Selçuk iletiŞİM



Yüklə 2,4 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə7/110
tarix15.10.2018
ölçüsü2,4 Mb.
#74210
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   110

Sağlık İletişimi: Yaşlıların Televizyonda Yayınlanan Sağlık… (5-17)
15
Farkındalık faktörü toplam varyansın %
8,99’unu açıklamaktadır. Güvenilirlik değeri
ise ,7877’dir. Faktör ile cinsiyet (t= ,691; sd=
304; p= ,490)  ve yaş kategorileri (F= ,785; sd=
4; p= ,536) arasında anlamlı ilişki bulunma-
maktadır. Öte yandan eğitim düzeyleri (F=
3,48; sd= 4; p= ,009)  ve sağlık durumuna (t=
2,28; sd= 304; p= ,023) göre farklılıklar bu-
lunmaktadır. Eğitimsizler ile lise ve üniversite
eğitimliler arasında anlamlı bir fark bulunmak-
tadır. Eğitimsizler lise ve üniversite eğitimlilere
göre farkındalık faktörünü daha fazla önemse-
mektedir. Sağlık durumu açısından bakıldığın-
da kronik hastalığı olanlar olmayanlara göre
farkındalık faktörünü daha fazla önemsemekte-
dir.
Sağlık programlarının izlenmesinde öne çıkan
dördüncü faktör alışkanlıktır. Üç ifadeden
oluşan faktördeki ifadelerden “Televizyondaki
sağlık programlarını izlemek benim için sosyal
bir aktivitedir” ifadesi bu programların bir
sosyal aktivite olarak izlendiğine vurgu yap-
maktadır. “İlk izlediğimden bu yana sağlık
programını/programlarını izlemek bende bir
alışkanlık oldu” ifadesi ise sağlık programları-
nın gerek içerik gerekse sunum özellikleriyle
insanlara kendini izlettiğini göstermektedir.
Ayrıca bu tür programları izlemek sağlığı ko-
rumak adına yapılan iyi bir iş olarak da değer-
lendirilmektedir. Alışkanlık faktörü toplam
varyansın % 8,60’ını açıklamaktadır. Güveni-
lirlik değeri de ,7673’tür. Alışanlık faktörü
cinsiyet kategorilerine (t= 2,19; sd= 304; p=
,029)   göre anlamlı farklılıklar göstermektedir.
Kadınlar erkeklere göre sağlık programlarını
daha fazla alışkanlıktan dolayı izlemektedir.
Eğitim düzeyleri (F= 2,15; sd= 4; p= ,075), yaş
kategorileri (F= ,988; sd= 4; p= ,414)  ve sağlık
durumu (t= ,498; sd= 304; p= ,619) açısından
ise bu faktörde anlamlı bir fark bulunmamakta-
dır.
Son faktör ise “Kişisel Fayda” olarak adlandırı-
lan ve ,7055 güvenilirlik değeriyle toplam
varyansın % 8,59’unu açıklayan faktördür. Bu
faktör altında televizyondaki sağlık programla-
rından elde edilen bilgilerden faydalanma yer
almaktadır. Kişisel fayda faktörüne verilen
önem noktasında cinsiyet (t= ,002; sd= 304; p=
,998), yaş (F= 1,42; sd= 4; p= ,228), eğitim (F=
2,15; sd= 4; p= ,075) ve sağlık durumu (t=
,216; sd= 304; p= ,829)  açısından anlamlı bir
fark bulunmamaktadır.
SONUÇ
Son yıllarda iletişim ve sağlık kavramlarını yan
yana getirmeyi amaçlayan pek çok bilimsel
araştırma, “sağlık iletişimi”nin iletişim bilimi-
nin bir alt disiplini olarak ortaya çıkmasına
neden olmuştur. Sağlık iletişimi genel olarak,
bireyler arasında sağlığa ilişkin oluşan, etkile-
şim ve işlemlere iletişim kavram ve kuramları-
nın uygulanması olarak tanımlanabilir. Sağlık
iletişimi, tıbbi bakımın kalitesini ve başarı
derecesini önemli düzeyde etkileyen, bireysel
ve toplumsal sağlığın gelişmesine katkı sağla-
yan stratejiler bütünüdür. Önemli sağlık sorun-
ları hakkında bireylerin bilgilendirilmesi, top-
lumsal sağlığa ilişkin kararların alınmasında
sıklıkla kullanılmaktadır. Ayrıca sağlık bakım
politikalarının oluşumu üzerinde etkili olan
sağlık iletişimi, hastalıkların önlenmesinde,
sağlık hizmetlerinin üretilmesinde ve pazar-
lanmasında, sağlık hizmetini alan bireylerin
tedaviyle ilgili süreçleri ve sağlık bakım kalite-
si hakkında bilgilendirilmesinde ve eğitilme-
sinde sıklıkla kullanılmaktadır.
Çalışma betimleyici bir alan araştırmasıdır. Bu
çalışmada yaşlıların televizyonda yayınlanan
sağlık programlarını izleme motivasyonları
sağlık iletişimi bağlamında ve kullanımlar ve
doyumlar yaklaşımı çerçevesinde ele alınmış-
tır.
Araştırmaya katılanların % 58,8’inde sürekli
ilaç kullandığı ya da tedavi olduğu bir rahatsız-
lık olduğu görülmektedir. Ayrıca katılımcıların
% 88,6’sı son bir yıl içerisinde sağlık kuruluş-
larına gitmiştir. Dolayısıyla görüşülen kişiler
sağlık programlarına ilgi duyan kişilerden
oluşmaktadır. Doktorlar ve televizyon en çok
sağlık bilgisi alınan kaynaklardır. Erkekler
doktorlardan, kadınlar ise televizyondan daha
fazla sağlık bilgisi aldığını belirtmektedir.
Televizyonda yayınlanan sağlık programları
sıklıkla izlenmektedir (her gün ve haftada 2-3
gün izleyenlerin oranı % 31,7).  Ayrıca, Tele-
vizyondaki sağlık programları yararlı bulun-
makta ve bilgi alınan önemli bir kaynak olarak
görülmektedir.
Televizyonda yayınlanan sağlık programlarının
izlenme motivasyonlarını ortaya koymayı
amaçlayan ölçek yaşlıların beş temel nedenle
bu programları izlediklerini göstermektedir.
Bu faktörler; enformasyon, destek/paylaşma,


Selçuk İletişim, 6, 3, 2010
16
farkındalık, alışkanlık ve kişisel faydadır. Bu
beş faktör yaşlıların sağlık programlarını izle-
me motivasyonlarının % 52,3’ünü açıklamak-
tadır.
Öncelikle sağlıkla ilgili gelişmeler, tıptaki son
yenilikler hakkında bilgi sahibi olmak ve sağlık
risklerinden haberdar olmak gereksinimiyle
sağlık programlarının izlendiği görülmektedir.
Bunu özellikle rahatsızlığı olan bireylerin ken-
di durumlarında olan diğer bireyleri görüp
moral destek bulma gereksinimleri takip et-
mektedir. Kişilerin kendi sağlığının öneminin
farkına varmalarını sağlaması açısından da bu
programlar önemli görülmektedir. Bir alışkan-
lık olarak izlendiği düşünülse de, bu program-
lardan elde edilen bilgilerin kişisel fayda için
kullanılması kişilerin yaşam kalitesini arttırma-
sına yardımcı olmaktadır.
İnsanların televizyona kolay erişimi bilgi ge-
reksiniminin karşılanması noktasında insanlara
kolaylıklar sunan bir araç olması televizyonun
sağlık bilgisinin kaynaklarından birisi olarak
görüldüğünü göstermektedir. Özellikle tedavi
altında olan bireyler tedavi aldıkları rahatsızlı-
ğa ilişkin olarak verilen bilgilere daha çok ilgi
göstermekte, kendi durumda bireyleri görmek
onlara moral desteği sağlamaktadır. Özetle
televizyonda sağlık programlarının izlenmesi
bir doyum arama ihtiyacından kaynaklanmak-
tadır.
Yaşlılar için televizyon izlemenin son derece
önemli bir aktivite olduğu pek çok araştırmada
ortaya konulmuştur. Bu çerçevede televizyon-
lardaki sağlık programlarının, yaşlıların sağlık-
la ilgili doğru bilgiler almasında dolayısıyla
hayat kalitelerinin arttırılmasında son derece
önemli bir rolü olduğu görülebilmektedir. Bu
sonuç bu tür programlar içinde bir sorumluluk
doğurmaktadır. Bireylere doğru bilgilerin akta-
rılması ve yönlendirilmesi bir sosyal sorumlu-
luk olarak görülmelidir.
KAYNAKLAR
Ajzen I (2005) Attitudes, Personality and
Behavior, (2nd. Edition), McGraw-Hill, NY.
Babrow S A ve Mattson M (2003) Theorizing
About Health Communication, In, T.L
Thompson,  A.  Dorsey,  K.I.  Miller,  R.  Parrott
(Eds.), Handbook of Health Communication,
Lawrence Earlbaum Associates, NJ, pp. 35-61.
Baltaş Z (2004) Sağlık Psikolojisi Halk Sağlı-
ğında Davranış Bilimleri(2. Basım), Remzi
Kitabevi, İstanbul.
Bennett P ve Hodgson R (1992) Psychology
and Health Promotion, In  R.  Bunton  &  G.
Macdonald (Eds.), Health Promotion
Disciplines, Diversity, and  Developments,
(2nd Edition), Routledge, London. pp.22-39.
Brown J D ve Walsh-Childers K (2002) Effects
of Media on Personal and Public Health, In
Bryant & D. Zillmann (Eds.), Media Effects
Advances in Theory and Research, Lawrence
Erlbaum Associates, London, pp. 453-488.
Burnett J J (1991) Examining The Media
Habits of the Affluent Elderly, Journal of
Advertising Research, October/November, 33-
41
Calman K C (1998) The Potential for Health:
How to Improve the Nation’s Health, Oxford
University Pres, Oxford.
Chory-Assad R M ve Yanen A (2005)
Hopelessness and Loneliness as Predictors Of
Older Adults’ Involvement With Favorite
Television Performers, Journal of Broadcasting
& Electronic Media, 49 (2), 182-201.
Cirhinlioğlu Z (2001) Sağlık SosyolojisiNobel
Yayınevi, Ankara.
Cohen H L (2002) Developing Media Literacy
Skills to Challenge Television’s Portrayal of
OlderWomen, Educational Gerontology, 28
(7), 599-620.
Curtis A J (2000) Health Psychology,
Routledge, NY.
Çam O ve Bilge A (2007) Ruh Hastalığına
Yönelik İnanç ve Tutumlar,  Anadolu Psikiyat-
ri Derg, 8 (3), 215-223.
Çınarlı  İ (2008) Sağlık İletişimi ve Medya,
Nobel Yayınevi, Ankara.
Edwards J R (1992) A Cybernetic Theory of
Stress, Coping, and Well-being in
Organizations, Academy of Management
Review, Vol: 17, pp.238 – 274.
Fişek N H (1983) Halk Sağlığına GirişHacet-
tepe Üniversitesi Yayınları, Ankara.


Yüklə 2,4 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   110




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə