25
Epidural Anesteziye Bağlı Ġstenmeyen Olay ve Komplikasyonlar
1.
Yetersiz anestezi (Bkz. spinal anestezi)
Epidural anestezide %4-13 oranında bildirilmiştir. Multiorifis kateterlerin lokal
anesteziğin epidural alanda daha iyi yayılmasını sağladığı dikkate alınarak kateter seçimi
yapılmalıdır. Direnç kaybı yöntemi için hava kullanılmasının yamalı bloğa neden olabileceği
dikkate alınmalıdır.
Duyusal blok seviyesinin yetersiz olduğu durumlarda ek doz verilmelidir. Anestezinin
yoğunluğu yetersiz ise ilk dozdan 20 dk sonra başlangıç dozunun %20-30 (4-7 mL) kadarının
ek olarak verilmesi seviyeyi etkilemeksizin, anestezi kalitesini arttırmaktadır. Lokal
anesteziğe opioid eklenmesi analjezi kalitesini yükseltir. Epidural kateter ameliyat öncesinde
doğum analjezisi için kullanılmış ve tekrarlayan dozlarda lokal anestezik kullanılmışsa,
anestezi için verilen lokal anesteziğin alkalileştirilmesi yarar sağlayabilir (104).
Epidural ilaç uygulaması dışında sistemik küçük doz opioid, ketamin, nitröz oksit
inhalasyonu ile analjezi desteklenebilir. Cerrahi manipulasyonu rahatsızlık olarak
değerlendiren hastalarda ise benzodiazepinlerden yararlanılabilir.
2.
Lokal anestezik toksisitesi
Bupivakain kardiyotoksisitesine gebeler normal popülasyona oranla daha duyarlıdır.
Levobupivakain ve ropivakainin bu açıdan daha güvenli olduğu bildirilmiştir (105). Epidural
adrenalin ilavesi lokal anestezik emilimini ve toksisiteyi azaltabilir. Lokal anesteziğin
yanlışlıkla damar içine enjekte edilmesi veya yüksek epidural lokal anestezik dozunun
emilimi sonrasında nörotoksisite ve kardiyotoksisite belirtilerine karşı uyanık olunmalıdır.
Kardiyotoksisite bağlı resüsitasyonda %20 intralipid solüsyonu kullanılır (106). Gebede
kardiyak arrest geliştiğinde resüsitasyon başarısını arttırmak için eşzamanlı aortokaval basının
engellenmesi önem taşımaktadır (107).
3.
Total spinal anestezi
Test dozun negatif sonuç vermesine rağmen görülebileceği dikkate alınarak epidural
ilaç dozu, bölünerek küçük volümlerde uygulanmalıdır. Total spinal anestezi geliştiğinde acil
entübasyon, solunum ve dolaşım resüsitasyonu yapılması gereklidir.
4.
Postspinal baş ağrısı
Epidural iğne ile kazara dura ponksiyonu insidansı %0.5-4 olarak verilmektedir. Buna
bağlı baş ağrısı insidansı ise %45-80 olarak bildirilmektedir (108). Direnç kaybı yöntemi için
hava kullanılan vakalarda, postspinal başağrısı insidansı serum fizyolojiğe benzer
bulunmuştur (109).
Kazara dura ponksiyonu yapıldığında, kateter subaraknoid alana yerleştirilebilir veya
başka bir mesafeden yeniden epidural ponksiyon yapılabilir. İkinci epidural ponksiyon kazara
dura ponksiyon riski ve açılan ilk delikten epidural ilaçların subaraknoid alana geçme riski
taşır.
26
Kazara dura ponksiyonu sonrası baş ağrısının ortaya çıkmasını engellemek için
profilaktik kan yaması uygulaması önerilmemektedir (110). Baş ağrısını önlemek için kazara
yapılan dura ponksiyondan hemen sonra epidural kateterin intratekal alana ilerletilmesi ve 24
saat tutulmasının baş ağrısı insidansı ve kan yaması gereksinimini azalttığı bildirilmiştir
(108,110). Ayrıca yüksek riskli vakalarda kazara ponksiyon sonrası tedavi dozunda kafein
postspinal baş ağrısının ortaya çıkmasını engelleyebilmektedir (72). (Diğer yöntemler için bkz
Spinal Anesteziye Bağlı İstenmeyen Olay ve Komplikasyonlar).
KOMBĠNE SPĠNAL-EPĠDURAL ANESTEZĠ
Kombine spinal-epidural anestezi, spinal ve epidural anestezinin avantajlarını bir araya
getirir. Hızlı başlayan yoğun bir bloğun istendiği, anestezi süresinin ek anestezik dozları
uygulanarak uzatılabileceği durumlarda tercih edilecek bir alternatiftir. Düşük doz intratekal
lokal anestezik ve epidural volüm ekstansiyonu sağlanarak, yeterli anestezi seviyesi
oluşturulmasına olanak verdiğinden, riskli gebelerde de nöraksiyal anestezi için
kullanılabilmektedir (111–114).
Kullanılan KSEA setinin özelliğine göre iğne içinden iğne tekniği kullanılarak, önce
epidural, sonra spinal, ya da tam tersi sıra ile ponksiyon yapılabilmektedir. Epidural kateterin
spinal ponksiyondan önce yerleştirilmesi epidural test doz yapılmasına olanak sağlar.
KSEA’da epidural kateterden test doz yapılması gerekliliği tartışmalıdır. Epidural ponksiyon
derinliğinden daha ileride yapılan subaraknoid ponksiyonun, epidural lokalizasyonu
doğruladığı kabul edilmektedir. Bu durum özellikle anatomik nirengi noktalarının zor palpe
edildiği veya cilt-epidural aralık mesafesinin arttığı gebelerde avantaj sağlamaktadır (115).
Fark edilmemiş dura ponksiyonu (108), kateter migrasyonu, spinal ponksiyon deliğinden
epidural iğnenin subaraknoid alana geçişinin teorik olarak mümkün olabileceği (116)
düşünülerek, epidural ilaç dozları küçük porsiyonlarda uygulanmalıdır.
Sezaryende KSEA için ilaç dozları uygulayıcı ve hastanın durumuna göre
değişmektedir. Sağlıklı gebelerde normal intratekal ilaç dozu kullanılarak spinal anestezi
(Bkz. spinal anestezi) yapılabilir, epidural kateter ise anestezi süresini uzatmak ve postoperatif
analjezi sağlamak için kullanılabilir.
İntratekal bupivakain dozu 8 mg veya daha altında olduğunda maternal hipotansiyon,
bulantı, kusma insidansı azalmaktadır; ancak ek analjezi gereksiniminin arttığı dikkate
alınmalıdır (117). İntratekal lokal anestezik dozunun düşürülmesi daha stabil bir hemodinami
sağlamakla beraber, anestezi süresinin kısalmasına yol açmaktadır. Düşük doz KSEA
tekniğinde yeterli anestezi seviyesi, düşük doz intratekal lokal anesteziğe ek olarak, epidural
serum fizyolojik (epidural volüm ekstansiyonu: EVE) veya epidural lokal anestezik (düşük
doz ardışık kombine spinal-epidural blok) verilerek de sağlanmaktadır. Klasik olarak
EVE’de intratekal lokal anestezik ED95 değerinin altında bir dozda verilmekte ve hemen
ardından gebede spinal anestezi seviyesini yükseltmek için 5-10 ml epidural serum fizyolojik
kullanılması önerilmektedir (118,119). Düşük doz ardışık KSEA blok için ise düşük doz
intratekal lokal anestezik verilmekte, istenen duyusal seviye oluşturulamadığında, epidural
düşük doz lokal anestezik ile seviye yükseltilebilir. Düşük doz KSE anestezide fentanil 10-25
µg ile kombine edilen kullanılan intratekal bupivakain dozları 2.5-9 mg’dır.
Spinal anestezinin yapıldığı pozisyondan (oturur veya lateral), intratekal lokal
anesteziğin barisitesinden (hiperbarik veya hipobarik), epidural alana verilen sıvının
niteliğinden (serum fizyolojik veya lokal anestezik) etkilenme oranı değişmekle beraber,