Selçuk iletiŞİM



Yüklə 2,4 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/110
tarix15.10.2018
ölçüsü2,4 Mb.
#74210
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   110

Sağlık İletişimi: Yaşlıların Televizyonda Yayınlanan Sağlık… (5-17)
9
1.3. Sağlık İletişim Modelleri
1990’lı yıllar sağlık bakım hizmetlerinin su-
numunda yeni gelişmelerin yaşanması ve diğer
endüstrilerden uyarlanan tekniklerin ışığında
bazı yaklaşımların gelişmesine sahne olmuştur.
Sağlık iletişiminin henüz gelişmekte olan bir
disiplin olması nedeniyle literatürde fikir birliği
edilmiş yaklaşımlardan söz etmek oldukça
güçtür. Genel olarak sosyal psikolojinin davra-
nış modellerinin ve iletişim disiplinin bazı
yaklaşımlarının sağlık iletişimine uyarlanmış
olduğu ve bu uyarlamalara sağlık iletişimi
yaklaşımları adı verildiği göze çarpmaktadır.
Bu modellerden bazıları;
Retorik Model: Sözlü veya sözsüz mesajlar
yoluyla alıcının zihninde kaynak tarafından
hedeflenmiş anlamların oluşturulması süreci
olarak tanımlanmaktadır (Tabak 2003: 42).
Craig (1999), Retorik Yaklaşımı “ikna edici
söylemin, işlevsel bir sanat olarak iletişim
sürecinde kullanılmasıdır” şeklinde tanımla-
mıştır. Bilimsel teori ve ses bilimi üzerine
dayanan yaklaşım, söylemin ve metinlerin
içeriklerinin sağlık iletişiminde etkin biçimde
kullanılması üzerinde yoğunlaşmaktadır (akt.
Ratzan 2001: 211).
Semiyotik Model:  İşaretler ve işaret sistemleri
kullanılarak özneler arası bir anlam paylaşımı
olarak iletişimi kuramlaştırır. Model, odak
noktasını nesnelerden ilişkilere doğru kaydır-
makta; bireysel işaretler ve anlamların doğası
yerine, diğer bireylerle ilişkilerde işaretler ve
işaretlerin anlamları gibi konuları sorunsallaş-
tırmaktadır. Özneler arası yaklaşımla iletişim-
cilerin paylaştığı ilişkiler ağının genişletilmesi
ile uğraşan yaklaşım, işaretler aracığıyla sağlık
iletişiminde sunulan içeriklerin dikkat uyandı-
racak şekilde yapılandırılmasına aracılık eder
özelliktedir. Diyet yaparak vücudun incelece-
ğine yönelik bir reklamda dönüşümün göste-
rilmesi sağlık iletişiminde bu modelin kullanı-
mına örnek olarak verilebilir (Babrow ve
Mattson 2003: 49).
Fenomenolojik Model: Fenomenolojik Model,
işaretlerin özneler arası anlamlan kazanmasın-
da önemli olan unsurun bireyin deneyimleri
olduğunu ileri sürmektedir.  Retorik söylem
kadar, stratejik işaretlerin ve iletişimin ustaca
ve amaçlı yapılandırılmasının zorunlu olduğu-
nu savunmakta, iletişimi bilinç aramayı amaç-
layan bir aydınlanma çabası olarak tanımla-
maktadır  (Babrow ve Mattson 2003: 49).
Fenomenolojik Yaklaşıma göre bireyin edindi-
ği tecrübe kendisinin çevresiyle olan etkileşi-
minin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Olayların temel özelliklerinin sübjektif dene-
yimlerle gözlenmesi ve betimlenmesini amaç-
layan bir yaklaşımdır.
Sibernetik Model: Davranışın kaynağını, işlev-
sel olarak yürütülen gündelik yakın ilişkiler ve
var olan durumlardan ortaya çıkması muhtemel
beklentiler oluşturmaktadır (Edwards 1992:
239). Craig’e göre (1999) Sibernetik gelenek,
karmaşık olan sistemlerin düzenlenmesi,  çev-
resel dış faktörlerin etkilerinin uysallaştırılması
veya artırılması yanında çevresel geri bildirim-
leri de kapsamaktadır. Modelde bir sistem ve
onun var olduğu çevresi birlikte bir süper sis-
temi oluşturur ve bu yüzden “çevresel etki”
bilginin işlenmesi sürecinin önemli unsurların-
dandır. Bu geleneğe göre; iletişim stratejileri,
toplumsallık ve toplumsallığa aykırılık arasın-
daki gerilimlere de etkili bir şekilde uygulana-
bilirler.
Sosyo-psikolojik Model: Model, beklentiler ve
belirsizlikler arasındaki günümüze özgü geri-
limleri azaltıcı nitelik taşımaktadır. Sosyo-
psikolojik gelenek, yaygın olan duyguların
yanında görünmeyen yönleri de sağlık iletişimi
uygulamaları bağlamında irdelemekte ve yay-
gın olarak kabul edilmiş fikirler bağlamında,
ortaya çıkan görüşlere de dikkati çekmektedir.
Bu modele göre iletişim, bireysel inançların,
duyguların ve yargıların etkilediği bir süreçtir.
Model toplum içindeki her bir bireyin birbirini
etkilediğini de varsayar (Babrow ve Mattson
2003: 50-51).
Sosyo-kütürel Model: Modelde iletişim kavra-
mı, bireyin içinde yaşadığı toplumu, grubu
veya kendi herediter-kültürel unsurlarını da
içine alan ilişkilerini ve etkileşimini ifade et-
mektedir. İnsan yaşamsal süreçte içerisinde
bulunduğu gruplarla etkileşiminin bir sonucu
olarak o topluluğun niteliklerini benimsemek
durumundadır. Her ne kadar bu durum, top-
lumsallaşma sürecinin bir sonucu gibi görün-
mekteyse de, sağlık iletişiminin bakış açısından
durum bazı farklılıklar arz etmektedir. Birey,
seçme olanağı bulunmaksızın doğumuyla bir-


Selçuk İletişim, 6, 3, 2010
10
likte kendisini içerisinde bulduğu toplumsal
katmanların, sağlık ve hastalık tanımlarının
veya yorumlarının içinde bulmaktadır. Özellik-
le gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerin
eğitim seviyeleriyle paralel olarak, kültürel
etkenlerin sağlık üzerindeki etkisi, inanışların
ve değerlerin de katkısıyla bir artış (olumlu
veya olumsuz yönde) gösterebilmektedir. Sağ-
lık iletişimi bu yapılar göz önünde bulunduru-
larak yapılandırılmalıdır.
Eleştirel Yaklaşım: Eleştirel geleneğe göre
iletişim, söylemsel bir sürecin yansıması  şek-
linde ortaya çıkmaktadır. İdeolojik uygulama-
lar ve materyaller çoğunlukla toplumsal söyle-
min bozulmasına, çarpıtılmasına ve gerçek
iletişimin engellenmesine neden olmaktadır.
Toplum, kimliklerin tanımlanması ve bireysel
rollerin sınırları konusunda genel olarak kabul
edilebilir davranışların sınırlarını çizmiş du-
rumdadır. Bireyler arası iletişim ve kitle ileti-
şimi başta olmak üzere iletişimin diğer biçimle-
ri, uygulandıkça gelenekselleşen bu kurallar
çerçevesinde gerçekleşmektedir. Eleştirel gele-
nek tüm bu geleneksel çerçeveye tepki olarak
ortaya çıkmıştır ve bir nevi egemen ideolojilere
başkaldırı niteliği taşımaktadır. Eleştirel teoris-
yenler ve araştırmacılar, iletişimi saptıran,
egemen ideolojileri ve materyalist uygulamala-
rı açığa çıkarmak uğraşındadırlar. Craig (1999)
sağlık iletişiminin farklı türden gerilimler ve
Eleştirel Yaklaşımla yüksek düzeyde ilişkili
olduğunu ileri sürmektedir (akt. Babrow ve
Mattson 2003: 53). Eleştirel gelenek sağduyu-
nun yaygınlaştırılması (güç ve zenginliklerin
sürdürülmesi, özgürlük, eşitlik, ve akıl gibi
değerlerin tartışılması, haberdar edilmesi ve
anlaşılması) ve çoklu ortak söylemlere karşı
çıkılması (geleneksel sosyal düzen hem doğal
ve hem de mantıklıdır; bilim ve teknoloji ob-
jektiftir gibi söylemler)  noktasında oldukça
önemlidir. Bu muhalif söylem, sağlık uygula-
maları ve sağlık bakım kuruluşları ile olan
ilişkilerde de etkilidir.
2. METODOLOJİ
Yaşlıların televizyonda yayınlanan sağlık prog-
ramlarını izleme motivasyonlarını ortaya koy-
mayı amaçlayan bu çalışma iletişim araştırma-
larında izleyici etkinliğini öne çıkaran ve kul-
lanım motivasyonlarının belirlenmesini sağla-
yan kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı’nın
kavramsal çerçevesinde gerçekleştirilen betim-
leyici bir araştırmadır.
Araştırmanın verileri 2010 yılı içerinde Kon-
ya’da yaşayan 50 yaşından büyük ve tesadüfi
olarak seçilen toplam 306 kişiden yüz yüze
görüşme tekniği ve soru formu yardımıyla
toplanmıştır.
Kullanılan soru formubeş kısımdan oluşmak-
tadır. Bunlar; katılımcıların sağlık durumlarının
tespitine yönelik sorular, televizyon izleme ve
sağlık programlarına olan ilgilerinin saptanma-
sına yönelik sorular, televizyonda yayınlanan
sağlık programlarıyla ilgili yargılar, sağlık
programlarının izlenme motivasyonları ve
katılımcıların sosyo-demografik özelliklerine
ilişkin sorulardır. Araştırma, zamanlarının
büyük bir kısmını televizyon başında geçiren
yaşlıların sağlık programlarına ilgisini ve izle-
me motivasyonlarını ortaya çıkarması açısın-
dan önemlidir.
Televizyonda yayınlanan sağlık programlarını
izleme motivasyonları ile ilgili ölçeğin hazır-
lanmasında daha önceleri yapılan araştırmalar-
da kullanılan ifadeler temel alınmış ve literatür
taraması sonucunda yeni ifadeler eklenerek 35
ifadeden oluşan ölçek oluşturulmuştur.  Ölçek-
teki ifadeler iki ayrı uzmana yüzey geçerliliği
için inceletilmiş ve öneriler ışığında gerekli
düzenlemeler yapılarak 30 kişi üzerinde ön-
teste tabi tutulmuş ve sonuçlar analiz edilmiş-
tir. Ön-test verilerinin analizi sonucunda güve-
nilirlik değeri düşük olan ifadeler ölçekten
çıkarılmış ve 26 maddeden oluşturulan ölçek
soru formunda uygulamaya konulmuştur.
3. BULGULAR VE YORUM
3.1. Görüşülen Kişilerin Sağlık Durumları
ve Televizyon İzleme Davranışları
Araştırma bulguları temel olarak yaşlıların
medya kullanım alışkanlıkları hakkında bilgiler
vermiştir. Öncelikle katılımcılara sürekli ilaç
kullandığı ya da tedavi olduğu bir hastalığının
olup olmadığı sorulduğunda katılımcıların %
58,8’i sürekli ilaç kullandığını ya da tedavi
olduğunu belirtmiştir. Sağlığı tehdit edici alış-
kanlık noktasında katılımcıların % 20,9’u siga-
ra kullandığını % 4,2’si alkol ve sigara kullan-
dığını ifade ederken % 74,8’i sağlını tehdit


Yüklə 2,4 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   110




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə