Zecharia Sitchin
"Ertesi gün. Toplanhya gelen tanrılar o zaman ayrılırlar.
Şehrin kapıları açılır."
"On ikinci gün," dedi Adadel. "Kutsal sayı."
"Fakat sen,
şimdi
gitmelisin, canım!" dedi Salgigti ve çıkış
kapısına doğru yürüdü. "Bu gece görecek miyiz seni?"
"Kuşkuluyum," dedi kapıda Adadel. "Burada yeterince
saplanıp kaldık. Sabah denize açılmak üzere hazırlık yapsam
iyi olur."
"Tanrılar seninle olsun," diye yanıtladı Salgigti, Adadel'i
uğurlayıp kapıyı ardından kilitlerken.
"Şimdi, kızlar," dedi avluya dönüp, "yemek yiyelim, giyi
nelim ve tapınaklardaki kalabalığın önüne geçelim."
***
Yeni Yıl festivalinin kapanış törenleri akşamüzeri, güneş bat
madan bir saat önce başlayacaktı. Ancak Salgigti ve kızları
oraya vardıklarında, Kutsal Bölge'nin Büyük Kapısı' na açılan
Törenler Caddesi ve ona çıkan sokaklar çoktan insanlarla ha
reketlenmiş ve gürültülüydü. Belli ki başka birçok kişi, yal
nızca tören yerine olabildiğince yakın konumlanabilmek için
değil, farklı katılımcılar geldiğinde orada olabilmek için de
istekliydi.
Hanımlar grubu tapınak alanına yaklaştıkça, kalabalık
yoğunlaştı; tüm kahlımcılar gelene kadar halk kapıda, geri
de tutuluyordu. Kutsal alanın sınırında gerek askerler, gerek
nöbetçi rahipler ruhani liderlere ve krala açtıkları yolu koru
yabilmek için kalabalığı itip duruyorlardı. Törenler Caddesi
Salgigti ve yanındakilerin görüş alanına girecek kadar yaklaş
tıklarında, daha fazla ilerleyemediler.
Törenler için gelmeye ilk başlayanlar İhtiyarlardı: hepsi
soylu, birçoğu saray ya da tapınak görevinden emekli olmuş,
altmış kişi. Hepsi yaşlılara uygun şekilde sakallıydı, ancak
istedikleri giysiyi, başlık dahil, zevklerine göre seçip giyebi-
73
Ölmeyi Reddeden Kral
liyorlardı. Kapıya ulaşıp kendilerini tanıthkça, Kutsal Tören'i
başlatma zamanlan gelene kadar toplanmaları için Büyük
Tapınak'ın avlusuna yönlendiriliyorlardı.
Ardından kral ve yüksek saray memurlarıyla kahraman
lardan seçilmiş güvenlik görevlilerinin oluşturduğu, yine
toplamda altmış kişilik kraliyet heyeti geldi. Kral, tacını ve
kraliyet elbisesini giymişti; fakat asası ve topuzu, önünde yü
rüyen mabeyincisi Niglugal tarafından altın bir tepside taşı
nıyordu. Rahipler bu kraliyet grubunu, avlunun İhtiyarlar'ın
karşısındaki tarafına yönlendirdiler.
Sonra, güneşin batmasına tam bir saat kala, on ikinci gün
başlarken, borazanlar öttü, davullara vuruldu ve Kutsal Tö
ren Alayı Eanna yönünden avluya vardı. Alaya, elinde ahşap
bir değnek tutan Yüksek Rahip liderlik ediyordu. Kafatası
biçiminde bir başlık, kıpkırmızı bir toga ve sihirli taşlardan
oluşan bir zırh giymişti. Onu, diğer on bir başrahip takip edi
yordu; bilek uzunluğundaki beyaz örtüleri kıpkırmızı saçak
larla süslenmişti.
"Göklerin Kraliçesi aranıza geldi!" diye bildirdi Yüksek
Rahip, grup büyük avluya girmeye başlarken. "On İki Tanrı
aranıza geldi!"
İhtiyarlar, kraliyet grubu ve beklemekte olan tüm rahipler
bildiriyi duymuş olan dışarıdaki kalabalıkla birlikte başlarını
eğerek diz çökerken, aralarında İştar ve Ninsun'un da olduğu
On İki tanrıyı tahtırevanlar üzerinde taşıyan taşıyıcı rahipler,
avlunun ortasına doğru ilerlediler.
Yüksek Rahip gür bir sesle duyuru yapana kadar başları
eğik halde beklediler: "Kaderlerin Belirlenmesi Günü tören
leri, başlasın!" Ve bu işaretle birlikte kalabalıkların Büyük
Kapı' dan girmelerine izin verildi. Törenlere bir an önce tanık
olmaya başlamak için, onları büyük tören avlusunun dışında
tutmak amacıyla tasarlanan bariyerlere doğru hızla atıldılar.
74
Zecharia Sitchin
Yüksek Rahip, ayini başlatmak ve kutlu sonucunu güvence
alhna almak için önceden emredilen sözcükleri yedi kez söyle
di ve kalabalıktan yarut olarak yedi kez hurra sesleri yükseldi.
Sonra Kutsal Tören Alayı, Anu'nun Beyaz Tapınağı'na doğru
davul vuruşlarına uygun adım, ağır yürüyüşüne başladı.
Başları tıraş edilmiş ve nar rengi togalar giymiş rahip
ler, tütsü sallayarak alaya liderlik ediyorlardı. İhtiyarlar
hemen arkalarından geliyordu. Heybetli merdivenleri ağır
ağır tırmandılar ve tepenin üzerindeki platforma varınca,
yüzlerini podyuma dönerek platformun kenarında durdu
lar. Sonradan her biri, üzerine o öğleden sonraki olayların
kazınacağı tableti, Erek halkını temsilen tanık olarak imza
layacaktı.
Kutsal Tören Alayı'run kraliyet bölümü, onları merdiven
de yakından takip ediyordu. Bu ikinci grup da platformun
Beyaz Tapınak'a bakan yanında yerini alır almaz, Yüksek
Rahip'in ve diğer on iki rahibin liderlik ettiği ruhani grup,
tırmanışına başladı.
En tepede tanrılar tahhrevanlarından indiler ve üzerinde
lştar'ın aslan biçimindeki tahtında oturduğu podyumun mer
divenlerini tırmandılar. Onunkinin yanında daha küçük ve
daha az süslü bir taht, boş duruyordu. Diğer on bir tanrının
oturma yerleri yarım daire biçiminde dizilmişti. Tanrılar ön
ceden belirlenmiş bir sırayla yerlerini aldılar.
Sessizliğin içinde tüm gözler İştar' ın üzerindeydi. Sonra
sağ elini havaya kaldırdı. Buyurgan bir ses tonuyla "Törenler
başlasın," dedi.
Mabeyinci Niglugal, podyumla yüz yüze gelmek için öne
çıktı ve altın tepsiyi yukarıda tutarak, "Ey Göklerin büyük
Kraliçesi, Yeryüzünün Kraliçesi! Kral, Kutsal Evlilik'in dama
dı, aramızda," dedi. Öne doğru adım attı ve tepsiyi İştar'ın
ayaklarının dibine bırakarak geriye çekildi.
75
Dostları ilə paylaş: |