Yönetim kurulu başkan



Yüklə 6,77 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə22/279
tarix18.06.2018
ölçüsü6,77 Mb.
#49333
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   279

42

6. Türk 


Tıbbi Onkoloji

 

Kongresi



İleri Evre Prostat Kanseri

CHAARTED  çalışmasının  medyan  takip  süresi,  GETUG-AFU-15  ça-

lışmasından  daha  kısadır  (29  ay  vs.  50  ay).  Dolayısıyla,  GETUG-A-

FU-15’in sonuçlarının daha matür olduğu söylenebilir. 

CHAARTED çalışmasında, yaşa göre yapılan alt grup analizi dosetak-

selin  yaşlı  hasta  grubunda  da  yararlı  olduğunu  ortaya  çıkarmasına 

rağmen, çalışmada yer alan hastaların sadece %23’ünün 70 yaşından 

fazla olduğu belirtilmelidir. 

Sonuç olarak, dosetakselin sadece yüksek volümlü hastalarda sağ-

kalım  avantajı  sağladığı  görülmektedir.  Bu  nedenle  düşük  volümlü 

hastalarda kemoterapi ertelenebilir. Yüksek volümlü hastalarda ke-

moterapinin rutin olarak uygulanabilmesi için CHAARTED çalışması-

nın uzun dönem sonuçlarının beklenmesinde yarar vardır. Ayrıca bu 

çalışmada hastaların yaklaşık dörtte birinin 70 yaşın üstünde olduğu 

dikkate alınmalıdır. GETUG-AFU-15 çalışmasında hematolojik toksi-

sitenin yüksek oranda görülmesi ve 4 hastanın tedavi komplikasyo-

nu nedeniyle ölmesi, günlük pratikte sık olarak karşılaştığımız yaşlı 

hastalarda  kemoterapinin  geciktirilmesinin  daha  mantıklı  olacağını 

düşündürmektedir.  

KAYNAKLAR

1.  Fizazi  K,  jenkins  C,  Tannock  IF.  Should  docetaxel  be  standard 

of care for patients with metastatic hormone-sensitive prostate 

cancer? Pro and contra. Ann Oncol 2015;26(8):1660-7. 

2.  Tannock IF, de Wit R, Berry WR, et al. Docetaxel plus prednisone 

or mitoxantrone plus prednisone for advanced prostate cancer. N 

Engl j Med 2004;351(15):1502-12.

3.  Petrylak DP, Tangen CM, Hussain MHA, et al. Docetaxel and est-

ramustine compared with mitoxantrone and prednisone for ad-

vanced  refractory  prostate  cancer.  New  Engl  j  Med  2004;351: 

513-1520. 

4.  Gravis G, Fizazi K, joly F, et al. Androgen-deprivation therapy alo-

ne or with docetaxel in non-castrate metastatic prostate cancer 

GETUG-AFU 15): a randomised, open-label, phase 3 trial. Lancet 

Oncol 2013;14(2):149-58.

5.  Sweeney Cj, Chen YH, Carducci M, et al. Chemohormonal The-

rapy in Metastatic Hormone-Sensitive Prostate Cancer. N Engl j 

Med 2015;373(8):737-46




43

6. Türk 


Tıbbi Onkoloji

 

Kongresi



Karaciğere Yönelik Lokorejyonel Tedaviler Hangi Hastaya? Ne Zaman?

Hepatoselüler  karsinom  (HSK)  dünyada  en  sık  görülen  primer  vis-

seral  malign  tümördür.  İnsidensi  artmaktadır.  Metastatik  karaciğer 

hastalığı  HSK’dan  da  sıktır.  Otopsi  serilerinde  kanserden  ölenlerin 

%30-70’inde karaciğer metastazları saptanır. 

Karaciğer tümörlerinde etkili tedaviler transplantasyon ve cerrahi re-

zeksiyon  olmasına  karşın,  hastaların  sadece  %10-15’i  donör  organ 

kısıtlılığı, altta yatan hastalığın yaygınlığı ve karaciğer rezervinin kısıt-

lılığı nedeniyle cerrahi adayı olabilmektedir. Bu şartlarda lokorejyonel 

tedaviler alternativ tedavi opsiyonları oluşturmaktadır.

Lokorejyonel  tedaviler  2  ayrı  grupta  değerlendirilebilirler.  1.  Grubu 

görüntüleme eşliğinde yapılan çeşitli ablativ tedaviler oluşturur. Bun-

lar kriyoablasyon, perkutan etanol ablasyonu, radyofrekans ablasyon 

(RFA),  lazer  termoterapi,  mikrodalga  ablasyon  ve  irreversibl  elekt-

roporasyondur  (IRE).  2.  Grup  transarteryel  tedavilerdir.  Transarter-

yel embolizasyon (TAE), transarteryel kemoembolizasyon (TAKE) ve 

transarteryel radyoembolizasyon (TARE)’ den oluşurlar.

