T. C. Ankara ün vers tes sosyal b L mler enst tüSÜ Özel hukuk (meden hukuk) anab L m dali



Yüklə 1,68 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə58/103
tarix20.09.2018
ölçüsü1,68 Mb.
#69327
1   ...   54   55   56   57   58   59   60   61   ...   103

 
140 
oluşması  zamana  yayılmaz;  ancak  edimler  zaman  içinde  tekrarlandığından,  borç 
ilişkisinin miktar ve kapsamı zamana bağlı olarak değişmektedir
33
.  
Art arda teslimli sözleşmeler, münferit edimlerin sözleşmede zaman unsuruna 
bağlı  olarak  belirleniş  şekillerine  göre  iki  farklı  türde  kurulabilir.  Bunlardan 
birincisinde,  taraflar  farklı  zamanlarda  yerine  getirilecek  her  bir  münferit  edimin 
miktarı  ile  birlikte  edim  sonucunun  tamamının  miktarını  başlangıçta  tayin  ederler. 
Tarafların sözleşmeyi süreye bağlamayıp da toplam edim sonucunu başlangıçta tayin 
etmeleri  de  aynı  kapsamda  değerlendirilir.  kinci  türde,  borç  ilişkisi  ile  amaçlanan 
edim sonucunun toplam kapsamı başlangıçta tayin edilmemektedir. Edim sonucunun 
toplam kapsamının başlangıçta tayin edilmemesi iki şekilde ortaya çıkabilir. Taraflar 
ya  münferit  edimlerin  miktarını  ve  vade  günlerini  başlangıçta  belirlemiş,  fakat 
münferit teslimlerin süreceği zamanı tayin etmemişlerdir, ya da tekerrür edecek her 
bir  münferit  edimin  (teslim)  miktarını  önceden  kararlaştırmamışlardır.  Tedarik 
sözleşmeleri  (Bezugsvertraege)  olarak  anılan  bu  sözleşmelerde  edim  miktarı, 
bağlandığı bazı durumlara göre değişkenlik göstermekte ve ileride meydana gelecek 
gelişmelere bağlı olarak artmakta veya azalmaktadır
34
.  
Art  arda  teslimli  sözleşmelere  sürekli  borç  ilişkisi  karakterini  veren  husus, 
zaman unsurunun edim sonucuna etkisidir. Tedarik sözleşmelerinde de toplam edim 
sonucu  süreye  bağlı  olarak  değişiklik  göstermektedir.  Bu  sebeple  münferit  edimler 
bakımından  edim  sonuçlarının  ani  olarak  gerçekleşmesine  rağmen,  bu  tip  art  arda 
teslimli  sözleşmelere  sürekli  borç  ilişkisi  niteliği  tanınmasında  problem  yoktur
35

Toplam  edim  miktarının  başlangıçta  taraflarca  belirlendiği  sözleşmelerden  doğan 
                                                 
33
 SEL Ç , 13; FIKENTSCHER, 32; MEDICUS, 5; ZOBL/WERLEN, 51; ERNE, 53. 
34
 SEL Ç , 14; KUNTALP, 9; FIKENTSCHER, 32; KRAEMER, 113; MEDICUS, 6. 
35
 KUNTALP, 28; FIKENTSCHER, 32; MEDICUS, 5. 


 
141 
ilişkilerde ise edimin zamana bağlı olarak artma imkanı daha başlangıçta bir miktarla 
sınırlandırılmakta  olduğundan,  durum  biraz  daha  karmaşık  bir  mahiyet  arz  eder. 
Ancak bu ilişkilerde de, alacaklının tüm ihtiyacının karşılanması şeklindeki menfaati, 
bir  tek  münferit  edimin  yerine  getirilmesiyle  sona  ermeyip  devam  etmektedir.  Bu 
durum,  münferit  kısmi  edimin  ifasının,  tüm  borç  ilişkisinin  ifası  ile  olan  bağlantısı 
açısından  ele  alınmasını  gerektirir.  Böylece  toplam  edimin  başlangıçta  belirlendiği 
sözleşmelerden doğan ilişkilerin, sürekli borç ilişkilerine, ani edimli borç ilişkilerine 
nazaran daha yakın oldukları da göz önünde bulundurularak, sürekli borç ilişkilerine 
özgü kuralların bunlara kıyasen uygulanması kabul edilmelidir
36

