90
yazıtlar şeklinde görülmektedir. Ayrıca, mühür baskıları ve
bullalar üzerinde de Urartu
yazıtları görülebilmektedir.
Urartu Dili’nin çözümünü olumsuz yönde etkileyen bazı durumlarda söz
konusudur. Bunlar;
Mezopotamya’da görülen mitolojik, hukuki ve dini içerik çeşitliliğinin Urartu
yazınında görülmemesi;
Yazıtların büyük bir bölümünün tekrarlamalı olması;
Mezopotamya’nın geleneksel yazı malzemesi olan kil tabletlerin Urartu’da az
kullanılmış olması ya da bu şekilde yanlış bir düşüncenin varlığıdır.
Çünkü belirtmek gerekir ki, Urartu Medeniyeti’nin anlaşılmasına yönelik
arkeolojik ve filolojik araştırmalar oldukça yetersizdir. Hitit Krallığı’nda
olduğu gibi,
Urartu Krallığı’nın da bir arşiv binasının bulunması ve buradaki yazılı belgelere
ulaşılarak bunların çözümlenmesi bu alandaki birçok belirsizliği de ortadan
kaldırabilecektir.
Urartu Dili’nin Yapısal Özellikleri’nden fonolojik yapısının anlaşılması Yeni
Assur Yazı Sistemi’nin verileri ve Hurri Dili’nde bulunan benzer kelimelerin
karşılaştırılmaları ile sınırlıdır.
Bu sınırlı verilere göre: Urartuca’da
a, e, i, u ve varlığı tartışmalı olan
o vokal
sesleri bulunmaktaydı. Urartu Dilindeki konsonantlar ise:
b, d, g, h, k, l, m, n, p, q, s, ş,
t, z ve
(r, w, y) sesleriydi. Konsonantlardan
r ile başlayan kelime bulunmamaktaydı ve
w ve
y’nin kullanımı doloaylı bir şekildedir. Yazılı belgelerden anlaşıldığı gibi
Urartuca’nın fonolojik yapısının temel özelliği; ses değişmeleri, ses kısalmaları
benzeşme ve farklılaşma özelliklerinin bulunmasıdır.
Urartuca’da isimler
genellikle i sesi, bazen de
e,
a ve
u sesleri ile bitmektedir.
Kesin olan konsonantla biten hiçbir ismin olmadığıdır. Sıfat yapmakta kullanılan ek,
ergatif eki olan, soyut isimler yapmakta da kullnılan ve farklı bazı işlevleri bulunan
še
91
ekidir. Urartuca’nın temel özelliklerinden birisi eklentili (agglutine) bir dil olmasıdır. Bu
yönüyle Türkçe’ye benzemektedir. Sözcük gövdelerine takılan çeşitli hal eklerine
sahiptir. Bu hal eklerini alan kelimeler içinde de ses kaymaları ve farklılaşmalar
görülebilmektedir.
Urartuca’nın çözümünde dilin ergatif yapısının ve dolayısı ile geçişli ve geçişsiz
fiillerin çok önemi vardır.
Geçişli fiillerin -u ile geçişsiz fiillerin ise
-a ile bitmesi
Urartuca’da bulunan ender gramer kurallarındandır. Fiil çekimlerinde geçmiş zaman
dışındaki zamanların tam olarak bilinmemektedir. Urartu Kralları’nın faaliyetlerini
geçmiş zaman ile açıklamaları, işin kesin yapıldığını göstererek kendileri için bir gurur
unsuru yaratmaları içindir. Fakat bu dilin çözümü ile uğraşanlar
için büyük bir eksikliğe
neden olmuştur.
Urartuca’da bunun dışında anlamı kesin saptanamayan birçok kelime ve fiil
formları da mevcuttur. Bunların ve bilinmeyen diğer dil özelliklerinin anlaşılabilmesi
daha öncede belirttiğimiz gibi, ancak yeni ve içerik çeşitliliği geniş olan yazılı belgelere
ulaşılması ile çözülebilecektir. Urartu Halkları Hazar Denizi’nin batı kıyılarından
Fırat’ın güneylerine, Akdeniz kıyılarına ve Kizzuwatna ve Ugarit’e kadar olan bir alana
yayıldılar
1
.
M.Ö. 9. yüzyıl sonlarından 6. yüzyıl başlarına kadar Urartu Dili, Urartu
İmparatorluğu’nun yayılım alanı olan günümüz adlarıyla: Ermenistan, Azerbaycan - İran
Azerbaycan’ı ve Kuzeydoğu Irak’tan Fırat nehrine kadar olan bölgelerde yazıya
aktarılarak yaşatıldı. Şu ana kadar Urartuca’nın ne coğrafik kökeni ne de hangi
bölgelerde halkın çoğunluğu tarafından konuşulduğu kesin olarak saptanamamıştır.
Büyük bir olasılıkla Zab vadisi boyunca uzanan dağlık bölgeler ile Urartu
başkenti Tuşpa (Van) ve Van gölü civarında bu dili konuşanlar daha yoğundu.
1
Dinçol 1994, 7
92
Urartuca’nın ne zaman bir ölü dil haline geldiğini de tam olarak bilemiyoruz,
fakat bu
yok oluşun sebebi her ne ise Urartu Krallığı’nın yıkılış sebebiyle aynı olmalıdır
2
.
2
Wilhelm 2004, 119
93
8. KAYNAKLAR
ABAY, EŞREF
: “Seals and Sealings
”, Ayanis I.
Roma, 2001, 321 - 351
AKSAN, DOĞAN
:
Her Yönüyle DİL / Ana Çizgileriyle
Dilbilim, I. cilt, TDK. Yayınları, Ankara 2003
BALKAN, KEMAL
: “Urartular’ın Kökeni ve Dilleri”
,
Belleten XLVIII, TTK, Ankara 1984
BARNETT, RICHARD. D : “Urartian”,
The Cambridge Ancient History, Volume I.
Part I, Cambridge, 1970
BELLİ, OKTAY
:
The Anzaf Fortresses and the Gods
of
Urartu, ASYA, İstanbul, 1999
: “
Urartu: Savaş ve Estetik”,
YKY, İstanbul, 2003
: “Anıtsal Kaya Yapıları”,
ARAT,
İstanbul, Temmuz 2005, 90
BELLİ,
OKTAY-
: “Hazine Piri Kapısı ve Aşağı Zivistan Taş Ocakları
”,
DİNÇOL, ALİ
ANAR, İstanbul, 1980
BELLİ, OKTAY-
:
Two Clay Documents from Upper Anzaf Fortress near
SALVİNİ, MİRJO
Van,
SMEA 45/2 (2003), 141-152
BURNEY, CHARLES
:
The Peoples Of The Hills, Londra 1971
LANG,
D.
M
BURNEY, CHARLES
:
From Village to Empire,
An İntroduction to Near Eastern Archaeology,
Oxford, 1977
ÇEVİK, NEVZAT
:
Urartu Kaya Mezarları ve Ölü Gömme
Gelenekleri, TTK Yayınları, Ankara, 2000
ÇİLİNGİROĞLU, ALTAN :
Urartu ve Kuzey Suriye Siyasal ve
Kültürel
İlişkiler, İzmir, 1984
:
Urartu Tarihi, Bornova 1994