ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
99
Bağımsızlıklarını kazanan Afrika devletleri soğuk
savaş döneminde Doğu ve
Batı Bloklarının mücadelesinin dışında kalarak öncelikle ekonomik kalkınmayı he-
deflemişler ve bu amaçla 25 Mayıs 1963’te Afrika Birliği Teşkilatını (OAU) kurmuşlar-
dır. Teşkilatın başlıca amaçları Afrika ülkeleri arasında birlik ve dayanışmayı geliştir-
mek, üyelerinin ekonomi, diplomasi, eğitim, sağlık, bilim ve savunma politikalarını
uyumlu hâle getirmektir.
E. SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE TÜRKİYE
1. Soğuk Savaş Döneminde Türk Dış Politikası
ABD soğuk savaş döneminde SSCB yayılmacılığına karşı Türkiye’yi yanında
görmek istiyordu. Türkiye ise SSCB’nin baskılarına karşı ABD ve Batılı devletlerle iş
birliği yaparak kendi güvenlik alanını genişletmeye yönelik
siyaset izlemeye yönel-
miştir. Bu doğrultuda Türkiye, Avrupa Konseyine ve NATO’ya girmiş, Balkan ve Bağ-
dat Paktlarının kurulmasında etkili rol oynamıştır.
a.Türkiye’nin Avrupa Konseyi’ne Girişi
II. Dünya Savaşı’ndan sonra Batı Avrupa’nın Sovyetler Birliği tehdidi altında
kalması üzerine İngiltere, Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg,
Danimarka, İrlan-
da, İtalya, Norveç, İsveç 5 Mayıs 1949’da Londra’da antlaşma imzalayarak Avrupa
Konseyini kurmuşlardı.
Resim 03.14: BM Kampına Gitmeye Çalışan Afrikalı Bir Çocuk ve Onu Takip Eden
Akbaba
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
100
Batı ile siyasi, ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi ve güvenliğini arttırma adı-
na Türkiye ittifaklar sistemine yönelik önemli bir adım atarak askerî niteliği olmayan
bu teşkilata 8 Ağustos 1949’da üye oldu.
b. Türkiye’nin NATO’ya Girişi
Ekonomi ve güvenlik arayışı Türkiye’nin soğuk savaş döneminde Batı
ile iliş-
kilerinde belirleyici etkenler olmuştu. Türkiye’nin modernleşme sürecini devam
ettirmek istemesi de Batı ile ilişkilerin geliştirilmesinde bir etkendi. Bu dönemde
Türkiye’nin dış politikada en önemli hedeflerinden biri de NATO’ya üyelikti. Türkiye,
kurulduğu andan itibaren NATO’ya dâhil olmaya çalışmıştı. Truman doktrininden
sonra Amerikan yardımının NATO vasıtasıyla Batı Avrupa’ya yayılması, Türkiye’de
kendine yapılan yardımın azalacağı endişesi doğurdu.
25 Haziran
1950’de başla-
yan Kore Savaşı,
Türkiye’nin Batı
Bloku içinde yer
alması için bir fır-
sat oldu. Türkiye,
Kore Savaşı’nın
başlaması
üzerine
Birleşmiş Milletler
Teşkilatının dave-
tine olumlu cevap
vererek 4.500 kişi-
lik bir kuvvetle BM
gücünde yer aldı.
Böylece Türkiye
Cumhuriyeti tari-
hinde ilk kez yurt dışına asker yollandı. Türkiye, bu girişimi ile Amerika’yı
etkileyerek
NATO konusunda bu devletin desteğini almak istiyordu.
Kore Savaşı’nın meydana getirdiği kaygı verici ortam ve Türkiye’nin Kore
Savaşı’nda gösterdiği başarı, Türkiye ile ilgili bazı Batılı ülkelerin itirazlarını azaltmış-
tı. Ayrıca Sovyetler Birliği’nin Avrupa’ya saldırma ihtimaline karşı SSCB’ye yakın bir
bölgede üs gerektiği, bunun için en uygun yerin Türkiye olduğu strateji uzmanla-
rınca belirtilmiş, bu da Türkiye’ye ilgiyi artırmıştı.
15 Eylül 1951’de Ottowa’da toplanan NATO Bakanlar Konseyi, Türkiye ve
Yunanistan’ın birlikte kabul edilmesine karar verdi.
TBMM, 18 Şubat 1952 tarihinde Kuzey Atlantik Antlaşması ve protokolünü
kabul etti. Türkiye’nin NATO’ya girişi ile Türkiye- ABD ilişkileri daha da gelişti. Türk
Resim 03.15: Kore Savaşı’nda Türk Birliği
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
101
toprakları NATO güvencesi altına alınmış oldu.
c.Balkan Paktı’nın Kurulması
Gerek 1930’larda, gerekse 1950’lerde yaşanan Türk – Yunan yakınlaşması
Balkan ülkeleri arasında iş birliği arayışlarının başlamasına ve güvenlik endişele-
rinden kaynaklanan nedenlerle Balkan Paktlarının imzalanmasına yol açmıştır. II.
Dünya Savaşı’ndan sonra başlayan Soğuk Savaş’ın etkilediği alanlardan biri de Bal-
kan Yarımadası’ydı. Bölgede sosyalist ülkeler SSCB’den, Türkiye ve Yunanistan ise
ABD’den destek alıyordu. Moskova’dan bağımsız bir politika izleyen Yugoslavya’nın
Kominform’dan çıkarılması üzerine harekete geçen ABD, Yugoslavya’ya
önce ekono-
mik, daha sonra askerî yardım göndermeye başladı.
Türkiye’nin NATO’ya üye olması Sovyetler Birliği ve onun nüfuzu altındaki
Bulgaristan tarafından tepki ile karşılanmıştı. NATO’nun yanında Balkanlarda aktif
politika izlemenin gerektiğine inanan Türkiye, Yugoslavya ve Yunanistan arasında
Ankara’da 28 Şubat 1953’te dostluk ve iş birliği antlaşması imzalanarak Balkan Paktı
kurulmuştur. Bu belgeyle üç devlet aralarında ekonomik ve kültürel iş birliği yapa-
caklar, sorunlarını barışçı yollarla çözecekler, ortak savunma konusunda iş birliği-
ni sürdüreceklerdi. Balkan Paktı’nı imzalayan üç ülke de II. Dünya Savaşı’nın eko-
nomileri üzerindeki olumsuz etkilerini silmek, ekonomik kalkınmalarını sağlamak
amacındaydılar. Bunun için ABD’den gelen yardıma ihtiyaç duyuyorlardı. NATO’nun
savunma stratejisini güçlendirecek bir Balkan Paktı’nı
gerçekleştirmek, Batı’dan ge-
lecek askerî ve ekonomik yardımı da artıracaktı. Fakat zamanla ittifakı oluşturan
devletler arasındaki görüş farklılıkları ve sorunlar, ittifakın ömrünün uzun süreli ol-
masını engelledi. Stalin’in ölümünden sonra 1954’ten itibaren Yugoslavya’nın SSCB
ile tekrar yakınlaşması ve Türk – Yunan ilişkilerinin Kıbrıs meselesinden dolayı bo-
zulması, Balkan Paktı’nı olumsuz etkiledi. Böylece Türk – Yunan dostluğu sonucun-
da doğan Balkan Paktı, Türk – Yunan uyuşmazlıklarının artması
sonucunda önemini
kaybetti.
1949’da kurulan NATO’ya 1952’de Türkiye ve Yunanistan’ın üye olmasıyla bir-
likte ABD, SSCB’ye karşı çevreleme politikasını uygulamaya başladı. NATO dışında
Balkanlarda ve Orta Doğu’da kurulacak ittifaklarla hem SSCB çevrelenmiş olacak,
hem de NATO’nun askerî savunma hattı Atlantik’ten İran’a dek uzanmış olacaktı.
E
BİLGİ NOTU