Ebedi dönüş mitosu



Yüklə 3,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/51
tarix15.01.2023
ölçüsü3,73 Mb.
#98631
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   51
0963-Ebedi Donush Mitosu-Mircea Eliade-chev-Umit Altugh-1976-187s

Karşılaştırm alı Din Kalıpları
adlı kitabımızda bu arkaik 
ontolojinin ilkelerini, kuşkusuz tutarlı ve her şeyi kapsayan 
bir sunuş yapma iddiasına olm aksızın, ele alm aya 
çalışmıştık.
Bu çalışma da, aynı şekilde, her şeyi kapsama çabasında 
değildir. Hem felsefeciye hem etnolog ve doğubilimciye, ama 
hepsinden çok kültürlü insana, uzman olmayana seslenmeye 
çalışarak gereğince incelenip ayırdedildiğinde başlı başına 
kapsamlı birer kitap oluşturacak konuları kısa önermeler ha­
linde özetledik. Daha ayrıntılı bir tartışma kaynakların
8


sıralanmasını ve teknik bir dili gerektirecekti ki, bu da çoğu 
okurun cesaretini kırardı. Ama, uzmanlara kendi özel ve tikel 
sorunları üzerine bir dizi marjinal yorum sunmak yerine felse­
fecinin ve genel olarak kültürlü insanın ilgisini yerkürenin 
çeşitli bölgelerinde aşılmış olsa da insana ve insanın tarihine 
dair bilgim izi arttıracak bazı tinsel konum lara çekmeyi 
am açladık.
w * w
Bu deneme ilk olarak 1949'da Fransızca olarak, Le Mythe 
de L ’etem el retour: archetypes et repetition
(Paris, Librairie 
Gallimard) adıyla yayımlandı. Bu İngilizce çeviri için metni 
gözden geçirip genişlettik ve son bir kaç yıl içinde yayımlan­
mış bazı incelemeleri dipnotlara dahil ettik.
Paris, Ekim 1952
* * *
îkinci basımda, metindeki küçük düzeltmeler yanında bib­
liyografya ve dipnotlar da gözden geçirilerek benim ve başka­
larının yaptığı çalışmalar eklenmiştir.
Chicago, Haziran 1985.
M.E.
9



SUNUŞ
1945 Mayısı'nda başladığım elyazması Kozmos ve Tarih 
başlığını taşıyordu. Ancak daha sonra bu başlığı A r k e tip le r  
ve Tekerrür
olarak değiştirdim. Ama, sonunda, Fransız ya­
yımcının önerisiyle Arketipler ve Tekerrür'ü altbaşlık yaptım 
ve kitap 1949'da Ebedi Dönüş Mitosu adıyla basıldı. Bu, za­
man zaman bazı yanlış anlamalar doğurdu. Her şeyden önce, 
benim çalışmamın aria konusunu oluşturan tekerrür ile ilgili 
ideoloji her zaman "ebedi dönüş mitosu"nu içermez. Ayrıca, 
okuyucu da bu kitabın esas olarak ünlü Grek mitosuyla ya da 
onun Nietzsche tarafından yapılan modern yorumuyla ilgili 
olduğu gibi bir izlenim doğabilir ki gerçek bu değildir.
Araştırmamın esas konusu arkaik toplum insanının kendi­
sine ilişkin kurduğu imge ve Kozmos'da sahip olduğuna inan­
dığı yer hakkındadır. Arkaik ve geleneksel toplumlann insa­
nıyla Musevi-Hıristiyanlığm güçlü etkilerini taşıyan modern 
toplum insanı arasındaki başlıca fark öncekinin kendisini 
Kozmos'la ve kozmik ritmlerle ayrılmaz biçimde bağlantılı 
olarak görürken ötekinin sadece Tarih ile bağlantılı olduğunu 
iddia etmesinde yatar. Elbette, arkaik toplum insanı için de 
Kozmos’un bir "tarihi" vardır, bunun nedeni sadece tanrılar
11


tarafından yaratılmış ve doğaüstü varlıklar ya da mitsel 
kahramanlar tarafından düzenlenmiş olması olsa bile. Ama 
Kozmos'un ve insan toplumunun bu "tarihi" mitoslarla korunan 
ve aktarılan bir "kutsal tarih"tir. Dahası, mitosların za­
manın başlangıcında gerçekleşen büyük olayları periyodik 
olarak yeniden güncelleştiren törenler için bir model oluştur­
ması anlamında sonsuza kadar tekrarlanabilen bir tarihtir. 
Mitoslar insanın yürüttüğü tüm sorumlu etkinlikler için geçerli 
paradigmaları, örnek modelleri korur ve aktarırlar. Mitsel 
zamanlarda insanlara vahyedilmiş bu paradigmatik model­
ler sayesinde Kozmos ve toplum periyodik olarak yeniden do­
ğar. Bu kitapta, ileride, paradigmaların sadık bir şekilde ye­
niden üretiminin ve mitsel olayların bu şekilde tekrar edi­
lişinin arkaik insanların dinsel ideolojisi üzerinde ne gibi et­
kileri olduğunu tartışıyorum. Böyle bir ideolojinin, bugün 
"tarih bilinci" adını verdiğimiz şeyin gelişmesine neden im­
kan vermediğini anlamak güç değildir.
Kitabın akışı içerisinde "örnek modeller", "paradigmalar" 
ve "arketipler" gibi terimleri belirli bir olguyu -geleneksel ve 
arkaik toplumların insanının onun çeşitli davranış kategori­
lerinin kurum ve kurallarının zamanın başlangıcında "vahye- 
dildiğine" inandığını ve dolayısıyla insanüstü ve "aşkın" bir 
kökene sahip olduklarının düşünüldüğünü- vurgulamak için 
kullandım. "Arketip" terimini kullanırken Profesör C.G. Jung 
tarafından betimlenen arketiplere gönderme yapmadığımı be­
lirlemeyi ihmal ettim. Bu üzücü bir hata. Zira, Jung'un psiko­
lojisinde birincil rol oynayan bir terimi tamamen farklı bir an­
lamda kullanmak yanlış anlamalara yol açabilirdi. Profesör 
Jung'a göre arketiplerin kollektif bilinçdışının yapıları oldu­
ğunu belirtmeme bile gerek yok. Ama, ben kitabımda derinlik 
psikolojisinin sorunlarına değinmediğim gibi kollektif bilinç- 
dışı kavramını da kullanmadım. Dediğim gibi, ben "arketip" 
terimini, Tıpkı Eugenio d'Ors gibi, "örnek model" ya da "pa- 
radigma"ya eşanlamlı olarak, yani, son tahlilde Augistin- 
vâri bir şekilde kullanıyorum. Ama, günümüzde bu sözcüğe,
12


ona yeni bir anlam veren Profesör Jung tarafından yeniden iti­
bar kazandırıldı; dolayısıyla artık "arketip" terim inin
özellikle belirtilm ediği sürece Jung-öncesi anlamda kul­
lanılması doğru olmaz.
Bir yazarın yapıtını tamamladıktan on yıl sonra bile on­
dan tatmin olması pek nadirdir. Kuşkusuz, bu küçük kitabı 
şimdi yazıyor olsaydım çok farklı olurdu. Yine de olduğu bi­
çimiyle, tüm hataları, ihmalleri ve eksikleriyle onu en önem­
li kitaplarımdan biri olarak görüyorum ve bana kitaplarımın 
hangi sırayla okunması gerektiği sorulduğunda bu çalışmayla 
başlanmasını salık veriyorum.
MİRCEA ELİADE
Chicago Üniversitesi
Kasım, 1958
13



Yüklə 3,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   51




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə