54-Diyalektik Nedir indd



Yüklə 2,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə33/81
tarix26.11.2017
ölçüsü2,8 Kb.
#12761
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   81

tün öteki kavrayışlar ve aydınlatmalar, genellikle Burjuva ve özellikle 
Küçükburjuva sınıf ve zümrelerinin top ateşi altında, Burjuva etkileri 
yüzünden şu veya bu yönelişi alırlar. Sapıttırıcı burjuva etkileri, İşçi 
Sınıfının hareketi dışında kaldığı müddetçe Objektif aydınlatmadan 
korkar. İşçi Sınıfının hareketi içine karıştıkça da Somut aydınlatmadan 
korkar. Bu iki sapıklık güruhunun karakteristiğini, unutmamak için, şu 
iki karşılaştırma ile özetleyebiliriz: 
Ne? 
Nerede? 
Nasıl? 
Ne Zaman? 
Aldığı İsimler 
-w 



İşçi 
hareketi 
dışında 
Objektif 
aydınlatmayı 
kavramaz 
Hareketin 
başlangıcında 
Ütopizmler 
(Hayalcilik) 
Anarşizmler, 
Narodnikler, 
'İT 

Cû 
S.R.'ler vb. 
'İT 

Cû 
İşçi 
hareketi 
içinde 
Somut 
aydınlatmayı 
kavramaz 
Hareketin 
ilerleyişinde 
Oportünizmler, 
Reformizmler, 
Sağcı-Solcu-
Merkezci 
Menşevikler, 
Trotskistler vb. 


B) DEĞİŞTİRME: PRATİK 
(DİYALEKTİĞİN İDEALİSTÇE KULLANILMASI) 
Önce söyleyelim: Buradaki "İdealistçe" sözü Teorik ve Felsefî İde-
alizme uygun demek değildir. Tersine, Felsefî İdealizmin taban tabana 
tersi olan Pratik idealistlik, yani, Mefkûre [Ülkü] (İdeal) uğruna dö-
vüşmek demektir ve Diyalektiği o anlamda kullanmak, Diyalektik de-
ğiştirme ve gerçek pratik sayılabilir. Fikir uğruna fedakârlık demektir. 
Ondan sonra haber verelim: Marks'ın Feuerbach'a dair son Tez'inde 
bildirdiği gibi, şimdiye kadar, gelmiş geçmiş filozoflar ve bilginler de 
"Dünyayı aydınlatmak"la uğraşmışlardır. Hele bugünkü Modern Pozitif 
Bilimler, olayları Objektif ve Somut olarak aydınlatmakta, birçok dağı-
nık muamelelere [işlemlere, yöntemlere] başvurmakla beraber, oldukça 
ilerlemişler, Objektif ve Somut araştırmayı hiç olmazsa kendi kollarında 
doğruca ve sağlamca başarmışlardır. Lâkin "Dünyayı değiştirmek" faslı 
[bölümü], hele toplumsal ve tarihsel dünyayı, yani Toplumu değiştir-
mek faslı, ancak Marksizmle birlikte bilimsel bir metoda kavuşmuştur. 
Ne hacet, Toplum bilimi demek olan Sosyoloji bile, daha henüz 19. 
Yüzyıl ortasından beri başlamış, yüzyıllık ömrü olmayan bir bilim değil 
midir? Bir de, o taze bilimin, 19. Yüzyıl sonuyla 20. Yüzyıl başında, yani 
bizzat kapitalizmin ilericiliğini bırakıp tekelci ve gerici olmaya başladı-
ğı çağlarında burjuva bilginlerinin eline düştüğü gözönüne getirilsin... 
"Değiştirme" yönteminin, nasıl hâkim sosyal bilimde bir "Değiştirme-
mek" yöntemi, olayları "Gemlemek" yöntemi halinde soysuzlaşacağı 
kendiliğinden anlaşılır. (Bizde bir zaman CHP'nin modern tarımı frenle-
mesi, bugün bütün partilerin sanayii yavaşlatması gibi). 
Demek, dünyayı değiştirme ve pratik konularında, yani Diyalekti-
ği ülkücü gibi kullanma bölümünde yapacağımız araştırma ile yalnız 
pasif bir karanlığı aydınlatmakla kalmayacağız. Aynı zamanda aktif ve 
bilinçli bir direnişle, bütün öteki hâkim anlayışların binbir kaçamaklı 
ve kurnaz saldırışlarıyla da savaşmaya mecbur kalacağız. Bu iki başlı 
güçlüklerin üstelerinden gelmek için, Değiştirme bahsinde [konusun-
da], Aydınlatma bahsindekinden çok fazla uğraşmak gerekeceği açık-
tır. Onun için, Aydınlatma bölümünü oldukça kısa ve ana kurallar et-
rafında anlatmalarla tamamladığımız halde, bu şimdi içine girdiğimiz 


Değiştirme bölümünde oldukça daha uzun ve ayrıntılı araştırmalarla 
yürümeye çalışacağız. 
Diyalektiği mantıkçıl biçimde uygulamanın, gereğince kullanmanın 
birinci şartı, olanları Objektif ve Somutça ele almaksa, ikinci şartı da 
insana yarayışı bakımından ele almaktır, dedik. Ve bu sonuncu bakış 
açısını, kolay anlatmış olmak için, hekimlikte Teşhisten sonra gelen 
Tedavi'ye benzettik. Tekrar edelim: Tedavisiz teşhis faydasız olacağı 
gibi, değiştirmeye yaramayan aydınlatma da, kısır ve eksiktir. 
Bir şey insana nasıl yarar? O şeyde objektif ve somut olarak mev-
cut özelliklerin ya manen yahut maddeten insan ihtiyaçlarına uydurul-
masıyla yarar. Aydınlatılan şeyi faydalı kılmak, insana yarayacak şekle, 
duruma getirmek, değiştirmek sözünden de anlaşılacağı gibi, ayrı bir 
emek ister. Bu emek zihinle de, kolla da yapılabilir. Orası önemli değil. 
Her iki halde de, insana yararlı sonuçlar veren uğraşmaya Emek veya 
İş denir. Yani İş veya Emek, yalnız bir insan çabalaması değil, aynı 
zamanda yararlı bir çabalamadır. Bu çabalamanın kullanış yönünden 
yararlılığına bugün İş ve Değer yönünden yararlılığına da Emek diyebi-
liriz. Her ne olursa olsun, insan çabalaması, ister kafadan geçsin, ister 
kolu işletsin, mutlaka insanın kendi dışında, elle tutulur eserler verme-
ye mecburdur. Yoksa bu çabalama ölü doğmuş fikirlere yahut saçma 
sapan işlere döner. İşte Topluma kavranılır eser veren, toplumsal bir 
ürün getiren emeğe Pratik (Ameliye: Tatbik) adını koyabiliriz. 
Aydınlatma (Açıklama), yukarıda anlatmış olduğumuz gibi, adeta 
yalnız kafada geçen bir iş, bir zihin pratiği demektir. 
Pratik (yani yararlı Değiştirme) ise, tersine, dışarıda: Doğada, Top-
lumda ve Hayatta geçen bir aydınlatma faaliyetidir. 
Onun için, burjuva bilimi, Aydınlatma işinde bir şeyler yapmaya ça-
lışmakla beraber, iş Pratiğe dayanınca daima yan çizer. Gene onun için, 
burjuva toplumu sırf Aydınlatma ile, yani kuru fikirle, soyut gerçeklerle 
uğraşanlara karşı sahte bir saygı gösterişiyle şapka çıkartır ve hoşgörü 
gösterirse de, açıklamayı gerçekleştirmek, ölü fikirlere can vermek 
demek olan Pratiği korkusuz becerenleri asla affetmez. Değiştirmeye 
girişmeyen bir Aydınlatma, tekerleksiz bir motor gibi, olduğu yerde 
istediği kadar gürültü ve duman çıkarsın, nihayet kendi kazanını çat-
latmaktan başka bir sonuca ulaşamaz. Yani en sonunda kendi kendine 
zarar verir, kendi kendini yer, tüketir. Lâkin, değiştirici bir Aydınlatma, 
daima yeni yönlerde eserler verir. Ve bu eserler suç sayılır
-

Aydınlatma, insan kafasında geçen Sübjektif bir olaydır. Onu ge-
reği gibi kullanıp kullanmamak insanın namusuna kalmıştır. Pratik 
değiştirme ise zihin dışında gerçekleştiği için, ister istemez Objektif 
olan bir olaydır. Her iki olay da, birbirine zıt iki dünyada akmakla be-
raber, gene birbirleriyle atbaşı, paralel gider; birbirini kontrol eder ve 


Yüklə 2,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   81




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə