Namazı Terketmenin Hükmü



Yüklə 1,73 Mb.
səhifə15/17
tarix19.10.2018
ölçüsü1,73 Mb.
#74965
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   17

(328) Ebu Davud: 757 Namaz’da: Namazda sağı solun üzerine koymak babında: Nesei: 2/126 iftitahda; namazda sağı solun üzerine koymak babında: İbni Huzeyme 480 namazda sağ elin içini sol elin dışına koyma, kolla bilek hepsini koyma babında rivayet etiler.

(329) Manası: “Allah’ın seni tenzih ederim. Allah’ım! Doğu ile batıyı nasıl ayırmışsan, beni de hatalarımla ayır. Allah’ım! Beyaz bir elbiseden (siyah) bir kiri temizlediğin gibi beni de hatalarından temizle, koru. Allah’ım! hatalarınımı su, kar ve dolu ile temizle, yıka.” Mütercim.

Ebu Davud: 759 Namaz’da: Namazda sağı solun üzerine koymak babında: İbni Huzeyme: 479 Namazda, kıraate başlamadan önce sağı solun üzerine namazda koyma babında; Ebu’ş Şeyh’de bunu Tarihu’l isbahan’da: 125 rivayet etmiştir.



(330) Manası: “Yüzümü müslüman ve hanif olarak semavatı ve yeri yaratana çevirdim. Ben müşriklerden değilim. Şüphesiz ki namazım, ibadetlerim, yaşamam ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah’adır. O’nun ortağı yoktur. Ben böylece emrolundum ve ben müslümanların ilkiyim. Allah’ım!Sen meliksin senden başka hiçbir ilah yoktur. Bende senin kulunum. Nefsime zulm ettim. Günahlarımı itiraf ettim. Öyleyse benim bütün günahlarımı bağışla. Senden başka günahları bağışlayan yoktur. Beni en güzel ahlaka ulaştır. Ancak en güzeline sen ulaştırırsın. Günahlarımı da benden uzaklaştır. Senden başka günahları uzaklaştıracak yoktur. Lebbeyke, senin emrine amadeyim. Hayırın hepsi iki elindedir. Şerr ise sana değildir. (senden değildir). Biz senden geldik, sana döneceğiz. Sen mübarek ve yüce olansın. Senden bağış istiyor, tevbe ediyorum sana.” Mütercim.

Buhari: 744, Ezan’da: Tekbirden sonra ne der babında; Müslim: 598 mesacidde: İhram tekbiri ve kıraat arasında neler de babında; Ebu Davud: 781 Namaz’da: İftitah sırasında sekte babında. Nesei: 2/128-129 İftitah’da: Tekbir ve kıraat arasındaki babda rivayet ettiler. Hafız dedi ki: 2/230: “Bu Hanefilere hilaf olarak namazda Kuran’ın dışında da dua etmenin cevazını göstermektedir. Aynı zamanda bu dua ubudiyyeti izhar etmek için resulullah (s.a.v.)’den de mubalağalı bir yolla olmuş bir duadır. Baıları da: “Ümmetime öğretme yolu ile olan bir duadır” da demişlerdir.



(331) Manası: “Allahu Ekber, Allahu Ekber o büyük, çokça hamd O’nadır, çokça hamd O’nadır. Gece ve gündüz (her zaman) onu tenzih ederim.” Mütercim.

Müslim: (771) Misafirlerin namazında: Gece namazı ve kıyamındaki dua babında: Ebu Davud: 760 Namazda; namaz (hangi) dua ile açılır babında; Nesei: 2/130 iftitahda: Tekbir ve kıraat arasında zikir ve dua etmek hakkında başka bir tür babında rivayet etmişlerdir.



(332)Manası: “Şeytanın şerrinden Allah’a (c.c.) sığınırım. Onun (şeytanın) üfürmesi, nefesi ve hile sokmasından da sığınırım.” Mütercim.

Ahmed: 4/80 ve 85. Ebu Davud: 764 Namaz’da: Namaz (hangi) dua ile açılır babında: İbni Mace: 807 namazın ikamesinde: Namazda Allah’a (c.c.) sığınma babında rivayet ettiler. İbni Hibban; 443 sahihlemiştir. Hakim: 1/235’de rivayet etmiş Zehebi de onaylamıştır. Hadis sahihtir.



(333) Manası: “Allah’ım! Ben sana şeytanın şerrinden sığınırım. Şeytanın hile, nefesi ve üfürmesinden de yine Allah’a (c.c.) sığınırım.” Mütercim.

Ebu Davud: İbni Mace, Darekutni rivayet etmiş, Hakim sahihlemiş, Zehebi de onaylamıştır. İbni Hibban’da sahihlemiştir. Hadis sahih bir hadistir.

Sonra da Rasulullah (s.a.v.) Fatihatul Kitabı (Fatiha suresini) okurdu.334 Şayet namaz cehri (sesli okunan bir) namaz ise kıraati onlara dinlettirirdi. O (s.a.v.): “Bismillahirrahmanirrahim” demeyi de cemaate işitirmezdi.”335 O’nun Rabbi (c.c.) onun okuyup okumadığını en iyi bilendir. Nebi (s.a.v.) ayetleri teker teker okurdu. Sonra da: “Rabbil alemin” ayetinde durur (beklerdi). Sonra da “Maliki yevmid-Din” ayetini yavaşca ve tertil üzere okurdu. Rahman lafzını ve Rahim lafzını çeker idi. “Maliki yevmid-Din” ayetini de elifli okurdu. Sureyi bitirdiği zaman da, amini seslice söylerdi, sesini de bununla çekerdi, yükseltirdi.336 Arkasındakiler de mescid inleyene dek seslice çekerlerdi.337

(334) Buhari: 2/200 Namazın sıfatında: Kıraatın vavibliği babında; Müslim: 394 Namazda, her rekatta Fatiha’yı okumanın vucubiyeti babında; Ebu Davud: 822 Tirmizi: 247; ibni Mace:837, Nesei: 2/137, 138’de rivayet ettiler.

(335) Buhari: 2/188 namazın sıfatında. Tekbirden sonra ne der babında. Lafzı ise şöyledir: “Nebi (s.a.v.), Ebu Bekir ve Ömer (r.a.) namazı: “Elhamdulullahi Rabbil Alemin” ile açarlardı: Tirmizi: 246’da rivayet etmiş ona göre de: “Kıraat” lafzı “namaz”a bedel gelmiştir. Kendisi “Osman” lafzını da ziyade etmiştir. Müslim: 399 namazda besmele sesli okunmaz diyenin delili babında rivayet etti.

(336) Tirmizi: 248 Namaz’da: İmamın arkasında temin (amin) demek babında rivayet etti: İsnadı sahihdir. Bunu hafız “Telhis” adlı eserinde; 90 zikretmiş, nisbetini de Darekutni, ibni Hibban’a; Süfyan-ı Sevri yolu ile belirtmiştir. Senedi de sahihtir” demiştir, Nesei: 2/122; ibni Hibban: 462’de rivayet ettiler.

(337) İsnadı zayıftır. Bunu Şaafi “Sünen’in”de: 1/76’da rivayet etmiştir. Hadisin senedinde Müslim bin Halid ez-Zenci vardır. Kendisinde çokça vehm bulunmaktadır. İbni Cüreyc de bu senedde bulunmaktadır. Kendisi de müddelis olup ananesi mevcuttur.

Kendilerinden (s.a.v.)Fatiha ile bir surenin kıraati arasında susmuş (sekte yapmış) mıdır yoksa kıraatten sonra hepsinde mi sekte yapmıştır? konusu ile ilgili gelen rivayetlerde ihtilaf edilmiştir. Yunus dedi ki: “Hasan’dan ve Sumure’den gelen (rivayetle) iki tane sekteyi ezberledim: İmamın tekbir getirmesiyle ta ki okuması bitince, ruku anındaki sektesi. Nitekim bunu Ubey bin Kab’da tasdik etmiştir.338



(338) Ebu Davud: 777 namazda: İftitah anında sekte babında rivayet etti. Hadis sahihtir.

Yunus Esas el-Hamrani de Haran’dan rivayetle muvafakat etmiş ve şöyle demiştir. “Namazı açtığı zaman sekte yapması ve kıraatin hehpsini bitirdiği zaman ki sektesi (durması)’dır.339 Katade de bu ikisine muhalefet edip şöyle demiştir: “Hasan’dan rivayette; Semra bin Cündab ve İmran bin Husayn müzakere ediyorlardı. Sonra, Resulullah (s.a.v.)’den iki tane sekteyi ezberlediğini anlatmıştır: Tekbir getirdiği vakitleri duruşu (sektesi) ve: “Gayril mağdubi aleyhim veladdallin” ayetinin kıraati bittiği zaman ki sektesi. Sadece bu ikisi mevcuttur.” Nitekim bunu Semra ezberlemiş, onu da İmran bin Husayn karşı çıkmıştır. Her ikisi de bu konuda Ubey bin Kab’a mektup yazmışlardır. Onun bu kitabında (mektubunda) da Semra’nın şüphesiz ezberlediği yazılıydı.”340



(340) Ebu Davud: 729 Namaz’da: İftitah anında sekte babında; ibni Mace: 844 namazın ikamesinde: İmamın iki sektesi babında: Tirimizi: 251 namazda: Namazda iki sekte hakkındaki babda rivayet etti. Dedi ki: “Bu Semra’nın hadisi hasen bir hasendir.”Alkame Ahmed Şakir: “Tirmizi’nin Süneni’ne” yaptığı Lalikinde: 2/31: “Bu hades sahihtir” Ravileri de sikadırlar. Tirmizi bunu hasen saymıştır. Semra’dan Hasan’ın işitmesindeki ihtilaftan dolayı. Nitekim bu konuda önceden konuşmuştuk. 182”deki hadisin şerhinde ondan işitmesini de sabit kılmışmtık. Tirmizi’de Semra’dan Hasan’ın birçok hadisini, birçok yerlerde sahihlemiştir.

Kab’da aynı zamanda şöyle de demiştir: “Hasan’dan ve Semra’dan (rivayetle) ki tane Resulullah’dan (s.a.v.) sektesini ezberledim. Kendileri namaza durunca ve kıraatleri bitince.” Kendisi devamla da: “⁄ayrilmağdubi aleyhim veladdallin” demiştir.341



(341) Ebu Davud: 780 Namaz’da: İftitah anında sekte babında rivayet etti. İbni Hibban’da: 448’de sahihlemiştir.

Dolayısı ile hadisler sadece iki tane sektesinin olduğunda ittifak etmişlerdir: 1. başlangıç duruşu (sektesi) ve hakkında ihtilaf edilen sekte. Fatiha’nın okunmasından sonradır diyen Katade’dir. Semra’da buna ihtilafta bulunmuştur. Bazen bunu der, bazen de “kıratten sonradır sekte” der. Yunus ve Eşas’ın bütün kıraatlerin bitmesinden sonradır sekte demelerinde ihtilaf edilmemiştir. İşte bu iki rivayetin en tercihe şayen olanıdır. Allah (c.c.) en iyisini bilir. Dolayısı ile Nebi (s.a.v.)’den, Onun -ta ki arkasından birisi okuyana dek- Fatiha suresini okudukları sonra susması ile ilgili sahih ve zayıf bir rivayet nakl edilmiş değildir. Nitekim gördüğün gibi sükutu ile ilgili sadece bu ihtilaflı hadis mevcuttur. Şayet burada Fatiha suresini okumaya kavuşacak uzun bir sekte ile durmuş olsa idi bu sahabelere gizli olmazdı. Nitekim bunu bilmeleri ve nakl etmeleri iftitah sektesinden daha önemlidir.

Nebi (s.a.v.) bundan sonra da, bazen uzun, bazen kısa ve bazen de az önce hakkında hadisleri geçtiği gibi orta (mutevassıt) olarak okurdu.342 Kendileri surenin ortasından başlamazlardı, sonundan da öyle. Kendileri (s.a.v.) surenin başından okurlar, bazen tamamını -bu da çoğunlukla yapmış olduğudur- bazen de bir kısmını okur bir kısmını da ikinci rekatta tamamlardı. Kendisinin bir surenin her ayeti ya da sonunu okuduğu rivayet olunmamıştır. Ancak sabah namazının sünneti hariç. Çünkü Nebi (s.a.v.) şu iki ayette burada namazını kılmıştır: “Gulu: Amenna billahi ve ma unzile ileyna” ayetini (Bakara: 2/136) ve: “Gul ya ehlel kitabi tealev ila kelimetin sevain beynena ve beynekum..”(Ali imran: 3/64) ayetini okumuştur.”343 iki rekatta da bir sureyi okuduğu olmuştur. Bazen de sureyi ikinci rekatta iade ederlerdi. Bazen de iki sureyi bir rekatta okurlardı. İlkine gelince; Aişe (r.a.)’nin şu kavlinde olduğu gibidir: “Nebi (s.a.v.) “Akşam namazında Araf’ı okurdu. Bunu da iki rekatta ayrırdı.344 İkincisine gelince bu da sabah namazındaki iki rekatta da; “iza zulziletil..” suresini okumasıdır.345

(342) Bak: “Kıyamda okuma miktarı faslına” sf: 151-157. Bu geçmişti.

(343) Müslim: 728, Misafirlerin namazı bölümünde: sabahın iki rekatlık namazın müstehaplığı babında; Ebu Davud: 1259. Namaz’da: Namazın tahfifi babında; Nesei: 2/155 iftitahda: Akşam namazında “Elif lam mim sad” ile okuma babında rivayet etti. Hadis hasendir.

(345) Ebu Davud: 816, Namaz’da: Kişi iki rekatta bir sureyi iade ederse babında rivayet etti. İsnadı sahihtir.

Bu iki hadisde “sünenlerde” bulunmaktadır.

Üçünçüsüne gelince; bu da ibni Mesud’un şu kavli gibidir: “Ben Rasulullah’ın (s.a.v.) aralarını yakınlaştırdığı nazairleri (benzerleri) biliyorum” dedi ve kendisi bir rekatta olmak üzere iki sureyi, mufassallardan yirmi tane sureyi zikretti. “Bu hadis” sahihayn”da bulunmaktadır.346 Nebi (s.a.v.) sabahın kıraatini uzatırdı. Diğer namazlara nazaran bunu daha çok uzatırdı. Ondan rivayet edildiğine göre de o mukim iken en kısa okuduğu “kaf” ve benzer surelerdir.”347 Kendileri kıraati sabah namazında, akşam yatsının da ilk iki rekatinde sesli okurdu. Bunların dışındakilerde ise sessiz okurlardı. Bazen de kıraati sessiz okuduğu halde işittirdiği de olmuştur.348 Kendileri cuma günün sabah namazında “Elif lam mim. Tenzil; secde suresini ve “Hel eta” suresini tamamı ile okurlardı.”349 Bu ikisinden birisini kısaltmamış ve birisinin bir kısmını birisinin de bir kısmını sadece okumada bulunmamıştır.

(346) Buhari: 2/214, 215. Namazın sıfatında: Bir rekatta iki sureyi cem etme babında ve sonları ile okuma babında. Aynı zamanda Kuran’ın faziletleri bölümünde: Kuran’ın telifi babında Müslim: 822 misafirlerin namazında; Kıraatın tertih babında; Ebu Davud: 1396. Namaz’da: Kuran’ın hizip hizip okunması babında; Nesei: 2/175, 176 İftitah’da: Bir rekatta iki sureyi kıraat eyleme babında; Tirmizi: 602. Namaz’da: Bir rekatta iki surenin okunması ile ilgili zikrolunanlar babında rivayet ettiler.

(347) Sf: 153’de geçti.

(348) Sf: 157’de geçti.

(349) Sf: 188’de geçti.

(349) Sf: 188’de geçti.

Cuma namazında Cuma suresi ve Münafıkun suresinin tamamını okumuşlardır.350 Sonlarını da kısaltmamışlardır. nebi (s.a.v.) bazen “A’la” ve “⁄aşiye”351 surelerini okurdu. İki Bayram namazlarında da “kaf” “İbtere betis- saab sureisin tamamı ile okurlardı.352 bunu da sonlarını kısaltmamışlardır. Nebi (s.a.v.) bazen “Ala” ve “⁄aşiye”351 surelerini okurdu iki bayram namazlarında da; “kaf”, “ikterebetis-Saah” suresini tamamı ile okurlardı.”352 Bunun da sonlarını kısaltmazdı. Gizli okunan namazlarda bazen secde ayeti olan bir sureyi okur secde eder arkasındakiler de secde ederlerdi. Öğle namazında da: “Elif lam mim tenzil” secde suresi kadar353 ya da takriben otuz ayet kadar okurdu.354 bazen de burada “sebbihisme Rabbikel ala” ve “Elleyli iza yeğşa” ve “Essemai zatil buruc” ve benzer sureleri okurdu.”355 bazen de Nebi (s.a.v.), “Lokman” ve “Ez-Zariyat” surelerini okurlardı.356 Kendileri ilk rekatta kalkarlardı. Ayak adımlarının sesini kimsenin duymaması da bundandır.357 Aynı şekilde kendileri (s.a.v.) bütün namazlarda ikincisine nazaran ilk rekatı uzatırdı. İkindi namazında ilk iki rekatındaki kıraati de her rekatteki onbeş ayet kadar idi.358



(351) Tahrici: sf: 158’de geçti.

(352) Müslim: 891. İki bayram da iki bayram namazında neler okunur babında: Muvatta: 1/180 iki bayram bölümünde: İki bayram namazında tekbir ve kıraat hakkında gelenler babında; Ebu Davud: 1154. Namaz’da: Kurban ve ramazan bayram namazlarında ne okunur babında; Tirmizi: 534 namazda: İki bayram namazındaki kıraatler babında; Nesei: 3/183 ve 184 iki bayram bölümünde: iki bayram namazında: “Kaf” ve “igterebat..” suresini okuma babında rivayet ettiler.

(353) Ebu Davud: 807. Namaz’da öğle ve ikindi namazlarında kıraatte neler takdir edilir. Babında rivayet etti. Hadisin senedinde umeyye vardır. Kendisi meçhuldür.

(354) Sf: 156’da geçti.

(355) Sf: 157’de geçti.

(356) Nesei: 1/163. İftiah bölümünde: Öğle namazının kıraati babında rivayet etti. Hadis hasendir. Bu geçmişti.

(357) Sf: 156’da geçti.

(358) Sf: 156’da geçti.

Akşam namazında ise bazen: “Araf” suresini359 bazen de “Et-Tur” suresini okurdu,360 bazen de: “El-Mürselat”,361 bazen de: “Ed-Duhan”362 suresini okurlardı.” Rivayet olunduğuna göre O’nun (s.a.v.) (akşam) namazında: “Gul ya Eyyuhel Kafirun” suresini ve: “Gul Huvallahu Ehad” suresini okuduğu sabittir.363 Bunu ibni Mace tek olarak rivayet etmiştir. Her halde bu hadisin ravilerinden birisi onun akşamın sünnetinde bu ikisini okuduğunu vehm etmiştir. Kendisi de akşamın sünnetinde ikisini okumuştur. Dedi ki: “Nebi (s.a.v.) bu iki sureyi akşam namazında (farzında) okumuştur ya da “sünnet” lafzı nüshadan düşmüştür. Allah (c.c.) en iyisini bilir. Yatsı vaktindeki namazda ise: “Vettini ve’z-Zeytuni”yi364 “İzas-Sema-unşekkat” surelerini okur, secde ederdi. Arkasındakilerinde hepsi birlikte secde etmişlerdir.365 Kendileri: “Eş Şemsi ve Duha ha” ve diğer sureleri okumuştur.”366 Nebi (s.a.v.) kıraati bitirince, nefsi yerine dönmesi için biraz duraksardı.367



(359) Sf: 154’de geçmişti.

(360) Sf: 154’de geçti.

(361) Sf: 153’de geçti.

(362) Sf: 154’de geçti.

(363) Sf: 166’de geçti.

(364) Sf: 154’de geçti.

(365) Sf: 155’de geçti.

(366) Sf: 155’de geçti.

(367) Sf: 197’de geçti.

(RUKU’NUNSIFATI) FASILASI

Sonra da Nebi (s.a.v.), tıpkı istiftah tekbirinde368 yaptığı gibi iki elini kulak memeleri hizasınıa dek kaldırırdı. İşte bu da, Ondan (s.a.v.) tıpkı rukuya gitmek için tekbir alma ile ilgili sahih hadiste belirtildiği gibi sahih olarak gelmiştir. Aynı zamanda burada ellerini kaldırmasını rivayet edenler, tekbir anında ellerini kaldırmadan daha çok rivayet etmektedirler. Sonra Nebi (s.a.v.): “Allahu Ekber” der, direk rukuya eğilirdi. İki elini de diz kapaklarına dayar temkinli (sağlamca) dizlerine dayanırdı. Parmak aralarını da açar, kollarını da yanlara dayandırmazdı. Sonra da dümdüz olur, başını da sırtı hizasınca eğerdi. Rükuda iken başını kaldırmaz, doğrultmaz, doğrultmazdı. Sırtını da dümdüz eder. (kambur etmezdi). Çekerdi, toplamazdı. Sonra da; “subhane Rabbiyel azim” derdi.”369 Ondan (s.a.v.) rivayet olunduğuna göre kendileri: “Subhane Rabbiyel Azim ve Buhamdihi”370 derdi. Ebu Davud: “Ben bu ziyadenin mahfuz olmadığından korkuyorum” demiştir.



(368) Sf: 194’de geçti.

(369) Ebu Davud: 886. Namaz’da: Ruku ve secde miktarı babında; Tirmizi: 261 Namaz’da: Ruku ve secdede tesbih babında rivayet ettiler. İsnadı zayıftır. Çünkü Aun bin Abdillah bin Ukbe, ibni Mesud’u görmemiştir. Hadisin isnadında yine İshak bin Yezid el-Hezli vardır kendisi meçhuldür. Lakin Tirmizi’nin rivayet ettiği Huzeyfe hadisi buna şahitlik eder; 262. Ebu Davud: 871; Nesei: 3/226. Gece namazı hakkında: Kıyam ve rukunun tesviyesi babında ve iftitahda: Bu kıyamda ne der babında; Müslim: 772 misafirin namazında rivayet ettiler.

(370) Ebu Davud 780 Namaz’da: Ruku ve secdesinde kişi ne der babında: Hadisin senedinde meçhul birisinin ziyadesi vardır. Lakin hadisin Darekutni de şahitleri vardır. İbni Mesud ve Huzeyfe hadisinden Ahmed ve Taberani’de de Ebu Malik el-Esari hadisi vardır. Böylelikle de hasen olmaktadır.

Bazen de bir kimsenin on defa tesbih çekmesi kadar beklerdi. bazen de bundan daha fazla beklerdi. Bazen de: “Subhanekallahümme (rabbena) ve bihamdik. Allahummeğfirli.”371 derdi. Bazen de: “Subbuhun Kuddusun Rabbul melaiketi ver-Ruh” derdi.372 Bazen de: “Allahumme!leke Rekatu ve bike Amentu, veleke Eslemtu ve aleyke tevekkeltü, ente rabbi, haşae kalbi ve semi ve basari ve demi ve lehmi? ve azmi ve asabi lillahi Rabbil Alemin”373 derdi. Bazen de şöyle derdi: “Subhane zil ceberüti vel meleküti vel kibriyai vel azameti.”374 Onun rukusu uzatma ve hafif tutmada kıyamına münasib (aynı) idi. Bu başka hadislerde beyan edilmiştir.



(371) Buhari: 2/247 namazın sıfatında: Secde de tesbih ve dua babında Müslim: (484) namazda ruku ve secdede neler okunur babında; Ebu Davud: (877) Namaz’da: Ruku ve secdede neler okunur babında; Nesei: 2/219 İftitah’da, secdede dua babında rivayet etmişlerdir.

(372) Müslim: (487) namazda ruku ve secdede neler söylenir babında: Ebu Davud (872) Namaz’da: Kişi ruku ve secdesinde neler der babında; Nesei: 2/224 İftitah’da dua ve secdeden başka bir tür babında rivayet ettiler.

(373) Nesei: 2/191 iftitahda: Rukuda dua etmede başka bir tür (nev) babında rivayet etti isnadı sahihtir. Bu hadis Müslim’in rivayet ettiği uzun hadisten bir parçadır.

(374) Nesei: 2/191 İftitah’da: Rukuda dua etmede başka bir tür (nev) babında rivayet etmiştir. Hadisin isnadı sahihtir.

(RUKU’DANDO⁄RULMANINSIFATI)FASILASI

Sonra da Rasulullah (s.a.v.): “Semi Allahulimen hamidenh” deyip375 başını kaldırır ve tıpkı ruku da kaldırdığı gibi iki elini kaldırır376 kendisi ayağa doğrulunca: “Rabbena lekel hamd” der idi. Bazen de şunu okurdu: “Allahümme Rabbena velekel hamd. Miles-Semavatı ve milel ardi ve mile maşite min şeyin badu. Ehlus-senai vel-Mecd ehakku magalel abdu. Ve kulluna leke alaun. Allahümme La mania lima ateyte vela mutiye lima menate vela yenfeu zelceddi minekel-ceddu.377



(375) Müslim: 476 Namaz’da: Rukudan başını kaldırdığı zaman ne der babında: Ebu Davud: 846 Namaz’da rukudan başını kaldırdığı zaman ne der babında Tirmizi: 3541. Dualar bölümünde: Nebi (s.a.v.)’nin duaları babında rivayet ettiler.

(376) Buhari: 2/181 Namazın sıfatında ilk tekbirde elleri kaldırmak ve bununla beraber birlikte iftitah babında ve tekbir getirdiğinde ve ruku ettiğinde, kalktığında iki elin kaldırılması babında ve eller nereye kadar kaldırılır babında ve de iki rekattan kalkınca iki elin kaldırılması babında; Müslim (390) Namaz’da ihram tekbiri ile beraber ellerin omuz hizasına dek kaldırılmasının müstehaplığı babında: Muvatta: 1/75-76-77. Namazda: Namazın iftitahında Ebu Davud: (255) namazda: Ruku anında iki elin kaldırılması babında Nesei: 2/121, 122 rivayet ettiler.

(377) Müslim: 477 namaz bölümünde: Rukudan başını kaldırdığı zaman ne der babında rivayet etti. Duaların manaları geçmişti. Mütercim.

Bazen de buna: “Allahümme tahhirni bis-seki, velbe-radi vel mai baridi. Allahümme tahirni miez-zunüb vel hataya kema yunakka es-sevbu el-Ebyadu minel vesehi”378 demeyi eklerdi. Nebi (s.a.v.) bu rüknü öyle uzatırdı ki (dışarıdan) birisi: “Her halde unuttu” deyiverirdi kendileri gece namazında da: “Li rabbi el-Hamdu, Li Rabbi El-Hamdu” derdi.279



(378) Müslim: 446, 204’de rivayet etmiştir. Duaların manaları geçmişti. Mütercim.

(279) Ebu Davud: 874 Namazda: Ruku ve secdesinde kişi ne der babında; Nesei: 2/200, 231 namazda Ahmed: 5/398.

(SECDEYENASILKAPANILIRKONUSUHAKKINDA)FASILA

Sonra da tekbir getirir ve secdeye varır, iki elini de kaldırmazdı. Nebi (s.a.v.) iki dizini de ellerinden önce (yere) koyardı. Bunu bu şekilde rivayet eden Vail bin Hucr (r.a.)280 Enes bin Malik’dir.281 İbni Ömer’de O’ndan (s.a.v.), O’nun iki dizinden önce ellerini koyduğunu rivayet etmiştir. Bunda Ebu Hureyre’ye de ihtilaf etmiştir.282 “Sünen”de Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz secde ettiği vakit, devenin çöktüğü gibi çökmesin. İki dizinden önce ellerini koysun.”283



(281) Darekutni ve hakim rivayet etmiştir. Hakim: Hadis Buhari ve Müslim şartlarına göre sahihtir” demiştir. Beyhaki: “Bunu El-Ala bin Attar” tek başına rivayet etmiştir. Kendisi de meçhul birisidir.

(282) Hakim rivayet etmiş, sahihlemiştir. Zehebi’de onaylamış, ibni Huzeyme’de “sahih” adlı eserinde: 627 rivayet etmiştir. İsnadı da sahihtir.

(283) Ebu Davud: 840 ve 841 Namaz’da ellerden önce dizler nasıl koyulur babında Tirmizi: 269 namazda, secdede ellerden önce dizleri koyma hakkındaki babda, Nesei: 2/207 iftitah da rivayet etmiştir. İsnadı hasendir. Hafiz ibni Hacer: “Buluğul Meram” adlı eserinde: “Ebu Hureyre’nin hadisinin Vail hadisinden daha kuvvetli olduğunu” söylemiştir. “Sünni Tirmizi”de; 2/58 bu hadis hakkında talik yapan Allame Ahmed şakir şöyle demiştir: “Bu iki hadisin taliki hakkında alimlerin görüşlerinden zahir olan, Ebu Hureyre (r.a.)’nin sahih bir hadis olduğu ve Vail hadisinden daha sahih bulunduğudur. Bu aynı zamanda kavli bir hadis olup ameli hadisten daha tercihe şayendir. Bazı lafızlarda da “Sizden biriniz secde ettiği zaman devenin çöktüğü gibi çökmesin, iki dizinden önce ellerini koyun” buyurulmuştur. Bu apaçık bir delildir. Bununla beraber için de ibni Kayyim’inde bulunduğu bazı alimler: Bunu garib bir illetle talil etmeye yönlendirmişler bunun metninin raviye girdiği (karıştırdığını) sanmışlardır. Onun lafzının sıhhatidir. Sonra bu bazı zayıf hadislere de destekçi çıkmaktadır. Öyleki deve çöktüğü vakit dizlerinden önce ellerini koyar. Dolayısı ile deveye benzemeden nehy olayı husule gelmiştir. Yani ellerden önce dizleri koyup secde eder. Bu da doğru olmaz. Çünkü nehy ancak çöküp hızlıa yere atılmakta meydana gelir. Deve de bunun aynısını yapmaktadır. Ancak onun dizleri elleri olup ayaklarında olup ayak kısmı değildir. Bu nitekim: “Lisanı Arab” kitabında da belirtilmiştir: 1/417. İbni Kayyım’ın dediği gibi: Gramerciler bunu açıklamamıştır” demesi de doğru değildir. Bak: “Nebi (s.a.v.) namaz şekli” Nasruddin Elbani: 147’de Mekteb-i İslamiyye matbaasında.

Makberi’den rivayete göre Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Biriniz secde ettiği zaman iki ellerinden önce dizlerini koymakla başlasın.”284 Nitekim Ebu Hureyre’nin rivayeti buna zıt düşmektedir. Vail ve ibni Ömer hadisleri de çelişmektedir. Bir kısım taife ibni Ömer’in hadisini seçmiş iken bir kısım taife de Vail’in hadisini tercih etmiştir. Bir taife de mensuh olduğuna hükmetmiş ve: “Önceden dizlerden önce eller koyulurdu. Sonra da öncelikle dizlerin koyulması ile nesh olmuştur” demişlerdir. Bu ibni Huzeyme’nin izlediği görüş olup, kendisi: “Delail” adlı eserde bunu zikredip: Secde de ellerin koyulmasını (öncelikle) mensuh olduğunu, iki elden önce dizlerin koyulması konusunda nesh eden olduğunu belirtmiştir. Sonra da İbrahim bin İsmail, O da Yahya bin Seleme bin Kubeyl’den, O da babasından, O da Seleme’den, O da Musab bin Sad’dan şu yolu rivayet etmiş ve: “Bizler dizlerden önce elleri koyardık. Şimdi ise ellerden önce dizleri koymakla emrolunduk”285 demiştir.



Yüklə 1,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   17




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə