Paul karl feyerabend 13 Ocak 1924'te Viyana'da doğdu. Avusturya asıllı abd'li filozof. Bilimsel gelişmenin ancak yeni kuramların eskilerini yadsımasıyla sağlanabileceğini ileri



Yüklə 8,94 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə106/135
tarix24.12.2017
ölçüsü8,94 Kb.
#17198
1   ...   102   103   104   105   106   107   108   109   ...   135

“Bu   sonuç   yalnızca   hemen   yukarda   söylenenlerden   çıkıyor   değil,
ayrıca,   tersi   bir   varsayım   bölünemezin   bölünebilir   olduğunu   ima
edecektir şeklindeki bir argümanın da mantıksal sonucudur” (233bl6 vd).
(Hızlar   birbirleriyle   herhangi   bir   ilişki   içinde   bulunabileceğinden)
varsayalım ki belli bir süre zarfında bir cisim AB mesafesinin tamamını,
diğer bir cisim ise ancak 2/3’ünü ka- tediyor olsun (Şekil 9). Buradaki
aralıkların Aa = ab = bB ve bölünemez olduklarını ve aynı şeyin bu
aralıklara denk gelen zamanlar için de geçerli olduğunu, yani Rd = de =
eS, kabul edelim. Yavaş cisim muhtemel a bölüm noktasına vardığında
zamanı f noktasında bölecek ve böylece bölünemezi bölmüş olacaktır.
Bu sonuç yukardaki faraziyemizi destekler, kullanılan nosyonların ve
kurulan   bağıntıların   tutarlı   olduğunu   gösterir.   Ama   bu   nosyon   ve
bağıntıların mutlak bir ispatı yoktur.
23. Sırada   zaman   ile   hareket   ve   mesafe   ilişkisine   dair   bir   dizi
teoremimiz var.
Önerme 4:
 Şimdi içinde hareket yoktur (234a24).
Eğer   şimdi   içinde   hareket   olsaydı,   bir   hızlı   bir   de   yavaş   hareket
olacaktı   ve   hızlı   hareket   şimdiyi   Şekil   7   tartışmamızda   olduğu   gibi
bölecekti. Oysa şimdi bölünemezdir (17).
Önerme 5:
 Şimdi içinde hareketsiz bir şey de olmaz (234a33 vd.).
Hareketsizlik   bir   nesneye   ancak   o   nesne   hareket   etme   ka-
pasitesindeyse yüklemlenebilir. Oysa şimdi içinde hareket yoktur.


G.E.L.  Owen,  Aristoteles’in   eserlerinde   zamanın   rolüne   ilişkin   bir
denemesinde,   bu   iki   önermeyi,   sağduyunun   yanbş   bir   yorumuna
dayandıkları   ve   bilimsel   ilerlemeyi   engelledikleri   gerekçesiyle   eleştirir.
Bilimsel ilerleme, der Owen, ancak zamanı hıza bağlayan fonksiyonların
bulunması   ve   bunların   cisimlerin   hareketlerinin   hesaplanmasında
kullanılmaya başlanmasıyla ortaya çıkmıştır.
îlk   eleştiri   Aristoteles’in   süreklilik   nosyonunu   Parmenides’e   borçlu
olduğu   hatırlatılarak   geri   çevrilebilir   (16).   Aristoteles’in,   sürekliliği
örneklemek
  için, tutkal ve çivi (227al7) gibi kaba sabâ örnekler verdiği
doğrudur.   Ama   nosyonun  
içeriği,
  bizim   Önerme   2’de   (sonsuz
bölünebilirlik)   çıkardığımız   sonuçların   da   aralarında   bulunduğu   -ancak
Parmenides  tarafından Önerilen Bir gibi bir homojenlik postüle edilerek
kanıtlanabilecek- sonuçlarında yatar.
İkinci   eleştiri   yalnızca,   bilimadamlarının   çok   az   düşünerek   insanı
çileden   çıkarabileceklerini   gösteriyor.   21’de   Galile’den,   önemli   olanın
doğrunun yapısı değil uzunluğu olduğunu söyleyen bir bölüm aktardım.
Bu   yaklaşım   bilimadamlanna,   karşılaştıkları   sorunlar   yapıyı   işe
karıştırmadığı   sürece   epeyce   yardımcı   olmuştur.   Ama   yapıyla   ilgili
değerlendirmelerin özsel bir önem kazandığı kuantum mekaniğinde sorun
çıkartır. Yapıya bağlı sorunları çözme girişimlerinde fizikçiler, Önerme 4
ve 5’tekilere çok yakın düşüncelere vardılar (zaman ve enerji arasındaki
belirsizlik ilişkileri) ve bugün, “harekette olan şeyin hareketi, hareketsiz
olan şeyin hareketsizliği belli bir zaman almak zorundadır” (234b9 vd),
diyen Aristoteles’in ilkesini onayladıkları söylenebilir.
Önerme 6:
 Nokta bir yere sahip değildir (212b24 vd).
Bu, Önerme 4 ve 5’in uzamsal karşılığıdır ve 6’daki yer tanımından
çıkar. Her üç önerme de (ve az sonra çıkaracağımız diğer önermeler de)
daha önceden Platon’un  
Parmenides'
  teki Bir tartışmasında geçer (137
vd.).   Aynı   bölümde   Aristoteles’in   süreklilik   tanımında   kullandığı
anlaşılan çeşitli malzemeler de yer alır (bkz. 20).
24. 9’a göre hareket ancak geçici bir duraklama meydana getirilerek
bölünebilir -“hareketli şey durmalı ve yeniden hareket et-


melidir” (262a24 vd.). Hareket durduğunda hareket eden nesne doğru
dürüst   tanımlanmış   bir   yerde   bulunur   ve   doğru   dürüst   tanımlanmış
niteliklere   sahiptir,   örneğin   nesne   beyazdan   siyaha   giderken
durdurulduğunda gridir (234bl8 vd). Doğru dürüst tanımlanmış bir yerde
bulunmak ve doğru dürüst tanımlanmış özelliklere sahip olmak hareket
etmeyen   nesneye   özgü   bir   vasıftır.   Hareket   etmek,   o   nedenle,   doğru
dürüst   tanımlanmış   bir   yeri   olmamayı   ve   doğru   dürüst   tanımlanmış
niteliklere   sahip   olmamayı   ima   eder.   Öyle   görünüyor   ki   Aristoteles,
zaman zaman böyle bir sonuca çıkar gibi olsa da (krş. Önerme 14), her
zaman bu adımı atmaya hazır değildi (krş. kısıtlama: “çünkü bir bütün
olarak [nesne], [değişim sürecinin] hem başlangıç hem de onu takip eden
aşaması   içinde   olamaz   ya   da  her  ikisinde   birden   olmamazlık   edemez
[234bl7]). Vardığı sonuç daha çok şöyle bir şeydir: “tüm değişim süreci
boyunca   [nesnel   kısmen   bir   kısmen   diğer   durum   altında   olmak
durumundadır”; yani bir kısmı bir, bir kısmı diğer durum içinde kalan
parçalara bölünmek durumundadır.
Önerme
 7: Değişen şey bölünebilirdir (234b 10).
Bunun anlamı, örneğin yer değiştirmede, elastik ve şekil değiştirebilir
nesnelerle uğraşıyoruz demektir. Kaplamlı nesnelerin hareketiyle ilgili
görelikçi açıklamayla aradaki benzerliğe dikkat çekmek isterim.
Önerme   8:
  Değişim   tamamlandığında   değişime   uğrayan   şey
dönüştüğü hal içindedir (tam olarak aktarırsak: değişen şey dönüştüğü
haldedir {235b6 vd.]).
Bu önerme doğrudan terimlerin anlamından çıkar.
Önerme   9:
  Değişime   uğrayan   şeyin   değişimini   tamamladığı   yalın
zaman bölünemezdir.
Tersinin doğru olduğunu, yani bölünebilir olduğunu varsayalım. O
durumda,   bölünen   her   iki   kısimda   da   değişim   meydana   geleceğinden
değişim sona ermiş olmayacaktır. Yok sadece tek bir kısımda değişim
meydana   geldiği   söylenirse,   o   zaman   da   yalm   zamandan   söz
edemeyeceğizdir [235b33].
Önerme 8 ve 9, daha önce 11’de vurguladığımız olguyla, yani hareketin
net bir şekilde işaretlenmiş her evresine eşlik eden be[li bir kesilmenin 
bulunduğu olgusuyla bağlantılıdır. Şöyle ki, ha- * reket zıtları gerektirir 
(189a 10); zıtlardan biri “uğruna olan”dır, ya


Yüklə 8,94 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   102   103   104   105   106   107   108   109   ...   135




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə