23
mevsimsel göçler zorunlu hale gelmiştir. Göçebeler ilkbahardan sonbaharın
sonuna kadar ırmak boylarındaki sığ, otu bol düzlüklere yayılırlar, kışın
gelmesiyle de soğuktan ve kardan korunabilecekleri ormanlık yada derin
vadilere göç ederler.
At manevra yeteneği savaşlarda yıldırım hızıyla delip geçme
kabiliyetiyle, büyük bozkır devletlerinin kurulmasında önemli bir rol
oynamıştır. Bozkırlarda ki devletler at sırtında kurulmuş ve çeşitli kavimlere
bu sayede hakimiyet sağlanabilmiştir.Binicilik kısa zamanda “askeri” değer
kazanarak “Bozkır savaşçılığı”nın temeli olmuştur.
79
At da bozkır insanının
gözünde adeta kendisiyle birlikte savaşa katılan bir silah arkadaşı olmuştur.
80
Attan yaygın olarak faydalanılması ve maden ekonomisinin
geliştirilmesi, özellikle demirin yaygın olarak kullanımı bozkır topluluklarının
gelişiminde büyük ölçüde etkili olmuştur. At ve demir bozkır kültürünün iki
temel unsurudur.
81
Bozkır devletleri atın hızı ve demirin vurucu gücü
sayesinde diğer milletlere karşı üstünlük sağlamışlardır.
Acımasız tabiat şartları bozkır insanını devamlı bir mücadeleye
yöneltmiştir.
82
Bunu sonucu olarak göçebe bozkır insanı yerleşiklerin
ulaşamayacağı derecede dayanıklı ve dirençli hale gelmiştir.
skitler’in Grek kaynaklarında görülmeye başlamasıyla birlikte yaşam
biçimleri ortaya çıkar. Herodotos skitlerden bahsederken “ne kentleri vardır,
ne kaleleri hepside atlıdırlar ve ok atarak savaşırlar. Evlerini peşlerinde
taşırlar, zira ekip biçerek değil, hayvancılıkla geçinirler, evleri arabalarıdır”
83
demektedir.
Hippoterates de skitlerin yaşam biçimleriyle ilgili şu bilgileri
vermektedir; “ skitler arabalarda yaşarlar. Arabaların en küçüğünün dört,
diğerlerinin ise altı tekerleği vardır. Arabalarının dört bir yanı ve üstleri keçe
ile kaplanmıştır. Bir kısmının iki, bir kısmının da üç odası bulunmaktadır. Bu
79
Kafesoğlu, A.g.e., s.219
80
Durmuş, A.g.m., s.15
81
Kafesoğlu, A.g.e., s.214
82
Taner Tarhan, “Ön Asya Dünyasında lk Türkler Kimmerler ve skitler”, Türkler,I.cilt , Ankara,
2002, s.598
83
Herodotos IV,46
24
evler yağmura kara ve yele karşı korunaklıdır. Arabaların bazılarını iki çift
bazılarını ise üç çift öküz çeker. Bu arabalarda kadınlar çocuklarla birlikte
yaşarlar. Erkeklerse at üstünde onların yanında giderler. Bunları koyun
sürüleri, sığır ve atlar izler. Bir yerde hayvanlarına ot bulabildikleri sürece
kalırlar. Otlar bitince başka yerlere giderler. skitler pişmiş et yerler ve kısrak
sütü içerler.”
84
Luciannos’a
85
göre her skit iki öküz ve bunların çektiği bir arabaya
sahipti. Bu yüzden onlara “sekiz ayaklı halk” deniliyordu.
Strabon skitlerin ‘arabalarda yaşayanlar’ yada ‘göçebeler’ olarak
adlandırıldığını yazmaktadır, bunun nedenini de şöyle açıklamaktadır: ‘ skitler
hayvancılıkla geçinirler. Sütle ve özellikle kısrak sütünden yapılmış peynirle
beslenirler. Yiyecek depolamazlar ve kısrağı kısrakla değiştirmek hariç ticaret
yapmazlar.’
86
Pompeius Trogus’un kayıp eserinden bölümler nakleden Justinus da
skitlerin yaşam biçimiyle ilgili bilgiler vermektedir; “ skitler uçsuz bucaksız
düzlüklerde yayılırlar.Toprağı ekip biçmezler. Ne bir yurtları nede kurulu bir
evleri vardır. Sığır ve öküzle beslenirler ve ekilip biçilmemiş düzlüklerde göç
ederler. Kadınlarını ve çocuklarını arabalarında taşırlar. Arabalarını soğuktan
ve yağmurdan koruyacak şekilde kaplamışlardır ve arabalarını ev olarak
kullanırlar. Yasaları değil adaleti gözetirler. Onlara göre hiçbir suç hırsızlıktan
daha korkunç değildir. Sığırları ve öküzleri ormanın içinde herhangi bir
barınak olmadan tutarlar. Sütle ve balla beslenirler. Her ne kadar sürekli
soğukta yaşasalar da keten giysi giymeyi bilmezler, onlar vahşi hayvanların
ve farelerin postlarını giysi olarak kullanırlar. Azla yetinme onlar arasında
adaletin gözetilmesini sağlar. Komşularının mallarına imrenmezler.
Başkalarına ait malların tutkusundan ve fani şeylerden uzak dururlar.”
84
Hippokrates,Peri Airon Hudaton Topon, XVIII.
85
Luciannos, Scythes E Proksenos, I
86
Strabon, Geographia,VII,3.
25
1- Eğitimi
skitlerin yaşam biçimi göçebelikti. Ekonomilerinin temeli konar göçer
hayvancılığa dayalı olduğundan hayatları hayvanların peşinde dağlarda ve
yaylalarda geçerdi. Türk insanı için konar göçer hayat tarzı bir öğretici idi.
87
Bozkırın sert tabiat şartları sürüleri, otlakları ve yağmalar için girişilen
savaşlar, şahsını ailesini ve malını korumak isteyen herkesi asker olarak
yetiştiriyordu.
88
Kadın, çocuk ayırt edilmeksizin herkes savaş için eğitiliyordu.Eğitim
çocuk yaşlarda başlıyordu. Savaş için gerekli olan avcılık ve ata binme çok
erken yaşlarda öğreniliyordu.
89
Çocuklar erken yaşta at sırtında başlayan bir
eğitimle adete ondan bir parça olarak büyüyor, büyüyünce çok usta binici
oluyorlardı.
90
Ayrıca
çocukların
eğitiminde
ok
atma
becerisinin
kazandırılmasına çok önem verilirdi. Bu silahın kullanılmasına sağdan veya
soldan , yada at üzerinde “dörtnala giderken geriye” dönerek atış yapmak,
farklı pozisyonlarda aynı derecede sürat ve maharet sahibi olmak
gerekliydi.
91
Onların yaşam biçimlerinin bir parçası olan avcılık aynı zamanda
askeri eğitim mahiyetindeydi. Askeri tarih yazarı Mauricios bir asker için
avcılığın önemini şöyle anlatmaktadır; “Avcılığa vakit ayırmak askerler için
çok değerlidir. Avcılık onların sadece daha tetik olmalarını sağlamaz aynı
zamanda atları için de talim olur, bir de askeri taktikler hususunda onlara çok
deneyim kazandırır. Yılın uygun ve elverişli dönemlerinde sürekli talim ederek
uzmanlaşmak onlar için çok önemlidir ve hata yapanlar yaralanmadan
eğitilebilir.”
92
87
lhami Durmuş, “EskiTürklerde Askeri Kültür”, Türk Silahlı Kuvvetleri Dergisi, sayı 385, yıl
2005, s.8
88
J. Deer, “ step Kültürü”, DTCFD,1954, s.172
89
Rolle, A.g.e., s. 90
90
H. şler, - G. Hergüner, “Türk Sosyal Hayatında Sporun yeri ve Geleneksel Türk Sporları” Türk
Kültürü, yıl XXXVII, sayı 432, s. 244
91
Tarhan, A.g.m., s.599
92
Mauricios, Strategikon, XII
Dostları ilə paylaş: |