Niyazi berkes tüRKİYE'de çAĞDAŞLAŞMA



Yüklə 5,75 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə15/283
tarix04.11.2017
ölçüsü5,75 Mb.
#8492
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   283

TÜRK

İ

YE'DE ÇA



Ğ

DA

Ş



LA

Ş

MA



 

elinde kalmış olan Banat ve Temeşvar'ı, Belgrad'ı ve Sırbistan'da bazı kaleleri de 

Avusturya'ya bırakıyordu. İki devlet arasında 25 yıl süreli bir barış sözleşmesi 

yapıldı.


 

İşte bu sürekli barış politikası zamanındadır ki çoktan beri eski Osmanlı 

örgütlerini diriltmek yolunda giden ıslahat fikri yerine Batı yöntemlerini alma yö-

nüne çevrili ıslahat fikirlerinin filizlenmeye başladığını görürüz. Fakat 1718'deki 

sürekli barış politikasının hep sürdürüldüğünü sanmayalım. Çünkü artık Avrupa 

diplomasisinin çatışık ağlan içine giren Osmanlı devleti birinci derecede Rusya, 

Avusturya, Fransa devletlerinin; ikinci derecede İngiltere, İsveç, Polonya devletle-

rinin çıkarları yüzünden (bunlara bir de İran'da Nadir Şah'la süren uzun savaşları 

katmalıyız) 56 yıl sonra büyük bir yenilgi ve yıkıntı ile sonuçlanacak olan bir dizi 

savaşa sürüklenmiştir. Çağdaşlaşma tarihimiz, daha ilk aşamasında, birçok kesin-

tiye uğramıştır. İç çatışma ve savaşların rolünü de ileride göreceğiz. Geleneksel 

düzenin bozulduğunun ilk görüldüğü 1595 tarihi ile başlamış olan geleneksel dü-



zene dönme görüşünün yetersizliğinin anlaşılmasıyla, başlama tarihi olarak aldı-

ğımız ortalama 1700 tarihinden sonra, eskiden yeniye geçme sorununun getire-

ceği aşamaların ilkini bu bölümde inceleyeceğiz.

 

18. yüzyılın 1718'den 1730'a kadarki 12 yıllık dönemini "Lâle Devri" ola 



rak nitelendirmek ve sözünü ettiğimiz yeni yönün başlangıcı olan uyanışla bunu 

çağrışımlamak âdet olmuştur. Bu adlandırmanın asıl nedeni, saray ve devlet 

adamlarının savaş yerine barış politikası içinde bir barış ve gelişme dönemi açtık- 

ları sanısıdır. Halbuki bu dönemde ve arkasından gelen yıllarda ne kalıcı bir barış 

dönemi gelmiş, ne iç huzur sağlanmış, ne de toplum refaha yönelmiştir. 1723'te, 

bir Afgan Türkü olan Nadir Şah'ın zaptettiği İran'la çeyrek yüzyıl süren savaşlar 

başlamış, 173O'da bir esnaf-yeniçeri ayaklanması olmuş, padişah düşürülmüş, 

"Lâle Devri" ileri gelenleri yok edilmiştir. Bu koşullar altında şimdi gözden geçire 

ceğimiz ilk çağdaşlaşma fikirleri ve girişimleri siyasal düzende bir iyileşme sağla 

madığı gibi, göreceğimiz önemli fikirler uygulanma fırsatı bulamamış, bunlar top 

lumca tutulmamıştır. Oysa bu ilk adımların önemli olanlarının kimilerini incele 

meye başladığımız zaman, toplumsal ve siyasal bir evrimin kapılarını açacak ko 

şullar ve görüşler karşımıza çıkacaktır. Bunları gözden geçirdikten sonra, bu yeni 

görüşlerin gerektirdiği yolda gidilmemiş olmasının nedenlerini irdeleme işi ile kar 

şılaşacağız. 

"    Sözünü ettiğimiz koşullar nelerdi? 

:

 

18. yüzyıl başından sonra Türk çağdaşlaşma gelişimini, çağdaş Avrupa'daki 



önemli değişmeleri göz önünde tutmadan kavrayamayız. 1718 tarihi, Avrupa 

ekonomik hayatında bir önceki yüzyıl boyunca süren sarsıntıların sona erdiği bir

 

42

 



İ

LK A


Ş

AMA


 

zamana rastlar. Değerli metal akışının Avrupa'da meydana getirdiği büyük fiyat 

devrimi feodal ekonomiyi yıkmış olmakla birlikte kapitalist ekonominin gelişme-

sine engel olan toplumsal, siyasal, dinsel koşullar direnmekte idi. Avrupa'da 17. 

yüzyıldaki çalkanmalar, bu koşulların yeni gelişmeleri tıkamakta oluşundan ileri 

geliyordu. Fakat Osmanlı  İmparatorluğu ülkelerinden farklı olarak Batı ülkeleri 

güçlükleri yenmiş, 172O'den sonra yeni sanayi uygarlığının ilk aşamasına gir-

miştir.


1

 Batı'da böylece başlamış olan gelişmelerin Osmanlı ülkeleri üzerindeki et-

kileri, 18. yüzyılın geri kalan parçasında ve 19. yüzyılın ilk çeyreğinde kendini 

gösterecektir. Osmanlı devleti bu gelişmelere ayak uyduramadığı ölçüde arkadan 

sürüklenmeye, nihayet Tanzimat döneminde o selin içine kendini kapıp koyuver-

meye zorlanacaktır.

 

Avrupa'da artık Osmanlı ve İslâm dünyasına karşı Haçlı seferi kafası geçmişe 



karışmıştı. Papalık'ın bütün çabalarına karşın önceki yüzyıl içinde Avrupa hüküm-

darları Osmanlı devletine karşı bir haçlılar birliği içinde birleştirilememiştir. Tersine, 

bu hükümdarlar birbirlerine karşı, hem de din savaşları adı altında, boğuşmuşlar-

dır. Avrupa ile Osmanlı devleti arasındaki din-devlet ayrımı bir demirperde olma 

niteliğini yitirmişti. Üstelik, Osmanlı devlet sistemi Batı için rakip bir alternatif ola-

rak görülmekten çıkmıştı. Hattâ bu devletin çökmeye mahkûm olduğu inancı 18. 

yüzyılda sayısız denecek bölme ya da bölüşme projelerine yol açacaktır.

 

Osmanlı ülkeleri dünyasında da Avrupa'ya karşı bir gevşeme havası başla-



mıştı. Avrupa ticaretiyle ilgili kişilerin yazılarında bu gevşeme belirtilmektedir. 

Bunlarda gerek hükümetin, gerek halkın ticaret işleriyle uğraşan yabancılara es-

kiden olduğu gibi tepeden bakmadıkları, bunların halk arasında daha serbest do-

laşıp işlerini gördükleri söylenmektedir. Az ileride bir iki örneğini göreceğimiz gi-

bi, Avrupa ticaretinin zararlarını sezen bazı devlet adamlarının yapmaya kalkıştı-

ğı baskılara karşı, Avrupa devletlerinin elçileri bu ticareti artık daha yüksek devlet 

düzeyinde koruyabilecek güce ve araçlara kavuşmuş bulunuyorlardı.

 

Lâle Devrinin yüksek yönetici tabaka açısından önemli bir özelliği, bu taba 



kanın din ve gaza karışımı olan eski Osmanlı Fas'ımdan, kendine özgü zihni 

yetten kopmuş olmasıdır. Cevdet Paşa'nın İbn Haldun'dan alarak kullandığı bir 

terimle söylersek, Osmanlı asabiyeti artık sönmüştür. Bu eski Osmanlı et- 

hos'unun dünyasal yanının özelliği olan askerî disiplin ve hukuksal serdikle, onu 

tamamlayan dinsel yanı gazilik ve sofuluk karışımı bir püritanizm, yerlerini Lady 

Montague'nün farkettiği deizme, hattâ ateizme, tasavvufa, hattâ Bektaşîlik'e, 

musikiye, edebiyata ve hedonizme bırakmıştır. -

 

Halk arasında da benzer değişimler olmuştur. 17. yüzyılda Avrupa ticareti-



nin getirdiği ve bugün bize önemsiz gözüken maddelerin yayılışı, ancak dikkat-

 

43



 


Yüklə 5,75 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə