Nizami Tağısoy
Qaraqalpaq ədəbiyyatı
406
407
lider konumda durmaktaydı. H.Ahmedov, A.Begimov,
D.Nazbergenov, M.Daribayev, A.Dabılov, S.Nurumbetov
ve diğerleri kendi orijinal poetik
örnekleri ile Karakalpak
okucularının kalbini feth ediyorlardı. Karakalpak şiiri
J.Aymirzeyev, T.Jumamuradov, İ.Yusupov, A.Şahmuradov,
B.Kaipnezerov, N.Japakov, H.Seyidov, J.Seyidnezerov, H.
Turumbetov, B.İsmayılov, T.Seyidcanov ve başka şairler
tarafından yeni sanatsal eserlerle zenginleştirilmiştir.
1930 ve 1940’lı yıllarda Karakalpak şiiri daha çok realizm
akımından etkilenmeye başladı. Şiirde kendini gösteren
bu yeni akım aynı zamanda Karakalpak şiirinin ideolojik
yaratıcılığı için uygun ortam oluşturdu. Örnek olarak
J.Aymirzeyev’in “Jumaqul” ve “Mücadele”, M.Daribayev’in
“Kaljan” ve “Aimcamal”, A.Begimov’un “Mücadele Oğlu”gibi
eserleri sayabiliriz.
1940’lı yıllarda Karakalpak şairlerinin “Vatan Uğruna”,
“Düşmana Galip Geliriz”, “Vatanseverlik Şarkıları”
gibi şiir mecmuaları okuyuculara takdim edilmişti.
J.Aymirzeyev’in“Batır”, “Arkadaşlarım”, “Yerbay-Batır”,
“Ateşte”, D.Nazbergenov’un “İki Kahraman”
gibi eserleri işte
bu dönemde yazıldı.
1940’lı ve 1950’li yıllar Karakalpak şiirinin daha büyük
genişliğe ve olgunluğa kavuştuğu dönem olarak kabul
edilebilir. Onun bu seviyeye ulaşmasında S.Mecidov,
J.Aymirzeyev, A.Begimov, A.Dabılov, A.Musayev,
S.Nurumbetov gibi sanatçıların rolü daha belirgin idi.
Karakalpak şiiri bu dönemde daha çok tür ve konu çeşitliliği
ile dikkat çekmektedir.
20. yüzyılın ikinci yarısında da Karakalpak şairlerinin
yaratıcılığı yoğun şekilde devam etmiştir. T.Jumamuradov,
N.Japakov, T.Seyidcanov, X.Seyidov, A.Aliyev ve diğerlerinin
çeşitli türlerde lirik şiirleri, rubaileri, destan ve poemaları
okuyucular ile buluşmuştur.
Karakalpak epik şiirinde
bahsettiğimiz devirde türküler,destanlar ve manzumeler
esasen folklor motifleri üzerine doğar ve gelişirdi.
1960’tan 1990’a kadar olan dönemde bütün Sovyet
toplulukları edebiyatlarında olduğu gibi Karakalpak
edebiyatında da savaş en çok işlenilen konulardan olmuştur.
S.Beynezerov’un “Tanya”, H.Seyidov’un “Yürek Sevgisiyle”,
M.Seyidniyazov’un “Çocukluğum Savaş Döneminde Geç-
mişti”, B.Kaipnezerov’un “İki Asker”, H.Turumbetov’un
“Savaşçının Dul Eşi” gibi eserler savaş konulu manzumelere
örnektir.
Bahsettiğimiz dönemde güncel sorunları eserlerine yansı-
tan sanatçılara H.Seferov, K.Jumaniyazov, İ.Kurbanbeyov,
T.Gülmuradov,
İ.Seyidnezerov, S.Abbasov, T.Kabulov,
R.Ayapbergenov ve Ş.Seyidov’u örnek gösterebiliriz.
20. yüzyıl Karakalpak şiirinin farklı özelliklerinden biri
onun bir yandan klasik geleneklerle bağlı olmasında, diğer
taraftan ise zamanın nabzını tutma kabiliyetine sahip olması
ile ilgilidir. Bu dönemde yaratıcılığı daha
çok dikkat merkezine
düşen sanatçılardan biri İ.Yusupov idi. O “Mutluluk Lirikası”,
“Sahra Romantikası”, “Tomiris”, “İlham”, “Şapka Hakkında
Hatıra”, “Dağ Çayının Efsanesi”, “Kalpler Boylamı”, “Şiirler”,
“Kertenkelenin Gözü”, “Güller ve Pelin” gibi eserleri ile haklı
bir şöhret kazandı. İ.Yusupov, sadece Karakalpakistan’da
değil, yurtdışında da tanınan bir şairdir. “Doğu Yolcusuna”,
“Düşünceler”, “Yedi Dolay”, “Kalp Kalbin Susuzluğunu
Yatıştırır”, “Seçenekler”gibi eserleri İ.Yusupov’un Özbekistan,
Kırgızistan, Rusya, Azerbaycan gibi ülkelerde ününü artırdı.
İ.Yusupov’un edebi şahsiyetinde felsefi düşünce, mitolojik
dünya, psikoloji, ince lirizm, canlılık, halk dilinin zenginliğinden
istifade,
yenilikçilik, şiir dizeleri ve hece ölçüsünün kuyumcu
hassasiyeti ile işlenmesi yaygın görülen özelliklerdir. İ.Yusupov
yetenekli bir şair olmasının yanında oldukça başarılı bir tercümeci
olarak da tanınmaktadır. O, çeşitli yıllarda Kırgız ve Nogay
Nizami Tağısoy
Qaraqalpaq ədəbiyyatı
408
409
türkülerini, Rus, Ukrayna,ve Avrupa klasik müzik eserlerini,
T.Şevçenko, A.Puşkin, M.Lermontov, A.Blok, Shakespeare,
Schiller, Bayron, Goethe, Heyne ve başkalarının eserlerini
Karakalpak Türkçesine çevirmiştir. Ayrıca M.F.Axundzade’nin
“Puşkin’in Ölümüne Doğu Şiiri” eserini tercüme ederek 1966
yılında “Amuderya” edebi dergisinin sayfalarında Karakalpak
okuyucularına sunmuştur. Bu, İ.Yusupov’un diğer ulusların
sanatsal yaratıcılığına nasıl büyük değer verdiğinin bariz
örneğidir.
Karakalpakistan’da yaratıcılığı oldukça popüler olan
sanatçılardan biri de T.Kabulov’dur. Onun Nökis’te,
Taşkent’te ve diğer yerlerde çok sayıda kitapları basılmıştır.
Ayrıca T.Kabulov yaratıcılığı “ZvezdaVostoka”, “Gülhan”,
“Gonca”, “Sovetskaya Karakalpakiya”, “Pravda Vostoka”,
“Veçerni Taşkent”, “Özbekistan Medeniyeti”, “Komsomolets
Uzbekistana”, “Leninskoye Znamya” gibi çeşitli gazete, dergi
ve mecmualarda pek çok kez okuyuculara ulaştırılmıştır.
Şiirleri sık sık Özbek, Kazak, Türkmen, Rus radyosundan
dinleyicilerin beğenisine sunulmuştur. Bununla beraber eserleri
Özbek, Kazak, Kırgız, Uygur, Rus, Ukrayna, Moldova ve diğer
dillere tercüme edilmiştir. T.Kabulov’un şiirlerinin
belirgin bir
müzikalitesi vardır. Bu yüzden şiirlerinin çoğu aynı zamanda
bestelenmiştir. Coşkunluk, kalpleri rikkate getiren lirizm ve
halkçılık eserlerinin karakteristik özelliğidir.
***
Karakalpak nesrinin oluşması 1920’li yıllara rastlar. Nesrin
ilk örnekleri eleştirive deneme türündedir. Bununla birlikte
nesir örneklerinin oluşmasında folklorun rolü hiç de az değildir.
Karakalpak edebiyatında ilk hikâye yazarları gibi R.Məcidov,
N.Kuzembayev ve başkalarının adını çekilebilir.
1930 ve 40’lı yıllarda Karakalpak yazarları folklor örnek-
lerinden geniş istifade ile deneme, gazetede yazıları ve öyküler
yaratmaya ağırlık veriyorlardı. Bu açıdan D.Nazbergenov,
A.Begimov, M.Daribayev, N.Davkarayev gibi isimlerin
faaliyetleri özellikle belirtilmelidir.
1940 ve 1950’li yıllarda S.Saliyev, A.Şahmuradov, Y.Hocani-
yazov, T.Kaipbergenov ve diğerleri çocuklar için de hikâyeler
yazmaya başladılar.
1950’li yıllarda Karakalpak edebiyatında
bir nesir türü
olarak uzun hikâye (povest)de ortaya çıkmıştır. Bu türün
örnekleri arasında A.Orazov’un“Zor Günlerinde”, J.Taşenov’un
“Savaş Arkadaşları”, T.Najimov’un “Yeni Toprak Üzerinde
Bayrak”eserlerini göstermek mümkündür.
Karakalpak edebiyatında roman türünün ortaya çıkması ise
1950’li yıllara rastlar. Roman türünde A.Begimov “Birinci Adım”
ve “Balıkçı Kızı”, K.Yelmanov “Eski Günlerde”, S.Məcidov
“Suyin ve Sara”” eserleriyle örnekler vermiştir. Sonraki
dönemlerde Karakalpak nesrinde romanın tür özelliklerinin
daha derinden benimsenmesi üzerinde birbirini takip eden
çalışmalar yapılmıştır.
1960 ve 1970’li yıllar Karakalpak nesrinde realizmin
daha başarılı şekilde gelişim gösterdiği dönemdir. İşte bu
dönemlerde Karakalpak yazarları diğer ülkelerin ve halkların
yazarları ile yoğun işbirliği içerisine
girerek onlarla daha çok
ilişki kurmaya çalışmışlardır. İşte bu yıllarda diğer halkların
edebiyatlarından Karakalpak diline toplu tercümeler
yapılmıştır. A.Puşkin, M.Lermontov, N.Gogol, L.Tolstoy,
A.Çehov, S.Ayni, B.Kerbabayev, V.Latsis, P.Merime,
V.Hugo, R.Tagor gibi yazarların eserleri tercümeler vasıtası
ile yerli okuyuculara ulaştırılmıştır. Karakalpak edebiyatı
kendi yaratıcı potansiyelini geliştirirken, diğer edebiyatların
geleneklerini öğrenmeye ve onlarla karşılıklı alaka kurmaya
da önem vermiştir.
Şiir ve tiyatro eserleriyle de başarılara imza atmış olan
A.Begimov’un Karakalpak nesrinin de gelişmesinde ve
şekillenmesinde büyük katkıları olmuştur. Bu yazarın kaleme