Kriyoablasyonun  günümüzde  karaciğer  tümör  tedavisinde  yaygın 

kullanımı mevcut değildir.

Perkutan etanol enjeksiyonu siroz zemininde HSK’da Barcelona Evre 

0  ya  da  1  hastalarda  ve  2  cm  den  küçük  tümörlerde  kolay  kullanı-

mı, ucuz olması ve %5’den düşük komplikasyon oranı nedeniyle bazı 

merkezlerde hala kullanılmaktadır. Ancak işlemin ağrılı olması ve bir-

den  fazla  seans  gerektirmesi  nedeniyle  batı  ülkelerinde  benzer  so-

nuçları tek seansla sağlayan ısı ablasyon ( ör: RFA) yöntemleri tercih 

edilmektedir. 

Radyfrekans ablasyon: Isı ile tümör destrüksiyonu sağlayan yöntem-

ler  içinde  altın  standart  yöntem  olarak  kabul  edilmektedir.  Multipl 

elektrodlu “multiple array” , serum fizyolojik soğutmalı elektrodlarla 

3-4 cm’den küçük tümörlerde düşük  lokal nüks oranlarıyla ablasyon 

sağlanabilmektedir. RFA’nın en büyük sınırlayıcısı komşu büyük çaplı 

damarların yarattığı ısı kaybı “heat sink” etkisidir. Bu nedenle çapı 3-4 

mm’den geniş damar komşulukları RFA için relativ kontrendikasyon 

oluşturmaktadır.  Ayrıca  lezyonun  korunması  gereken  komşulukları 

hidrodisseksiyon yöntemi ile ablasyon zonundan uzaklaştırılamaz ise 

kontrendikasyon oluşturur.

Lazer  termoterapi  ve  mikrodalga  ablasyon  RFA’ya  göre  daha  fazla 

enerji veren yöntemlerdir. Bu nedenle ısı kaybından olumsuz etkilen-

me olasılıkları daha azdır. Daha geniş zonlarda ablasyon yapabilirler. 

RFA’ya göre daha yeni yöntemler olduklarından çeiştli endikasyonlar-

da kullanımları ile ilgili sadece Faz 2 veriler mevcuttur. 

Irreversibl elektroporasyon yönteminde hücre membranında delikler 

açılmakta ve tümör hücrelerinde apoptozis oluşmaktadır. Bu yöntem 

bir termal ablasyon değildir. İşlemde kollajen doku intakt kaldığından 

vasküler yapılar, safra yolları ve pankreatik kanalın patent kaldığı bil-

dirilmektedir. Bu özellik diğer yöntemlerle tedavi edilemeyen karaci-

ğerin santral yerleşimli tümörlerinin tedavisinde umut vaad etmekte-

dir. Henüz bu teknoloji ile deneyim sınırlıdır.

Transarteryel embolizasyon sadece mekanik tıkaç kullanılarak yapı-

lan embolizasyon yöntemidir. Hipervasküler tümörlerin palyasyonun-

da çok etkilidir. Nöroendokrin tümör metastazları, koroid melanom 

metastazı  ve  hepatoselüler  karsinomların  çoğunluğu  hipervasküler 

özelliktedir.

Transarteryel  kemoembolizasyon  (TAKE)  ’da  iodize  haşhaş  yağına 

(Lipiodol) ya da mikropartiküllere kemoterapötik yüklenerek tümör 

besleyen damarlara enjeksiyon yapılır. Yöntemin hepatoselüler kar-

sinomda sürvi ve hayat kalitesi arttırdığı çok sayıda Faz 3 çalışma ile 

kanıtlanmıştır.  Ayrıca  İrinotekan  yüklü  partiküllerin  (DEB-IRI  TAKE) 

kolorektal metastazlarda kullanımı ile ilgili epeyce fazla Faz 2 çalışma 

mevcuttur. 

Radyoembolizasyon  (TARE)  arter  yolu  ile  uygulanan  bir  brakiterapi 

yöntemidir. Tümör besleyen arterlere Yitrium 90 izotopu yüklü mik-

ropartiküller atılır. Yitrium dokuda 3-6 mm penetrasyon yeteneği olan 

Beta ışıması yapar. İşlem sırasında arter tıkanmadığı için kemoeme-

bolizasyona oranla daha iyi tolere edilir. Hedef dışı enjeksiyon önemli 

KARACİĞERE LOKOREJyÖNEL TEDAVİLER, HANGİ HASTAyA, NE 

ZAMAN?

Prof. Dr.iZZEt roZanEs

koç ünivErsitEsi tıP fakültEsi, istanBUl



Yüklə 6,77 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   279




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə