I uluslararasi



Yüklə 127,96 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə160/163
tarix10.12.2017
ölçüsü127,96 Kb.
#15028
1   ...   155   156   157   158   159   160   161   162   163

I. Uluslararası Türklerde Tarih Bilinci ve Tarih Yazıcılığı Sempozyumu
Mustafa HİZMETLİ
354
nakledilmiş menkıbevi veya efsanevi unsurlardan oluşmuş olması kıymetini azaltmamaktadır. Bu durum 
döneme hakim olan rivayetçi tarih anlayışının bir sonucu olarak görülmelidir.
1
 
Endülüs tarih yazıcılığının ilk ve özgün eserlerini X. Yüzyılda vermeye başladığı görülmektedir. Bu noktada tarih 
alanında eser veren baba, oğul ve torun Razî ailesinin rolü önemlidir. Bu yüzyılda tarih ilminin gelişmesinde 
Endülüs medeniyetinin zirve noktasına ulaşmış olmasının yanında, söz konusu dönemde iktidarda bulunan 
halife II. Hakem’in ilim ve kültüre ve bilhassa tarihçiliğe yönelik destek ve himayeleri ile ondan sonra yönetimi 
ele alan hacib el-Mansur’un aynı politikayı devam ettirmiş olmasının önemi büyüktür.
2
XI. yüzyılda Endülüs toplumunda ortaya çıkan siyasi buhran neticesinde kurulan devletçiklerin büyük 
hanedan ve devletlere özenerek yaptıklarını ölümsüzleştirme arzusuyla saraylarını edip, şair ve alimlerle 
doldurmuşlardır. Bu dönem tenkitçiliği ve toplumun bütünlüğünü savunmasıyla temayüz eden İbn Hayyan 
(ö.1076) ve İbn Hazm (1064) gibi tarihçilerin yetişmesine imkan sağlamıştır.
XII ve XIII. Yüzyılları Endülüs tarih yazıcılığının en verimli dönemi olarak nitelemek yanlış olmaz. es-Sayrafî 
ve İbn Sahibu’s-Salât bu dönemde isimleri öne çıkan tarihçilerdir. Endülüs tarih yazıcılığında gelişim dönemi 
olarak niteleyebileceğimiz bu dönemde yetişen başlıca şahsiyetler şunlardır: Tabakat-terâcim alanında el-
Humeydî (ö.1095), ed-Dabbî (ö.1202), İbn Beşküval ve İbnü’l-Ebbâr; ilim ve kültür tarihi alanında temayüz 
eden Feth b. Hakan (ö. 1140); tarihi coğrafi konularla iç içe geçirerek zenginleştiren Ebu Ubeyd el-Bekrî 
(ö.1094), coğrafyacılığının yanında haritacılığıyla öne çıkan Şerif el-İdrisî (ö.1164), seyahatname sahasında 
haklı bir ün kazanan İbn Cübeyr (ö. 1217); Endülüs’ün üstünlük ve güzelliklerini savunmak maksadıyla kaleme 
aldığı hacimli ve dikkate değer eserinde ülkesinin zengin birikimini ve kaybolmuş kimi eserleri gün ışığına 
çıkaran İbn Bessam eş-Şenterinî.
XIV. yüzyıl bir yönüyle Endülüs medeniyetinin zayıflamaya yüz tuttuğu bir dönemi temsil ederken, tarih 
alanında ise Endülüs tarih yazıcılığının zirvesi sayılabilecek İbnü’l-Hatib (ö.1375) ve İbn Haldun (ö. 1406) gibi 
tarihçiler eliyle olgunluk dönemi eserlerinin verildiği bir çağ olmuştur.
3
 
Şimdi de Endülüs tarih yazıcılığının ortaya koyduğu eserleri konuları, türleri ve yazılış metotları bakımından 
altı başlık altında tanıyalım:
1.  Endülüs Tarihleri: Bu eserlerin ortak noktası tarihi olayların meydana geldikleri yıllara göre ayrılarak 
anlatılmasıdır. Ahmed er-Razî’nin Ahbaru Mülûkü’l-Endelüs, İbnü’l-Kûtiyye’ye nispet edilen Tarihu 
İftitahi’l-Endelüs, müellifi meçhul Ahbâr Mecmua, İbn Hayyan’ın el-Muktebes min enbâi ehli’l-Endelüs adlı 
eserleri bu türün başlıca örnekleridir. 
2.  Hanedan Tarihleri: Bu türün örneklerinin IX. Yüzyılın ortalarından itibaren ülkenin farklı bölgelerinde 
bazı ailelerin merkezi idareden bağımsız hale gelmesiyle ortaya çıktığı söylenebilir. Bu eserlerin 
yazılmasında olayların kaydedilmesinden çok ailenin ön plana çıkarılması esas alındığından sübjektiflik 
öne çıkabilmekteydi. Bu olgunun örneği İbn Hayyan’ın Âmiriler’in iktidarı döneminde Ahbâru’d-devleti’l-
Âmiriyye’yi yazmasıdır. Burada Mülüku’t-Tavâif dönemi hanedanları için yazılan çok sayıda tarihin 
günümüze ulaşamadığını hatırlatmamız gerekir. Bu türün günümüze ulaşan en güzel örneği İbnü’l-Hatîb’in 
Nasrîler hanedanı hakkında kaleme aldığı el-Lemhatü’l-Bedriyye fi’d-Devleti’n-Nasriyye’sidir.
1  Mehmet Özdemir, “Endülüs Tarihinin Mevcut Kaynakları Üzerine” İSTEM, XIV 2009, s. 13-14; Abdülvahid Zennun 
Taha, Endülüs’te Arap tarih Yazıcılığının Doğuşu (çev. M. Hizmetli), AÜİFD, XXXIX, Ankara 1999, s.732-734; M. A. 
İsa Sakr, “Endülüs’te Tarih Okulunun Gelişimi (çev. M.Hizmetli), Nüsha Şarkiyat Araştırmaları Dergisi, Yıl: II, Sayı:5 
(Bahar 2002), s. 148-152. Endülüs tarih literatürü hakkında ayrıca bkz. Şaban Öz, “Endülüs’te Tarih ve Kehhale’ye göre 
Endülüs’lü Tarihçiler”, İSTEM, XIV, 2009, s. 79-100. 
2  Mehmet Özdemir, Endülüs Müslümanları Kültür ve Medeniyet, Ankara 2012, s. 224, Mehmet Özdemir, “Ahmed er-
Razî”, DİA, XXXIV, 478-9. 
3  Mehmet Özdemir, Endülüs Müslümanları, s. 225.


I. Uluslararası Türklerde Tarih Bilinci ve Tarih Yazıcılığı Sempozyumu
23-25 Ekim 2014 Zonguldak, Türkiye
Endülüs’te Tarih Coğrafya Yazıcılığı
355
3.  Şehir Tarihleri: Endülüs’te Kurtuba, Reyyu, Bâcce, Batalyevs, Meriyye ve İşbiliyye gibi pek çok şehrin 
tarihinin yazıldığı kaydedilmekteyse de ne yazık ki bu eserler bize kadar gelememiştir.
4
 Günümüze ulaşan 
bu türün en güzel örneği İbnü’l-Hatîb’in el-İhâta fi Ahbârı Gırnata’sıdır.
4.  Manzum Tarihler: Tarihi haberlerin nazım halinde anlatıldığı bu türün en güzel örneği İbnü’l-Hatîb’in 
Rakmu’l-Hulel’idir. Endülüs’te bu alanda Yahya b. Hakem el-Gazzâl (ö. 250/864)’dan başlayarak İbn 
Abdirabbih (328/940), İbn Zeydûn (ö. 463/1070) ve İbn Abdun (XI. Yüzyıl)‘un da aralarında bulunduğu on 
kadar şair eser vermiştir.
5.  Terâcim ve Tabakâtlar: Farklı sahalarda temayüz etmiş şahsiyetlerin hayatları hakkında derlenen bilgilerin 
şahıs isimlerine göre alfabetik sırayla verildiği bu eserlerin Endülüs tarih yazıcılığında ayrı bir yeri vardır. 
Bu türde ortaya konan eserler gerek müelliflerinin yöntem ve anlayışlarının farklılığı, gerekse yazıldıkları 
dönem şartlarının etkisiyle birbirini tamamlayan ve geliştiren yapıya sahip olmuşlardır. Ayrıca kişilerin 
hayatı anlatılırken verilen yaşadığı yerle ilgili bilgiler tarih ve coğrafya eserleri için de zengin bir kaynak 
durumundadır. Bu türün önemli örnekleri: el-Huşenî, Fukahâu Kurtuba ve Kudâtu Kurtuba, Muhammed 
b. Abdurrauf el-Ezdî el-Kurtubî (ö. 343/954) Şuarâu’l-Endelüs, İbn Cülcül (ö. 384/994) Tabakâtu’l-Etıbba 
ve’l-Hukemâ, el-Humeydî, Cezvetü’l-Muktebis, ed-Dabbî, Buğyetü’l-Mültemis, İbnü’l-Faradî, Tarihu 
Ulemâi’l-Endelüs, İbn Beşküval, es-Sıla, İbnü’l-Ebbar (658/1260), et-Tekmile li Kitabi’s-Sıla ve İbnü’l-
Hatîb’in devam ettirdiği İbnü’z-Zübeyr es-Sekafî (708/1308)’nin Sılatü’s-Sıla’sıdır. 
Endülüs tarih literatüründe fihristlerin ülkedeki entelektüel birikime ışık tutmaları bakımından ayrı bir yeri 
ve önemi vardır. Bugün Muhammed b. Hayr el-İşbilî (575/1179)’nin Fihrist’i sayesinde Katip Çelebi’nin söz 
etmediği bir çok eserden haberdar olabilmekteyiz.
5
6.  Endülüs dışındaki konularda yazılan tarihler: Muhammed b. Yusuf el-Varrak (362/973)’ın Tarihu 
İfrikiyye’si, Ebu Ömer ibn Abdilberr (463/1070)‘in siyer türündeki Kitabu’l-İstiab fi Ma’rifeti’l-Ashab’ı, 
İbn Abdirabbih (328/940)’in kültür ansiklopedisi sayılabilecek İkdü’l-Ferid’i, İbn Saîd’in Doğu hakkında 
kaleme aldığı el-Muşrik fi hule’l-Meşrık’ı, İbnü’l-Hatib’in genel bir islam tarihi hüviyeti kazanan ‘Amalu’l-
‘Alam’ı, İbn Hazm’ın ensaba dair Cemhere’si, Arîb b. Sa’d el-Kurtubî (370/980)’nin Taberî’nin Tarih’inin 
muhtasarını yazması ve buna kendi dönemine kadar Endülüs Tarihi’ni eklemesi ile Said et-Tuleytulî’nin 
çeşitli milletlerin farklı bilimlere katkılarını anlattığı Tabakatu’l-Ümem’i bu türün başlıca örnekleridir.
Endülüs tarih yazıcılığında tarihçiler olarak Ahmed er-Razî, İbn Hayyan, İbn Saîd ve İbnü’l-Hatib’in; tabakat 
yazarları olarak İbnü’l-Faradî, İbn Beşkuval ve İbnü’l-Ebbar’ın; tarih felsefecisi olarak İbn Haldun’un gerek telif 
yöntemleri gerekse kendilerinden sonrakileri etkilemeleri bakımından ayrı ve seçkin bir yeri vardır. Sözgelimi 
Ahmed er-Razî’nin Ahbaru Müluki’l-Endelüs isimli eseri kendisinden sonra yazılan anonim eserlerden 
başka İbn Hayyan, el-Uzrî, İbnü’l-Ebbar, İbn İzarî, İbnü’l-Esir, İbnü’l-Hatib, el-Himyeri ve el-Makkarî gibi 
müelliflerin faydalandıkları kaynaklardan biri olmuştur.
6
 
İbn Hayyan (ö.469/1076) ise kendini tarihe adamış çok yönlü bir Endülüslü şahsiyet olarak malumatının 
derinliği ve güvenilirliği üzerinde ittifak edildiğinden tarihçilerin sultanı olarak nitelenmiştir. Tarihi olayları 
sebep sonuç ilişkileri içerisinde gören tarafsız bir tarihçi olan İbn Hayyan’ın hadiseleri tarihlendirirken hicri 
tarihlerin yanında miladı tarihleri de vermesi dikkat çekicidir. Endülüs’ün fethinden II. Hakem dönemi sonuna 
kadar tarihi olayları konu edinen el-Muktebes isimli eserinin bazı bölümlerinin kayıp olması kadar el-Metin 
isimli 1008’den 1071’e kadar olan olayları içeren eserinin bize ulaşmamış olması da üzücüdür.
7
 
4  Hüseyin Munis. Târihu’l-coğrâfiyye ve’l-coğrâfiyyîn fı’l-Endelüs, Kahire 1986, s. 23.
5  Ali Yardım, “İbn Hayr”, DİA, XX, 37.
6  Mehmet Özdemir, “Ahmed er-Razî”, DİA, XXXIV, 478-9; Abdülvahid Zennun Taha, “Endülüs’te Arap tarih 
Yazıcılığının Doğuşu” (çev. M. Hizmetli), AÜİFD, XXXIX, Ankara 1999, s.741-749.
7  İbn Hayyan, el-Muktebes min enbâi ehli’l-Endelüs, neşr, Mahmud Ali Mekki, Kahire 1995, 8-128; Mehmet Özdemir, 
“Müvelledûn’un Endülüs Emevileri Döneminde Kültürel Hayattaki Yeri”, AÜİFD, XXXIV (1993), 200-201;


Yüklə 127,96 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   155   156   157   158   159   160   161   162   163




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə