EJDER OKUMUŞ
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 2
166
| db
rine özgü bir döngüsel tabiata sahiptir ve de bu bağlamda tüm sis-
temin ayrılmaz bir parçası olan bir aidiyet duygusu vardır. Buna
göre zaman hesaplama sistemleri, grubun sosyal aktivitelerine yan-
sır. Sosyal zaman ile astronomik zaman arasında analitik farklıları
olduğunu belirten Metron ile Sorokin’e göre sosyal zaman nitelik-
seldir ve tamamen niceliksel değildir. Bu nitelikler gruba ait ortak
inanç ve geleneklerden türer ve içinde bulundukları toplumların
ritim, nabız atışları ve tempolarını açığa çıkarma işlevi görürler.
138
Metron gibi Lewis A. Coser (1913-2003) da zaman zaman çe-
şitli grupların zamanla ilişkisi konusuyla ilgilidir. Ona göre sadece
zaman hesaplama değil, aynı zamanda grup üyelerinin kendilerini
geçmiş ve gelecekle ilişkilendirdikleri tarz, yani zaman perspektifle-
ri de, büyük ölçekte grubun yapı ve işlevlerine bağlıdır. Zaman
perspektifi, bir toplumun değerlerinin ayrılmaz bir parçasıdır ve
bireyler eylemlerini değerlerini paylaştıkları gruplara referansla
şimdide ve geleceğe doğru yönlendirirler.
139
Georges Gurvitch'e (1894-1965) gelince; onun zaman sosyolo-
jisinde sosyal zaman, bütün toplumu ifade eden, hayatın ve sosyal
aksiyonun kaynağı olan ve tezahürleri dinsel, büyüsel, teknik, eko-
nomik, bilişsel, moral, hukuksal ve politik vs. farklı sosyal aktivite-
ler olan total sosyal fenomenlerin hareketlerinin benzerlik/yakınlık
ve farklılık/uzaklık zamanıdır, bu total sosyal fenomenler ister kü-
resel, ister grup, isterse mikrososyal olsun ve ister sosyal yapıda
ifade edilsin, isterse ifade edilmesin. Total sosyal fenomenler, hem
sosyal zamanı üretirler hem de sosyual zamanın ürünüdürler; sos-
yal zamanı doğururlar ve onun içinde hareket ederler.
140
Sosyal
zaman, Gurvitch'e göre, ona katılan veya eklemlenen maksimum
beşerî anlamla karakterize edilir.
141
Sosyal zamanı, makrofizik, ter-
modinamik, astronomik, kimyasal, jeolojik, biyolojik vsi zamanlar-
dan ayıran Gurvitch,
142
sosyal zamanın heterojenliği, çeşitliliği ve
çoğulluğu üzerinde özellikle durur. Sosyal hayat, onun yaklaşımın-
da, sosyal zamanın farklı ve sıklıkla da çelişik tezahürleri içinde
gerçeklik bulur. Zor olsa da her toplum bu çoklu zaman tezahürle-
138
Pitirim A. Sorokin –Robert K. Merton, “Social Time: A Methodological and
Functional Analysis”, The American Journal of Sociology, Mart 1937, 42/5, s. 623; G.
Pronovost, a.g.e., ss. 10-13
139
G. Pronovost,
a.g.e., s. 12
140
Georges Gurvitch,
The Spectrum of Social Time, D. Reidel Publishing Company,
Dordrecht-Holland, 1964, ss. 27-28
141
A.e., s. 30
142
A.e., ss. 26-27
ZAMAN SOSYOLOJİSİ: BİR GİRİŞ DENEMESİ
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 10 SAYI 2
db |
167
rini göreceli bile olsa birleştirmeye ve bir hiyerarşi içinde düzenle-
meye çalışmalıdır.
143
Gurvitch’e göre gerçekte zaman değil,
zaman-
lar probleminden bahsetmek gerek. Gurvitch,
kesin olarak temel
sosyolojik kavramlar olarak telakki edilemeyecek olsalar bile, sürek-
li/dayanıklı zaman, aldatıcı zaman, düzensiz veya kararsız/inişli-
çıkışlı zaman, çevrimsel zaman, gecikmiş zaman, alternatif veya
dalgalı zaman, ilerletici zaman ve patlamalı zaman şeklinde sekiz
sosyal zaman kategorisi belirler. Makro-sosyal zaman ile mikro-
sosyal zaman arasında ayrıma gider. Ekolojik zamandan, bazı kalıp-
lar, modeller, davranış tarzları, kurallar, işaretler ve sinyaller düze-
ninin oluşma zamanından, sosyal roller ve kollektif davranışlar
zamanından, semboller, fikirler ve kollektif değerler zamanından,
kitle sosyalitesine ait zamandan vb. bahseder.
144
Gurvitch'in zaman anlayışına biraz daha yakından bakmak ge-
rekirse, onun temel tezinin, belirli toplumsal formasyonların belirli
bir zaman anlayışına bağlı bulunduğu biçiminde olduğu söylenebi-
lir. Gurvitch, zamana ilişkin olarak yaptığı incelemede tarih boyun-
ca var olmuş sosyal zaman tiplerinin sekiz olduğu sonucuna ulaşır.
Bu şekilde ele alınan zaman tipolojisinde her şeyin bir zamanı ol-
duğu düşüncesi tersine çevrilerek bunun yerine her sosyal ilişkinin
kendi zaman duygusuna sahip olduğunu düşündüğümüz iddia edi-
lir. Bu tipolojide meselâ 1968'i, Fordizm-Keynesçiliğin aldatıcı za-
manının içinden çıkan patlamalı bir zaman olarak görmek, sonra
1968'in, 70'li yılların sonunda yerini spekülatörlerle, girişimcilerle
ve kapı kapı dolaşarak borç satan finans kapitalistleriyle kaynayan
bir kendi kendiyle yarışan zamana bıraktığını düşünmek mümkün
olmaktadır. Aynı zamanda bu tipolojiyi kullanarak farklı zaman
duygularının nasıl eşzamanlı olarak yaşandığını görmek de müm-
kündür: Sözgelimi akademisyenler ve başka meslek sahibi gruplar,
sanki sonsuza dek gecikmiş zamana mahkumdurlar; belki de onla-
rın misyonları patlamalı ve inişli çıkışlı zamanları atlatarak bizi
dayanıklı zamana kavuşturmaktır.
145
Zamana dair önemli tespitleriyle bilinen Zerubavel’in (1948- )
konumuzla ilgili zamansal yaklaşımlarına da kısaca işaret etmek
faydalı olacaktır. Zerubavel, zamanla ilgili, özellikle programlar,
zamansal düzenlilik ve zamansal düzenliliğin bilişsel boyutu, za-
143
A.e., s.113
144
G. Pronovost, a.g.e., ss. 13-14
145
David Harvey, Postmodernliğin Durumu, Çev. Sungur Savran, 2. bs., Metis Yay.,
İstanbul 1999, ss. 251-254