Microsoft Word tez son25. 10. 09. doc



Yüklə 455,14 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/20
tarix21.06.2018
ölçüsü455,14 Kb.
#50509
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   20

 

5

açısından karşılaştırmayı amaçladık. Bu iki yöntemle de başarılı entübasyon 



gerçekleştiremediğimiz olgularda ise LMA-Fastrach™ kullanarak, laringeal maske 

içerisinden entübasyon tekniği ile endotrakeal entübasyonu gerçekleştirmeyi hedefledik. 

 

GENEL BİLGİLER: 

HAVA YOLUNUN KONTROLÜ 

HAVA YOLU ANATOMİSİ: 

Hava yolu, önde burun ve ağızla dışarı açılır. Burun arkada nazofarenks, ağız orofarenks ile 

devam eder ve daha sonra iki yol birleşir. Ağızla burun arasını damak, ağız tabanını da dil 

oluşturur. Epiglottis larenksi fonksiyonel olarak ayırır; larenks, trakea, hipofarenks ise 

özofagus ile devam eder. Epiglottis, glottisi yutkunma sırasında kapatarak boğulmayı önler. 

Larenksin kıkırdak iskeletini tiroid, krikoid, epiglottik, aritenoid, kornikulat ve kuneiform 

kıkırdaklar oluşturur. Son üçü çift, diğerleri tek parça halindedir. 

Genel anestezi almış hastada üst solunum yolunda kas tonusunun kaybolması, dil kökünün ve 

epiglottisin farenksin arka duvarına dayanmasına neden olur. Hava yolunun açık tutulması 

için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir. 

 

 

 



 

Şekil1 :  Oral ve nazal hava yolu 

 

Oral ve Nazal Airway: 

Ağızdan veya burundan yerleştirilen yapay bir hava yolu dil ile farenks arka duvarı arasından 

havanın geçebilmesini sağlar.(Şekil.1) 



 

6

Uyanık veya yüzeyel anestezideki hastada airway uygulaması öksürmeye ve larenks spazmına 



neden olur. Burunla kulak memesi arasındaki uzaklık yaklaşık olarak oral airway’in(Şekil.2) 

uzunluğu hakkında bilgi verir. Nazal airway(Şekil.3) oral airway’den 2-4 cm daha uzun 

olmalıdır. Adenoidleri büyük çocuklarda ve antikoagülan tedavi gören erişkinlerde (kanama 

nedeniyle) nazal airway kullanılmamalıdır. Burundan takılan her kateterin kayganlaştırılması 

gerekir ve konkaları zedelememek için yüzle dik açı oluşturacak  şekilde takılır. Yüzeyel 

anestezideki hasta, nazal airwayi oral airwaye kıyasla daha iyi tolere eder.(Şekil.4) 

 

Şekil2: Oral airway 



 

Şekil3: Nazal airway 

 

Şekil 4: Nazal airway yerleşmiş hali 



 


 

7

Yüz Maskesi: 

Yüz maskesi hastanın yüzüne gaz kaçağına neden olmayacak şekilde oturarak solunum 

devresindeki anestezik gaz karışımının akciğerlere iletilmesini sağlar. Konturları yüzdeki 

girinti ve çıkıntılar dikkate alınarak şekillendirilmiştir. Saydam maskeler hastanın kusmasının 

daha kolay farkedilmesi ve nemlenmiş ekspirasyon karışımının izlenebilmesi gibi avantajlar 

sağlar. Siyah kauçuk maskeler ise yüzdeki normale uymayan girinti ve çıkıntılara da 

uyabilir


(2)



 



ENDOTRAKEAL ENTÜBASYON 

Endotrakeal entübasyon, solunum yolunu güvenlik altına almak veya solunumu kontrol etmek 

amacıyla trakea içine bir tüp yerleştirilmesidir.  İlk kez 1792’de Curry tarafından taktil 

yöntemle entübasyon yapılmıştır. Bir laringoskop yardımı ile entübasyon ilk kez Kirstein 

tarafından (1895) ve anestezi vermek amacı ile de Magill tarafından (1920) yapılmıştır. 

Laringoskopinin gelişmesi ve entübasyona yardımcı olarak kullanılması ile entübasyon 

yaygınlaşmıştır. Entübasyon işlemi, hava yolunun açık tutulması, hava yolu ve solunumun 

kontrol edilmesi, solunum eforunun azaltılması, aspirasyonun önlenmesi; anestezistin ve diğer 

aygıtların sahadan uzaklaştırılması ile cerrahi rahatlık sağlanması; herhangi bir sorun 

olduğunda resüsitasyon kolaylığı ve ölü boşluk volümünün azalması gibi faydalar sağlarken, 

işlemin zaman alması ve özellikle güçlük çıktığında özel beceri gerektirmesi, daha derin 

anestezi gerektirmesi ve bazı komplikasyonlara neden olabilmesi gibi sakıncalar taşır. 

Endotrakeal entübasyon sırasında oluşan mekanik ve ağrılı uyaranlar otonom sisteme ait 

liflerle taşınır. Talamusa çıkarken bu yollar bazal ganglionlar ve mezensefalona dallar 

verirler. Kortekse giderek postsantral girusta sonlanan afferent lifler yukarı taşınırken 

mezensefalon, bazal ganglionlar, hipotalamus, talamus seviyesinde verdiği dallar sonucunda 

bazı etki ve reaksiyonların meydana gelmesine sebep olurlar. Laringoskopi ve endotrakeal 

entübasyona alınan kardiyovasküler yanıt, bu işlem sırasında laringeal ve trakeal dokuların 

uyarılmasının, sempatik ve sempatoadrenal aktivitede yaptığı refleks bir artış sonucu ortaya 

çıkmaktadır

(2)

.  


Endotrakeal entübasyon yapılmasını takiben; taşikardi, kan basıncında yükselme, 

intrakraniyal basınçta artma, göz içi basınç artışı gibi fizyopatolojik etkiler 

görülebilmektedir

(3)


. Sağlıklı insanlarda bu yanıtlar genellikle iyi tolere edilebilirken, sınırlı 

koroner veya miyokard rezervi olan hastalarda ise miyokardiyal iskemi veya yetersizliğe 

neden olabilir

(4)


.  


 

8

 



Entübasyon Endikasyonları 

Anestezi Uygulaması Sırasında 

Anestezi uygulamasında endikasyon sınırları merkezlere göre değişmektedir. Bazı 

anestezistler, hemen her hastayı entübe ederken, bazıları daha sınırlı şekilde davranmaktadır. 

Entübasyonun amacının hava yolunun açıklığı ve güvenliğini sağlamak ya da solunumu 

kontrol veya asiste edebilmek olduğu dikkate alınırsa aşağıdaki noktalar endikasyonu 

belirlemede yardımcı olacaktır: 

1. Baş-boyun ameliyatları: Hava yolunun cerrahi ekiple paylaşılması ve anestezistin hava 

yoluna uzak kalması entübasyon gerektirir. 

2. Kas gevşetici verilmesi ve IPPV uygulaması gereken durumlar. 

3. Hava yolunun kontrolünü güçleştiren pozisyonlarda yapılacak girişimler: Yüzükoyun, yan 

ve oturur pozisyonlarda hava yolunun ve ventilasyonun kontrolü garanti edilemez. Aşırı 

başaşağı ve litotomi pozisyonunda diyaframın yukarı itilmesi ile ventilasyon güçlüğü ve 

aspirasyon riski olabilir. 

4. Torasik ve abdominal girişimler: İntratorasik girişimlerde gelişen pnömotoraks başlı başına 

entübasyon gerektiren bir durumdur. Abdominal girişimlerde de kas gevşemesi ve solunum 

kontrolü gerekir. 

5. Refleks laringospazm gelişebilecek sistoskopi, hemoroidektomi gibi girişimler. 

6. Özellikle yenidoğan grubu olmak üzere pediatrik hastalar. 

7. Mide içeriği, kan, mukus veya sekresyon aspirasyonu riski olan hastalar. 

8. Hipotermik ve hipotansif yöntemler uygulandığında. 

9. Genel durumu düşkün hastalar. 

10. Maske ile ventilasyonda anatomik nedenle veya girişimin uzunluğu nedeniyle güçlük 

oluşabilecek hastalar. 

11. Hava yoluna dışarıdan bası yapan oluşumlar, vokal kord paralizisi, bu bölgedeki 

oluşumlar. 

Anestezi Uygulaması Dışında 

1. İlaç zehirlenmeleri, sinir kas hastalıkları, kardiyak arrest veya kafa travmalı, bilinci kapalı 

hastalarda hava yolunu açık tutmak, aspirasyondan korumak. 

2. Hava yolu obstrüksiyonuna neden olan durumlar (yabancı cisim, tümör, enfeksiyon,  

laringospazm, iki taraflı vokal kord paralizisi). 



Yüklə 455,14 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   20




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə