ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
86
SSCB- Yugoslavya İlişkileri
Yugoslavya Doğu Bloku’na dâhil
olmakla beraber, 1945 yılından beri bazı ko-
nularda SSCB ile anlaşmazlık içindeydi. SSCB diğer uydu devletlerde olduğu gibi
Moskova’yı da tam denetimi altına almak istiyordu. Bu gelişmeler sonucunda iki
devletin arası açıldı ve SSCB’nin direktifleri sonucunda Yugoslavya Haziran 1948’de,
Cominform’dan çıkarıldı.
SSCB-Çin İlişkileri
Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1949’da kurulması, güçler dengesini etkilemiştir.
Yeni yönetim, SSCB ile ilişkilerini güçlendirmeye yönelik politika izlemeye başladı.
1950’de imzalanan dostluk anlaşmasından sonra aynı yıl başlayan Kore Savaşı bu
yakınlaşmayı daha da güçlendirdi.
Zamanla büyük bir güç hâline gelen Çin Halk Cumhuriyeti, SSCB’den bağımsız
bir politika gütmeye başladı.
Çin, 1965- 1966’daki Kültür İhtilali’nden sonra çok yönlü dış politika izleyerek
Amerika
ile ilişkilerini düzeltmiş, BM’ye tekrar üye olmuştur. Bu gelişmeler Doğu
Bloku’nun güç kaybetmesine yol açmıştır.
SSCB- Macaristan İlişkileri
Stalin’in ölümünden sonra Doğu Bloku’nda ayaklanmalar hızla yayılmaya baş-
landı. Doğu Berlin’den sonra Macaristan’daki fabrika işçileri ekonomik şartlardan do-
layı Haziran 1953’te ayaklandılar. Barışçı gösteriler bir anda ayaklanmaya dönüştü.
Halk silahlanmaya başladı. SSCB, 31 Ekimde Budapeşte ’yi kuşattı. Başbakan İmre
Nagi, 1 Kasımda Varşova Paktı’ndan ayrılma kararını açıklayarak Birleşmiş Milletler
aracılığıyla büyük devletlerin korumasını istedi. Bu gelişme üzerine SSCB birlikleri
Budapeşte’yi işgal etti.
Resim 03.05: Stalin Heykelini Yıkan Macar Halkı
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
87
SSCB- Çekos-
lovakya İlişkileri
Çekoslovakya, sa-
vaştan sonra SSCB’nin
etkisinde kalarak Var-
şova Paktı’na girmiş-
ti. 1953 yılı baharında
Doğu Bloku’nda görü-
len ağır
ekonomik şart-
lar Çekoslovakya’da da
kendini gösterdi. Bazı
şehirlerdeki fabrika iş-
çileri ‘’hür seçim’’ sloga-
nıyla ayaklanarak mev-
cut yönetimi ve SSCB
‘yi protesto etmişlerdi.
SSCB’nin de desteğini alan Çekoslovak Komünist Partisi yönetimi,
sert tedbirlerle
ayaklanmaları bastırdı. Sovyet ordusu 21 Ağustos 1968’de Çekoslovakya’yı işgale
başladı.
2. Batı Bloku’nun Kuruluşu
II. Dünya Savaşı sonunda uluslararası politikada daha önce aktif rol üstle-
nen devletlerin savaştan yıpranarak çıkması, Avrupa ve dünya siyasetinde boşluk
meydana getirmişti. SSCB’nin yayılmacı politika izlemesi ve Sovyet yayılmasını an-
cak ABD’nin engelleyebileceği yönündeki görüşler, kabuğuna çekilmeyi düşünen
ABD’nin Batı’nın liderliğini üstlenmesi için açık bir davetti. Bu davet ABD’yi
aktif po-
litika izlemeye sevk etti.
ABD, 1946’dan sonra SSCB yayılmasına karşı Doğu Bloku’nu kuşatmaya yönelik
bir ‘’çevreleme politikası’’ izlemeye başladı. Bu doğrultuda Truman doktrini ve Mars-
hall planı uygulamaya konulmuş, paktlar kurulmuş, askerî anlaşmalar imzalanmıştır.
a.Truman Doktrini
ABD’nin Batı dünyasının liderliğini açık bir şekilde üstlenmek için yaptığı ilk
girişim, Truman doktrininin ilanı olmuştur. Truman doktrini,
yeryüzünün iki bloka
ayrıldığını ve SSCB- ABD mücadelesinin başladığını ilan etmiştir. İngiliz birliklerinin
çekilmesi ile Yunanistan’da Sovyet rejimine yakın bir iktidarın iş başına geçmesi Sov-
yet etki alanını güneye doğru genişletmişti. ABD Başkanı Truman’a göre, SSCB’nin
Yunanistan’dan sonra Türkiye’de de etkin olması, ABD ve Batı Avrupa için hayati
önem taşıyan Orta Doğu’nun SSCB’nin kontrolüne girmesi demekti. Amerikan Sena-
tosu, Truman’ın istekleri doğrultusunda 1947’den itibaren Yunanistan ve Türkiye’ye
Resim 03.06: Sovyet Tanklarına Karşı Direnen Bir Çek Vatandaşı
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ 1
88
askerî ve mali yardımda bulundu.
b. Marshall Planı
ABD, ekonomik sıkıntılarına yardımcı olmak için Batı Avrupa’ya
ekonomik yar-
dım yapmış, fakat bu yardım verimli kullanılmamıştı. Marshall planına göre Avrupa
ülkeleri her şeyden önce kendi aralarında bir ekonomik iş birliğine girişmeli, iş birliği
sonunda ekonomik açık ortaya çıktığında ABD, bu açığın kapatılması için yardım
etmeliydi. Plan her Avrupa ülkesine Amerikan malı malzeme ve makine yardımını
kapsıyordu. Nitekim Türkiye’ye yapılan yardımların % 60’ı tarım alanında kullanıldı.
1953’te Türkiye dünyanın önde gelen buğday üreticilerinden biri oldu. Diğer yan-
dan tarım aletlerinin yurt dışından alınması dolayısıyla
yedek parça, bakım – onarım
konularında dışarıya bağımlılık arttı.
ABD,1948 yılında 16 ülkeye (İngiltere, Fransa, Belçika, İtalya, Portekiz, İrlan-
da, Yunanistan, Türkiye, Hollanda, Lüksemburg, İsviçre, İzlanda, Avusturya, Norveç,
Danimarka ve İsveç) 6 milyar dolarlık bir ekonomik yardım yaptı. Bu yardım daha
sonraki yıllarda 12 milyar dolara ulaştı. Avrupa’da Marshall yardımları sonucunda
üç yıllık bir süre içinde tarım ve sanayi üretimi savaş öncesine oranla büyük bir artış
gösterdi. ABD, bu yardım programına Doğu Avrupa ülkelerini
de katmak istemiş an-
cak bu devletler SSCB’nin etkisiyle bu çağrıyı reddetmişlerdir.
Truman doktrini Sovyet – Amerikan mücadelesinin başladığını ilan edip 1990’lı
yıllara kadar devam edecek olan soğuk savaşın ilk adımlarıdır. ABD bu doktrini
Orta Doğu’yu da içine alacak biçimde genişletmek için girişimlerde bulundu. An-
cak kendilerini doğrudan bir Sovyet tehdidi altında görmeyen Arap ülkeleri, Tru-
man doktrininin genişletilmesine izin vermediler.
SSCB, ABD’nin Marshall planına karşılık uyduları ile kendisi arasında ekono-
mik iş birliğini güçlendirmek amacıyla Molotof planı adını verdikleri bir program
hazırladı. ABD Dışişleri Bakanı George Marshall’ın ismine karşılık, Sovyet Dışişleri
Bakanı Molotof’un adını alan plan esas itibariyle ABD’nin Doğu Avrupa ülkeleri
üzerinde etki kurmasını önlemeye yöneliktir.
E
BİLGİ NOTU
E
BİLGİ NOTU