ASPERGER SENDROMLU VE YÜKSEK İŞLEVLİ OTİSTİK ÇOCUKLARIN EĞİTİMDEN
YARARLANMA DÜZEYLERİ
ÖZEL EĞİTİM DERGİSİ
33
Araştırmacı tarafından, aile eğitim programına
katılmayan anne-babalarla hiçbir çalışma
yürütülmemiştir. Özel eğitim merkezi eğitim
koordinatörü olan uzman psikolog tarafından, “aile
eğitimine” katılmayan anne-babalarla da aile-
eğitimci işbirliğinin sağlanması amacıyla “eğitim
alan tüm çocuklar için ailelere ev çalışmaları
verilmesi, çocukların eğitimiyle ilgili 3-6 ay
aralıklarla değerlendirme toplantısı yaparak ailelere
bilgi verme çalışması” sürdürülmüştür. Araştırmacı,
her yıl okulun eğitim koordinatörünün aile
eğitimine katılmayan ailelerle yaptığı
toplantılarından birine izleyici olarak katılmıştır.
Eğitim Programının Uygulanması ve İzleme
ve Değerlendirme Çalışmaları
Çalışma grubunda yer alan çocukların ilk
PEP-R uygulamaları eğitime başladıkları ay,
programı yürütecek psikolog tarafından
uygulanmıştır. 28 çocuğun başlangıç düzeylerinin
belirlenmesi 1999 Eylül-2000 Haziran tarihleri
arasında tamamlanmıştır. Deney ve kontrol
gruplarının son değerlendirmeleri 2004 Eylül- 2005
Haziran arasında tamamlanmıştır.
Araştırmacı, araştırmaya katılan çocukların
PEP-R uygulamalarını kameradan izlemiş, testlerin
puanlaması araştırmacı ve uygulayıcı psikolog
tarafından birbirinden bağımsız, ayrı ayrı
yapılmıştır. Her çocuk için, başlangıç ve son test
uygulaması olmak üzere toplam 56 PEP-R
uygulaması yapılmıştır. Değerlendiriciler arası
uyuşma yüzdeleri (araştırmacı ile test uygulayıcıları
olan psikologların değerlendirmeleri) olarak % 92
ila % 98 arasında değişen değerler elde edilmiştir.
Araştırmacı ve psikologlar her çocuğun eğitim
hedeflerini, eğitim programını, kullanılacak grup
etkinliklerini birlikte oluşturmuştur. Çocukların
değerlendirme toplantılarından her yıl en az birine
araştırmacı da katılmış, her hafta her eğitimcinin bir
çocukla çalışmasını kameradan izleyerek eğitim
hedeflerinin uygulamasıyla ilgili eğitimcilere geri
bildirim vermiştir.
Her çocuk haftada 3 seans (her seans 50
dakika.) bireysel eğitim, üç ila beş kişilik gruplarda
1 seans grup eğitimi (50 dakika.) almıştır. Çocuklar
program başladığında anaokulunda önce günde 1-3
saat süre ile kaynaştırma eğitimine katılmış, okula
uyumları arttıkça bu süre arttırılmıştır. Birinci yılın
sonunda, bütün çocuklar özel eğitim saatleri dışında
anaokuluna tam gün devam etmiştir. Ana
okulundaki eğitimci veya okul psikologu çocuk
hakkında bilgilendirilmiş ve bu süreçte eğitim,
davranış problemlerinin düzeltilmesi araştırmacı,
aile ve öğretmen işbirliğiyle gerçekleştirilmiştir.
BEP’ larının uygulanmasında, gelişimsel alan
becerileri ve davranış problemlerinin azaltılması
ana hedeflerinde, “TEACCH Activities for Autistic
Children” kitabındaki erken çocukluk dönemi
etkinliklerinden yararlanılmıştır. TEACCH
yaklaşımının programın yapılandırılması, görsel
yapılandırma, ilgilerden ve rutinlerden yararlanma
gibi stratejileri kullanılmıştır. İletişim, sosyal
etkileşim ve yaşıtlarla oyun becerilerinin
arttırılması amacıyla düzenlenen grup
çalışmalarında HANEN öğretim stratejileri
kullanılmış ve grup etkinliklerinde HANEN “More
Than Words” (Susman, 1999) programındaki
çalışmalardan yararlanılmıştır.
Verilerin Analizi
Bu çalışmada, yüksek işlevli otistik ve
Asperger sendromlu çocukların 5 yıllık sürede
eğitimden ne düzeyde yararlandıkları ön test-son
test deseni dahilinde incelenmiştir. Bu tür ön test-
son test desenlerinde, deneysel olarak kontrol
edilemeyen ancak bağımlı değişken ya da
değişkenler üzerinde etkisi olduğu bilinen
değişkenlerin ortak değişken (covariate) olarak
kullanılması yaygın bir uygulamadır. Böylece
modeldeki bağımsız değişken ile bağımlı değişken
arasındaki ilişkiyi etkilemesi beklenen dışsal
etkenler istatistiksel yolla kontrol edilmiş
olmaktadır (Büyüköztürk, 2007). Bu nedenle
araştırmada, çocukların eğitim programına
katılmadan önce almış oldukları eğitim süresinin
gelişimsel puanlar üzerinde bir etkisinin olabileceği
düşünülerek analizlere ortak değişken olarak
alınmış ve gelişimsel alan analizleri ANCOVA
tekniği kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Buna
karşılık, program öncesi alınan eğitim süresinin
davranışsal alan üzerinde herhangi bir etkisinin
olmayacağı belirlendiği için davranışsal alan
analizlerinde ANOVA tekniği kullanılmıştır.
ALEV GİRLİ
2007, 8 (2)
34
Verilerin istatistiksel analizi SPSS 13.0 programı
kullanılarak yapılmıştır.
Bulgular
Gelişimsel Alan Bulguları
Araştırmanın temel amacı olan, çocukların
eğitim öncesi değerlendirmeleri ile 5 yıllık eğitim
süreci sonundaki değerlendirmeleri PEP-R’ın yedi
gelişim alanı olan, taklit algı, ince motor, kaba
motor, el-göz koordinasyonu, bilişsel, sözel ve dört
davranışsal alanı olan ilişki ve duygulanım, oyun ve
materyallere ilgi, duyusal tepkiler, dil, alanlarında
yapılmıştır. Ortak değişken olarak alınan “başlangıç
eğitim süresi” değişkeninin bağımlı değişken olan
gelişimsel puan üzerindeki etkisinin (F(1,26)=8.41,
p<.05) öngörüldüğü üzere anlamlı olduğu
gözlenmiştir. Tablo 1’de yedi
gelişimsel alandan elde edilen ön test son test
puanlarına uygulanan tek yönlü ANCOVA
sonuçları sunulmuştur.
Tablo 1. Gelişimsel Alanda Ön – Son Test Puan Ortalamaları, Standart Sapmaları ve Tek Yönlü ANCOVA
Sonuçları
Ön test
Son Test
n=28
x
ss
x
ss
F
p
Eta kare
Gelişimsel puan
65.25
31.41
128.86
2.38
F(1,25)=164.18
p<.001
η
2
=0.87
Taklit
(maksimum puan=16)
8.96
4.83
15.93
0.26
F(1,25)=93.97
p<.001
η
2
=0.79
Algı
(maksimum puan=13)
8.61
3.19
13.00
0.00
F(1,25)=75.74
p<.001
η
2
=0.75
Ince Motor
(maksimum puan=18)
10.39
3.73
16.00
0.00
F(1,25)=90.37
p<.001
η
2
=0.78
Kaba Motor
(maksimum puan=16)
14.39
3.92
17.93
0.38
F(1,25)=55.17
p<.001
η
2
=0.69
El-göz koord.
(maksimum puan=15)
7.32
4.17
15.00
0.00
F(1,25)=116.90
p<.001
η
2
=0.82
Bilişsel
(maksimum puan=26)
10.00
8.08
25.36
1.13
F(1,25)=119.89
p<.001
η
2
=0.83
Sözel
(maksimum puan=27)
5.54
6.24
25.64
1.39
F(1,25)=262.11
p<.001
η
2
=0.91
Tablo 1 incelendiğinde çocukların ön ve son
test toplam gelişimsel puan ortalamalarının
istatistiksel açıdan farklılaştığı (F(1,25)=164.18
p<.001 η
2
=0.87) ve farkın etki büyüklüğünün çok
yüksek olduğu görülmektedir. Aynı örüntünün
gelişimsel alanın tüm alt boyutları için geçerli
olduğu gözlenmiştir. Buna göre gelişimsel alanın
alt boyutları olan taklit (F(1,25)=93.97 p<.001 η
2
=0.79), algı (F(1,25)=75.74 p<.001 η
2
= 0.75), ince
motor (F(1,25)=90.37 p<.001 η
2
=0.78), kaba motor
(F(1,25)=55.17 p<.001 η
2
=0.69), el-göz
koordinasyonu (F(1,25)=116.90 p<.001 η
2
=0.82),
bilişsel (F(1,25)=119.89 p<.001 η
2
=0.83) ve sözel
gelişim (F(1,25)=262.11 p<.001 η
2
=0.91)
alanlarında becerilerin olumlu yönde arttığı
görülmektedir. Eta kare değerleri incelendiğinde,
ön ve son test puanları arasındaki farklılıkların, tüm
gelişimsel alanlar için etki büyüklüklerinin çok
yüksek olduğu belirlenmiştir.
Anne-babaların eğitim programına katılıp
katılmamasının çocukların gelişim düzeyleri
üzerinde farklılık yaratıp yaratmadığını
belirleyebilmek amacıyla ölçümün eğitim
öncesinde veya sonrasında alınmış olması ile
ebeveynlerin aile eğitimine katılıp katılmaması
bağımsız değişkenler, çocukların eğitime
başladıkları andaki başlangıç eğitim süreleri ortak
değişken (covariate) olmak üzere 2 (eğitim öncesi
puan x eğitim sonrası puan) X 2 (ebeveynleri aile
eğitimine katılan x katılmayan) ANCOVA analizi
kullanılmıştır. Bu analizde beklendiği gibi yine
ortak değişken olarak alınan başlangıç eğitim
süresinin gelişimsel puanlar üzerinde istatistiksel
açıdan anlamlı bir etkisinin olduğu görülmüştür
(F(1,25)=15.10, p<.001). Tablo 2 de ilk ve son
değerlendirme puan ortalamaları ve standart
sapmaları ile ön-son test ölçümlerinin aile eğitimi
ile etkileşimini gösteren F değerleri yer almaktadır.