Sovyet tarih yazimi ve kazakistan tariHİNİn meseleleri



Yüklə 4,04 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə79/88
tarix06.05.2018
ölçüsü4,04 Kb.
#42953
növüYazi
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   88

KAZAKİSTAN TARİHİNİN MESELELERİ
185
anlamına geliyordu. Bu da Kazan Hanlığı’nı feodal çatışmalara yol 
açan siyasi ve ekonomi parçalanmışlıktan çıkartmış, İdil coğrafyasını 
Osmanlı Devleti’nin esaretinden kurtarmıştır.”
346
 Konuyla ilgili çalışma 
yapan Rus tarihçilerinin çoğu eserlerini F. Engels’in düşüncesiyle 
başlamaktadırlar: “Rusya, gerçekten de Doğu için ilerici rol oynamıştır. 
Rus hâkimiyeti, Karadeniz ve Hazar denizleri, Orta Asya ve Tatarlar ile 
Başkurtlar için medenileştirme rolü oynamıştır
.”
347
 Ruslara göre, Rusların 
ele geçirdikleri hanlıklar ve halkı barbar, Rus yayılmacılığının sebebi 
de bunları medenileştirmekti. Ne yazık ki, Sovyet döneminde buradaki 
Türk tarihçilerinin de aksini ileri sürmeleri mümkün değildi.
Sovyetlerin bu tutumunda bir çelişki daha vardı. Altın Orda ve 
mirasçı hanlıklar döneminde İdil-Ural’da etnik süreçlerin oluşumu ta-
mamlanmış ve burada yaşayan Bulgar, Kıpçak ve diğer Türk boylarının 
karışımından meydana gelen halka, Ruslar “Tatar” adını vermişlerdir. 
“Tatar”, Divan-ı Lügat-it-Türk’te, hatta Göktürk yazıtlarında adı geçen 
bir Türk boyunun adıdır. Ancak Moğollar arasında da Moğol kökenli bir 
“Tatar” boyu vardı. Çok cesur ve acımasız olduğundan dolayı bu boyun 
adı olan “Tatar”, gerek Rusya’da gerekse de Avrupa’da bütün Moğollar 
için kullanılmaya başlanmıştır. Ruslar da İdil-Ural’ın Müslüman Türk 
nüfusuna “Tatar” adını söz konusu Moğol kabilesine istinaden ver-
mişlerdir.
348
 Diğer bir deyişle Ruslar hem İdil-Ural’daki nüfusa “Tatar” 
diyor hem de buradaki halkların Altın Orda ile ilgilerinin olmadığını 
ileri sürüyorlardı. Kaldı ki, Sovyetler Birliği öncesinde Rusların ilginç 
bir uygulamaları daha vardı. Çarlık Rusyası içindeki bütün Türk halkları, 
“Tatar” olarak adlandırılmıştır. Bunu da Türkiye Türkleri ile ilgilerinin 
olmadığını göstermek için yapmışlardır. Şüphesiz bu adlandırma Ruslar 
açısından yanlış bir uygulamaydı. Çünkü farklı bir isim altında da olsa 
tüm Türk halkları, tek çatıda birleştiriliyordu. Bu hata anlaşılmış olmalı 
ki, sonra bu uygulamadan vazgeçilmiştir. Buradaki Türklerin Anadolu 
Türkleri ile bağlantılarının olmadığını göstermek için ise Ruslar, Türkiye 
Türklerini - “turok”, “turetskiy”; Rusya Türklerini - “türok”, “türksiy” 
isim ve sıfatlarıyla adlandırmışlardır.
Altın Orda tarihini araştırma yasağı, neredeyse Sovyetlerin yıkılışına 
kadar devam etti. Bu tarihte özellikle Tataristan Özerk Cumhuriyeti’nde 
konuyla ilgili çalışmalar yapılmaya başlandı. Günümüze kadar büyük 
bir mesafenin kat edildiğini söylemek mümkündür. Altın Orda’ya dair 
kaynakların neredeyse tamamı yayımlandığı gibi Altın Orda’nın siyasi, 
346 G. N. Moiseeva, “Kazanskaya İstoriya”, s. 6. 
347 G. N. Moiseeva, “Kazanskaya İstoriya”, s. 6.
348 “Tatar” adı ve “Tatarlar” ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. İlyas Kamalov, “Tatar Adının Tarihçesi”, 
Avrasya Fatihi Tatarlar, yay. haz. İlyas Kamalov, Kaknüs Yayınevi, İstanbul 2007, s. 11-34. 


SOVYET TARİH YAZIMI VE
186
ekonomik, devlet teşkilatı ve sosyo-kültürel tarihine dair çok sayıda 
telif çalışma kaleme alındı. Kazan’daki Şihabeddin Mercanî Tarih Ens-
titüsü’ne bağlı kurulan Altın Orda Araştırmaları Enstitüsü ise her sene 
Uluslararası Altın Orda Sempozyumu gerçekleştirmekte, Golden Horde 
Review
Zolotoordınskaya Tsivlizatsiya (Altın Orda Medeniyeti) ve Altın 
Orda Numizmatiği
 adlı periyodik dergiler çıkartmaktadır. Rusya’nın 
kendisinde de son dönemde Altın Orda’ya eskisine göre daha olumlu 
yaklaşan tarihçiler çıkmaya başladı. Ancak yine de eski yaklaşımı de-
vam ettirenlerin sayısı da az değildir. Asıl önemli olan ise tarih ders 
kitaplarının gözden geçirilmesi ve Altın Orda dönemi gibi Rus olmayan 
halkların tarihini yakından ilgilendiren konuların objektif bir şekilde 
anlatılmasıdır. Aksi hâlde yüzden fazla etnik grubun yaşadığı Rusya’da 
bu konu, uzun vadede büyük sorunlara yol açma potansiyeline sahiptir.
BİBLİYOGRAFYA
Acar, S., “XVI. Yüzyıl Türk-Tatar Tarihinin Mühim Bir Kaynağı: “Kazanska-
ya İstoriya””, Karadeniz Araştırmaları, No. 33, Bahar 2012, s. 35-42.
Alişev, S. H., “İzvraşenie i Falsifikatsiya İstorii Tatar v Russkoy İstoriçes-
koy Nauke”, Tatarskiy Narod Posle 1552 Goda: Poteri i Priobreteniya, Kazan 
2003, s. 235-240.
Caferov, T., XV-XVII. Yüzyıl Rus Edebiyatında Türkler, (Çev. N. Abdulla-
yev), Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, Ankara 2010, s. 23-46.
d’Encausse, H. C., Tamamlanmamış Rusya, (Çev. R. Uzmen), Ötüken 
Yayınları, İstanbul 2003.
Edigey Destanı, yay. haz. R. Sultî, Türksoy Yayınları, İstanbul (t).
Frank, A. J., Islamic Historiography and “Bulghar” Identity among the Ta-
tars and Bashkirs of Russia, Brill Acedemic Pub, Leiden-Boston 1998.
Galstyan, A. G., Ermeni Kaynaklarına Göre Moğollar, (Çev. İ. Kamalov), 
Yeditepe Yayınları, İstanbul 2005.
Galstyan, A. G., Armyanskie İstoçniki o Mongolah, İzvleçeniya iz Rukopi-
sey XIII-XIV Vekov, İzdatelstvo Vostoçnoy Literaturı, Moskva 1962.
Kamalov, İ., “Tatar Adının Tarihçesi”, Avrasya Fatihi Tatarlar, (Yay. Haz. İl-
yas Kamalov), Kaknüs Yayınevi, İstanbul 2007, s. 11-34.
Kamalov, İ., Altın Orda ve Rusya. Rusya Üzerindeki Türk-Tatar Etkisi, 
Ötüken Yayınevi, İstanbul 2009.
Karamzin, N. M., İstoriya Gosudarstva Rossiyskogo, V, İzdatelstvo Zolo-
toy Vek, St. Petersburg 2003.
Kazanskaya İstoriya, podgotovka teksta, vstupitelnaya statya i primeça-
niya G. N. Moiseevoy, pod redaktsiey V. P. Adrianovoy-Perets, İzdatelstvo 
Akademii Nauk SSSR, Moskva-Leningrad 1954.
Kemaloğlu, İ., Rusların Gözüyle Türkler, Kaknüs Yayınevi, İstanbul 2015.


Yüklə 4,04 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   88




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə