Bankacılık Sisteminde Mali Bünye Sorunları ve Yeniden Yapılandırmada Ülke Uygulamaları Aydan Aydın Alpan İnan Burçak Tulay Pelin Ataman (*)



Yüklə 351,62 Kb.
səhifə2/10
tarix06.05.2018
ölçüsü351,62 Kb.
#43277
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

Bir bankanın risklerinin artmasında piyasa enstrümanları ve finansal türev ürünler etkili olmaktadır. Yöneticiler risk değerlemesi için “value at risk” gibi modeller kullanarak risklerini kontrol etmeye çalışsalar da bu ürünlere bağlı olarak alınan riskler hızla değişebilmektedir.


Yeterli sermaye bulundurulmasının sağlanması bankacılık denetiminde temel amaçlardan biri olmakla beraber, denetimli sermaye yeterliliği göründüğünden daha az bir güvence sağlamaktadır. Gelişmiş ekonomilerin pek çoğunda bile henüz bankanın sermayesi ya da riskleri tam olarak ölçülememektedir. Gelişmekte olan ülkelerde ise ekonomideki istikrarsızlık, bankalar ve düzenleme yapanlar arasında gizleme ya da başka nedenlerle bilgi uyuşmazlıkları, bankaya politik müdahalede bulunulması gibi nedenlerle durum daha da sıkıntılı görünmektedir. Bankacılık düzenlemeleri yapanları daha dışarıda tutacak ve etkin, güvenli bankacılık yapılmasına yönelik ek düzenlemeler geliştirecek yaratıcı yaklaşımlara ihtiyaç olduğu görülmektedir.

3. Bankaların Denetiminde Etkinliğin Artırılması

Bankacılık sisteminin denetiminde piyasa gelişiminin de önemli rolü bulunmaktadır. Mevduatların tamamının garanti altında bulunduğu hallerde bile, normalin üstünde risk aldığı düşünülen bankaların borçlanma maliyetleri yükselmekte, bu bankalar faaliyetlerini azaltmak durumunda kalmaktadırlar. Basel Komite de yeni sermaye yeterliliği düzenlemesinde piyasa bilgisinin önemini vurgulamış ancak konu ile ilgili sadece şeffaflık gereklerinin artırılmasını tavsiye etmiştir.

Bankalarla ilgili özel kesim tarafından bilgi üretilmesini teşvik etmek üzere ortaya konan fikirlerden biri de bankaların tüm yükümlülükleri arasında son sırada yer alacak, fiyatı aracılığıyla piyasaya bankanın durumu hakkında bilgi verebilecek bir borçlanma aracının çıkarılmasıdır. Bu borçlanma aracını elinde tutanlar bankanın iflası halinde parasını en son alabilecek bankaya yakın kişiler olacaklar; bankadan ‘iyi’ ve şeffaf bilgi talep edebileceklerdir. Ancak öneri fonlama için düzenli aralıklarla (özellikle faizlerin yüksek olduğu dönemlerde) piyasaya çıkmak zorunda kalacak bankacılar arasında pek destek bulmamıştır.

Banka yöneticilerinin kişisel hataları nedeniyle oluşan banka iflaslarında yönetimin sorumluluk alması da banka yöneticilerinin daha dikkatli çalışmaları konusunda bir teşvik unsuru olarak düşünülmektedir. Bu noktadaki amaç, banka yöneticilerini zayıf ve öngörülemez iş gelişimlerinden değil, kişisel performanslarından sorumlu tutulmasıdır.

Denetimle ilgili yapının geliştirilmesi için ise öncelikle denetimde çalışanlar ile bu kişiler tarafından denetlenen banka yöneticilerinin ücretleri arasındaki önemli farkın (özellikle yüksek ücretlerin ödendiği yabancı bankaların geldiği gelişen piyasalarda) kapatılmasının gerekliliği üzerinde durulmaktadır. Bunun ardından gittikçe karmaşıklaşan finansal piyasalarda çalışan denetimcilerin bilgi ve yeteneklerinin artırılmasına yönelik çalışmalar önerilmektedir. Yapılacak reformların bir parçası olarak düzenleyicilere verilen insiyatifin bir kısmı azaltılarak bazı özel durumlar için anında düzeltici uygulamalara olanak tanınması, düzenleyici olarak çalışanların kimi ülkelerde işlerini bırakmalarına bile neden olabilecek düzeye gelen sorumlulukları azaltılarak, kötü niyetli kişilerce açılan davalarda korunmalarını sağlayacak yeterli yasal düzenlemelerin yapılmasının önemi üzerinde durulmaktadır.

Ülkeler, genel olarak bankacılık sektörlerinde iyileştirme çalışmaları yaparken; ülkenin makroekonomik yapısı, bankacılık sisteminin özellikleri, denetim otoritelerinin fonksiyonu ve sorunların özelliklerini göz önünde bulundurmalıdır. Farklı özelliklere sahip piyasalarda uygulanacak benzer tedbirler farklı sonuçlar verebilmektedir. Dünyada ekonomik ilişkilerin ilerlemekte olduğu seyre, piyasa ekonomisinin işleyişine ve bankaların denetimleri ile faaliyetlerinin ekonomik bir sonuç vermesine dikkat edilmeli, istikrarlı bir makroekonomik ortamda ve uygun koşullar altında etkinliğin sağlanabilmesi için çalışılmalıdır.



III. Çeşitli Ülkelerde Banka Yeniden Yapılandırma Uygulamaları

1. Güneydoğu Asya

Tayland, Malezya ile Endonezya güçlü ve tutarlı bir büyüme döneminden sonra 1997 yılında şiddetli bir durgunluk dönemine girmiştir. 1997 Temmuz ayında Tayland'da yaşanan devalüasyon diğer ülkelere de yayılmıştır. Bu ülkelerin ulusal paraları Ocak 1998'den itibaren değer kazanmaya başlamışsa da, bu artış 1997'nin ilk yarısına göre zayıf kalmıştır.

Güneydoğu Asya'da devalüasyonu önlemek amacıyla 1997'nin ikinci yarısında ve 1998'nin ilk aylarında faiz oranları artırılmıştır. Ayrıca, kredilerde yaşanan şiddetli daralma sonucunda, üretimde ve buna bağlı olarak kurumsal karlılıkta ciddi daralmalar meydana gelmiştir. Bu durum ise bankacılık sisteminin ciddi bir krize girmesine neden olmuştur.

Tayland, Malezya ve Endonezya'da yaşanan kriz, gelişmiş ekonomilerdeki yüksek profilli bankalarda yaşanan krizlerden daha şiddetli olmuştur. Resmi göstergelere göre Tayland'da takipteki kredilerin toplam kredilere oranı yaklaşık olarak yüzde 50'dir. Endonezya'da bu oran çok daha yüksektir. Malezya'da ise bu oran resmi olarak yüzde 8 tahmin edilmekle birlikte, özel sektör tahminleri bunun çok üzerindedir. Ayrıca IMF bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılması maliyetinin çok yüksek olacağını tahmin etmektedir.



Doğu Asya Ülkelerinde Yeniden Yapılandırma Maliyeti





Banka Sayısı1

Reel GSYİH2

1997-1999

BankaYeniden Yapılandırılması İçin Maliyet Tahmini3







Değişim (%)

Milyar dolar GSYİH içindeki Payı (%)

Tayland

20

-7

43 32

Malezya

24

-5

13 18

Endonezya

178

-15

40 29


1 Kriz öncesi; ulusal ticari bankalar ve kamu bankaları. Kaynak: Dünya Bankası (1998).

2 Kaynak: Temmuz 1999 Konsensus Ekonomileri, Asya-Pasifik Konsensüs Tahminleri.

3 IMF'nin 30 Kasım 1998 tarihi itibariyle yapmış olduğu tahmin. Kaynak: IMF (1998).

Gerek Tayland ve Malezya'da gerekse Endonezya'da takipteki kredilerin toplam krediler içindeki oranı hızlı bir şekilde artmıştır. Tayland ve Malezya'da faiz oranları reel sektördeki iyileşmelere bağlı olarak kriz öncesindeki seviyelerinin oldukça aşağısında kalmıştır. Hisse senedi fiyatları ise daha düşük seviyelere gerilemiştir.

Tayland, Malezya ve Endonezya'da yaşanan bu ciddi devalüasyon sorununa ilişkin benzer çözümler bulunmuştur. Bu üç ülke kötü aktifleri yönetmek amacıyla, aktif yönetim komiteleri kurmuşlar ve kamu parasını bankalara sermaye olarak aktarmışlardır. Bankaların yeniden yapılandırılmasında bu ülkelerdeki uygulamamalar genel olarak üç yönden farklılık göstermektedir.


  1. Problemin şiddeti: Endonezya'daki devalüasyon diğerlerine göre çok daha büyük ve şiddetli olduğundan, bankacılık sistemi Malezya ve Tayland'a göre daha büyük problemlerle karşılaşmıştır.

  2. Politik faktörler: Tayland ile Endonezya'da (Kore gibi) meydana gelen lider değişikliklerine bağlı olarak bu ülkelerde uygulanan politikalarda değişiklik yaşanmış ve sözü geçen ülkeler IMF ile anlaşmalar imzalamıştır. Buna karşılık, Malezya piyasa mekanizmasına karşı şüpheli yaklaşımını sürdürmüştür.

  3. Bankacılık sisteminin yapısı: Tayland'da her bankanın kendi durumu göz önünde tutularak ayrı ayrı yeniden yapılandırma yaklaşımı benimsenirken, Endonezya'da tüm bankalar için genel kurallar kabul edilmiştir.

Güneydoğu Asya'da banka yeniden yapılandırma uygulamalarına ilişkin bu bölümde bankacılık sistemi problemlerine kısaca değinilmiş, bankaların yeniden yapılandırılmasında koordinasyon görevini üstlenen kurumlardan bahsedilmiş ve sistemin yeniden yapılandırılması sürecinde izlenen yöntemler ele alınmıştır.

Banka Yeniden Yapılandırılmasının Koordinasyonu

Tayland'da geçirilen süreç ile ilgili tavsiyelerde bulunmak ve kılavuzlar hazırlamak üzere "Mali Yeniden Yapılandırma Danışma Komitesi" (The Financial Restructuring Advisory Committee) kurulmuştur. Maliye Eski Bakan Yardımcısı'nın başkanlık yaptığı Komitede Tayland Merkez Bankası ve özel sektörden temsilciler yer almaktadır. Komite'nin sekreterliğini ise Tayland Merkez Bankası yapmaktadır.

Malezya'da koordinasyon görevini Merkez Bankası bizzat kendisi yürütmektedir. Merkez Bankası bu görevin yerine getirilmesinde uzmanlık gerektiren konular için eğitimli personel sağlamaktadır.

Endonezya'da ise, koordinasyon görevi "Endonezya Bankası Yeniden Yapılandırma Kurumu" (Indonesian Bank Restructuring Agency - IBRA) tarafından yürütülmektedir. IBRA son seçimden önce beş siyasi parti ile görüşmeler yapmış, kurumun konuya yaklaşımı üzerinde genel bir uzlaşmaya varılmasını sağlamıştır.



Mevduat Sigortası

Tayland'da Ağustos 1997'de, Malezya'da 1997 sonunda ve Endonezya'da Ocak 1998'de tüm banka mevduatlarını kapsayan genel garantiler ilan edilmiştir. Halen açık mevduat sistemleri geliştirilmektedir.

Endonezya IMF programının koşulları uyarınca Kasım 1997'de 16 ticaret bankasını kapatmıştır. Öte yandan bu ülkede 5,000 ABD dolarının üzerindeki mevduatın garanti kapsamına alınmadığı ilan edilmiştir. Bazı fonlar, yabancı veya kamu bankalarına devredilirken, bir kısmı ise nakit tutularak ya da yurtdışına gönderilerek tamamen bankacılık sisteminin dışında tutulmuştur.

Mevduat sahipleri sisteme olan güvenlerini kaybederken, yabancı bankalar kredi verme faaliyetlerini durdurduklarını bildirerek, vadesi dolan kredileri yenilemedikleri gibi, bankalarca verilen akreditifleri de kabul etmemişlerdir. Bu durum, ihracatçıların devalüasyonun rekabeti artırıcı olumlu etkisinden faydalanmalarını önlemiştir. Endonezya otoritelerinin garantileri sadece ulusal mevduat sahiplerine ait mevduatları değil, rupiah4 ve döviz cinsinden alacaklı olanlar ile bilanço dışı yükümlülükleri kapsamaktadır. Ocak 1999'da Endonezya Merkez Bankası, ulusal bankaların yabancı bankalara olan ticari borçlarını ödediğini duyurmuştur. Ancak yabancı bankaların Endonezya bankalarına verecekleri yeni krediler konusuna bir açıklık getirilmemiştir.



Bankaların Yükümlülükleri(Milyar dolar)




Bankalar

Banka Dışı Mali Kurumlar




Haziran 1997*

Aralık

1998**


1997


1998
















Tayland

86

46

13

11

Malezya

25

18

7

5

Endonezya

23

18

37

33

Kaynak: BIS Uluslararası Bankacılık ve Mali Piyasalar Gelişmeleri, Haziran 1999 - Şubat 1998

Banka Düzenlemelerinde Yapılan Değişiklikler

Gözetim ve denetim uygulamaları ile düzenlemelerdeki değişiklikler iki farklı şekilde yapılmıştır:



  1. Bankaların mevcut problemlerini çözmeye yönelik geçici yaklaşımlar,

  2. Bankaların gelecekte daha fazla problemle karşılaşmalarını önlemek amacıyla ihtiyari yükümlüklerindeki esnekliklerin azaltılması.

Bu çerçevede Malezya'da daha çok birinci yaklaşım benimsenirken, Tayland ve Endonezya'da ikincisi tercih edilmektedir. Örneğin, Asya piyasalarında emlak yapımına kısıtlama getirilmesi, yönetmeliklerde yapılan değişikliklerden biridir.

Malezya'da otoriteler bankaların 1998 yılı boyunca kredi portföylerinin yüzde 8 oranında büyümesini beklemelerine rağmen bu hedefe ulaşılamamıştır. Nitekim, kredi stoku 1998 yılı boyunca değişmemiştir.

Malezya'da takipteki kredilerin tanımı daha esnekleştirilmesine rağmen bankaların yükümlülüklerini karşılamalarındaki esneklikler azaltılmıştır. Bu çerçevede bankaların zorunlu genel kredi karşılıkları yüzde 1'den yüzde 1,5'a çıkarılmıştır. Asgari sermaye yeterlilik şartlarının, yıllık yerine üçer aylık dönemler itibariyle karşılanması uygulamasına başlanmıştır. Nisan 1999'da sermaye yeterliliği ile ilgili değişiklikler ilan edilmiştir. Bu değişiklikler sermaye ve kredilerin kompozisyonu ile ilgilidir. Sadece tek bir kredi alan borçlulara sağlanan maksimum limit sermayenin yüzde 30'undan yüzde 25'ine indirilmiş ve hissedarlara kredi verilmesi yasaklanmıştır. Bankalar, derecelendirme kuruluşlarından aldıkları dereceler, sektörel bazda riske maruz kalma durumları, sermaye yeterliliği, takipteki krediler gibi konularda bilgilendirme yapmaları zorunluluğu getirilmiştir. Yeni şube açmak için ise Malezya Merkez Bankası'ndan izin alınmalıdır.

Tayland asgari sermaye yeterliliği oranında bir indirime gitmiştir. Asgari sermaye yeterlilik oranı yüzde 8.5 ile Basle standartlarının üzerinde tutulurken, bunun birinci bileşeni (tier-1) için sermaye yeterlik oranı yüzde 6'dan yüzde 4.25'e indirilmiştir. Bu çerçevede yeniden yapılandırılan kötü krediler artık verimli kredi olarak sınıflandırılabilmektedir.

Tayland'da, gözetim ve denetimin artırılmasına yönelik yeni hukuki düzenlemeler yapılmaktadır. Buna göre 2000 yılı sonuna kadar krediler için ayrılan karşılık oranlarının artırılması planlanmıştır. Fakat tier-1 sermaye modelini kullanmak isteyen bankalar belirtilen süreyi beklemeden bu yükümlülükleri hemen yerine getirmelidir. Ayrıca, Tayland Merkez Bankası sermaye kalitesinin artırılması için alınacak önlemleri de duyurmuştur.

Endonezya'da Bankalar Kanunu'nda yapılan değişikliklerle Merkez Bankası'na bankaları denetleme, düzenleme ve banka açılmasına izin verme yetkileri verilmiştir. Bu çerçevede Endonezya Merkez Bankası kredi sınıflandırmasında ve karşılıklarda yeni düzenlemeler yapmış, maksimum net açık pozisyonu sınırlandırmış ve firmalara verilen kredi miktarını azaltmıştır. Yeni Merkez Bankası Kanunu Nisan 1999'da kabul edilmiştir. Komite Merkez Bankası'nın daha bağımsız olması sağlanmış, ancak, bankalara borç verme imkanı sınırlandırılmıştır. 2000 yılından sonra ise bankaların denetim ve gözetim yetkisi yeni bir kuruma devredilecektir.



Kötü Aktiflerin Yönetilmesi

Aktif yönetim komiteleri her üç ülkede de faaliyet göstermekle birlikte, aralarında farklılıklar bulunmaktadır. Tayland'daki aktif yönetim komitesi kredileri ve önemli aktifleri elden çıkarma taraftarı iken, Malezya'daki komite bu aktifleri bir süre yönetip, ondan sonra kademeli olarak elden çıkarma taraftarıdır. Endonezya'da ise Aktif Yönetim Birimi, banka yeniden yapılandırma kurumu IBRA’nın bir organı olarak faaliyet göstermektedir.

Bölgedeki ilk aktif yönetim komitesi ödeme güçlüğü içinde bulunan Tayland'da kurulmuştur. Ekim 1997’de kurulan "Mali Sektör Yeniden Yapılandırma Kurumu"nun (Financial Sector Restructuring Agency - FRA) yönetim kurulu Tayland Merkez Bankası başkan yardımcısı, eski ticaret sekreteri, eski mali şirketi (CEO), bir savcı ve bir muhasebeciden oluşmaktadır. FRA değerlemesi kolay olan daha homojen aktifleri açık artırmayla

önceden elden çıkarmış, fiziki aktifleri (ofis mobilyası, araba vs.) Mart 1998'de, araba kredilerini Temmuz'da, ev ipoteklerini ise Ağustos'ta satmıştır. Bu aktifler defter değerinin yarısına satılmıştır.

Sorunlu her bir banka “iyi” ve “kötü” olarak ikiye bölünmüş, "kötü banka" Bangkok Ticari Bankası'nın takipteki kredilerini yönetmek amacıyla kurulmuştur. Bankanın personeli çoğunlukla bankanın eski çalışanları olup, eski şubelerinde faaliyetlerine devam etmektedirler. Amaçları 1999 yılı sonuna kadar bankayı kapatmaktır. Devlet, özel bankaların kendi "kötü bankalarını" kurmaları için hukuki çerçeveyi kurmuştur.

Malezya Maliye Bakanlığı'nın sahip olduğu bir kamu kuruluşu olan Danaharta (Pengurusan Nasional Burhard) Haziran 1998'de kurulmuştur. Şirketin amacı, mali kurumların aktif ve yükümlülüklerini alarak, bunları yönetip finanse ederek kurumların esas işlerine odaklanmalarını sağlamaktır. İlk kredisini Ağustos 1998'de bir bankadan almış ve 10 yıllık bir süre için kullanması beklenmektedir. Danaharta'nın Maliye Bakanı tarafından atanan 9 yöneticiden oluşan bir yönetim kurulu vardır. Bunların çoğu özel sektörden, iki üye uluslararası komiteden ve iki üye de hükümetten gelmektedir. Eski bir yatırım bankacısı olan işletme direktörünün kurulda oy hakkı yoktur. Bankaların takipteki kredilerini Danaharta'ya satmalarının iki önemli nedeni vardır: Birincisi kredi ve teminatın Danaharta'nın ödediğinden daha fazla bir fiyata satılması durumunda, bu fazla kısmın yüzde 80'ini bankaya geri dönmesidir. İkincisi ise bankaların Danaharta'ya satılan kredileri 5 yıla kadar amortismana tabi tutabilmeleridir.

Endonezya'da "Aktif Yönetim Birimi", IBRA’nın bir organı olarak faaliyet göstermektedir. Mali durumu iyi olmayan bankaların yönetimini alan IBRA, Ocak 1998'de kurulmuş olup, 500 personeli vardır. Daha önceleri personel, Merkez Bankası, Maliye Bakanlığı ve diğer kamu ve mali kurumlardan sağlanmakta iken, şu anki mevcut personelin çoğu geçmişte özel sektörde çalışmıştır. IBRA, şu ana kadar almış olduğu 158 trilyon rupiah tutarındaki mali aktifleri satma sürecine başlamıştır. IBRA'nın halen 250 milyar rupiah üzerinde satılacak aktifi bulunmaktadır.

Birleşme ve Devralmalar

Asya ülkelerinde de bankacılık krizinin çözülmesinde önemli rol oynayan banka birleşmeleri gerçekleştirilmiştir.



Eylül 1998'de Endonezya'daki yetkililer 4 kamu bankasını "Bank Mandiri" adı altında tek bir bankada toplamıştır. Bu bankaların kötü aktifleri yeniden yapılandırma kurumu IBRA'ya aktarılmıştır. Hazine operasyonları merkezileştirilmiş ve bu arada merkezi bir kredi birimi oluşturulmuştur. Takipteki alacakların büyük kısmının Bank Mandiri'de kalması kararlaştırılmıştır. Öte yandan bankanın uluslararası şirketlerin danışmanlığından faydalanması da tavsiye edilmektedir.

Malezya otoriteleri, Eylül 1999 itibariyle ülkenin bankaları ve mali şirketlerinin 6 büyük grup içinde birleşmelerini öngörmüştür.

Krizin meydana gelmesinden sonra yabancı bankalar tarafından yapılan devralma yöntemi Endonezya ve Tayland'da çok benimsenmiştir. Endonezya'da yapılan hukuki değişiklikle yabancı bankaların banka sahibi olmalarına izin verilmiştir. Bunu takiben bir İngiliz Bankası büyük bir Endonezya Bankasını satın almıştır. Tayland'da ise yabancı bankaların ulusal bankalarda hisselerin büyük çoğunluğuna sahip olmalarına izin verilmekle birlikte, bu hisseleri 10 yıl tutmaları şartı getirilmiştir. Bu durum yabancı bankaların banka satın almalarını caydırıcı olabilmektedir. Malezya'da ise yabancı bankaların, bir bankanın en fazla yüzde 30'una sahip olabilecekleri şeklinde bir sınırlama getirilmiştir.

Sermaye Artırım Modelleri

Tayland, Malezya ve Endonezya'da da bankacılık sisteminin sermayesinin artırılmasıyla ilgili modeller kurulmuştur. Tayland'da sermaye artırma faaliyeti Mali Kurumlar Geliştirme Fonu (FIDF) tarafından yürütülmektedir. Bu fon, sorunlu bankalara mali yardımda bulunmak üzere 1985 yılında kurulmuştur. Fonun kuruluş sermayesi ve personeli Tayland Merkez Bankası tarafından sağlanmış olup, finansmanın bir kısmı mali kurumların mevduatlarından alınan yüzde 0.4 primlerden sağlanmaktadır (Zaman içerisinde bu fon yerine yeni bir mevduat sigorta kurumu kurulacaktır). Hükümet FIDF'nin yükümlülüklerini karşılamak amacıyla 500 milyon baht tutarında tahvil ihraç etmiştir. Tahvil faiz oranı gelecekteki Tayland merkez bankası karlarının amortismanıyla bütçeden karşılanmaktadır.

FDIF sermayesi yeterli olmayan bankaları alarak kredilerini öz sermayeye çevirmiştir. 1998 yılı sonunda elindeki bankaların hepsini satmayı planlayan FDIF bu hedefin gerçekleşme süresini 1999 yılı sonuna kadar uzatmıştır. Öte yandan, yabancı alıcılarla kötü aktiflerin bir kısmının uzun süre merkez bankasınca paylaşılacağına dair bir kayıp-paylaşma anlaşması yapılmıştır.

Krung Thai Bank'ın yüzde 94'ü kamuya ait olup, iflas eden bankaların konsolide edilmesi işlevini yürütmektedir. Bu bankanın iştiraki olan KTT ise halen bazı mali firmaları satın almaktadır. Devlet KTT'nin sermayesini artırmakla birlikte bu iştirakin yüzde 20'sini Haziran 1999'da, yüzde 30'unu ise 2000 yılı sonu itibariyle satmayı planlamaktadır.

Devlet, Ağustos 1998'de FRAC tarafından yönetilen iki genel sermaye artırım modeli ilan etmiştir. Bu modeller 300 milyar baht tutarında hazine bonosu ihracı da içermektedir. "Tier-1" modeli altında devlet bir bankanın tier-1 sermayesini yüzde 2.5'e çıkarmak için sermaye aktarımı sağlayacaktır. Fonlar 10 yıl vadeli piyasa faiz oranı üzerinden hazine bonoları şeklinde sağlanmaktadır.

Tier-1 modeli bankaların yeniden yapılandırılmasında uymaları gereken bir koşuldur. Ayrıca, bankalar takipteki krediler ve bunlar için ayrılan karşılıklar için gerekli zorunlulukları karşılamak zorundadır. Tayland Merkez Bankası üst yönetimi değiştirebilmekte ve maliye bakanlığı yönetim kurulu üyesi olarak en az bir üye atayabilmektedir. Bütün bu sebeplerden dolayı bankaların tekliflerinin kabul edilmesi süreci yavaş işlemektedir. The Siam Ticaret Bankası'nın bir kısmı kraliyet ailesine aittir ve bu model altında başvurusu onaylanan tek bankadır. Ancak şu ana kadar bir tek banka başvurmuştur.

Malezya'da Danamodal (Danamodal Nasional Berhard) Ağustos 1998'de dar mükellef ve Malezya Merkez Bankası'nın bir iştiraki olarak kurulmuştur. Bu kurum ringgit tahvillerinin ihraç edilmesi suretiyle ilave fonlar toplamaktadır. Hedeflerine ulaştıkça Danamodal hisselerini bankalara satacaktır. Bu durumda elde edilen artık değer hissedarlara dağıtılacaktır. Danamodal için halen geçerli olan plan 5 yıllıktır. Buna göre, ilk iki yılda bankalarda reform yapılması ve daha sonraki üç yılda hissedarların paylarının azaltılması planlanmaktadır.

Danamodal, hükümetten ayrı olarak kurulmuş olup, hangi bankalara yatırım yapacağı kararını kendisi vermektedir. Merkez Bankası Danamodal'ın faaliyetlerinin yürütülmesinde ve gözetlenmesinde önemli bir yere sahiptir. Danamodal'ın işletme direktörü Malezya Merkez Bankası eski başkan yardımcısıdır. Yönetim Kurulu'nda ayrıca Merkez Bankasından iki üye, Maliye Bakanlığı'ndan sekreter yardımcısı, Danaharta'nın başkanı, özel sektörden bir muhasebeci ve bir avukat bulunmaktadır.

Danamodal, ulusal bankalara hisse senedi veya karışık enstrümanlarla sermaye aktarımı yapmaktadır. Bankalar ellerindeki bütün uygun takipteki kredilerini Danaharta'ya satmak ve performans hedefleriyle uyumlu olmak zorundadır.

Malezya Merkez Bankası, başlangıç sermayesi olarak 1,5 milyar ringgit, Kasım 1998'de ise ek olarak 1,5 milyar ringgit daha katkıda bulunmuştur. Ayrıca, 57 bankacılık kurumu da 11 milyar ringgit nominal (net 7.7 milyar ringgit) değerinde 5-10 yıllık sıfır kuponlu tahvillerle Danamodal'a üye olmuşlardır.

Ocak 1999'da Merkez Bankası Malezya'nın en büyük mali şirketinin kontrolünü alarak mevduatları garanti altına aldığını ilan etmiştir. Danamodal Haziran 1999 itibariyle bankaların, mali durumlarının güçlenmesi ve tüm bankacılık sisteminin ortalama risk ağırlıklı sermaye oranını yüzde 12'ye çıkarmak amacıyla 10 bankaya 6.2 milyar ringgit enjekte etmiştir.

Endonezya'da krizden bir yıl sonra sermaye artırım modeli uygulanmaya konulmuştur. Paketin detayları Mart 1999'da açıklanmıştır. Paketin maliyeti ilk olarak 300 trilyon rupiah olarak tahmin edilmiş, ancak Haziran 1999 itibariyle bu tahmin iki katına çıkmıştır. Kamu bankaları için yaklaşık 230 trilyon rupiah gerekmektedir. Endonezya Merkez Bankası özel bankalara 220 trilyon rupiah sağlamıştır. 130 trilyon rupiah daha bu bankaların sermayelerinin artırılması için, 20 trilyon rupiah ise kapatılan bankalardaki mevduat sahiplerinin mevduatlarını ödemek için gerekmektedir. Bankaların kredilerden aldıkları faiz oranlarından daha fazlasını mevduatlara verdikleri sürece bu tahmin edilen maliyetlerin daha da yükselmesi beklenmektedir. Yerel bankaların denetiminden sonra (büyük bankalar için uluslararası denetim firmaları, küçük bankalar için Merkez Bankası), bankalar genel olarak üç kategoriye ayrılmıştır:



  1. Mali durumu iyi bankalar: Bu grupta sermaye oranı yüzde 4'ün üzerinde olan 74 banka bulunmaktadır. (Bu bankaların üçte biri "uygun olmayan" yönetime sahiptir ve diğer sağlam bankalarla birleşmeleri gerekmektedir.)

  2. Mali durumu orta derecede olan bankalar: Bu grubu sermaye oranı yüzde -25 ile yüzde 4 arasında olan 9 banka oluşturmaktadır. Bu bankalar sermaye artırım programı için uygundur.

  3. Mali durumu kötü bankalar: Sermaye oranı yüzde -25'in altında olan 24 banka ve daha önce B kategorisinde yer alan 21 bankanın iyileşmeyeceği öngörülerek kapatılmakta ve mevduat sahiplerine paraları merkez bankası tarafından ödenmektedir.

Bu plan dahilinde mali durumu orta derecede olan dokuz bankadan sekizi devletten hisse senedi alacaktır; son kısımda seçilen bir banka ise modele katılmamaktadır. Bu bankalar sermaye yeterlik oranlarını yüzde 8'in üzerine çekeceklerdir. Takipteki krediler IBRA'nın "Aktif Yönetim Birimine" aktarılmıştır. Ayrıca, mali durumu iyi olmayan bankalardan yedi tanesi IBRA tarafından satın alınmıştır. Bir banka uluslararası büyük bir banka tarafından alınmıştır. Ana hedef 8-10 adet ulusal özel banka ile, yabancı banka ve kamu bankasından meydana gelen bir bankacılık sistemi oluşturmaktır.

Hükümet Haziran 1999 itibariyle 3 tür tahvil ihraç etmiştir:



  1. Yüzde 3 reel faizli 20 yıl vadeli 164 trilyon rupiah tutarında,

  2. Üç aylık merkez bankası senet oranlarına bağlı ve 3-10 yıl vadeli 95 trilyon rupiah tutarında,

  3. Yüzde 12-14 sabit faiz oranlı 5-10 yıl vadeli 9 trilyon rupiah tutarında.

Tahvillerdeki yıllık kupon ödemeleri ilk yılda GSYİH'nın yaklaşık yüzde 3'ünü temsil etmektedir. Bu ödemeler tasfiye edilen bankalardaki aktiflerin satışından ve mali bütçeden finanse edilmek suretiyle ödenecektir.

Endonezya, diğer yandan bazı bankalardaki hissedarları Merkez Bankasından aldıkları 110 trilyon rupiah tutarındaki acil kredileri geri ödemeye zorlamaktadır. Bunun için Kasım 1998'de bir yıldan dört yıla kadar vade (teslim, müddet sonu) belirlenmiştir. Bu süreci "Uluslararası Gözetim Komitesi" izlemektedir.



Kurumsal Borç Yeniden Yapılandırılması

Bankaların yeniden yapılandırılmaları süreci kadar kurumsal sektörün özellikle borçlarını ödeme amacıyla yeniden yapılandırılmaları da büyük önem taşımaktadır.

Firmalar bankalar gibi aynı işleyişe sahip olmadığından, bu firmalara kamu tarafından hisse senedi enjekte etmek doğru bir yaklaşım değildir. Bunun yerine otoriteler kurumsal borçların yeniden yapılanmaları için özel sektör anlaşmalarını teşvik etmeye çalışmaktadır. Bu konular özellikle Endonezya'da önemlidir. Çünkü şirketler büyük oranda borç almakta ve yabancı borçlanmayı daha çok bankalar aracılığı ile değil de direk olarak yapmaktadır.

İngiltere Merkez Bankası'nın "Londra Yaklaşımı" doğrultusunda Tayland'da 1998 yılında kurumsal borç yeniden yapılandırılması kurulmuştur. Kurumsal Borç Yeniden Yapılanma Komitesi'ne (CDRAC) Tayland Merkez Bankası yöneticileri başkanlık yapmakta, ayrıca mali ve kurumsal sektör temsilcileri de Komitede yer almaktadır. Bu Komite yaklaşık olarak 200 milyar baht tutarında bulunan 200 kurumsal grubu içermektedir. Komite Mayıs 1999 yıl sonu itibariyle 430 milyar baht borcu yeniden yapılandırmıştır. Bu durum Tayland bankalarının kurumsal yeniden yapılandırılmalarında gerekli tecrübeye sahip olmadıklarını göstermektedir. Bankaların yeniden yapılandırılmış kredileri "verimli" olarak yeniden sınıflandırmalarına izin verilmiştir. Bazı kurumsal yeniden yapılandırma süreçleri ise borç swapları için hisse senetlerini içermektedir.

CDRAC, Tayland Merkez Bankası'ya birlikte Tayland Bankacılar Birliği, Yabancı Bankacılar Birliği ve Mali Şirketler Birliği'yle birlikte geliştirilen "Borç Yeniden Yapılanma Sürecinde Borçlu-Alacaklı Anlaşması" ve "Yeniden Yapılanma Plan Oyları Üzerinde İç alacaklı Anlaşması ve Yönetici Kararı Panel Prosedürleri" Mart 1999'da sonuçlandırmıştır. Anlaşmalar bağlayıcı kontratlardır. Bu kontratlar borçlu borç-ilave formunu imzaladığı anda geçerli hale gelirler.

Malezya'da da "Kurumsal Borç Yeniden Yapılandırma Komitesi" (CDRC)'yi kurulmuştur. Haziran 1999'dan itibaren Komite'ye başvuran 52 firmanın 32,6 milyar ringgit tutarındaki kredileri yeniden yapılandırılmaktadır. Bu çerçevede 10 milyar ringgit tutarındaki 10 firmanın kredileri yeniden yapılandırılmıştır.

Endonezya Eylül 1998'de kurumsal borcun yeniden yapılandırılması için "Jakarta Prensibi"ni ilan etmiştir. "Jakarta Prensibi" borsa başkanı ve INDRA'dan temsilciler, ulusal ve yabancı kreditörler, devlet kurumları ve şirketlerden oluşan bir görev gücüyle desteklenmektedir. 220.000'nin üzerinde çalışanı olan 125 şirket böyle bir yardım yapmak istemektedir. Fakat, Mart 1999 ortasında bu tür yardım başvurularından sadece 15 şirket kreditörlerle bir anlaşmaya varmıştır.

Endonezya Borç Yeniden Yapılandırma Kurumu (INDRA), Frankfurt Anlaşmasını takiben Temmuz 1998'de kurulmuştur. Bu kurumun kuruluş amacı Endonezyalı borçluların yabancı alacaklılara (Yabancı bankaların Endonezya'daki şubeleri de dahil olmak üzere) karşı olan yabancı para cinsinden borçlarını ödemeleri için yardımcı olmaktır. INDRA'da katılımcı olmak için borçlu ve alacaklının borcun geri ödemesini 8 yıla yayılan marjlarla yapmaları veya sadece ilk üç yıl faiz ödenecek şekilde bir yeniden yapılandırma sürecini izlemeleri gerekmektedir. Borç servis ödemeleri sabitlenmiş kur üzerinden rupiah olarak yapılmaktadır.

Sabitlenen kur Ağustos 1998'den beri nominal kurların 20 günlük ortalaması alınarak yapılmaktadır. Bu daha sonra reel anlamda istikrarlı hale getirilmektedir. Nisan 1999 itibariyle, 794 şirket INDRA ile modele katılmak için görüşme yapmasına rağmen, henüz bir sonuca varılamamıştır.

Kurumsal borcun takip süreci kurumsal krediler için ikincil bir piyasanın kurulmasıyla düzenlenebilir. Asya Pasifik Kredi Piyasası Birliği (The Asia Pacific Loan Market Association (APLMA) Eylül 1998'de 15 banka tarafından kurulmuştur. APLMA'nın amacı standart kredi dokümanları geliştirmek ve sendikasyon kredilerinin ikincil piyasada ticaretinin bilgilerini toplamaktır. Kredi kalitesinin daha iyi olması için, şu ana kadar ana satıcılar bilançolarını azaltmaya çalışan Japon bankaları iken ana alıcılar Avrupa ve Amerika bankalarıdır.



İflas Prosedürleri

Endonezya, Malezya ve Tayland'da kurumsal yeniden yapılanmaların ve bankaların teminatlı çalışmalarını engelleyen en önemli faktör iflas düzenlemelerindeki zayıflıklar ve bu tür olayların mahkemelerde çok uzun sürede sonuca bağlanmasıdır.

Tayland'da davalar 5 yıla kadar sürebilmekte ve döviz üzerinden alacaklar işlemlerin başladığı tarihte baht değeri üzerinden dondurulmaktadır. Çoğu bankacı bu durumun geri ödemelerin yapılmamasına ve hukuki faaliyetlerin etkin olmamasına neden olduğunu söylemektedir. Tayland'daki takipteki kredilerin üçte birinin stratejik olduğu, firmaların borçlarını geri ödememek için ekonomik krizlerin bahane edildiği belirtilmektedir.

Tayland'da Nisan 1998'de 1945'te çıkarılan İflas Kanununda bazı değişiklikler yapılmakla beraber, hala pek çok problem mevcuttur. Haziran 1999'da ekonomi bilgisi çok güçlü olan ve borç yeniden yapılandırmasında tecrübe sahibi 13 hakimden oluşan ayrı bir iflas mahkemesi kurulmuştur. Hakimlerin sayısının zaman içinde 60'a çıkarılması planlanmaktadır. Endonezya'da İflas Kanundaki değişiklikler Ağustos 1998'de yapılmıştır. Ancak sistemde hala bir takım eksikliklerin olduğu, kanunun özellikle borç alanları koruduğu öne sürülmektedir.



Diğer Önlemler

Kurumsal yönetim ve şeffaflık alanlarında ilerlemeler kaydedilmesi gerekmektedir ve bu kademeli olarak yapılmaktadır. Ayrıca, muhasebe ve bilgilendirme standartları güncelleştirilmektedir. Tayland'da borç verenlerle ilgili bilgileri paylaşmak amacıyla merkez bankası merkezileştirilmiş kredi bürosu kurmuştur. Devlet yaptırımlı monopoller kaldırılmıştır. Bu durumda kredilerin daha objektif mali kriterler göz önüne alınarak verilmesini ve mali sistemin daha etkin çalışmasını sağlamıştır. Kurumsal borç piyasalarından düzenleyici ve vergi engellerinin kaldırılması bazı risklerin bankacılık sisteminde uzaklaşmasını sağlayacaktır. Bölgede tahvil piyasalarının gelişmesi bankacılık ve hisse senedi piyasalarının gelişiminin gerisinde kalmıştır. Tahvil piyasasının gelişmeyişinin en temel nedeni, büyük kamu açıklarının olmayışıdır. Banka sermaye artırım ve aktif işletim programları dahilinde önemli oranlarda devlet kağıdı ihraç edilmesine gereksinim duyulacaktır.



2. Çin

Çin’de sadece bankalar değil, mevduat toplayan finansal kurumlar da yeniden yapılanma kapsamına alınmış, bu süreçte yeniden yapılanma için çeşitli yöntemler uygulanmıştır.



Yüklə 351,62 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə