Microsoft Word tez son25. 10. 09. doc


Resim 47: Arndt değişim kateteri



Yüklə 455,14 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə12/20
tarix21.06.2018
ölçüsü455,14 Kb.
#50509
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   20

 

52

 



 

Resim 47: Arndt değişim kateteri 



Cook tüp değişim kateteri (Resim. 48) künt ucu sayesinde daha az komplike ve atravmatik 

şekilde ETT veya çift lümenli endobronşial tüp değişimleri için kullanılır. İç çapları 3-7 mm 

arasında değişen ETT’lere uyum sağlayan çeşitli boyutları mevcuttur. 100 cm uzunluğunda 

iki çeşidi vardır ve 4-5 mm iç çapındaki ETT’lere uyum sağlar. Yumuşak uçlu olan çeşidinin 

tek farkı ise 7 cm’lik distal fleksibl ucunun olmasıdır.  

 

Resim 48: Cook tüp değişim kateteri 

 Frova entübasyon kılavuz kateteri (Resim. 49), endotrakeal entübasyona yardımcı olacak 

şekilde tasarlanmıştır. Açılı ucu ile gum elastik bujiye benzer. Rapi-fit adaptörü, opsiyonel 

kanülü ile birliktedir. Pediatrik ve erişkinler için olan boyutları mevcuttur. 



 

53

 



 

Resim 49: Frova entübasyon kılavuz kateteri 

   

Portex Venn trakeal tüp kılavuzu (Resim. 50), gum elastik buji veya Eschmann Introducer’ı 

olarak da bilinir. Anterior larinksi veya ağız açıklığı dar olanlarda entübasyona yardımcı 

olarak kullanılır. Polyesterden yapılmış olup açılı bir ucu vardır. Çeşitli boyutları mevcuttur 

ve 2,5-11 mm arasında iç çapları olan ETT’ler ile kullanılabilir. 

 

Resim 50: Portex Venn trakeal tüp kılavuzu  



  

 Zor hava yolu ölüm, hipoksik hasar, miyokard infarktüsü, kardiyopulmoner arrest, hava 



yolu travması ve diş hasarı gibi istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Bu olası komplikasyonları 

en aza indirmek amacıyla zor havayolu yönetimi ile ilgili algoritmalar yayınlanmıştır. 

Günümüz  şartlarında mevcut olan birçok cihaz ve teknik sayesinde zor hava yolunun 

üstesinden gelmek kolaylaşmıştır. Bu nedenle birden çok tekniğe hâkim olmak başarı şansını 

arttırır. Unutulmamalıdırki, acil durumlarda anestezist, en tecrübeli olduğu, kendisine en 

tanıdık gelen yöntemi seçmelidir ve hemen yardım çağırmaktan çekinmemelidir. 

 



 

54

 



ÇALIŞMAMIZDA KULLANILAN ANESTEZİK AJANLAR 

 

FENTANİL



 

Fentanil fenilpiperidin grubundan sentetik bir narkotik analjeziktir. Kimyasal yapısı feniletil-

propionil-anilino-piperidin olup petidine yakın sentetik bir opioidtir. Fentanil intravenöz 

uygulandıktan bir saat sonra %98’i plazmadan elimine olur. Yağda yüksek oranda 

eriyebilirliği sayesinde uygulandıktan 5 dakika sonra santral sinir sisteminde maksimal 

etkisini gösterir

(15)

. Etki süresi yaklaşık 30 dakika olup eliminasyon yarı ömrü 2-7 saattir. 



Yüksek dozlarda uygulanırsa kümülatif etkisi ortaya çıkar. Tekrarlanan dozlar, birikici etki ile 

uzun süreli sedasyon ve solunum depresyonu yapabilir. Ancak solunum depresyonu morfine 

göre daha kısa sürer

(16)


. Bu nedenle ve hemodinamik etkilerinin daha az olması nedenleriyle 

anestezi amacıyla fentanil daha sık kullanılmaktadır. Fentanil karaciğerde metabolize olup N-

propionil–anilino-piperidine yıkılır

(17)


. Hepatik kan akımının azalması fentanilin 

eliminasyonunu geciktirir, çok az bir kısmı değişmeden idrarla atılır

(18,19)

.  


Fentanil’in etkisi opioid reseptörlerine bağlanarak gerçekleşir. Opioid reseptörleri en yoğun 

olarak limbik sistemde, talamusta, hipotalamusda, mezensefalonda ve omurilikte bulunur. 

Analjezi etkisinde μ reseptörleri ve K reseptörleri önemli rol oynar

(17)


.

 

 



Santral sinir sistemi üzerindeki etkilerini sırasıyla incelemek gerekirse; en önemli özelliği 

olan ağrı üzerine etkisi selektiftir, dokunma, vibrasyon gibi duyuları etkilemez, ayrıca ağrıya 

karşı toleransıda artırır. Locus caeruleusu etkileyerek uykuya ve öforiye neden olur. Yüksek 

dozlarda jeneralize konvülziyonlara neden olur. Solunum depresyonu etkisi beyin sapına 

direkt etkisi ile oluşur. Nervus okulomotorius’un otonom segmentini aktive ederek pupillerin 

konstriksiyonuna neden olur. Yüksek dozlarda “toplu iğne başı” pupilla görülür. Bulantı 

kusma etkisini area postremadaki kemoreseptörleri direkt etkileyerek oluşturur. Antiemetik 

olarak fenotiazin veya droperidol kullanılabilir. Özellikle toraks ve abdominal kaslarda 

rijiditeye neden olabilir. İndüksiyonda kas gevşeticisi yapılmayan hastalarda maske ile 

solunumu zorlaştırır. Ayrıca öksürük refleksini baskılar

(17)

.  


Kardiyovasküler sistem üzerinde de diğer opioidler gibi kan basıncını düşürür ve hipovolemi 

veya hiperkapniye bağlı hipotansiyonu şiddetlendirir. Bu etkisinin sebebi arteryel ve venöz 

damarlarda oluşturduğu vazodilatasyondur. Bradikardi gelişmesinin sebebi santraldir, vagal 

stimulus ve sempatik efferentlerin inhibisyonu ile gelişir. Sağlıklı kişilerde miyokard 

kontraktilitesini minimal olarak azaltır

(18)


.  


 

55

Fentanil midenin asit sekresyonunu ve motilitesini azaltır, midenin boşalma süresini uzatır. 



Safra ve pankreas sıvılarının sekresyonunu azaltır, sindirimi yavaşlatır. Kolonda peristaltizmi 

azaltır ve konstipasyona neden olur. Oddi sfinkter spazmına neden olur ve buna bağlı safra 

kesesinin boşalması gecikir 

(17)


Bronş düz kaslarının tonusunu artırarak pulmoner rezistansı artırır. Astımlı hastalarda dikkatle 

kullanılması gerekir. Üreter kontraksiyonunda artma olur. Detrusor kası ve sfinkter tonusu 

artar ve buna bağlı idrar retansiyonu görülür

(19)

.  


Fentanil’in yan etkileri bulantı, kusma, uykuya meyil, kabızlık ve safra yollarında basıncın 

artmasıdır. Bunların yanında alerji, solunum depresyonu ve duyarlılık reaksiyonu görülür.

 (14) 

 

Fentanil yüksek dozlarda (50-100 μg/kg)  İV verildiği zaman derin analjezi ve bilinç kaybı 



oluşur. Fentanil analjezi amacıyla 2-10 μg/kg  İV, anestezik amaçlı 30-100 μg/kg  İV 

kullanılabilir. Anestezi indüksiyonunda diğer hipnotik ajanlarla beraber 1-6 μg/kg dozda 

kullanılır. TİVA’ da İV yükleme dozu 4-20 μg’dır. İnfüzyon dozu ise 2-10 μg/kg/h’ dir

(20)




 

SEVOFLURAN 

Hızlı ve düzenli indüksiyonu nedeniyle özellikle pediatrik hastalarda sık olarak tercih edilen 

bir inhalasyon ajanıdır. Sentezlenmesi ilk kez 1970’de olmasına rağmen florür açığa 

çıkarması soda lime ile reaksiyona girmesi ve pahalı olması nedeniyle kullanımına bir süre ara 

verilmiş, 1987’de Japonya’da kullanımına tekrar başlanmıştır

(16,21,22)

.  

Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri 

Renksiz, berrak, hoş kokulu, yanıcı olmayan bir inhalasyon ajanıdır. Işıktan etkilenmez ve 

metallerle reaksiyona girmez

(22)


. Plastik/gaz ve kauçuk/gaz çözünürlük katsayıları  sırası ile 

halotan >isofluran >sevofluran >desfluran şeklindedir

(22)

.  


Farmakokinetik Özellikleri 

Kan/gaz partisyon katsayısının 0,63-0,69 gibi düşük bir değer olması, indüksiyon sırasında 

alveol havasında konsantrasyonun hızla yükselmesine, anestezinin verilmesinin 

kesilmesinden sonra da bu oranın hızla azalmasına neden olur

(21,22)

. Anestezinin 



kesilmesinden sonraki ilk iki saat içinde sevofluran atılımı isoflurandan 1.6 kat daha hızlı 

ancak desflurandan yavaştır. Sevofluranın ortalama pulmoner eliminasyon klirensi ve total 

vücut klirensleri ile isofluranın klirensleri arasında belirgin fark yoktur

(22)


Sevofluran doza bağlı olarak sitokrom P450 ile hepatik transformasyona uğrar. Absorbe 

edilen sevofluran bu yolla % 1-5 oranında metabolize olur. Sevofluran bu sınırlı 

biotransformasyonu sonucunda inorganik florür ve karbondioksit salınımı ile HFIP 




Yüklə 455,14 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   20




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə