Zecharia Sitchin
"Size bağlılığım ve adanmışlığımla konuşuyorum," dedi
Niglugal, sözcüklerini tartarak. "Zamanın başlangıcında,
ı
·:rek' e krallık bahşedildiğinde atanız Meskiaggaşer, Kullab' da
Yüksek Rahip'ti ve tanrılar onu aynı zamanda kral yaptılar.
Tek
adam hem Yüksek Rahip, hem de kraldı. .. Oğlu Enmer
kar
ve Enmenkar'ın oğlu Lugalbanda, uzak diyarlarda bilgi,
ı.afer ve ölümsüz şöhret arayan savaşçılar ve kaşiflerdi. Ra
hiplik görevleri her gün orada olmalarını gerektirdiğinden,
ı
ınlar yalnızca kraldı ve yüksek rahiplik, erkek kardeşlerine
verilmişti. Şimdi Enkullab, iki işlevi yeniden birleştirmenin
ı.amanının geldiğini söyleyip duruyor."
"Ve beni, kralı, Yüksek Rahip yapmak için mi?" dedi Gıl
gamış, gürleyen kahkahalara boğularak. "Ve tüm bakireleri
unutup kahramanlarla güreş tutmayı bırakmam için mi?"
"Hayır, Meskiaggaşer'in örneğinden yola çıkarak, Yüksek
lfohip'i kral yapmak için."
Gılgamış, kendine yeniden şarap doldururken, bir an için
ll•k
kelime etmedi.
"Enkullab, soyumuzu unutuyor. Meskiaggaşer, büyük
ı,ınrı Utu'nun, Sippar'ın baş rahibesiyle birleşmesinden do
�an oğullarından biriydi ve altıncı parmak işareti taşıyordu ...
l ·:nmerkar'ın kutsal işareti vardı, Lugalbanda'nın da; benim
de
var!" Sanki mabeyinciye hatırlatılması gerekliymiş gibi
l'llerini kaldırıp, sırrı açığa vuran yara izini Niglugal'a gös
terdi.
"Evet, tanrıça Ninsun'un oğlu olduğum ve Utu'nun so
yundan geldiğim için işarete sahibim; dolayısıyla üçte iki
tanrıyım. Ancak Enkullab, babamın oğlu olsa bile ölümlü bir
.ınneden dünyaya geldi. Bu nedenle Enkullab, Yüksek Rahip
konumunu babamızdan miras aldı; ancak, krallığın meşru
oğlu bendim. Tüm bunları unutmuş mu?"
"Günahlarınızın, yetkinizi elinizden aldığını söylüyor."
69
Ölmeyi Reddeden Kral
"Zekice bir entrika," dedi Gılgamış. "Bunu nasıl başara
cak?"
Niglugal, omuzlarını silkti.
Gılgamış, odayı arşınlamaya başladı. "Yüksek Rahip,"
dedi, "Kutsalların Kutsalı'na yalnız başına girer. Orada bir
sandık var; babamın anlathğına göre oraya ben çocukken,
bin yıl önce, Anu'nun ziyareti zamanında yerleştirilmiş. Al
tın kaplamalı akasya ağacından yapılmış ve üzerinde kanat
ları birbirine değen, dökme altından kanatlı imgeler varmış.
Kimse nasıl olduğunu bilmese de, yılda bir kez bu Kaderlerin
Belirlenmesi gününde, sandıktan Anu'nun, Yüksek Rahip'e
kehaneti bildiren sesi duyulurmuş. Yalnızca o, kutsal söz
cükleri duymak için oradad�r. Sonra dışarıya gelir ve Göksel
Baba'nın mesajını ilan eder."
"Evet, orada bunun olduğunu anlatmışlardı," dedi Niglu
gal.
"Görmüyor musun? Yüksek Rahip orada tamamen yal
nız!" Gılgamış, Niglugal'la yüz yüze gelmek için durdu. "Ta
mamen yalnız! Yani dışarıya çıkabilir ve ne isterse onu söy
leyebilir!"
"Bu gerçekten bir tehlike," dedi Niglugal, "fakat Enkullab
bile Anu'nun kutsal sözcüklerini değiştirmeye cesaret ede
mez; çünkü Göksel Baba, onu çarpıp öldürür!"
"Tanrıçaya benim hakkımda birtakım şeyler söylemiş ol
malı çoktan duayı atlamasına neden olacak kadar kötü şey
ler," dedi Gılgamış, yumruğuyla masaya vururken. "Sırada
ne olduğunu merak ediyorum!"
"Fazla kaygılanmayın," dedi Niglugal. "Tanrısal hakları
nız özünde kalıcı ve Enkullab'ın tanrısal altıncı parmağı yok.
Tanrılar onun krallığını asla onaylamaz."
"Sözlerin rahatlatıcı, Niglugal," dedi Gılgamış, mabeyin
cisini kucaklayarak. "İyi bir dostsun ... Dost demişken. Yolda
şım Enkidu nerede?"
70
Zecharia Sitchin
"Güneş doğarken tapınağa gittiğimden, onu henüz gör
medim."
"Her neyse; bu öğleden sonra tapınak ayinlerinde buluna
cakhr."
"Efendi Enki tarafından yarahlmış olduğu için ölümlülerin
kaderinden muaf" dedi Niglugal, "ama kendisini aramalı ve
.ırzunuzu ona iletmeliyim." Yere eğildi ve kapıya doğru geri
.ıdım ath. "Şimdi en iyisi çoktan hak ettiğiniz gibi dinlenin,
Efendim; öğleden sonraki ayinler uzun ve yorucu olacak." Bu
sözlerle oradan ayrıldı.
***
Salgigti, iki katlı evinde gece sonrası etkinlikleri denetli
yordu. Aynı anda tatlı çöreklerin pişirilmesini denetleyen
ve
ayrılan müşterilerin bırakhğı sikkeleri sayan orta boylu,
kuzgun saçlı ve geniş göğüslü kadın, kızlarına bağırıp emir
ler yağdırıyordu.
"Gün kısa; çabuk çabuk!" diye kızlara bağırıp duruyordu.
" Festival kıyafetlerimizi giymeliyiz ve Kutsal Bölge'ye erken
gi tmeliyiz!"
Telaşın yahşması zaman aldı. Fırının yanına, yere hasır
minderle serilmişti ve iki genç kadın, buradan ince yuvarlak
1,·örekleri ustalıkla çıkarıp geniş, kilden bir tabağa yığıyordu.
Avlunun ortasındaki kuyuda diğer iki genç kadın, büyük bir
testiyi serin su ile dolduruyordu. Başka bir genç kadın, evden
bir sepet dolusu kurutulmuş hurma ve incir getirdi.
"Tiranna nerede?" diye bağırdı Salgigti.
"Hala şu Batılı ile odada," dedi diğerlerinden biri.
"Lanetleneceğim!" diye bağırdı Salgigti. "Uyandır şunları!
O
gemici doymak nedir bilmez!"
"Gerek yok," diye ikinci kattan gelen bir erkek sesi du
yuldu. "Kalktım ve gidiyorum; kargaşa ve bağrışmalar için
teşekkürler!"
71
Ölmeyi Reddeden Kral
"Gitme zamanın gelmişti, Adadel," diye bağırarak yanıtla
dı Salgigti, "Senin gibi bir nankörün gitme zamanı!"
Adam aşağıya inip deri kıyafetini kuşanarak avluya çıktı,
"Neden buralarda bir adamın biraz huzur ve sessizliği olamı
yor?" diye sordu, isyan ederek.
"Bugün on birinci gün, Yağlama Günü," dedi Salgigti.
"Kralın elinden alınan krallık mertebesini yeniden kazandığı
gün ... Geceden sağ çıktıysa." Kadın kıkırdadı ve diğer kadın
lar kahkahalara boğuldu.
"Başardı mı?" diye sordu Adadel, sikke keseciğini bulmak
için kıyafetinin içini yoklarken.
"Çok pratik yaptığı kesin," dedi Salgigti, kahkahayla gür
lerken.
"Yeni Yıl geleneklerinizi hala anlayabilmiş değilim," dedi
Adadel. "Kutsal simgesi güneş olan Şamaş' a tapan Sedir
Ülkesi'nde, on birinci günün gündoğumunda festival sona
erer. Burada ayinleriniz, tanrıça ve artık bir kral olmayan kral
arasındaki Kutsal Evlilik ile devam ediyor. Sonra kralı yeni
den tahta çıkarmak için bir gün daha geçiriyorsunuz."
Salgigti'ye gümüş bir sikke uzattı. Kadın, onu hala açık
duran avucunda tuttu. "Tiranna sana iyi davrandı," dedi ada
ma. "İyi bir ev sahibesi değil miydim?"
Adam, kadına baktı ve gülümsedi. "İşte, burada," dedi,
ona bir sikke daha verirken. "Bu sonsuz festival ne zaman bi
tiyor?"
"Gökteki karşılığı ay olan Sin'in ülkesindeyiz," diye ya
nıtladı Salgigti. "Bizim günlerimiz ancak günbatımında baş
lar. Kral yeniden tahta geçtikten ve güneş battıktan sonra, on
ikinci gün başlar. Kaderlerin Belirlenmesi zamanıdır. Yüksek
Rahip tarafından Anu'nun sözlerini aktaran, kralın ve halkın
gelecek yılki kaderini belirleyen bir kehanet duyurulur ... "
"Ve sonra kapılar mı açılır?"
72
Dostları ilə paylaş: |