Saçmalıklar Çağı



Yüklə 1,91 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə22/91
tarix15.03.2018
ölçüsü1,91 Mb.
#31994
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   91

markası  Burberry  satışlarını  artırmak  için  bir  reklam

kampanyasına  girişmiş  ama  giysilerinin  futbol  holiganlarınca

benimsenmesi,  imajlarını  mahvetmişti.

[*3]


  Ama  genelde

markalandırma, 

tüketicilerin 

kendilerini 

kalabalıktan

ayıracağına  inandıkları  ama  aslında  kalabalığın  bir  parçası

olduklarını  ortaya  koyan  giysilere  muazzam  paralar

ödemesiyle yükselmeye devam etmektedir. Tüketimin büyük

bölümünde  itki,  sürünün  önüne  veya  gerisinde  kalmamaya

yönelik beyhude girişimdir.

Psikolojinin  bir  diğer  keşfiyse  duyguların  asimetrikliği,

olumsuz  duyguların  olumlulardan  daha  güçlü  ve  uzun  süre

kalıcı  olduklarıdır.  Schopenhauer  bunu  da  yakalamıştı:

"Istırabın  gücünün  aksine  iyilik  ve  mutluluk  zayıftır."

[96]

Olumlu  duygular  günlük  gezilere  çıkan  kaprisli  tiplerdir;



olumsuz  duygularsa  işgale,  ezmeye,  yerleşmeye  ve

boyunduruk 

altına 

almaya 


kararlı 

emperyalistlerdir.

Emperyalizmin  kilit  numarasıysa  pis  işleri  yerlilere

yaptırtmaktır.  Öfkenin  benliği  nasıl  kapladığını,  kendisini

mümkün her yolla besleyişini, zekâyı kendini haklı çıkartmalar

yaratmaya  ve  belleği  eski  dertleri  diriltmeye  nasıl  zorladığını

düşünün.  Oysa  olumlu  duygular  kısacık  bir  aydınlanma

yaratarak uçup giden kelebekler gibidir. Bakanın gözünde de

eşdeğer  bir  dengesizlik  söz  konusudur:  İyilikleri  çabucak



unuturken pis numaraları ebediyen hatırlama eğilimindeyizdir.

Evliliğin  sorunlarından  biridir  bu;  tek  bir  hatayı  düzeltmek

muazzam  miktarda  iyi  davranış  gerektirir.  Günaha  girmek

kolay,  kefaret  ise  feci  zordur.  Jonathan  Haidt  belli  bir

miktarda  para  kazanmaktan  alınan  hazzın  aynı  miktarı

kaybetmenin  verdiği  acıdan  daha  kuvvetsiz  kaldığını

açıklayarak  bu  ilkeyi  finans  ve  kumar  konularına  da

yaymıştır.  Ama  Shakespeare  işi  yüzlerce  yıl  önceden

çakmıştı:  "İnsanların  kötülükleri  yaşar  tunçta,  yazarız

erdemlerini suya."

[97]

Bu  durum  kaygı  ve  bunalımın  neden  kolayca



kronikleşebildiğini  açıklıyor.  Kaygı  ve  bunalım,  olumsuz

düşüncelerle duyguyu desteklemeye ikna için zihni işgal eder.

Psikolog Aaron Beck çoğu depresif kişide ortak bir kötücül

üçlü saptamıştır: "İyi değilim ben", "Dünya boş", "Geleceğim

umutsuz."

[98]


 Ve bu genel görüşler üçlüsünü belirli durumlara

verilen 


olumsuz 

tepkiler 

dörtlüsü 

desteklemektedir:

kişiselleştirme  (kazalarda  veya  şanssızlıklarda  kendini

suçlama),  aşırı  genelleme  (kendini  daima  kötü  olayların

kurbanı  görme),  büyütme  (kötü  etkileri  abartma)  ve  keyfi

sonuç  çıkarma  (kanıt  olmadan  olumsuz  sonuç  çıkarma).

Beck  bunun  ardından  mustaripleri  bu  tür  düşünceleri

saptama, yazma ve Dörtlü Çete üyelerinden birinin zorbalığı




diye  sınıflandırmaya  dayanan  Bilişsel  Terapi'yi,  anlama

yoluyla dönüşüm için Budist ve Freudçu tekniklerin psikoloji

sürümünü geliştirdi.

Albet Ellis ise, Bilişsel Terapi'nin Akılcı Duygusal Davranış

Terapisi  adıyla  bilinen  çeşitlemesini,  Beck'ten  bağımsız

geliştirdi.  Bu  tedavi  yöntemi  depresyondan  mustarip

çoğunluktan  ziyade  gerçekdışı  beklentilerden  mustarip  daha

büyük  çoğunluğa  yönelikti.  Ellis'in  kötücül  üçlüsü,  üç

sakatlayıcı  "şart"tı  ("Başarmalıyım",  "Herkes  bana  iyi

davranmalı"  ve  "Yaşam  kolay  olmalı").

[99]

  Ellis  bu  üçlüye



yönelik  inancı  bir  çeşit  kendini  aşağılama,  muhtemelen

mastürbasyonun  kendisinden  daha  yaygın  olan  bir  tür

mastürbasyon olarak tanımladı. Ne tanıdık bir talep nakaratı!

Bu "şart"ların ilki mükemmeliyetçilik laneti, ikincisi muhtaçlık

laneti  ve  üçüncüsü  de  aptallık  lanetidir.  Kent  ve  kasaba

sokaklarında  her  gün  "Başarısızlık,  Başarıdan  Daha

Yaygındır",  "Çoğu  Kimse  Ne  Yaparsanız  Yapın  Sizden

Hoşlanmayacak"  ve  "Yaşam  Kıyak  Çekmez"  mesajları

taşıyan  üç  dev  balon  dolaştırılsa  ıstırap  ve  öfkenin  büyük

kısmı önlenebilir. Ellis'in yaklaşımının özü, sorunun olaylarda

değil, olaylara yönelik yanılgılarımızda ve olaylara tepkimizde

yatmasıdır ki bu iki olgu da kontrol edilebilir olgulardır.

Bu strateji elbette klasik Stoacılıktır ve Ellis'in görüşleri ve



tarzı Epiktetos'unkilere dikkat çekici ölçüde benzemektedir.

Her  ikisi  de  insan-hayvanın  hilekârlığını  kavramış  ama

akılcılığa  inanıp  sızlanmayı  nefretle  karşılamışlardır.  Ve  her

ikisi  de  şöhretli  öncellerine  saygı  göstermeyi  reddetmiştir.

Epiktetos, Epikür için, "ağzı bozuk piç", Ellis ise Freud için,

"baştan  aşağı  palavra"  demiştir.

[100]

  Sağlam  faydacılıkları



(pragmatizm)  belki  zorlu  çocukluklarının/gençliklerinin

ürünüdür.  Epiktetos  yaşamına  köle  başlamış,  Ellis  ise

ailesinden  ilgi  görmemiş  ve  ekonomik  buhran  döneminde

kullanılmış ceket ve pantolonlar alıp takım elbise diye satarak

geçinmişti.  Akademik  dünyaya  bu  yüzden  geç  girmiş  ve

entelektüel  züppelikten  etkilenmeyip Nasıl  Mutlu  Olur  ve

Çok Daha Az Rahatsız Edilirsiniz  ve Her Konuda, Evet,

Her  Konuda  Mutsuz  Olmak  Nasıl  İnatla  Reddedilir  türü

başlıklara sahip kitaplar yazmamıştı.

Bilişsel  Davranış  Terapisi  evrensel  kabul  görmemiştir.

Klinik psikolog Oliver James etkilerinin sadece kozmetik ve

geçici  olduğunu  öne  sürmekte,  özellikle  çocuklukta  kötü

muamele  görmekten  kaynaklanan,  derinlere  yerleşmiş

sorunları  çözmeyeceğini  söylemektedir.

[101]

  Sonuncusu



muhtemelen  doğrudur.  Buda,  Spinoza  ve  Freud  kendini

anlama ve dönüşüm sürecinin uzun olduğunda hemfikirdir; bu

yüzden  birkaç  seans  BDT'nin  yaşamsal  değişim  yaratacağı



Yüklə 1,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   91




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə