Altın standartıdır. İkinci Dünya Savaşı sonrasından 1973’e kadar uluslarası para sistemi olarak uygulanan Bretton Woods Sistemi


ikinci altın standardı dönemi başarılı olamamıştır



Yüklə 1,43 Mb.
səhifə8/17
tarix20.09.2018
ölçüsü1,43 Mb.
#69376
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   17

Dünya para tarihindeki bu ikinci altın standardı dönemi başarılı olamamıştır. Çünkü her şeyden önce, böyle bir sistemin varolabilmesi için gereken temel koşullar mevcut değildi. Devlet müdahalesinin giderek arttığı 20. yüzyılın ekonomik ve sosyal dünyası, 19. yüzyılın liberal ekonomisinden oldukça farklıydı. Artık uluslararası ticaret ve ödemelerde sınırsız bir serbestlik söz konusu değildi. Devlet, ekonomik ve sosyal alanda yeni görevler edinmiştir. İşsizlikle mücadele, sosyal güvenlik, dengeli gelir dağılımı, fiyat istikrarı ve iktisadi kalkınma bunların başlıcalarıdır. Hükümetler bu amaçlara yönelik olarak serbest ticarete giderek artan kısıtlamalar koyuyorlardı. Dış açık ve fazlaların ulusal para arzını etkilemesi de otomatik olmaktan çıkmıştı. Merkez bankaları dış dengesizliklerin para arzı üzerindeki istenmeyen etkilerini derhal kısırlaştırıyorlardı. (önlüyorlardı) Dış dengenin sağlanması birinci amaç olmaktan çıkmış, onun yerine iç denge gelmişti. Ayrıca savaş başta Almanya olmak üzere birçok ülke için dış borç ve savaş tazminarı sorununu doğurmuştur, bu da sermaye akımlarının hızını yavaşlatmıştır. Sözü edilen nedenlere bağlı olarak 1920 lerdeki ikinci altın standardı uygulaması uzun ömürlü olmamıştır.

  • Dünya para tarihindeki bu ikinci altın standardı dönemi başarılı olamamıştır. Çünkü her şeyden önce, böyle bir sistemin varolabilmesi için gereken temel koşullar mevcut değildi. Devlet müdahalesinin giderek arttığı 20. yüzyılın ekonomik ve sosyal dünyası, 19. yüzyılın liberal ekonomisinden oldukça farklıydı. Artık uluslararası ticaret ve ödemelerde sınırsız bir serbestlik söz konusu değildi. Devlet, ekonomik ve sosyal alanda yeni görevler edinmiştir. İşsizlikle mücadele, sosyal güvenlik, dengeli gelir dağılımı, fiyat istikrarı ve iktisadi kalkınma bunların başlıcalarıdır. Hükümetler bu amaçlara yönelik olarak serbest ticarete giderek artan kısıtlamalar koyuyorlardı. Dış açık ve fazlaların ulusal para arzını etkilemesi de otomatik olmaktan çıkmıştı. Merkez bankaları dış dengesizliklerin para arzı üzerindeki istenmeyen etkilerini derhal kısırlaştırıyorlardı. (önlüyorlardı) Dış dengenin sağlanması birinci amaç olmaktan çıkmış, onun yerine iç denge gelmişti. Ayrıca savaş başta Almanya olmak üzere birçok ülke için dış borç ve savaş tazminarı sorununu doğurmuştur, bu da sermaye akımlarının hızını yavaşlatmıştır. Sözü edilen nedenlere bağlı olarak 1920 lerdeki ikinci altın standardı uygulaması uzun ömürlü olmamıştır.



Büyük Dünya Depresyonu, altın standardının yıkılışını hızlandırmıştır. 1929 buhranı önce ABD nin sermaye piyasasında bir panik olarak ortaya çıkmış ve sonra da bu ülkenin sanayi üretiminde ve istihdam düzeyinde aşırı düşüşler şeklinde etkisini göstermiştir. Neticesinde, bu ülkenin ithalatı aniden azalmış ve dış dünyaya sağladığı krediler kesilmiştir. ABD ayrıca, içerde yaşanan işsizliği önlemek amacıyla 1930 da Smooth-Hawley tarife kanunu ile gümrük tarifelerini de (ortalama 50%) yükseltmiştir. Bu durum Amerikan ekonomisinin canlılığı diğer ülkeler için çok önemli olduğu için dikkate alınması gereken bir noktadır. Amerika’daki bu olaylara diğer ülkelerin gösterdiği ilk tepki, altın standardından ayrılmak ve dış alımlar üzerinde kısıtlamalar koymak şeklinde olmuştur. Bu dönemde, milli gelir ve çalışma düzeyindeki düşmeyi önlemek için tarifeler ve öteki ticaret engelleri sık kullanılan araçlar olmuşlardır. Ülkelerin kendi milli gelir ve istihdam düzeylerini bu gibi yollarla korunmaya çalışılmasına “komşuyu zarara sokma politikası” (beggar-thy-beighbor policy) denilmektedir. Bütün bu uygulamalar dünya üretim ve ticaret hacmini daha önce görülmemiş bir şekilde düşürmüştür. 1932 ortalarında sanayi mallarının dünya üretim ve ticareti, 1929 yılı başlarındaki miktarın yaklaşık 1/3 ü oranında gerilemiştir.

  • Büyük Dünya Depresyonu, altın standardının yıkılışını hızlandırmıştır. 1929 buhranı önce ABD nin sermaye piyasasında bir panik olarak ortaya çıkmış ve sonra da bu ülkenin sanayi üretiminde ve istihdam düzeyinde aşırı düşüşler şeklinde etkisini göstermiştir. Neticesinde, bu ülkenin ithalatı aniden azalmış ve dış dünyaya sağladığı krediler kesilmiştir. ABD ayrıca, içerde yaşanan işsizliği önlemek amacıyla 1930 da Smooth-Hawley tarife kanunu ile gümrük tarifelerini de (ortalama 50%) yükseltmiştir. Bu durum Amerikan ekonomisinin canlılığı diğer ülkeler için çok önemli olduğu için dikkate alınması gereken bir noktadır. Amerika’daki bu olaylara diğer ülkelerin gösterdiği ilk tepki, altın standardından ayrılmak ve dış alımlar üzerinde kısıtlamalar koymak şeklinde olmuştur. Bu dönemde, milli gelir ve çalışma düzeyindeki düşmeyi önlemek için tarifeler ve öteki ticaret engelleri sık kullanılan araçlar olmuşlardır. Ülkelerin kendi milli gelir ve istihdam düzeylerini bu gibi yollarla korunmaya çalışılmasına “komşuyu zarara sokma politikası” (beggar-thy-beighbor policy) denilmektedir. Bütün bu uygulamalar dünya üretim ve ticaret hacmini daha önce görülmemiş bir şekilde düşürmüştür. 1932 ortalarında sanayi mallarının dünya üretim ve ticareti, 1929 yılı başlarındaki miktarın yaklaşık 1/3 ü oranında gerilemiştir.



Uluslararası mali alanda beklenen panik ise 1931 yılında “Credit Anstalt” adlı bir Viyana ticaret bankasının iflasa sürüklenmesi üzerine başlamıştır. Hemen tüm Avrupa ülkelerinde yabancı alacaklılar, kısa süreli alacaklarını geri çekmek için bankalara akın ettiler. Alman Merkez Bankası bu durumda ülkenin altın ve döviz rezervlerinin tükenmesini önlemek için, “kambiyo denetimi” uygulamaya başlamıştır. Bu uygulamayı birçok kuzey ve doğu avrupa ülkesi de takip etmiştir. Böylece, 1930lara gelindiğinde ülkeler birer ikişer altın standardını terk etmiş bulunuyorlardı. İngiltere altın standardından 1931de, ABD ise 1933de ayrılmıştır. Altın standardı işlevini yitirdikten sonra ulusal paraları birbirine dönüştürebilme imkanı kalmamıştı. Bu durum ülkeleri, uluslararası ödemelerde iki taraflı (bilateral) anlaşmalar yapmaya zorlamış ve böylece dünyada varolan çok taraflı denkleştirme mekanizması ortadan kalkmıştı. Bu gelişmelerin neticesinde dünya ticareti ciddi bir darboğaza girmişti.

1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   17




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə