TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ •
37
d) Sakaoğlu şiiri (Sakaoğlu, 1987: 112)’den almõştõr. Son dörtlüğün ilk dize-
sindeki “Emrah eyder” ifadesi, Türk Dilinden, Reşit Rahmetli Arat’tan lisans
çalõşmasõ yaptõğõnõ zaman zaman dile getiren, Türk Dil Kurumu Üyesi olan,
uzun yõllar dilbilimci bir arkadaşõyla aynõ odayõ paylaşan, Dede Korkut’u oku-
masõnõ bilen, Divânü Lûgati’t-Türk ve Dede Korkut’la ilgili doktora ve yüksek
lisans dersleri veren birisine yakõşmamaktadõr. Arat’õn öğrencisi olmakla bir
yere varmak isterken ona gölge düşürmemeye özen gösterilmelidir. Eyt- fiilinin
geniş zaman şekli daima “eydür” olarak tespit edilmektedir. Sayõn yazarõn bu
eksikliğini de “eyder” kelimesini “eydür” yaparak burada düzeltmiş olalõm.
101- 170. sayfanõn sondan 2. paragrafõnda “dört dörtlük” (3 defa), “beş dört-
lük” ifadeleri kulağõ tõrmalamaktadõr. Kompozisyon hocasõnõn bu üslûpsuzluğu
gidermesi gerekir diye düşünüyorum. “Dört dörtlük” ifadesinin başka anlama-
lara da geldiği unutulmamalõdõr.
102- 170. sayfada “…perîşan” redifli koşma,” ifadesi de Sayõn Sakaoğlu’na ait-
tir. Söz konusu koşmanõn 3. dörtlüğünün son dizesinde yazarõn ifade ettiği “pe-
rîşan” redifi yoktur. Şiirde bir değiştirmeler zinciri görülmektedir. Bu da halk
şiiri veya saz şiirlerinin halk arasõnda alacağõ yeni şekiller ile alâkalõdõr ve nor-
maldir. Ama Sayõn hocamõzõn bunlarõ görmemiş olduğu gözlenmektedir. Belki
“âlem perişan” redifli dese -o da olmaz ama- bir parça kurtarabilirdi. Yine redif-
kafiye bilgisizliğiyle anlatõlabilecek bir durumla karşõ karşõya olduğumuz gö-
rülmektedir. Koşmanõn dörtlüklerinin son dizelerindeki “alem” kelimesi de
“âlem” olarak düzeltilmeliydi. TDK üyesi hocamõzõn bunu, yani alem/âlem
farkõnõ bileceğini düşünüyordum.
Şiirin son dörtlüğünde (3. dize) “imdadõmõza” kelimesi hece ölçüsü bakõ-
mõndan “imdadmõza” ya da “imdadõmza” şeklinde yazõlmalõdõr.
103- 171. sayfada, Radloff’tan alõnan şiirde de kelime ve imlâ hatalarõ ile
karşõlaşmaktayõz. İlk dörtlükteki “Yaremin” kelimesi, “Yârimin”; “Firat” kelime-
si de “Firkat” olarak düzeltilmeliydi. 2. dörtlüğün ikinci dizesindeki “erermiyiz”
kelimesinde karşõlaştõğõmõz yazõm hatasõ da “erer miyiz” şeklinde düzeltilerek
giderilmelidir.
104- 172. sayfadaki “5. Gevherî-Karaca Oğlan” başlõğõ altõndaki paragraf ile
173. sayfadaki “6. Âşõk Ömer-Karaca Oğlan” başlõğõ altõndaki paragraflar birbiri-
nin aynõdõr. Acaba farklõ olarak yazõlacak ifadeler bulunamadõ mõ? Niçin tekra-
ra düşüldü?
105- 172. sayfadaki Gevherî’ye ait şiirde redif olarak ifade edilen
“…mudur/…müdür”den sonra aynõ koşmanõn 2. ve 3. dörtlüğündeki “…midir”
soru şekline Sayõn Sakaoğlu ne diyecektir? Yoksa bilinen kafiye bilgileri Tahir
38 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
Olgun’un Edebiyat Lûgati’ne göre yeniden, bilim adamlarõ tarafõndan ele alõn-
malõ mõdõr, lüzumsuz mudur?
106- 173. sayfada Şükrü Elçin’den alõnan Gevherî’ye ait koşmada da anlam
ve kafiye açõsõndan düzeltilmesi gereken hususlar vardõr:
Öpmeli
koçmalõ değmeli değil
şeklindeki ilk dörtlüğün ikinci mõsraõ
Öpmeli
kuçmalõ döğmeli değil;
ve
Karadõr gözleri sürmeli değil
olarak verilen 4. dizesi de
Karadõr gözleri öğmeli değil
şeklinde düzeltilmelidir. Ayracõ 3. dörtlük dõşõnda redif de “-meli değil”dir. Bu
açõdan bakõldõğõnda sayfa başõndaki
“…değil redifli koşma”
ibaresinin yeniden
gözden geçirilmesi gerekmektedir.
107- 174. sayfadaki “…benzer redifli sekizli koşma (semai”) ifadesi de ilmîlik-
ten uzaktõr. Redif olan sadece “benzer” kelimesi değil, aynõ görevde (yönelme
hâli eki) olan başka unsurlar da vardõr. Sakaoğlu’nun bu ifadesi de “-a benzer/-e
benzer” olarak düzeltilmelidir. Söz konusu koşmadaki
Gelinin gözleri bende (2/1)
Kõzõn geline yeter gücü (3/2)
Gelin
eder
adõm Hûrõ (4/1)
dizeleri mana, ölçü ve kafiye açõsõndan
Gelinin gözleri beste
Kõzõn gelne yeter gücü
Gelin
eydür
adõm Hûrî
şeklinde düzeltilmelidir.
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ •
39
108- Yine aynõ sayfada “Karaca Oğlan-Dadaloğlu” başlõğõ altõndaki 2. cümle-
nin başõna “
Bu” sõfatõ getirilmelidir.
109- 175. ve 176. sayfalardaki şiirlerin alõndõğõ yer için Sayõn Sakaoğlu kendi
çalõşmalarõnõ göstermiştir. Bu şiirler kitabõn yazarõ tarafõndan bizzat tespit edil-
miş, cönk ve mecmualardan okunup alõnmõşsa yaptõğõ doğrudur. Ama kendisi
daha önceki yayõnlardan almõşsa ve burada kendi çalõşmalarõnõ kaynak gösteri-
yorsa, bu ilmî olmaz. Eğer öyleyse ilk aldõğõ yayõnõ kaynak göstermesi gerekir-
di. Ayrõca 176. sayfadaki bizi kendi eserine (363. şiir) yani elimizdeki Karaca
Oğlan kitabõna gönderdiği Karaca Oğlan’a ait şiirin de alõndõğõ yer gösterilme-
liydi.
110- 179. sayfadaki şiirin 4. ve 5. kõtalarõndaki sayfa düzenlemesinden kay-
naklandõğõnõ tahmin ettiğimiz hatalar giderilmelidir.
111- 179. sayfanõn son paragrafõndaki “Köprülü (1929:33-34) ve Güneyler-
de…” kullanõmõnda yazõm ve anlayõş hatasõ vardõr. Bu hata “
Köprülü… ve Gü-
ney’de” şeklinde düzeltilmelidir.
112- 180. sayfada yine 1929 yõlõnda Sakaoğlu’nun, Köprülü’nün söyledikle-
rine şahit olduğu görülmektedir. Üslûp açõsõndan hoş olmayan, yanlõş bir ifade
göze çarpmaktadõr.
113- 180. sayfada “Karaca Oğlan’a bağlanan şeklin ilk mõsraõnõn sadece Öztelli’de
Köprülü’ye uymasõ, ilk dörtlüğün iki kelimesi dõşõnda tamamõnda görülür.” şeklindeki
paragrafta Sayõn Sakaoğlu, söylenenin anlaşõlmamasõ için büyük bir gayret gös-
termiştir.
114- 182. sayfaya Özdemir’den alõnan şiirin son dörtlüğündeki
Abdurrahman öldüm öldüm dirildi
olarak verilen ilk mõsra mana ve şahõs uygunluğu açõsõndan hastadõr,
Abdurrahman öldü öldü dirildi (veya ölüp ölüp)
şeklinde düzeltilmelidir. Özdemir’in yanlõşõ Sakaoğlu’nun doğrusu olmamalõ-
dõr.
115- 182. sayfada 10. başlõk altõnda verilen ve sayõn yazarõn “…girmedim mi
ben/…dermedim mi ben kafiyeli koşmasõ” dediği koşmada kafiyeli olan ses unsuru
–r’dir. Yazar kafiye ve redif nedir bunlarõ bilmemektedir, “-medim mi ben redifli
koşmasõ” demesi ilmîlik ve doğruluk açõsõndan gerekliydi.