233
olduğunu yazmaktadır. Ancak Kreşen olup ta ihtidâ edenler hakkında
bilgilere yer
vermemiştir. Çünkü İlminskiy’nin saha çalışması yaptığı dönem ihtidâ hareketinin
yavaşladığı dönemdir. Ancak ihtidâ hareketini tamamen müslümanların önderleri olan
mollaların organize ettiğini düşünmektedir.
833
İlminskiy Kreşenlerin geri kalmışlığını aceleyle vaftiz edilmeleri ve Tatarların
Ruslara olan nefretiyle açıklamaktadır. Bu nedenle yeni metodun zorlamadan uzak,
yerel özellikleri güçlü ve Tatarlara sevgiyle bakan bir metot olmalıdır. Böylece yeni
metot eski misyoner metodu olan tek tek kişileri ikna çabasını terk edecek yerine halkın
arasında onlar gibi yaşayacak ve açılacak okullara çocukları yönlendirecektir. Ferdiyetçi
bakış toplumsal projeye dönüşecektir. Okuldaki verilen eğitimle islami hayatı tedricen
hıristiyanlığa doğru yöneltecektir. Yine bu sürecin çok
uzun soluklu olduğu peşinen
bilinmelidir ve misyoner her zaman soğukkanlı olarak sürecin sonucunu
beklemelidir.
834
Projenin bir diğer özelliği misyonerin kimliğiyle ilgilidir. İlminskiy
misyonerin kimliğini gizlemesinin gerekliliği üzerinde durmakta, kendisine bilim adamı
süsü vermesi gerektiğini düşünmektedir. Misyonun merkezi ona göre de Kazan
olmalıdır. Misyoner projesi bir komisyon tarafından yönetilmeli bu komitede din
adamları, misyonerler, seminari öğretmenleri bulunmalıdır.
835
Daha sonra İlminskiy
hazırladığı bu projenin de yetersiz
olduğunu söylemiştir, zira proje genel anlamda
misyon faaliyetine dönük olmuş ve pratik değeri denenmemiş bir projedir. Ancak daha
sonra siteminin ana temasını oluşturan hıristiyan eğitimi bu projede geniş olmasa da yer
almaktadır.
836
İlminskiy Piskopos Grigoriy’nin yardımıyla Kahire, İstanbul ve Şam’a gidince
burada islam kültürüyle
iç içe yaşayarak tarikat, medrese ve siyasal yaşamları yerinde
görme imkânını bulmuş ve her gittiği yerde derslere iştirak ederek dillerini geliştirme
832
Afanasyev, a.g.m., s. 13; “Müslüman Tatarlar arasında eğitim çok yaygındır. Şehirlerin yanı sıra köylerde de okur-
yazarlık oranı çok yüksektir. Dinlerine çok bağlılar ve hıristiyanlıktan-Ruslardan nefret ediyorlar. İkili ilişkilerde
bunu hissetmiyorsunuz, çok akıllı ve kurnazlar.”
833
Znamenskiy,
Na pamyatı, s. 337; “Kreşenler hiçbir zaman samimi olarak müslüman olmamıştır.
Çünkü aceleyle
vaftiz edilmişlerdir. Özellikle yeni Kreşenlerin tamamı böyledir. Okuma-yazma oranı çok düşük, hıristiyanlığı
bilmiyorlar sadece dış görünüş itibariyle hıristiyana benziyorlar. hıristiyanlığı anlamadıkları için sıkılıyorlar, bu güne
dek yapılan bütün çalışmalar dış özelliklerine ait olduğu için ilerleme kaydedilemiştir. hıristiyanlığın en önemli kısmı
ruhi durum tamamen ihmal edilmiştir. Bu durum onları islama yöneltmiştir.”
834
Znamenskiy,
Na pamyatı, s. 73-74; Afanasyev, a.g.m., s. 15
835
Znamenskiy,
a.g.e., s. 74; Afanasyev, a.g.m., s. 15
836
Afanasyev, a.g.m., s. 16
234
fırsatı bulmuştur. Aynı zamanda burada islam tarihi ve kaynaklarını incelemiş, islama
karşı yazılmış kitapları da toplayarak geri dönmüştür. Suriye ve Mısır’da kiliseleri de
ziyaret ederek onlar hakkında da bilgi toplamıştır.
837
Doğu ziyareti sırasında Batının
misyonerlerinden polemikle misyon ifa etme metodunun yanlışlığını öğrenmiş yerine
gerçeğe ve ahlaka heves uyandıracak bir eğitim sistemini koymanın
daha doğru
olduğuna inanmıştır. Hıristiyanlık islama karşı ancak köklü ve sistemli bir eğitimle
yayılabilirdi. Bu gerçeği yaklaşık 3 yıl süren bir gezinin sonucunda netleştirmiştir.
Tatarların pratik cevap usulleri ve Kur’anı kullanmadaki başarıları acilen bulduğu bu
yeni metodun bölgede uygulanmasını zorunlu kılmıştır.
838
Kazan İlâhiyat Akademisi İlminskiy’nin getirdiği yeni anlayışı kabul etmemiş,
bizzat islam kaynaklarıyla okuttuğu derslerin yanlış olduğunu düşünmüş ve daha
başlangıçta İlminskiy Rektör İvan tarafından islama yakınlıkla suçlanmıştır.
839
Piskopos
Afanasyev Rektör İvan gibi düşünmüyor, İlminskiy’ye
destek oluyordu, Akademi’de
rahat edemeyen İlminskiy ayrılarak Orenburg’da bulunan tercüme komisyonuna
gitmiştir. İşte bu şehirde İlminskiy gayrı Rusların hıristiyanlaşmasında en etkili gücün
ana dil olduğunu kavramıştır. Yine bu yıllarda İlminskiy tamamen halka yönelik çeviri
yapma fikrini tam kazanmamıştır.
840
İlminskiy’nin Kreşen köylerine yaptığı araştırma gezileri ve 3 yıla yakın doğu
gezisi ve peşinden Orenburg’daki Kırgız stepleri oradaki toplulukların hala şaman
kültürüyle yaşamaları konuşmalarında Arapça ve Farsça sözler kullanmadıklarını
görünce konuşulan dilin misyon için önemini kavramıştır.
Daha önce birçok Kreşen
köyünde Tatarca İncil okuyarak halkı bilgilendirmek istemiştir ve bu denemelerde de
halkın okunanlardan çoğunu anlamadığını görmüştür. Bu gezilerde Rus harfleriyle
Tatarca denemelerde bulunmuş ve sonuçlar olumlu olunca bu çalışmasını geliştirmeyi
denemiştir. Ve zamanla İncil’den parçaları Rus alfabesiyle Tatarcaya çevirmiştir.
841
837
Znamenskiy
, İstoriy Kazans., II, s. 356-57
838
Znamenskiy,
İstoriy, II, 406
839
P. Afanasyev, “ N. İ. İlminskiy i ego sistema şkolnago prosveşeniya inordtsev Kazanskaya kraya I.”
Jurnal
Minestrestva Narodnoye Obrazavaniye, Novaya seriya LII (1914, No 7) otd. 3, s. 18.
840
Afanasyev, a. g.m., s. 19
841
İlminskiy,
Perepiska o Çuvaşskih izdaniyah perevodçeskoy komissiy, Kazan 1890, s. 3-5