EJDER OKUMUŞ
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 2
164
| db
mesleğimizi icra edemeyiz vesaire. Aynı zamanda söz konusu za-
mansal inşa, bizim gündelik hayat dünyasındaki konumumuzu be-
lirleyen tarihselliği sağlar. Örneğin ben belirli bir tarihte doğdum,
başka bir belirli tarihte okula başladım, diğer bir tarihte de meslek
sahibi olarak çalışmaya başladım vs. Bununla birlikte bu tarihler
bütünüyle, çok daha geniş bir tarih içinde iskan ‘edilirler’ ve bu
‘iskan’, kesin olarak benim yerimi tertip eder. Gündelik hayatın
zamansal inşası, sadece, herhangi bir tek günün ‘görülecek işler’inin
üzerine önceden tertip edilmiş etki ve sonuçlar yüklemez, bunun
yanında kendini benim hayat hikâyeme tamamen tahmil eder. Bu
zamansal inşa tarafından düzenlenen koordinatlar dahilinde, hem
günlük ‘görülecek işler’i hem de bütün bir hayat hikayesini idrak
ederim. Duvar saati ve takvim, beni, ‘zamanımın bir insanı oldu-
ğum’ konusunda temin eder. Yalnızca bu zamansal inşa içerisinde
gündelik hayat, kendi gerçeklik vurgusunu benim için muhafaza
eder. Bu yüzden şu veya başka bir sebeple zihni karışmış olabilece-
ğim durumlarda, sözgelimi içinde bilmeden şiddetle çarpılıp sarsıl-
dığım bir otomobil kazası geçirdiğimde, neredeyse içgüdüsel bir
dürtünün beni gündelik hayatın zamansal inşası içerisine yeniden
yönelttiğini hissederim. Saatime bakar, zamanı anlar ve günlerden
ne olduğunu hatırlamaya çalışır veya takvimden öğrenirim. Sadece
bu eylemlerle gündelik hayat gerçekliğine yeniden girebilirim.
134
Zamanın sosyolojisi çerçevesinde en önemli hususlardan biri;
farklı zaman anlayış ve algılamalarının, örneğin fiziksel, metafizik-
sel, bireysel vs. zaman kavrayışlarının sosyal realiteye, dolayısıyla
sosyal zamana, zamanın sosyokültürel bağlamına bağlı olarak orta-
ya çıkmasıyla ilgili olarak ele alınmasıdır. Bu çerçevede Sorokin'in
görüşlerine işaret edilebilir. Sorokin, çalışmalarında, özellikle de
1964'te bastırdığı Sociocultural Causality, Space, Time: A Study of
Referential Principles of Sociology and Social Science
135
adlı çalışma-
sında zaman sosyolojisinin temel unsurlarından bir kısmını ortaya
koymaktadır.
136
Sorokin,
sosyokültürel zamandan ve bu zamanın bir
takım özelliklerinin olduğundan bahsetmektedir, fakat doğrudan
sosyokültürel zamanı incelemeye geçmeden önce pek çok mekan
kavrayışı olduğu gibi pek çok zaman kavrayışı olduğunu ve bunla-
rın birbirinden farklı özellikler taşıdığını ifade etmektedir. Bu bağ-
134
A.e., ss. 41-42
135
Pitirim A. Sorokin, Sociocultural Causality, Space, Time: A Study of Referential
Principles of Sociology and Social Science, Russel and Russel Inc., New York 1964
136
A.e., ss. 158-237
ZAMAN SOSYOLOJİSİ: BİR GİRİŞ DENEMESİ
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 2
db |
165
lamda demektedir ki, “Zamanın ontolojik veya metafizik tabiatını
tanımlamayı amaçlayan çeşitli ontolojik veya metafizik zaman kav-
rayışları vardır (...) Ayrıca farklı fizikomatematik, biyolojik ve psi-
kolojik zaman düşünceleri vardır. Nihayet ontolojik,
fizikomatematik, biyolojik ve psikolojik zamandan farklı çeşitli sos-
yokültürel zaman anlayışları mevcuttur. (…)” Fakat Sorokin’in za-
man sosyolojisinde bütün bu (metafizik, fizik, biyolojik ve psikolo-
jik) zaman anlayışı ve kavrayışları, büyük oranda, içinde anlaşıldık-
ları ve yayıldıkları sosyokültürel ortamın karakteriyle belirlenir ve
dolayısıyla onlardan farklı ve belki de onların hepsinden de en
önemlisi olan sosyokültürel zamana bağlıdırlar. Sorokin, bilgi sos-
yolojisine başvurarak ontolojik veya metafizik, fizikomatematik,
biyolojik ve psikolojik zaman kavrayış ve tasarımlarının toplumsal
ve kültürel backroundunu ortaya koymaya çalışmaktadır. O, bu
yaklaşımını “Aritmetik veya fizik yahut psikoloji ya da biyolojinin A,
B, C’sini bilmeyen bir çocuktan kimse, Newtonian, Einsteinian,
Platonic veya başka bir genelleşmiş zaman kavrayışının
formülasyonunu beklemez.” sözleriyle delillendirmektedir.
137
Özet-
lemek gerekirse, Sorokin'e göre sosyokültürel zaman, bir diğer top-
lumsal fenomenle ilişkili olarak analiz edilmesi gereken bir toplum-
sal fenomendir; zira bir sosyal fenomenin izahı diğer sosyal feno-
menler içinde bulunur. Ona göre zaman, aktiviteler arasında bir
ilişkidir. Dolayısıyla faaliyetler toplumsal zamana anlam verirler.
Etkinlikler, sosyal zamanın farklı tiplerini ayırt etmek için referans
noktaları olarak hizmet görürler. Sorokin'in sosyolojik zamana dair
geliştirdiği görüşlerinde sosyal zaman, devam, süreklilik, eşzamanlı-
lık, sosyal zamanın ritim ve yoğunluğuna atıfta bulunur. Sosyal
zamanın ana özelliklerinden biri, onun aynı grup ve farklı toplum-
larda eşit olarak cereyan etmemesidir. toplumsal zaman, matematik
zamanın durumunda olduğu gibi, sonsuz olarak bölünebilir değil-
dir. Sonuçta sosyal zaman "boş" zamana tamamen zıttır. Sorokin,
sosyo-kültürel zamanın temel işlevlerinden de bahsetmekte ve onla-
rı şöyle saymaktadır: Toplumsal fenomenlerin senkronizasyon ve
koordinasyonu, olayların sürekliliğini temsil etmek için bir referans
sistemi, toplumsal sistemin ritmi ve nabız atışının ifadesi.
Merton da Sorokin gibi sosyal gruplarla zaman arasındaki iliş-
kiye dair bazı hususlara işaret etmiştir. Sorokin ve Merton’ın yakla-
şımında, zaman sistemleri, gruplara aittir, gruplar, kendi etkinlikle-
137
A.e., ss. 158-170 vd.