Rashadat Seyidzade
360
Bu fon kullandırma yönteminde
iki tarafdan birisi sermayedar, digeri
girişimcidir. Proje başarılı olduğu takdirde elde edilen kar başlağıcta yapılan ortaklık
sözleşmesine göre dağıtılır. Eğer proje başarısız olarsa, zararın tamamı sermayedera
aitti. Girişimci sadece emeğini kaybetmiş durumda olur.
İşletme; sermaye sahipleriyle kendi arasındaki ilişkiler bakımından mudarebe
(emek-sermaye) esaslarına tabi olduğu gibi, bazı fonları, yine bu yolla müteşebbislere
aktarabilir. Bu takidirde finans kurumu ile müteşebbis arasında “alt mudarebe” işlemi
söz konusu olur. Mesela; ihracat
işi yapan bir müteşebbis, bir yıllık fondan 400 bin
doları mudarebe yöntemiyle alıp, yıl boyunca üç defa ihracat işi gerçekleştirse ve
yılsonunda 120 bin dolar kar elde etse, anlaşma gereği karın % 20`si olan 25 bin doları
alma hakkı bulunur. Geri kalan ana para ve 100 bin dolar kar da finans kurumuna iade
edilir.
Buna göre kurum, döviz bazında % 25 gelir elde etmiş bulunur. Ancak şunu
belirtelim ki, günümüz finans kurumları, mudarebe yöntemini kullanmak yerine
tasarruftan müşteri beklentisi, genel ahlak çöküntüsü ve risk faktörü gibi nedenlerle,
büyük ölçüde peşin para ile mal alıp vadeli satma yoluyla finansman kullandırmayı
(murabaha) tercih etmektedir. Bu da kar marjını düşüren etkenler arasındadır.
21
C. MÜŞAREKE
Müşareke “sermaye ortaklığı” demektir. Finans kuruluşu bazı projeler
için kendi
özsermayesi ile vadesi uygun olan katılım fonundan da sermaye koyarak, yatırım
yapabilir. Elde edilen kar, ana sözleşmedeki ölçülere göre paylaşılır.
22
Müşteri kendi uzmanlığı nedeniyle istenilen girişimin denetim ve gözetiminin
sorumluluğunu üzerine alır. Bu sorumlulukların müşterinin üzerine kalması ona
kârdan daha fazla pay alma hakkını kazandırır.
23
Müşareke finansmanının aşamaları:
1. Katılım bankası ve müşteri (iş ortağı) arasında bir iş ortaklığı sözleşmesi
imzalanır ve proje başlatılır.
2. Katılım bankası projeye sadece sermaye sağlarken iş ortağı projeye
hem emek
hem de sermaye sağlamak zorundadır.
3. Proje sonunda kar elde edilirse bu kar ortaklık sözleşmesine göre dağıtılırken
ortaya zarar çıkması durumunda ise bu zarar başlanğıçta ortaya konan sermaye
oranına göre dağıtılır.
24
D. İCARE / FİNANSAL KİRALAMA / LEASİNG
Mecelle`de “icare” kelimesiyle karşılanmış bulunan kira akdi, belli bir menfaati,
belli bir bedel karşılığında temlik etmekdir (md. 405).
25
21
Döndüren, Hamdi, a.g.e, s. 95
22
Döndüren, Hamdi, a.g.e, s. 95
23
http://islamekonomisi.org/musareke/
24
Özsoy, Şerafettin, a.g.e, s. 178
25
Karaman,
Hayreddin, İş ve Ticaret İlmihali, s. 182
Katılım bankacılığı tarihi ve katılım bankalarında fon kullandırma yöntemleri
361
Kira akdi de bir bakıma satımdır, bu sebeple Mecelle, “temlik etmektir” yerine
“beyi` etmektir” demiştir. Ancak kira akdinde satılan şey mal değil, menfaattir (emek,
fayda istifade imkanıdır).
26
İcare,
sözlükte; “kira, kiraya verme kiralık” anlamlarına gelir. Terim olarak ise,
“cinsleri ve miktarları belli olan bir menfaati belli bir bedel karşılığında satmak ve
süresi sona erince ya o menfaati geri almak veya icareyi yenilemek anlamına gelir.
27
İcare, “daha çok dünyevi karşılıklar için kullanılan ücret ve uhrevi karşılıklar için
kullanılan ecir kelimeleriyle eş anlamlı olan icare sözlükte "iş karşılığı verilen şey,
amelin ivazı" demektir. Bununla birlikte daha yaygın biçimde "kiralamak" anlamında
masdar olarak da kullanılır.
28
Amerikan Hukukunda doğmuş ve gelişmiş olan “leasing”in kelime olarak
karşılığı “kira”dır.
29
Leasing (finansal kiralama), bir yatırım malının
mülkiyeti leasing şirketinde
kalarak belirlenen kiralar karşılığında kullanım hakkının kiracıya verilmesi ve
sözleşmede belirtilen sözleşme süresi sonunda mülkiyetinin kiracıya geçmesini
sağlayan bir finansman yöntemidir.
30
Katılım bankalarının bir finansman yöntemi olarak uyguladıkları leasing
(finansal kiralama) de aslında bir kira sözleşmesidir. Bu işlemde, kiralama
sözleşmesinin süresi ve kira ücreti taraflar arasında belirlenerek bir anlaşma sağlanır
ve varlık kiraya verenin (bankanın) malı olarak kalır. Malın kiracısı yani müşteri
gerçekleştirmiş olduğu faaliyetleri sonucunda zarar etmiş olsa bile kira kontrantındaki
şartlara uymak zorundadır. Kira sözleşmesinin bitiminde kiracının isterse bu malı
satın alabilme hakkı vardır.
31
Leasingde kişi almak istediği bir malın, katılım bankası tarafından alınıp
kendisine normal kira bedelinin üstünde ödeyeceği bedellerle kiralanmasını talep
etmektedir. Katılım bankasına burada düşen görev ise müşteriyi araştırmak ve malı
alarak mülkiyetini müşteriye devretmeden, belli vadelerle ödeyeceği kira bedelleri
karşılığında malı müşteriye kullandırmaktır. Anlaşma bitiminde
kira süresinin
dolması durumunda katılım bankası söz konusu varlığı müşteriye hibe etmekte ya da
sembolik bir ücret karşılığında satmaktadır.
32
Bir leasing işleminin finansal kiralama özelliği göstermesi için aşağdaki üç
kriterden birinin mevcut olması gerekmektedir:
1. Leasing sözleşmesinin süresi sonunda, malın mülkiyetinin kiracıya devrinin
şart koşulması.
26
Karaman, Hayreddin, a.g.e, s. 182
27
Kayar, Mehmet Sedik, İslam Hukukunda İcare Akdi, s.4
28
TDV, İslam Ansklopedisi, c.21, s. 379
29
http://acikerisim.aku.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11630/2920/TA%C5%9EABATLI.pdf?sequence=
1&isAllowed=y
30
http://www.finansleasing.com.tr/leasing-nedir.asp
31
Özsoy, Şerafettin, a.g.e, s. 181
32
Özsoy, Şerafettin, a.g.e, s. 181