KAZAKLARIN İSTİKLAL MÜCADELESİ
183
altına aldıkları Türk devlet ve hanlıklarının birlik oluşturmaları imkânsız kılınmalıdır. Bu da
onların Ruslaştırılması ile mümkündür. Ruslaştırmak da onlara Rus dilini ve Hıristiyanlığı
öğretmekle olur. Onların millî kimliğini oluşturan ve birlik olmalarını sağlayan dil ve dinleri
tahrif edilmelidir. Çar II. Aleksandr’ın onayı ile Rus Eğitim Bakanı D. A. Tolstov projeyi
uygulamaya koyar.
70
Böylece bir taraftan Türk hanlıkları hâkimiyet altına alınırken bir ta-
raftan da onlar dillerinden ve dinlerinden uzaklaştırılmaya çalışılır.
71
İlminski’nin projesi ile Orta Asya Türk devlet ve topluluklarının ana dilleri Türk Dili,
küçük ağız farklılıkları esas alınarak onlarca kurmaca dil meydana getirilir. Rus eğitim sis-
temi ve basın yayın kuruluşlarının da büyük desteği ile her bir Türk tayfası bir millet, onla-
rın şiveleri de birer dil gibi kurgulanır. Kurgulanan bu “diller” için önce Arap harfleri ile
çeşitli alfabeler oluşturulur. 1925 yılına gelindiğinde Arap alfabesinin kadim Türk-İslâm
kültür eserlerini okumaya ve hatırlamaya imkân verdiği bu alfabe ile yayımlanan kitaplar
yasaklanır. 1926’da Bakü Türkoloji Kurultayı’nda Yakovlev ve başka Rus ilim adamları Latin
alfabesini över ve önerirler. Bunda da amaç aynıdır. Türkleri Türk-İslâm kültüründen uzak-
laştırmak. 1929’da bütün Türk Sovyetlerinde Latin alfabesi kullanılmaya başlanır. Aynı ta-
rihlerde, hatta bir iki ay önce (Kasım 1928) Türkiye’nin Latin alfabesini kullanmaya başla-
masından olsa gerek çok geçmeden bu defa bundan da vazgeçilir ve 1939-1940 yıllarında,
Rus-Kiril alfabesine geçme kararı alınır. Ermenistan, Gürcistan gibi Hıristiyan halkların dil
ve alfabelerine dokunulmazken, Türklerin dil ve yazıları üzerinde her türlü tasarrufu yapa-
bilmişlerdir. Türk tayfalarının kullandığı aynı sesler ayrı harflerle gösterilerek her Türk
Sovyeti için bir alfabe olmak üzere 27 alfabe, 27 yazı dili oluşturulur. Bununla da Türk dev-
let ve topluluklarını birbirini anlayamaz ve edebî miraslarından faydalanamaz hâle getirilir-
ler. Her Türk topluluğu için Türk bölgelerinde açılan Rus okullarında Türklerin her bir şive-
si bir dil gibi gösterilir. Rusça ise bütün Türk devlet ve topluluklarının ortak dili yapılır.
Kazakların ana dili olan Türk dilinin kuzeybatı Kıpçak grubuna dâhil bir lehçesi olan Kazak
Türkçesi, Türkçeden başka bir dilmiş gibi sunmaya çalışılır. Rusça öğrenimine çok önem
verilir. Rusça öğrenim görmeyenlere neredeyse hayat hakkı tanınmaz.
72
Rus dili o kadar
yaygınlaştırılır ki 1979 nüfus sayımında Kazakların % 1.4’ü yani 72.311’i ana dili olarak Rus-
çayı bildirirler. 1980 yılına gelindiğinde yüksek okullarda öğretim dili tamamen Rusça yapı-
lır. Bundan dolayı tabiî olarak orta öğretimde Kazakça eğitim öğretim yapılan okulların sayı-
sı azalır. Başlangıçta Kazakça öğrenim yapılan okul sayısı 4391 iken 1986’da bu sayı 2535’e
düşer. 1856 okul kapanır.
73
Zeki Velidî Togan, Bugünkü Türkili (Türkistan) ve Yakın Tarihi
Bugünkü Türkili (Türkistan) ve Yakın Tarihi
Bugünkü Türkili (Türkistan) ve Yakın Tarihi
Bugünkü Türkili (Türkistan) ve Yakın Tarihi, Enderun Kitabevi Yayınları,
İstanbul, 1981, s. 490 vd.)
70
Bu konuda geniş bilgi edinmek için Mekemtas Mırzahmetov’un “Kazak Kalay Orıstandırıldı”
(Kazak Nasıl Rustaştırıldı) adlı eserinde yer alan “El Kalay Orıstandırıldı” (Halk Nasıl Ruslaş-
tırıldı), “Jér Kalay Orıstandırıldı” (Ülke Nasıl Ruslaştırıldı) ve “Sana Kalay Orıstandırıldı” (Şu-
ur Nasıl Ruslaştırıldı) adlı makalelerine bakılabilir (Mekemtas Mırzahmetov, age
age
age
age., s.3, 57, 90).
71
Mekemtas Mırzahmetov, age
age
age
age., s. 3, 57, 90.
72
Gülnur Smagulkızı Boranbayeva, age
age
age
age., s. 21; Lazzat Auyessova, age
age
age
age., s. 139.
73
Mekemtas Mırzahmetov, age
age
age
age., s. 39.
ALİ KAFKASYALI
184
Çarlık döneminde vatandaşların dilinin“Rusça”, dinin ise “Ortodoks-Hıristiyan”; Sov-
yetler Birliği döneminde ise dilinin “Rusça”, dinin “ateizm” milliyetinin ise “Sovyet vatanda-
şı” olması resmî politika kabul edilmiştir.
74
12. Kazakistan’da İslâm
12. Kazakistan’da İslâm
12. Kazakistan’da İslâm
12. Kazakistan’da İslâm’’’’ı Tesirsiz Hâl
ı Tesirsiz Hâl
ı Tesirsiz Hâl
ı Tesirsiz Hâle Getirme Faaliyetleri
e Getirme Faaliyetleri
e Getirme Faaliyetleri
e Getirme Faaliyetleri
Ruslar şuurlu ve plânlı olarak Türkler arasında birliği sağlayan en önemli unsur olan
İslâm’ı tesirsiz hâle getirmek için büyük gayret sarf ederler. İlminski’nin projesi ile Çarlık
döneminde başlatılan Türkleri dilinden ve dininden uzaklaştırma çalışmalarına Sovyetler
Birliği döneminde hız verilir. Bolşevik ihtilâli ile birlikte Türklerin İslâm âlemi ile ilişkisi
kesilir. Mescit ve medreselerin tamamına yakını kapatılır. Türklerin Müslüman olmadığı,
onların Şamanî oldukları fikri yayılmaya çalışılır.
75
1923 yılından itibaren Sovyetler Birliği
bünyesindeki Türklerin İslâm âlemi ile arasına “demir perde” çekilir. 1929 yılında Arap alfa-
besinin kaldırılması ve bu alfabe ile yazılan eserlerin bulundurulması da yasaklanınca İslâmî
eserlerle de irtibat kesilir. 1928 yılından itibaren camiler ve Kur’an Kursları kapatılır, Müs-
lüman din adamları “asalak”, “sabotajcı” ve Alman veya Japon “casusu” olarak tutuklanır
veya sürgüne gönderilir.
76
Çarlık döneminde ülkede 26.379 cami ve 24.321 dinî kuruluş var-
ken 1942 yılına gelindiğinde ibadete açık 1.342 cami kalır. Ülke genelinde açılan yüzlerce
“Allahsızlık Birliği” örgütleri ateizmi din olarak ihdas etmeye çalışır.
77
1990 yıllarına gelin-
diğinde ülkenin içine düştüğü kötü durumun sebeplerinden birinin de halkı dinden uzaklaş-
tırmanın olduğu konusu tartışılmaya başlar. Fakat bütün bunlar fayda etmez.
78
13. Kazak Aydınlarının Kadın ve Kızlarının Kamplara Toplanıp İşkence Yapılması
13. Kazak Aydınlarının Kadın ve Kızlarının Kamplara Toplanıp İşkence Yapılması
13. Kazak Aydınlarının Kadın ve Kızlarının Kamplara Toplanıp İşkence Yapılması
13. Kazak Aydınlarının Kadın ve Kızlarının Kamplara Toplanıp İşkence Yapılması
Moskova tarafından Kazakistan’ın başına getirilen Goloşekin, Moskova adına Kazakis-
tan’ın üzerinde kızıl balyoz kesilir. 1920 yılında başlattığı Kazak aydınlarını öldürtme ve
sürgüne gönderme çalışmalarını 1930’lu yıllarda daha da yaygınlaştırır. 1930’a kadar sadece
Kazak aydınlarına uygulanan kamplarda toplama, işkence yapma, sürgüne gönderme işlem-
leri, ondan sonra kendilerine göre siyasî suçlu sayılan aydınların eşlerine de uygulanmaya
başlar. 1930’lu yıllarda Halk Komiserliği tarafından 3 milyon civarında insan siyasî suçlu
sayılarak Kolıma, Magadan, Vorkut, Sibirya toplama kamplarına gönderilir. 103 bini yargı-
lanır. Bunlardan 25 bini idam edilir. Geriye kalanların binlercesi Arhangelsk, Vologda,
Yaroslav, Kalinin kamplarına gönderilir, ekseriyetinin akıbeti belli olmaz.
Öldürülen ve sürgüne gönderilen siyasî suçluların eşleri de cezalandırılır. Kazakis-
tan’ın çeşitli bölgelerinde özel toplama ve işkence kampları kurulur. Bunlardan biri Ak-
74
Lazzat Auyessova, age
age
age
age., s. 140.
75
Mekemtas Mırzahmetov, age
age
age
age., s. 41.
76
Baymirza Hayit, Türkistan Devletlerinin Millî Mücadeleleri Tarihi
Türkistan Devletlerinin Millî Mücadeleleri Tarihi
Türkistan Devletlerinin Millî Mücadeleleri Tarihi
Türkistan Devletlerinin Millî Mücadeleleri Tarihi, s. 228.
77
Lazzat Auyessova, age
age
age
age., s. 135.
78
Bu konuda geniş bilgi için bakınız: Nadim Macit, “Soğuk Savaş Sonrası Rusya’da Ulusal İdeo-
lojinin Oluşumu, Din ve Diploması”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, X/2, İzmir, 2010, s.
97-122.