sinirliydi.
"Evet, evet," dedi Eli. Bir slayt aradı ve bulduğunda, bir
öncekini çıkardı. Yeni slayh yerine koyarken parlak ışın, oda
yı bir an için aydınlath.
"Şimşek çakh!" Astra koltuğundan fırlayarak bağırdı.
Adam aceleyle yanına gitti ve kolunu omuzlarına doladı.
Kadın ona kocaman açılmış gözlerle bakh.
"Şimşek çakh!" dedi yeniden ve zangırdadı. "Bu bir keha
net!"
Eli onu alnından öptü ve bedenini onunkine yaklaşhrdı.
Kadının titremesi durdu.
"Evet," dedi tatlılıkla, kadını okşayarak. "Anu' dan, Nibi
ru'
dan bir kehanetti ... Ekrana bak."
Yakın planı yansıtılan bölümün üst yansı, fena halde hasara
uğramış görünüyordu. Kısmen görülebilir kalmış geometrik bir
form,
içirıde birçok küçük üçgenin bulunduğu bir elips çizimi
ne benziyordu. Üst yarıdaki ve eğimli kenardaki yazı okunamı
yordu; ancak, yatay çizgi üzerindeki yazılar bozulmarnışh.
"Söyle bana ... Kehanetin sözcüklerini oku," diye fısıldadı
Astra.
"Bunlar, kutsal sözcükler," dedi Eli. "Zarar görmemiş bö
lümde kalan sözcükler şöyle, 'Kutsal Anu'nun Temsilcisi ...
Kutsal İştar'a, Anu'nun Kutsal Aşkına." Adam kollarını açh
ve Astra geriye doğru adım ath.
"Aman Tanrım!" diye bağırdı, "Anu'dan bir davet! Nibi
ru'ya dönmek için bir davetti; öyle değil mi?"
41
O/meyi lfrıldeden Kral
" Evet,"
dedi Eli. "Olduğu şey tam da buydu ... Hala oldu
ğu şey de
bu."
"Hata
mı?"
"Keşke Gökten gönderilen orijinal Kader Tabletleri'ni bu
labilseydik!"
"Biz?"
"Evet; sen ve ben ... Yapılabilir; ama yalnız gitmek istemi
yorum. Birlikte dönmeliyiz!"
Astra bir adım daha geriledi. "Kimsin sen?" diye sordu.
Sesinde hışım vardı.
"Otursan iyi olur," dedi adam. "Yanıtlamadan önce nek
tardan biraz daha yudumlamalıyız."
Koltuğuna oturdu. Adam,· kadehleri yeniden nektarla dol
durdu ve kendininkinden bir yudum aldı. Başta isteksiz dav
ranan Astra, ardından uyumlulukla izledi onu. Adam slayt
projektörünün yanına döndü ve diski andıran tabletin fotoğ
rafını ekrana yeniden yansıttı.
"Bu, bir replika," diye anlattı, "eski zamanlarda yapılmış.
Orijinal Gök Yazısı, başkalarının da, tanrı olmayanların da
okuyabilmesi için çivi yazısı simgelerle değiştirilmişti ... Ori
jinal tablet, Nibiru'ya yapılacak bir uzay yolculuğu için tali
matlarla kodlanmış bir diskti. Onu bulan
bendim."
"Sen mi?"
"Yıldızlı bir gecede, Yeni Yıl Festivali'nin son gününde,
Erek göklerinden indi ... Bir uzay kapsülünün içindeydi ... Onu
bulup aldım ... Onu senden sakladım ... "
Rüyadaymış gibi konuşuyordu ve sözleri tükendi ...
"Devam et!" diye üsteledi Astra.
"Ailem, Elios ismini binyıllar boyunca tuttu. Güneş tanrı
sı Şamaş'ın Yunanca adı olan Helios'un yanlış telaffuzundan
başka bir şey değil... Bu, Şamaş'ın soyundan gelen ailemde,
babadan oğla geçen gizli bir gelenek oldu."
42
Zecharia Sitchin
Projektörü kapattı ve kadının yanına gelip durdu.
"Sümer kral listeleri Gılgamış'ın, babası aracılığıyla Şa
ınaş soyundan geldiğini açıkça belirtiyor ... İştar ve Şamaş,
ikizdiler; her ikisinde de kutsal altıncı parmak geni vardı.
Cılgamış'ta da öyle ... "
Eğildi ve kadım dudaklarından öptü. "Oh, aşkım benim,"
diye fısıldadı.
"Beni hahrlamıyor musun? Ben Gılgamış'hm!"
Kadın, ona şaşkınlıkla baktı. Adam, tam gözlerinin içine
bakıyordu.
"Öyleyse kimim ben; kimdim ben?" diye usulca sordu.
"Gözlerini kapa ... Geriye doğru süzül; böylece anlayacak
sın!"
Gözlerini kapadı. Bir süre sessizlik oldu. Sonra Eli'nin du
daklarım alnında hissetti. Adam, kadının koltuğunu çeviri
yordu.
"Şimdi bakabilirsin," dedi.
43
Dostları ilə paylaş: |