TüRKİye boşanma nedenleri araştirmasi tbna 2014



Yüklə 2,08 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə11/89
tarix12.10.2018
ölçüsü2,08 Mb.
#73159
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   89

Cumhuriyet Tarihi Boyunca Boşanma Konusunda Yaşanan Hukuki Dönüşüm, Boşanma Sebepleri ve Boşanma Hizmetleri
25
Evliliği ölüm dışında sona erdiren nedenlerin 
başında gelen boşanma, kanunda gösterilen bir 
sebebe dayanarak, eşlerden birinin açacağı dava 
sonucu, evlilik birliğine mahkeme kararıyla son 
verilmesidir (Gençcan, 2013: 113; Akıntürk ve 
Karaman Ateş, 2013: 235). Türk hukukuna göre 
boşanma, kadın veya erkeğe hukuken tanınmış olan 
bir haktır. Ancak cumhuriyet döneminden önce, 
İslam hukuku etkisi altındaki Osmanlı Devleti’nde 
boşanma hakkı kadın ve koca için farklıydı. Aşağıda 
boşanma hukukunun gelişimi cumhuriyet öncesi ve 
sonrası şeklinde iki başlık altında incelenecektir. 
2.2. Cumhuriyet Öncesinde Boşanma
2.2.1. İslam Hukukunda Boşanma (Talâk) 
İslam hukukunda talâk, kocanın tek taraflı boşanma 
yetkisidir; burada boşanmanın gerçekleştirilebilmesi 
için kadı kararına ihtiyaç yoktur. İslâm hukukunda 
farklı sonuçlar doğuran esas itibarıyla talâk-i 
ricü ve talâk-i bâyin şeklinde iki boşanma türü 
bulunmaktadır. Talâk-i bâyin halinin bir türü olan 
talâk-i selâse üçüncü hal olarak değerlendirilebilir 
(Velidedeoğlu, 1965: 8 - 9; Uluç, 2014: 58).
Talâk-i ricü ile boşanmada (cayılabilir boşanma) 
evlilik kesin olarak ortadan kalkmamaktadır. 
Boşanma sonucu bekleme zamanının geçmesiyle 
kesinleşmektedir. Bekleme zamanı içinde evlilik 
ilişkisi devam eder, kadın ve erkek birbirine mirasçı 
olabilir. Bu süre içinde erkek kadının bakımını 
üstlenmekle, barındırmakla yükümlüdür. Erkek 
dilerse bekleme süresi tamamlanmadan önce 
boşanmadan cayabilir. Cayma üzerine evlilik 
durumu yeniden kurulur (Cansel, 1977: 72). 
Talâk-i bâyin (ayırıcı boşanma) iki ayrı şekilde ortaya 
çıkabilir: 1) Erkek karısını boşarken boşanmanın 
ayırıcı olduğunu belirten bir söz veya işaret kullanır: 
“Benden ayrı ol”, “şimdiden sonra zevcem değilsin” 
veya “seni talâk-i bâyin ile boşadım” gibi. Böyle bir 
sözün kullanılmasıyla evlilik sona erer. 2) Talâk-i 
ricü yoluyla boşanmada erkek boşanma kararından 
caymadığı için bekleme süresinin tamamlanmasıyla 
kesin olarak ayrılmış olur. Ayırıcı boşanmada da 
kadının bekleme süresini geçirmesi gerekmektedir. 
Bekleme süresi içinde kadın ve erkek, cayılabilir 
boşanmada olduğu gibi birbirlerine mirasçı olmaz. 
Gebeyse doğuruncaya kadar erkek kadına bakmakla 
yükümlüdür (Cansel, 1977: 72).
Cayılabilir boşama ve ayırıcı boşama olup olmadığı 
fark etmeksizin, bir erkek bir kadını üç kere 
boşadığı takdirde, üçüncü boşanmayı ifade eden 
sözün söylenmesinden itibaren evlilik kesin olarak 
sona erer ve talâk-i selâse (üçlü boşanma) kuralları 
yürürlüğe girer. Üçlü boşanmada, boşanan erkek ve 
kadın yeniden evlenmek isterse kadının bekleme 
süresini geçirdikten sonra başka bir erkekle evlenip 
ondan boşanması, ikinci bekleme süresini geçirmesi 
ve usulüne uygun bir nikâhla eski kocasıyla 
evlenmesi gerekir. Buna hülle adı verilir (Cansel, 
1977: 73; Velidedeoğlu, 1965:8 - 9; Uluç, 2014: 58). 
2.2.2. Osmanlı Devleti’nde Boşanma
Ahmet Cevdet Paşa tarafından hazırlanan ve 1876 
yılında yürürlüğe giren Mecelle-i Ahkam-ı Adliye ya da 
kısaca mecelle, İslam dünyasının ilk medeni kanunudur. 
Tamamen İslam Hukuk'una dayanan mecelle, dönemi 
açısından ileri bir adım olmakla birlikte vakıf, aile 
ve miras hukukunu düzenlememekteydi ve eşya 
hukukuyla ilgili bölümü son derece yetersizdi. 
Osmanlı döneminde evlenme ve boşanmaya ilişkin 
özel yasal düzenleme Hukuk-ı Aile Kararnamesi’dir 
(Kayabaş, 2009).
Kararname, evlenme ve boşanmaların devletin 
kontrolünde olması yolunda Osmanlı’nın 
kuruluşundan itibaren devam etmekte olan 
gelişmeyi tamamlayarak nikâhların hâkim veya 
naibinin huzurunda kıyılması ve mahkemece tescil 
edilmesi, boşanmaların da yine belirli süre içinde 
koca tarafından mahkemeye tescil ettirilmesi esasını 
getirmiştir.
Kararnameyle Osmanlı hukuk tarihinde ilk defa çok 
eşlilik (poligami) belirli ölçüde sınırlandırılmaktadır. 
Kararnamede kadının evlenirken kocasına evlilik 
hayatı boyunca tek eşli kalmasını şart koşabileceği 
esasını getirmiştir (m. 38). Kararname dolaylı şekilde 
tek evliliğin yaygınlaşması yönünde çığır açmıştır ve 
bu yeni sistem diğer birçok İslam ülkesi tarafından 
da izlenmiştir.


TBNA2014
26
Kararnameye göre boşanma hakkı genel olarak 
kocaya aittir. Kocanın boşanma (talâk) yetkisinde 
birkaç  nokta dışında yenilik yapılmamıştır. 
Kararnamenin 102. ve 103. maddeleri uyarınca 
mümeyyiz ve reşit olan erkek boşama yetkisine 
sahiptir. 
Kararname 119. ve 131. maddeleri arasında, 
belli durumların varlığı halinde ayrılmayı seçme 
hakkı (hıyar-ı tefrik) başlığı altında, kadına da 
hâkime başvurarak evlilik birliğine son verme 
hakkı tanınmıştır. Kararnamenin en önemli 
yeniliklerinden biri de budur. Bu düzenleme, 
sebepleri kanunda belirtilmiş olan ve hâkim 
kararıyla boşanma kurumuna çok benzemektedir.
Kadın, kocasına isnat edebileceği hiçbir kusuru 
olmaksızın sırf kocasını artık sevmediği, ondan 
soğuduğu için boşanmak istiyorsa mehir 
talep etmediğini hâkim önünde beyan ederek 
boşanabilmektedir. Koca kusurlu olduğu takdirde 
mehir bile talep edilebilmektedir. Her iki ihtimalde 
de ileride özellikle mehir borcu açısından herhangi 
bir ihtilaf doğmaması için kadının evlilik birliğine 
son verebilmesi dava açma şartına bağlanmıştır 
(Kayabaş, 2009; Aydın, 1985: 152).
Hukuk-ı Aile Kararnamesi iki yıl bile yürürlükte 
kalmadan 19 Haziran 1919’da yürürlükten 
kaldırılmıştır. Sonrasında Lozan Konferansı’na 
gidilmeden önce Ankara Hükümeti, mecelleyi 
Medeni Kanun olarak kabul etmiş ve Şubat 1921’de 
Hukuk-ı Aile Kararnamesi’ni tekrar yürürlüğe 
koymuştur. Yürürlüğe konulan metin 1917 tarihli 
Hukuk-ı Aile Kararnamesi ile karşılaştırılınca şekil 
ve maddi hukuk açısından birkaç küçük değişiklik 
dışında aynı olduğu görülmektedir (Velidedeoğlu, 
1965: 8 - 9, Uluç, 2014: 58).
Kararname daha sonra cumhuriyet döneminde, 
1923 ve 1924 yıllarında hazırlanan aile kanunu 
taslaklarına modellik etmiş; dini esaslara 
dayanmakla birlikte bunları kanunlaştırması 
nedeniyle aile hukuku alanında kısmi laikleştirme 
hareketinin başlamasına neden olmuştur (Kayabaş, 
2009; Cin ve Akgündüz, 2012: 81; Ünal, 1977: 
211).
2.3. Cumhuriyet Döneminde Boşanma
2.3.1. 743 Sayılı Türk Medeni Kanunu ve Boşanma
2.3.1.1. 743 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Aile 
Hukuku Alanında Getirdiği Yenilikler
Türk aile hukukundaki devrim 1926’da yürürlüğe 
giren 743 sayılı ilk Türk Medeni Kanunu ile 
başlamıştır. Bu yasal düzenleme ile aile dini 
otoriteye bağlı olmaktan çıkarılarak laik bir temele 
yerleştirilmiştir (Dural, Öğüz ve Gümüş, 2013: 7). 
Dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’un 
hukukta devrim gerektiğini belirten konuşmaları 
ve özellikle aile hukukunda laik sisteme geçilmesi 
yönündeki görüşleri böyle bir devrimin yaşanmasında 
etkili olmuştur. Eski hukuk tamamen bırakılarak 
İsviçre Medeni Kanunu’nun bazı değişikliklerle 
bütün halinde iktibas edilmesine karar verilmiştir 
(Üçok, Mumcu ve Bozkurt, 2011: 375; Bozkurt, 
1944: 7 - 20; Bozkurt, 1996). 743 sayılı Türk Kanun'u 
Medenisi 17 Şubat 1926’da Türkiye Büyük Millet 
Meclisi’nde kabul edilmiş, 4 Nisan 1926’da Resmi 
Gazete’de yayınlanarak 4 Ekim 1926’da yürürlüğe 
girmiştir.
İlk Türk Medeni Kanunu’nun kabulüyle aile hukuku 
alanında getirilen en önemli değişiklikler evliliğin 
resmi makam önünde yapılması ve onaylanması 
(resmi nikâh), tek eşlilik ve eşit boşanma hakkıdır. 
Serbestlik usulü kaldırılarak boşanmanın ancak 
kanunda öngörülen sınırlı sebeplerinin varlığı halinde 
ve mutlaka mahkeme kararıyla mümkün olabileceği 
prensibi getirilmiştir (Feyzioğlu, 1979: 17). Birden 
çok kadınla evlenmenin yasaklanması, boşanma 
konusunda kadın ve erkeğe, miras konusunda 
kız ve erkek çocuklara eşit haklar tanınması gibi 
düzenlemelerle Türk ailesini batı modelinde yeniden 
yapılandırmak, ona çağdaş bir hayat tarzı sunmak 
hedeflenmiştir (Özdemir, 2009).
2.3.1.2. 743 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda Ka-
bul Edilen Boşanma Sebepleri 
743 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda boşanma 
sebepleri 121 - 134. maddelerde gösterilenlerle 


Yüklə 2,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə