Türkiye Türkçesi Gramerlerinde İsim Tamlaması Sorunu ve Bir Tasnif Denemesi
35
İsim tamlaması, yeni dil bilgisi kitaplarından bazılarında üç; bazılarında ise dört başlık altında
incelenmektedir.
Bu başlıklar ve tartışmalar şöyledir:
1. Belirtili İsim Tamlaması: Dil bilgisi kitaplarında “
hem tamlayanın hem de tamlananın ek
aldığı tamlama” biçiminde tarif edilen bu tür isim tamlamasının varlığı, her yazar tarafından kabul
edilmektedir. Bu tamlamanın yapısı ve ifade ettiği anlam konusunda farklı bir görüş yoktur; fakat
tamlamayı adlandırma konusunda farklı terimler kullanılmıştır:
Yazarların çoğu, birinci ögeye bağlanan ilgi h
âli
(+in / + nin) ekinin ikinci ögeyi belirli hâle
getirdiğini ifade ederek bu özelliğinden dolayı bu tür tamlamaya “
belirtili / belirli isim
tamlaması”demişlerdir. S. S. Mayzel, 1944 yılında yaptığı
“İzafet v Turetskom Yazıke / Türk Dilinde
İzafet” başlıklı doktora tezinde tamlama çeşitlerini yapısına göre üç gruba ayırarak sıraya koymuş ve
belirtili isim tamlamasına “
birinci nev’i iz
âfet” adını vermiştir. Bu tür tamlamayla ifade edilen anlamları
da yedi
grupta incelemiştir
36
. Tahir Nejat Gencan, belirtili isim tamlamasını Mayzel gibi “
Birinci Tür Ad
Takımı” biçiminde adlandırmış ve ifade ettiği anlama göre yedi gruba ayırarak incelemiştir
37
.
Tahsin
Banguoğlu, birinci ögenin anlam bakımından iyelik ekli ögeyi sınırlayıp belirli h
âle getirdiğini ifade
ederek bu tür tamlamaya “
belirli adtakımı” adını vermiştir
38
. Banguoğlu, bu tür kelime grupları içinde
“
doktorun cahili”, “
arkadaşın kötüsü” gibi anlam bakımından sıfat tamlaması olan kelime gruplarının da
bulunduğunu ayrıca
belirtmektedir
39
. Tufan Demir,
“belirtili ad tamlaması” dediği bu tür tamlamaları
anlam özelliklerine göre uç gruba ayırarak incelemiştir
40
. Kaya Bilgegil de bu tamlama türüne “
belirtili
ad tamlaması” demekte ve belirttiği anlamları “sahiplik” “
aitlik”, “
sebep”, “
tahsis”, “
niteleme” ve
“
belirsizlik” biçiminde altı gruba ayırarak incelemektedir
41
.
36
“
a) Bir şeyin (maddenin) bir şeye ait olduğunu gösterir: kadının şapkası, b) Bir vasfın bir şeye ait olduğunu gösterir: şapkanın
beyazlığı, c) Yapı maddesi olan şeyin yapılan şeye ait olduğunu gösterir: şapkanın fötrü, ç) Parçanın bütüne ait olduğunu
gösterir: aslanın başı, d) Kılışın subjektine (gerçekleştirene) ait olduğunu gösterir: muallimin okuması, e) Kılışın objektine ait
olduğunu gösterir: mektubun yazılması, f)Durumun (h
âlin) onu meydana getirene ait olduğunu gösterir: çocuğun uykusu”
(Mayzel’den aktaran Apdülkadir İnan, TTDAY-Belleten, 1958, s. 283).
37
“…
1) İyelik anlamı verir:Çocuğun gömleği, 2) Toplumsal ilgiler belirtir: Orhan’ın babası, benim dayım 3) Yerlerle ilgileri
belirtir: Yalçın’ın köyü, Yalçın’ın mahallesi, 4) İç benlikle ilgili kavramları belirtir: Çocuğun zekası, senin talihin, 5) Kişisel
oluşları belirtir: Sevim'in yürüyüşü, sizin sağlığınız, 6)Türlü yönlerden ilgiler belirtir: Sözün doğrusu, arkadaşların birkaçı,
onun okuması, 7)Tümleneni sıfat olan ad takımları da kullanılır: Çiçeğin güzeli, sözün doğrusu, arkadaşın biri, tarlanın
hangisi…” (Gencan, 1983:159-160).
38
“Belirli adtakımında katılan cinsadı olsun, özlükad olsun katkıalanı çok sınırlar, özlükadlarz derecesinde belirli kılar: geminin
dirği, ömerin tabancası. Hele katılan bir iyelik zamiri ile zaten belirtilmiş ise katkıalan daha da belirli olur: gömleğinizin
yakası, daymın kızı…Belirli adtakımı bazı hallerde salt belirtme yerine bir dış tutma veya yeğleme anlatımı ile kullanılır:
Tilkinin postu işe yarar. Etin suyu çok besleyicidir. Kişinin cevheri içinde.Çorumun leblebisi gibi.” (Banguoğlu, 1986 :331-
333).
39
“Belirli adtakımının yine yeğleme ve berkitme anlatımı ile kullanılan bir çeşidi daha vardır ki burada katkıalan aslında ad
olarak kullanılmış bir sıfattır. Başka bir söyleyişle bir sıfat takımın tersine çevirip adtakımı kalıbına sokmuşuzdur: kadının
güzeli, Burada ad (katılan) belirtme öbeğinin asıl anlamını muhafaza eder, ad olan sıfat ise (katkıalan) ona ait vasfın adı olur:
kayısının
âlâsı, şarabın ekşisi, komşunun iyisi, doktorun cahili, arkadaşın kötüsü, tarlanın taşlısı …Aynı kalıpta belirtme
sıfatlarını da kullanırız: çobanın biri, yolcunun üçü, defterin hangisi? gibi. (Banguoğlu, 1986 :331-333).
40
“Belirtili ad tamlamasının anlam özellikleri: a) Parçanın bütüne ait olduğunu gösterir: insanın gözü, hayvanın ayağı fırının
kapağı, vapurun bacası, b) Bir niteliğin bir varlığa ait olduğunu gösterir: Adamın iyisi, elmanın irisi, ekmeğin tazesi, demirin
tavı, arkadaşın kötüsü, c) İşin oluşun, durumun, özneye ya da nesneye ait olduğunu gösterir: çocuğun yürüyüşü, kuşun uçması,
havanın bulutlanması, horozun ötmesi, ödevin yapılması, füzenin atılması” (Demir, 2004:278).
41
“Belirtili bir tamlama vücuda getirmek üzere bir araya gelen isimler aşağıdaki anlamları ifade eder: 1. sahiplik: Hasan’ın evi,
Ali’nin parası, 2. Aitlik:Okulun kapısı, Adana’nın yolu, Şadan’ın gevezelikleri, 3. Sebep:Hocanın korkusu, savaşın endişesi,
kazanmanın ümidi, 4. Tahsis:Trabzon’un yağmuru, Kardeniz’in fırtınası, yazın sıcağı, 5. Niteleme:İnsanın güzeli, çakının
keskini, hikayenin korkuncu, 6.Belgisizlik:Padişahın biri, cariyenin biri…” (Bilgegil, 1984:118-119)