Thank you for your contribution



Yüklə 10,37 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə107/243
tarix16.08.2018
ölçüsü10,37 Mb.
#63316
1   ...   103   104   105   106   107   108   109   110   ...   243

205

Bunun yanı sıra öğrenciler özellikle sözlü tarih çalış-

ması ile çalıştıkları mekan ve kişiler arasında bağlantı 

kurduklarını, bu çalışmanın onları heyecanlandırdığını 

söylemişlerdir. Öğrenciler daha önce sözlü tarih çalış-

ması yapmadıklarını, bazı öğrenciler kendi çalışmalarını 

anlatan bu kişilerle yaptıkları röpörtaj öncesi ve sıra-

sında çok heyecanlandıklarını dile getirmişlerdir. Bu ne-

denle sanatsal süreçlerle desteklenmiş bu tür sanatsal 

çalışmaların öğrencilerin yaratıcılıklarını, özgüvenlerini 

geliştirdiği ileri sürülebilir.

Çalışmaya katılan öğrencilerden büyük çoğunluğu, daha 

önce grup çalışmasına dayanan, yaratıcı bir sanatsal 

etkinlik içinde bulunmadıklarını dile getirmişlerdir. 

Bu bulgu, çalışmada yer alan öğrencilerin okul öncesi 

ve ilköğretim aşamasından başlayarak üniversiteye 

kadar geldikleri süreçte sanatla ilgili yaratıcı etkinlikler 

yapmadıklarını göstermektedir. Bu da eğitim sistemimiz 

içinde yer alan sanat eğitimi çalışmalarının zorunlu 

eğitim kapsamında gerekli şekilde verilemediğinin bir 

göstergesi sayılabilir. Bu nedenle öğretmen yetiştiren 

kurumlarda yer alan derslerde yaratıcı ve sanatsal 

süreçlerle desteklenen çalışmalar, öğretmen adayları 

için önem taşımaktadır.

Gürkan (2013:294) öğretmenlerin birlikte çalıştıkları 

öğrencilerle ilgili gözlemlerinde; grup olarak çalışma 

yapmak, grubun etkin bir üyesi olmak, sorumluluk 

almak ve yerine getirmek, işbirliği yapmak, araştır-

mak, keşfetmek, verileri analiz etmek ve sentezlemek, 

bilgiyi organize etmek, yeni formlara koymak ve etkin 

bir biçimde sunmak gibi beceriler yönünden yetersiz 

kaldıklarını belirtmektedir. Bu nedenle proje yaklaşı-

mı ile becerilerin kazandırılmasında öğrenciye olanak 

tanındığını, öğretmen ve öğrencilerin süreç içerisinde 

ortaya çıkan sinerji sayesinde birlikte geliştiklerini söy-

lemektedir. Grup dinamiğine dayalı ve proje yaklaşımı 

ile yapılan çalışmalar, bu yaşantıyı paylaşan öğretmen 

adayları için süreç içinde önem taşımaktadır. Yapılan 

bu çalışmada öğrenciler grup çalışması içinde birbir-

lerini daha yakından tanıdıklarını, hiç tanımadıkları, 

konuşmadıkları kişilerle konuşup arkadaş olduklarını 

belirtmişlerdir. Bu tür çalışmalarla hem öğrencile-

rin yaratıcılıkları gelişebilir hem de işbirliğine dayalı 

çalışmalar öğretmen adaylarına katkı sağlayabilir. Bu 

nedenle sanat yoluyla yapılacak bu tür çalışmalara  

gereksinim vardır.



KAYNAKÇA

Adıgüzel, Ö. (2011). Eğitimde Yaratıcı Drama. Ankara: Naturel 

Yayınları.

Artut, K. (2001). Sanat Eğitimi Kuramları ve Yöntemleri. Ankara: Anı 

Yayınları.

Zembat, R. (Ed). (2013). Okul Öncesinde Özel Öğretim Yöntemleri. 

Ankara: Anı Yayınları.

Erinç, M. S. (2008). Sanat Sosyolojisine Giriş. Ankara: Ütopya 

Yayınevi.

Sevinç, M. (2004). Erken Çocukluk Gelişimi ve Eğitiminde Oyun. 

İstanbul: Morpa Yayınevi.

MEB (2013). Temel Eğitim Müdürlüğü Okul Öncesi Eğitim Programı.  

Ankara: Milli Eğitim Basımevi.

Poyraz, H. (2003). Okul Öncesi Dönemde Oyun ve Oyuncak. Ankara: 

Anı Yayınları.

Storr, A. Yaratma Dürtüsü. İstanbul: Yayınevi Yayıncılık.

Yükseköğretim Kurulu (2007).Eğitim Fakültesi Öğretmen Yetiştirme 

Lisans Programları Kitabı. Ankara: Yüksek Öğretim Kurulu Yayını.




206


207

LİSANS DÜZEYİ SANAT EĞİTİMİ DESEN DERSİ 

UYGULAMALARINDA GÖLGENİN İMGESEL 

KULLANIMI: BİR OLGUBİLİM ÇALIŞMASI

IMAGINARY USE OF SHADE IN DRAWING 

COURSE PRACTICES IN ART EDUCATION AT UN-

DERGRADUATE LEVEL: A PHENOMENOLOGICAL 

STUDY


Desen, ister gerçekçi gözleme dayalı etütler olsun, 

isterse imgesel bir takım kurgular olsun sanat eği-

timinin temelini oluşturan bir başlangıçtır. Bu öncül 

niteliği nedeniyle desen teorisi ve uygulamaları, lisans 

düzeyi sanat eğitimcisi yetiştirme programlarında 

birer öğretmen adayı olan öğrencilerin, seçecekleri 

ana sanat dallarında da ifade biçimlerini güçlendi-

rebilecekleri bir biçimde yetişmeleri amacıyla ilk 

yılın iki yarıyılında da yer almaktadır. Desen dersinde 

önce gözleme dayalı daha sonra bellekten çalışma-

larla sürdürülen programın teorik boyutu, sanatın 

temel ilkeleri ve öğeleri üzerinde temellendirilmiştir. 

Bütün bu öğeler dikkate alındığında ışık-gölge, gerek 

gözleme dayalı gerekse imgesel çalışmalarda anlatımı 

güçlü kılan temel bağlayıcı unsur halini almaktadır. Bu 

yaklaşımla derste gölgenin nasıl oluştuğu bilgisinin 

yanı sıra düşen ve bağıl (öz) gölge örneklerinin sanat 

tarihinde nasıl uygulandığı ve nasıl değişime uğradığı 

bilgisi üzerinde de durulmaktadır. 

Görsel algılama ve yaratma süreçlerinin yapılandırıl-

masında doğayı ya da düşünceyi somutlaştırma çaba-

larının formu tanımlayan, tamamlayan ve onu mekâna 

bağlayan temel unsuru salt gölgedir. Yanılsamacı ve 

temsili niteliğinin ötesinde bir imgesel değer olarak 

gölgenin sanatsal uygulamalarda anlatımı güçlendiren 

salt bir ifade öğesi olarak uygulamalara katılması, 

öğrenilen teorik ve uygulama bilgilerinin özümsenerek 

kendi sanat anlayışlarını oluşturabilmeleri açısın-

dan ders programının gerekliliklerinden biridir. Bu 

Anahtar Sözcükler: Desen, Olgubilim, Gölge, Imgesel // 

Keywords: Drawing, Phenomenology, Shadow, Imaginative

Uludağ Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü //

 

Uludağ University, Faculty of Education, Department of Fine Art Education



Uludağ Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü //

 

Uludağ University, Faculty of Education, Department of Fine Art Education



goncae@uludag.edu.tr

onanberna@hotmail.com



ÖZET ABSTRACT

Doç.Dr. Gonca ERİM

Arş.Gör. Berna COŞKUN ONAN

08-11 Nisan April 2015



Yüklə 10,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   103   104   105   106   107   108   109   110   ...   243




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə