Nizami Tağısoy
Qaraqalpaq ədəbiyyatı
402
403
arasında yakından benzerlikler bulunmaktadır.
Azerbaycan,
Anadolu, Türkmen, Noğay, Özbek, Kazak, Gagavuz,
Kumuk Türklerinde olduğu gibi Karakalpaklarda âşık (ozan)
atışması bir tür olarak yaygındır. Karakalpakların törensel
şiirleri kendi içerisinde bir özgünlük barındırmakla birlikte,
Azerbaycan ve diğer Türk halklarının bu türdeki örneklerine
dikkat çekici benzerlikler de barındırmaktadır.
Karakalpaklar nüfuslarının az olmasına rağmen 50 kadar
kahramanlık ve lirik-romantik aşk destanları meydana
getirmişler. Bunların arasında “Alpamıs”, “Kurbanbey”,
“Koblan”, “Bozoğlan”, “Kırk Kız”, “Yer Şora”, “Yer
Ziuar”, “Maspatşa”, “Şehriyar”, “Garip Âşık”, “Yusuf-
Ahmet”Karakalpak folkloru ve edebiyatı açısından oldukça
önemlidir.
Karakalpak folkloru ve şifahi edebiyatı sonraları yazılı
edebiyatın teşekkül etmesinde önemli rol oynamakla
birlikte etkinliğini her zaman muhafaza ederek halkın milli
kültürünün temelini teşkil etmeye devam etmiştir.
Karakalpak folkloru zengin ve çeşitlidir. Onun bu
zenginliği ve çeşitliliği bir bakıma yazılı edebiyatın
nispeten
az olmasını telafi etmektedir. Aynı zamanda Karakalpaklarda
diğer Türk halkları ile birlikte “Orhun Yazıtları”, “Divan-ı
Lügat-it Türk”, “Kutadgu Bilik”, “Divan-ı Hikmet”, “Atabetü’l-
Hakayık”,“Kodeks Kumanikus”, “Oğuzname”gibi eserlerin
varisleri olarak kabul edilmektedirler.
Karakalpakların erken dönemlere ait olan sanatsal-edebi
hayatının numuneleri günümüze pek ulaşmamıştır. Bu
yüzden de 14. yüzyıldan öncesinin halk edebiyatı yaratıcıların
adlarını bilmiyoruz.Uzun yüzyıllar boyu yazılı edebiyatları
olmayan Karakalpaklarda folklor ve şifahi edebiyat aslında
halkın hem töresi olmuş hem de onun bedii yaratıcılığının
gelişimine hizmet etmiştir. Karakalpak folklorunun ve şifahi
edebiyatının çok zengin ve çeşitli olması da ancak böyle izah
edilebilir.
***
Karakalpak edebiyatında kişisel yaratıcılık örnekleri
ancak 18. yüzyılın ortalarında görülmeye başlamıştır. Bu
dönem edebiyatının tanınmış temsilcisi Jien Jırau olmuştur.
Karakalpaklarda âşıklara “jırau” denilir.Karakalpaklarda
jırauların geçmişi 13-14. yüzyıllara Nogaylara dayanmaktadır.
Jırau melodileri halkın
sanat ve müzik hazinesi gibi
değerlendirilmektedir. Kopuz jıraunun müzik aleti olarak
kendine özgü tonu ile dünya TürkologlarındanV.Jirmunski,
Elda Laude Sirjautes, Lorens, İ.P.Pikken, K.Rayxl, M.Ergün,
T.Mirze ve F.Karamatlı’nın gibi isimlerin dikkatini çekmiştir.
Onlar Karakalpak jıraularının ifa yöntemine ve üslubuna
derin bir bakış getirmişler, jıraulığı destan söyleyiciliğininen
eski türlerinden biri olarak nitelendirmişlerdir. Jıraular
Karakalpakistan’da özel nüfuz sahibidirler. Halk Jien, Şankay,
Jiemurad, Nurabılla, Yerpolad, Gurbanbey, Töre, Ataniyaz,
Oğuz, Giyas, Cümebey, Şahmurad, İyilik, Kaipnezer
gibi jırauların isimlerini daima büyük sevgi ve saygı ile
kalbinde taşımaktadır.Ayrıca baksılar da tıpkı jıraular gibi
Karakalpak toplumunda büyük nüfuza sahiptir. Geribniyaz,
Akımbet, Kutım, Musa, Cuman, Eşbay, Beyniyaz, Esan,
Karacan, Çipura, büyük şair Berdağın kızı Hürliman baksı
yaratıcılığının gelişmesine katkıda vermiş sanatkârlardandır.
Dediğimiz gibi Jien Jırau
ilk Karakalpak şairi olarak
tanınmaktadır. 18. yüzyılda Karakalpakların hayatında
yaşanan trajik olaylar bu büyük halk şairinin gözü önünde
olmuştur. Sırderya bölgesindeki tarihî süreç Jien’in “Esen
Kalın Dostlar”, “Benim Düyamı Al” gibi şiirlerinde, “UllıTau”
ve “Dağıtılmış El”manzumelerinde dikkat çekici şekilde tarif
edilmiştir. Bu manzumelerde Jien hanları, gazileri, beyleri
ve diğer Karakalpak feodallarını eserlerinin merkezine
yerleştirmiştir.
Nizami Tağısoy
Qaraqalpaq ədəbiyyatı
404
405
Çevreye böyle realist yaklaşımı biz 19. yüzyılda yaşamış
Günkoca’nın yaratıcılığında da buluyoruz. O, Hacıniyaz ve
Berdak gibi Karakalpak klasiklerinin takipçisidir. Günkoca
edebi faaliyetleri ile Karakalpak yazılı edebiyatına kılavuzluk
etmiştir. O, Karakalpak şiirinde
hiciv türünün kurucusu
olmakla beraber eserlerinde sadece halkın sorularında
değinmekle kalmamış,küresel sorunlardan da bahsetmiştir.
Bu bakımdan onun “Yarım Kör Deveye Müracaat”, “Kim
Oldum”, “Elle Birlikte”, “Çobanlar”, “Orakçılar”gibi eserleri
dikkat çekicidir.Bu örneklerde şair genellikle kendi siyasi
fikirleri ekseninde hanların hâkimiyetini keskin bir şekilde
eleştirmiştir. Karakalpak şiiri Hacıniyaz sanatında kendi yeni
zirvesine yükselmiştir. Diğer şairlerden farklı olarak Hacıniyaz
eserlerini hem Karakalpak hem de Özbek Türkçesinde
yazmıştır. Hacıniyaz Nizami, Nevai, Mahdumkulu gibi diğer
Türk halklarının şairlerini yakından tanımaktaydı.
Eserleri
Özbekler ve Kazaklar arasında yayılmıştı. Mahdumkulu’nun
eserlerini Karakalpak Türkçesine çevirmişti. Karakalpak
şiirinde “muham
mes”türünün ilk örneklerini vermiştir.
Hacıniyaz’ın şiirleri iç ahengi, kafiye buluşları, tonlamaları,
başarılı karşılaştırmaları, orijinal edebi sanatları ile
Karakalpak şiirine bir zenginlik getirmiş ve onun sınırlarını
genişletmiştir.
Berdağ yaratıcılığı klasik Karakalpak şiirinin zirvesi olarak
kabul edilmektedir. Bu sanatçının eserlerinde en çok tarihsel
konular işlenmiştir.Onun tarihî konularda kaleme aldığı
“Amangeldi”, “Aydos Baba”, “Yernezer Bey”gibi eserlerde
Karakalpakların mücadele ve acı dolu geçmişi göz önüne
getirilirken, “Gelin”, “Halk İçin”, “Balam”, “Nadan Olma”,
“Vergi”gibi eserlerinde de halk sömürücülere karşı isyana
ve mücadeleye çağrılır. Berdağ’ın
eserleri diğer dillere de
tercüme edilmiş, şair Karakalpakistan’dan hayli uzaklarda da
kendine okuyucu bulmuştur. Berdağ şiiri halk şairi Hüseyin
Arif’in tercümeleri sayesinde Azerbaycan’da da okurlar
ile buluşmuştur. Diğer dillere (özellikle Rusçaya) yapılan
tercümelerden farklı olarak H.Arif,Berdağ’ın eserlerinin
karakteristik özelliklerini ve özgünlüğünü tercümesine daha
başarılı bir şekilde yansıtmıştır. O, Berdağ şiirinin Hasta
Kasım, Âşık Ali, Dede Aliasker yaratıcılığı ile
benzer ve
farklı noktalarını tercümelerinde büyük bir ustalıkla ortaya
çıkarabilmiştir.
Belirtmek gerekir ki, Karakalpak şiirinin bu ilk
temsilcilerinin (Jien Jırau, Günkoca, Hacıniyaz, Berdağ)
eserleri daha sonra yirminci yüzyılda yazmış Ömer, Kulımbet,
Sarıbay, Gülmurad, İ.Yusupov, N.Japakov ve başkalarının
yaratıcılığına güçlü etki yapmıştır.
***
20. yüzyıl Karakalpak edebiyatında yeni tarihi dönemin
başlangıcıdır. İşte bu yüzyılın başlarında Karakalpaklar da
kendi
alfabelerine sahip olmuşlar, kitle basın organlarından
istifadeye başlamışlardır. Bu dönemde yazılmış edebi
örneklerde hem Türk ve doğu şiiri gelenekleri devam ettirilmiş
hem de yeni edebi duyuş ve düşüncelere kapılar açılmıştır.
1920’li yılların sonlarında Karakalpakistan’da modern
tiyatrolar da kurulmuş, bunun etkisiyle A.Ötepov“Alpamıs”,
A.Begimov “Garip-Âşık” gibi tiyatro eserleri kaleme
almışlardır. Bu dönemden başlayarak dram yazarlığı, tiyatro,
yönetmenlik, aktörlük sanatları hızla gelişim göstermişlerdir.
İlginçtir ki, Karakalpak müzikli dram ve komedi tiyatrosunda
Azerbaycan yazarları Ü.Hacıbeyli’nin “Arşın Mal Alan” ve
M.S. Ordubadi’nin “Beş manatlık Gelin” piyesleri büyük
başarıyla sahneye konmuştur.
Karakalpak tiyatrosu ve
drama yazarlığı Rus, Türk, Azerbaycan ve Avrupa tiyatrosu
ile irtibata geçerek bunlardan istifade etmeye başlamıştır.
Yüzyıllar boyunca Karakalpak edebiyatında en yaygın
tür şiir olmuştur. Şiir yirminci yüzyılın başlarında yine