294
hızlandırmaktadır. Özellikle Kreşen Tatarları,
1058
müslümanların güçlü propagandası
altında kalmaktadır ancak bu etki sadece Kreşenler üzerinde değil bütün İdil
çevresinde
de hissedilmektedir.
“Burada da en büyük etken olarak Tatarca görülmektedir. Yaşam tarzları da tamamen aynıdır.
Neticede Ruslarla iyi ilişkiler kuramıyor, Tatarcayı iyi biliyorlar ve Tatarlarla ilişki kuruyorlar ve bu
ilişkiler özel de kuruluyor. Bunun neticesi islamî propagandayı bire bir daima hissediyorlar. Daha
önceden hıristiyanlık propagandasının yapılmadığı yıllarda onların kafaları islam karakterli fikirler ve
efsanelerle doldurulmuş ve sonuçta birçok köy hıristiyanlıktan ayrılarak islama geçmiştir. Gayrı Rus
ahalinin müslüman köylerle çevrili yerlerde açık açık islam propagandasını görüyoruz.”
1059
Maşonov, Tatarlar arasındaki islamın yerleşmesi ve güçlü bir tutku haline
gelmesinde mollaların rolünü önemsemektedir. Ona göre mollanın faaliyeti müslümanın
bütün hayatı boyunca devam eder. Camilerdeki okullar mollaların etki alanıdır ve küçük
yaşlarda islama körü körüne bağlılık burada gelişir. Karşı dine nefret de burada
gelişmektedir. Hayatın her safhasında iyilikte kötülükte hep o vardır.
1060
Maşanov islam
propagandasının unsurları arasında mollaların görev yaptığı mescitleri de saymaktadır
ve bu durumu şöyle ifade eder:
Nüfusu çok olup da mescidi olmayan Tatar köyü
bulamazsınız, daha kalabalık Tatar köylerinde ise, 2–3 ve daha fazla mescitleri olan
köyler var, diyerek bu gerçeği vurgulamaktadır. Tatarların inatla bütün kanunları hiçe
1058
Onlara aynı kabile oldukları için her zaman etki ediyorlar. Bir müslüman Tatar, Kreşen Tatarla karşılaşınca ana
dillerinde iman ve ibâdetle ilgili tartışma başlayıveriyor. müslüman Tatar ana dilinde kendi inancının gerçeklerini
anlatıyor, Kreşen dinliyor ve müslümanın sözleri ile ilgileniyor ve ta ki hıristiyanlıktan
vaz geçene kadar bu devam
ediyor. Maalesef Rusların arasındaki ayrılık ve Kreşenlerin birlik olamaması da buna yardımcı oluyor. Bu durum
Kreşenleri müslüman Tatarlara yakınlaştırıyor, müslümanlardan dinle ilgili nasihatları almalarına neden oluyor. Bu
nasihat ve öğütler neticesinde Kreşenler islama geçiyor, açık olmasa da bu geçiş gizli oluyor. “İnsan dinsiz olamaz
neye inanacağını bilmeden yaşayamaz.” Hıristiyanlığı bilmeyen Kreşen tabii olarak taşıdığı dinî inancı karşılayacak
bilgiye ihtiyaç duyuyor. Ruslardan faydalanamayınca müslümana başvurmak zorunda kalıyor, dinî sorularına orada
cevap buluyor. Bunun sonucunda, müslümanların eski zamanlarda ve günümüzde Kreşenler
üzerinde kuvvetli bir
etkisi vardır. Bu etkiyi Kreşenlerin bir zamanlar islam olması da kuvvetlendirmektedir. Ayrıca onların hafızalarında
birçok islamî bilgi hala mevcuttur. Böylece islamın kök salabilmesi için uygun bir toprak vardır ve hiçbir engelle de
karşılaşmıyor. Bu arada Rus Kreşene olan kini unutsa da dinîni öğretmek istese bile büyük bir çaba göstermesi
gerekecek- önce Kreşenin yüreğindeki islamı yok etmesi gerekiyor, daha sonra da hıristiyanlık tohumlarını ekmesi...
müslümanın ise sadece Kreşendeki islama olan meyli artırması gerekiyor. Maşanov, a .g. r
., s. 240-41
1059
Maşanov, a. g. r., s. 242.
1060
Her şey islamın ruhundadır ve buralarda kurgu böyledir ki, çocuklarda islamın her bir noktası müslüman olmak
için gereklidir, inancıyla terbiye ediliyor ve sadece kurtuluşun burada olduğu işleniyor. Öğrenci okul bitince gerçek
hayata başlıyor, o zaman da mollanın etkisi devam ediyor. Tatar hayatında her hadisede molla etkisi vardır.
Doğumda
isim koymak için molla çağrılıyor, bu özel bir ikramla yapılıyor, mescitte dinî sohbetler yapılıyor. Birisi hasta oluyor
yine molla bir şeyler okumak için çağrılıyor. Bu okumanın kurtarıcı hatta iyileştirici olduğuna inanılıyor, ailede ölüm
olunca yine molla çağrılıyor, yine ailenin reisi ölünce miras paylaşımı için molla davet ediliyor. Evlenmede molla
gerekiyor. Bazı zenginler evlenme töreni için birkaç mollayı çağırabiliyor. Onlar dinî sohbet yapmayı seviyorlar,
çeşitli dinî konularda ve âdetlerle ilgili konuşmalar yapıyorlar, orada olanlar konuşulanları dinleyip öğreniyorlar.
Boşanma, kavga, işe başlama, basit bir yolculuk dahi molla davet etmeden başlamıyor. Onlar bittabi islamı Tatarlar
arasında iyice yerleştirmek ve onları fanatik yapmak için yetiştirilmişlerdir. Maşanov,
a.g.e , s. 241
295
sayarak mescitler yapmasını da islamı yayma isteği olarak görmektedir. Devletin molla
tayininde belge istemesini de sadece formalitenin yerine
getirilmesi olarak
düşünmektedir.
Maşanov, mollaların Tatarlar üzerindeki etkilerinin bu denli güçlü olmasını
başka bir milletin esareti altında yaşamalarına bağlamaktadır.
1061
Müslümanların yüksek
Avrupa kültüründen mahrum kalsalar da dinî ve sosyal hayatlarında kendilerini koruma
güdülelerinin çok güçlü olarak saklandığını, her türlü yabancı etkiye ve akıma karşı
yeterli direnci sağladıklarını söylemektedir.
Her hangi müslüman cemiyeti dikkatle inceleyin. Her birisi birbirleriyle sıkı bir işbirliği içinde
çalışan minik bir devlet gibidir. İçlerinde kendi kanunları âdetleri, kuralları, idareleri vardır ve sürekli
islamın ruhu ile destekleniyorlar. Bu cemiyetlerin büyükleri var, yüksek eğitime ihtiyaçları yok. İnsanlar
arasında dinî ahlak ile saygıdeğer olmak yeterlidir. Her müslüman topluluğun okulu ve mescidi vardır.
müslümanların okulları cemiyetle sıkı bir
ilişki kurmuştur, aile okulu tamamlar. Ailede çocuk çok küçük
yaşlarda anne ve babasından islamî terbiyeyi alır. 7-8 yaşlarındaki çocuğun artık çok güçlü bir islami
temeli vardır. Bu tür cemiyetler on veya yirmi aileden oluşuyor hayat onları nereye sürüklerse sürüklesin
mescit veya okul çevresinde gruplaşıyorlar. Okul ve mescit genelde aynı yerde oluyor. Yüksek eğitimle
ilgili en yakın medreseyi kullanıyorlar. Bu tür müslüman gruplaşması Rusya’nın
birçok eyaletinde
mevcuttur. Rusların yanlarında uzun süre yaşamalarına rağmen hiç bir Tatar islamî özelliklerini
yitirmemiştir.
1062
Maşanov, islam propagandasındaki aile ve cemiyet faktörünü de açıklamaya
çalışmıştır ona göre sadece mollalar değil aileler, cemiyetlerin bütün uzuvları olağan
üstü imanları sayesinde islamın tohumlarını uygun buldukları zemine ekiyorlar, her
Tatar gücü nispetinde islamın yayılmasını kendine bir görev biliyor ve bu işi sadece
mollalara bırakmıyordu. Karşılığında Ruslar ise hıristiyanlığı yayma işini sadece dinî
idareye bırakmıştır.
1063
1061
Başka bir milletin hükümranlığı altında kendi devletlerinde bütünleşememişler, kendi aralarında kapanmışlar ve
diğer dinlerden olanlara nefretle bakmışlar. Kapalı halleri hıristiyanlığın girmesine izin vermiyor. Hıristiyanlığı bütün
insanlığı kardeş olarak gören genel
prensibini kabul etmiyorlar, onlar bütün güçlerini kendi âdet ve dinî inançlarını
korumakta kullanıyorlar, aynı zamanda dedelerinden gelen manevî mirası koruyorlar, buna da Rusların etki etmesine
müsaade etmiyorlar. Bu kapalı cemiyete Rusların girişine imkân yoktur, yani tamamıyla dışa kapalıdır.(s. 242)
1062
Maşanov, a. g. r., s. 243
1063
Ben birçok defa yanlarından geçen Kreşenleri durdurup dinî tartışma yapan müslümanları bizzat gördüm.
müslümanların dinlerini nasıl anlattıklarını görmek lazım, nasıl heyecanla nefes alıyor, bunu yaşamak lazım, bu
sıcaklıkla nasıl islamın yüksek olduğunu anlatıyor hissetmek lazım. Derin dinî hisleri konuşmada görebilirsiniz.
Gözünüzde canlandırın basit Kreşen Tatarları bu konuşmalar ne kadar etkiliyordur. Kreşenler çoğu zaman
konuşmaları anlamazsa da konuşmanın heyecanından etkileniyor ve bu tür 2–3 konuşmadan sonra hıristiyanlıktan
çıkıyor. –tabii ki, okul ve kilise de iyi bir hıristiyan eğitimi almamışsa- Bütün islam tarihinde bahsedilen bu coşku
(entüziyazm) sayesinde bağlılar devam etmiştir ve oldukça kuvvetlidirler. Rus köylüsü bu harekete tepkisiz ve
itinasızca yaklaşmaktadır, ancak çevresinde anlattığım gibi bir topluluk yaşıyor. (s. 244)