Swap  sözleşmesi,  kararlaştırılan  vadelerde  yerine  getirilmesi  gereken  para 
edimleri  sürekli  edim  olmadıklarından,  dar  anlamda  sürekli  borç  ilişkisi  niteliği 
taşımaz
37
.  Sözleşmenin  sürekli  borç  doğuran  bir  sözleşme  mahiyetinde 
değerlendirilmeyip  yalnızca  uzun  süreli  borç  ilişkisi  olarak  nitelendirilmesi  de 
mümkün  değildir.  Zira  sözleşme  süresi  boyunca  ifası  kararlaştırılan  swap 
ödemelerinin toplam miktarı, başlangıçta kesin olarak tespit edilmemektedir. Farazi 
anapara, faiz oranı ve süre unsurlarının bir ürünü olan münferit edimler de müteaddit 
defalarda gerçekleştirilmekle birlikte “kısmi ifa”
38
 niteliğinde değildirler
39
.  
                                                 
36
 SEL Ç , 20. 
37
 Doktrinde DECKER; taraflardan her birinin sözleşme süresi boyunca karşı tarafı faiz oranlarındaki 
ve  döviz  kurlarındaki  dalgalanmalara  karşı  güvence  altına  almayı  üstlendiğini,  dolayısıyla  swap 
sözleşmesinin sürekli edim içeren dar anlamda sürekli borç ilişkisi olarak nitelendirilmesinin mümkün 
olduğunu  ileri  sürmektedir  (DECKER,  1008).  Swap  taraflarını  böyle  bir  sözleşme  yapmaya  sevk 
eden sebeplerden birinin faiz oranlarında ve döviz kurlarında meydana gelebilecek değişikliklere karşı 
korunmak isteği olduğu doğrudur. Ancak sözleşmenin temelinde her iki tarafın da faiz oranlarına ve 
döviz  kurlarına  ilişkin  olarak  farklı  beklentiler  içinde  bulunmaları  yatar.  Dolayısıyla  tarafların 
yalnızca  kendi  menfaatlerini  gerçekleştirmek  üzere  sözleşmeye  girdikleri  vakıası  göz  ardı  edilerek 
ortaya  atılan,  swap  sözleşmesinin  karşı  tarafın  piyasa  risklerinden  korunması  şeklinde  bir  edim 
yükümü içerdiği iddiası, isabetli değildir (KRAEMER, 114).  
38
  Belirli  bir  borç  ilişkisi  veya  sözleşmeden  doğan  ve  belirli  bir  anda  muaccel  olan  bir  borcun 
tamamen ifa edilmemesi halinde kısmi ifa söz konusu olur (EREN, 880). Buna göre kısmi ifadan söz 
edilebilmesi için muaccel olmuş bir alacağın bir kısmının ifa edilmesi gerekir (KUNTALP, 25). Swap 
sözleşmesi  ile  ifası  taahhüt  edilen  dönemsel  ödemelerden  her  biri  ise  kendisi  için  belirlenen  vadede 


 
142 
Swap  sözleşmesinde,  zaman  unsurunun  edim  üzerindeki  etkisi  dolaylı  bir 
etkidir;  zira  edim  miktarının  belirlenmesinde  asli  unsur,  sözleşmede  kararlaştırılan 
faiz  göstergesinde  ya  da  döviz  kurunda  meydana  gelmesi  muhtemel 
değişikliklerdir
40
. Ödeme miktarlarının belirsizliği de swap ödemelerinin hesaplanma 
ş
eklinden  kaynaklanır
41
;  yoksa  burada  ödeme  miktarlarının  karşı  tarafın  ihtiyacına 
göre  tespit  edilmesi  söz  konusu  değildir.  Ancak  yine  de,  özellikle  edim  sonucunun 
toplam  miktarının  sözleşmenin  kurulması  aşamasında  belirlenmiş  olmaması 
sebebiyle,  swap  sözleşmesinin  bir  sürekli  borç  ilişkisi  olarak  art  arda  teslimli 
sözleşmeler kapsamında ele alınması zorunlu gözükmektedir
42
.  
II.
  Swap Sözleşmesinin Hukuki Niteliği  
A.
  Genel Olarak 
Swap işlemleri, karşılıklı krediler ile döviz piyasası swaplarının unsurlarının 
bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş yeni finansal araçlardır
43
. Karşılıklı kredilerde 
tarafların  karşılıklı  olarak  birbirlerine  kredi  vermelerini  öngören  bir  çifte  karz 
                                                                                                                                        
muaccel  olur.  Bu  sebeple  vadesinde  gerçekleştirilen  her  bir  swap  ödemesi,  taraflar  arasındaki  borç 
ilişkisinden doğan münferit bir alacağa dayandığından, kısmi ifa olmayıp tam bir ifa teşkil etmektedir 
(ERNE, 54).    
39
 ERNE, 54; ZOBL/WERLEN, 53. 
40
 EBENROTH/MESSER, 7; ERNE, 54; HAPPE, 48; ZOBL/WERLEN, 53. 
41
  Münferit  ödemelerin  miktarı,  kararlaştırılan  faiz  oranlarında  meydana  gelebilecek  değişikliklerle 
birlikte farazi anapara ve zaman unsurlarına bağlıdır (HAPPE, 48). 
42
  Swap  sözleşmesi  gereğince  taraflarca  ifası  gereken  edimlerin  toplam  miktarının,  sözleşmenin 
kuruluşu  sırasında  kesin  olarak  belirlenmiş  olmayışı  hususu,  faiz  oranı  swap  sözleşmeleri  açısından 
geçerlidir ve bu sözleşmelerin sürekli borç ilişkileri olarak değerlendirilmeleri için de yeterli gerekçe 
oluşturur. Buna karşılık saf para swap sözleşmesinde açılış ve kapanış ödemelerinin miktarları, her iki 
ödeme için de başlangıçta kararlaştırılacak döviz kuru esas alınacağından, başka bir ifadeyle sözleşme 
kurulurken taraflarca belirlenecek döviz kuru, kapanış ödemesinin miktarının hesaplanması sırasında 
da  geçerli  kabul  edileceğinden,  kesin  olarak  belirlenmiş  olmaktadır.  Sözleşme  süresi  boyunca 
tarafların belirli vadelerde ifa edecekleri dönemsel ödemeler ise farazi anapara miktarına bir sabit faiz 
oranının  uygulanması  suretiyle  hesaplanacaktır.  Dolayısıyla  swap  ödemesi  olarak  isimlendirilen  bu 
dönemsel  ödemeler  bakımından  da,  edim  kapsamının  belirsiz  olduğu  yolunda  bir  değerlendirme 
yapılması  mümkün  değildir.  Saf  para  swap  sözleşmesinin  bir  sürekli  borç  ilişkisi  teşkil  ettiğinin 
kabulü; gerek açılış ve kapanış ödemelerinin, gerekse sözleşme süresi boyunca dönem dönem yerine 
getirilmesi  gereken  swap  ödemelerinin,  bütünlük  arz  eden  bir  toplam  edim  miktarının  kısım  kısım 
ifası değil, birden  çok  bağımsız edimin art arda ifa edilmesi şeklinde nitelendirilmesi zorunluluğuna 
dayanır (KRAEMER, 116).  
43
 Bkz. §3, I. 


Yüklə 1,68 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   54   55   56   57   58   59   60   61   ...   103




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə