158
entelektüellerin en yakın selefleri olarak gösterilebilir.
408
Bu kişiler tarihsel dönemlerde,
sosyal hayatın içinde yer alan farklı seslerin örnekleridir, ayrıca eğitici ve bilgilendirici
olmaları bakımından önemli sorumlulukları (içerden ve dışarıdan -rahipler-)
yüklenmişlerdir. Entelektüel kavramını tartışan kişilerin, kavrama ya da entelektüel
kişilere yüklediği niteliklerden en başta gelenleri: düşünsel/yazınsal
faaliyetler, akılcılık,
samimiyet ve herhangi bir iktidara bekçilik etmemek olarak gösterilebilir. Bu bakımdan
entelektüelin sorumluluğu, kendisinin vicdanı ve evrensel doğrular, haklar çerçevesinde
belirlenir.
Statükocu olmayan, insanlık adına yazan, çizen ve bir eylemde bulunan tarihteki
pek çok kişi, ‘entelektüel’ olarak düşünülebilir.
409
Ayrıca muhalif ve eleştirel kimliğini
terk etmeyen, herhangi bir güç merkezine angaje olmayan, eylemlerinde ve
söylemlerinde kişisel çıkar gözetmeyen özellikler, entelektüelin kimliğine eklenir. Diğer
taraftan entelektüel kimliğinin yerel mi evrensel mi olduğu tartışması da yapılmaktadır.
Örneğin, postmodern koşullarda yapılacak olan entelektüelin yerel-evrensel kimlik
tartışmasında, entelektüelin evrensel olamayacağı söylenebilir. Nitekim, “evrensel
gerçeğinin olmadığını savunan Foucault, aydının da evrenselciliğini yadsıyor ve onun
yerine belirli spesifik alanlarda fikir yürüten ve yine belirli spesifik alanlarda olmak
kaydıyla ve bundan ötürü zorunlu olarak kısmi bilgi üretmek durumunda olan bireylerin
gelmesini” istiyor olmas anlaşılabilir bir durumdur.
410
Foucault’nun lokal olarak konumladığı entelektüel (spesifik entelektüel), iktidarın
ürettiği, sunduğu söylemin dışında bir yerde bulunan gerçekliğin varlığına dair bilginin,
değişebilir olmasından ötürü entelektüel özele inmelidir. Bu anlamıyla entelektüel,
Foucault için spesifik olmalıdır: “spesifik entelektüel, bilgisini ve gerçekle olan
ilişkisini politik alanda iktidara karşı kullanan kişi olarak tanımla”nır.
411
Buna rağmen
genel kabul, entelektüel kimliğinin evrenselliği içinde taşıdığıdır. Örneğin Edward
Said’in sözlerine bakarsak: “Bence entelektüelin görevi krizi evrenselleştirmek, belli bir
ırkın ya da ulusun çektiği acıları daha geniş bir insanî bağlama oturtup bu deneyimi
408
Cemil Meriç,
Dostları ilə paylaş: